Patlıcan kapama, Türk mutfağının sevilen lezzetlerinden biridir. Hem sebze hem de etin bir arada bulunduğu bu yemek, özellikle kalabalık sofralar için idealdir. İşte adım adım patlıcan kapama tarifi:

Malzemeler:

• 4 adet kemer patlıcan
• 300 gram kuşbaşı et
• 1 adet soğan
• 2 adet domates
• 2 adet sivri biber
• 2 diş sarımsak
• 1 yemek kaşığı domates salçası
• 1 çay kaşığı pul biber
• 1/2 çay kaşığı karabiber
• Tuz
• Sıvı yağ
• Maydanoz (isteğe bağlı)

Hazırlanışı:

1. Patlıcanları alacalı soyup, tuzlu suda bekletin. Bu işlem patlıcanların acılığını alacaktır.
2. Kuşbaşı eti tencereye alın ve suyunu salıp çekene kadar kavurun. Ardından sıvı yağ ekleyin ve biraz daha kavurun.
3. Soğanı yemeklik doğrayın ve etin üzerine ekleyip pembeleşinceye kadar kavurun.
4. Sivri biberleri ve sarımsağı ince ince doğrayın. Soğanın üzerine ekleyip kavurun.
5. Domatesleri soyup küp küp doğrayın. Tencereye ekleyin. Domates salçasını, pul biberi, karabiberi ve tuzu da ekleyip karıştırın. Kısık ateşte 10 dakika kadar pişirin.
6. Patlıcanları sudan çıkarıp kurulayın ve kızgın yağda hafifçe kızartın.
7. Kızarttığınız patlıcanları fırın kabına dizin. Ortalarını hafifçe açın ve hazırladığınız etli harcı patlıcanların içine doldurun.
8. Yemeği önceden ısıtılmış 180 derece fırında patlıcanlar yumuşayana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin.
9. Fırından çıkardıktan sonra üzerine kıyılmış maydanoz serpiştirerek servis yapın.

Afiyet olsun!

Peynirli sufle, kahvaltı sofralarınıza veya özel günlerinizde sunabileceğiniz pratik ve lezzetli bir alternatiftir. İşte adım adım peynirli sufle tarifi:

Malzemeler:

• 2 adet yumurta
• 1 su bardağı süt
• Yarım su bardağı un
• 100 gram beyaz peynir
• 50 gram kaşar peyniri (rendelenmiş)
• Tuz
• Karabiber
• Tereyağı (sufle kaplarını yağlamak için)

Hazırlanışı:

1. Yumurtaların sarısı ve beyazını ayırın.
2. Yumurta sarılarını süt ve un ile çırpın.
3. Beyaz peyniri ufalayarak karışıma ekleyin.
4. Tuz ve karabiber ile tatlandırın.
5. Ayrı bir kapta yumurta beyazlarını kar haline gelene kadar çırpın.
6. Yumurta beyazlarını yavaşça diğer karışıma ekleyerek karıştırın.
7. Sufle kaplarını tereyağı ile yağlayın ve karışımı kaplara paylaştırın.
8. Üzerlerine rendelenmiş kaşar peyniri serpiştirin.
9. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında yaklaşık 20-25 dakika pişirin.
10. Sıcak servis yapın.

Püf Noktaları:

• Yumurta beyazlarını kar gibi çırpmak, suflenin kabarması için önemlidir.
• Sufle kaplarını tereyağı ile iyice yağlamak, suflenin yapışmasını önler.
• Fırın sıcaklığı ve pişirme süresi fırından fırına değişebilir, bu yüzden dikkatli olun.

Afiyet olsun!

Portakal reçeli, kahvaltı sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biridir. Bu tarif, evde kolayca portakal reçeli yapmanızı sağlayacak adımları içermektedir. İşte portakal reçeli tarifi:

Malzemeler:

• 1 kg portakal
• 1 kg toz şeker
• Yarım limonun suyu
• 3 su bardağı su

Yapılışı:

1. Portakalların kabuklarını rendeleyin (sadece turuncu kısımlarını). Rendelediğiniz kabukları bir kenara ayırın.
2. Portakalların beyaz kısımlarını soyun ve dilimleyin. Dilimlediğiniz portakalları tencereye alın.
3. Tencereye şekeri ve suyu ekleyin. Şeker eriyene kadar karıştırın.
4. Tencereyi ocağa alın ve kaynamaya başlayınca altını kısın. Yaklaşık 1 saat kadar, reçel kıvam alana dek pişirin.
5. Pişirme esnasında üzerinde oluşan köpükleri alın.
6. Reçel kıvamına gelmeye yakın, rendelenmiş portakal kabuklarını ve limon suyunu ekleyin. Birkaç dakika daha kaynatın.
7. Reçeli ocaktan alın ve soğumaya bırakın. Soğudukça kıvamı koyulaşacaktır.
8. Soğuyan reçeli sterilize edilmiş kavanozlara doldurun ve ağızlarını sıkıca kapatın.

Püf Noktaları:

• Portakalların kabuklarını rendelerken beyaz kısımlarını almamaya özen gösterin, aksi takdirde reçeliniz acı olabilir.
• Reçelin kıvamını kontrol etmek için bir kaşık dolusu reçeli soğuk bir tabağa damlatın. Eğer hemen yayılmıyorsa, kıvamı olmuş demektir.
• Reçeli uzun süre saklamak için kavanozları ters çevirerek soğutun.

Afiyet olsun!

Fıstıklı baklava, Türk mutfağının en sevilen tatlılarından biridir. İşte evde kolayca hazırlayabileceğiniz fıstıklı baklava tarifi:

Malzemeler:

• Hamuru için:
• 3.5 su bardağı un
• 1 adet yumurta
• 1 çay bardağı süt
• Yarım çay bardağı sıvı yağ
• Yarım paket kabartma tozu
• 1 yemek kaşığı sirke
• Bir tutam tuz
• İçi için:
• 250 gram tereyağı (eritilmiş)
• 2 su bardağıAntep fıstığı (çekilmiş)
• Şerbeti için:
• 4 su bardağı şeker
• 3.5 su bardağı su
• Çeyrek limon suyu

Hazırlanışı:

1. Hamurun hazırlanması: Unu eleyin ve derin bir kaba alın. Ortasına yumurta, süt, sıvı yağ, kabartma tozu, sirke ve tuzu ekleyin. Ele yapışmayan, kulak memesi kıvamında bir hamur yoğurun. Hamuru üzerini örterek 30 dakika dinlendirin.
2. Şerbetin hazırlanması: Şeker ve suyu tencereye alın. Kaynamaya başlayınca limon suyunu ekleyin ve 10 dakika daha kaynatıp ocaktan alın. Soğumaya bırakın.
3. Baklavanın hazırlanması: Dinlenen hamuru 20 eşit beze olacak şekilde bölün. Her bir bezeyi nişasta yardımıyla incecik açın. Açtığınız yufkaları üst üste serin ve aralarına eritilmiş tereyağı sürün. En üste yufka serdikten sonra çekilmiş Antep fıstığını bolca serpiştirin.
4. Yufkaları rulo şeklinde sarın ve 2-3 cm kalınlığında dilimleyin. Dilimleri yağlanmış fırın tepsisine dizin. Kalan eritilmiş tereyağını üzerlerine gezdirin.
5. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar yaklaşık 30-35 dakika pişirin.
6. Fırından çıkan sıcak baklavanın üzerine soğuk şerbeti dökün. Şerbeti çekmesi için en az 2-3 saat bekletin.

Püf Noktaları:

• Hamurun kıvamı çok önemlidir. Ne çok sert ne de çok yumuşak olmalıdır.
• Yufkaların ince açılması baklavanın lezzetini artırır.
• Tereyağının yakılmamasına dikkat edin.
• Şerbetin kıvamı da önemlidir. Çok koyu veya çok sulu olmamalıdır.
• Baklavayı şerbetledikten sonra üzerini kapatmayın, aksi takdirde hamurlaşır.

Afiyet olsun!

Kremalı kereviz çorbası, kış aylarının vazgeçilmez lezzetlerinden biridir. Hem sağlıklı hem de doyurucu olan bu çorba, kolay yapımıyla da dikkat çekiyor. İşte kremalı kereviz çorbası tarifi:

Malzemeler:

• 1 adet orta boy kereviz
• 1 adet patates
• 1 adet soğan
• 2 diş sarımsak
• 4 su bardağı tavuk suyu veya sebze suyu
• 1 su bardağı süt veya krema
• 2 yemek kaşığı zeytinyağı
• Tuz
• Karabiber
• İsteğe göre dereotu veya maydanoz

Yapılışı:

1. Kerevizi, patatesi ve soğanı soyup küp küp doğrayın. Sarımsakları ince ince kıyın.
2. Zeytinyağını tencerede ısıtın. Soğanı ve sarımsağı pembeleşinceye kadar kavurun.
3. Kerevizi ve patatesi ekleyip birkaç dakika daha kavurun.
4. Tavuk suyunu veya sebze suyunu ekleyin. Tuz ve karabiberi de ilave edin.
5. Sebzeler yumuşayana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin.
6. Çorbayı blenderdan geçirin.
7. Sütü veya kremayı ekleyip bir taşım kaynatın.
8. İsteğe göre üzerine dereotu veya maydanoz serpip servis yapın.

Püf Noktaları:

• Kerevizin kararmaması için soyduktan sonra limonlu suda bekletebilirsiniz.
• Çorbayı blenderdan geçirdikten sonra süzgeçten geçirerek daha pürüzsüz bir kıvam elde edebilirsiniz.
• Çorbayı servis ederken üzerine bir miktar krema gezdirebilirsiniz.

Afiyet olsun!

Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımı, Turkish Airlines EuroLeague play-off serisi dördüncü maçında bu akşam (10 Mayıs) Panathinaikos AKTOR ile deplasmanda karşılaşacak. OAKA Arena'da oynanacak mücadele, TSİ 21.30'da başlayacak ve S Sport tarafından canlı olarak yayınlanacak.

Seride 2-1 önde olan Fenerbahçe Beko, bu maçı kazanması halinde Final Four'a yükselecek. Panathinaikos'un kazanması durumunda ise seride durum eşitlenecek ve beşinci maç, Fenerbahçe Beko'nun sahasında oynanacak.

Takım kadroları:

• Panathinaikos AKTOR: Jerian Grant, Kendrick Nunn, Marius Grigonis, Dinos Mitoglou, Mathias Lessort.
• Fenerbahçe Beko: Nick Calathes, Scottie Wilbekin, Dyshawn Pierre, Nigel Hayes-Davis, Georgios Papagiannis.

İki takım arasındaki serinin ilk maçını Fenerbahçe Beko 79-75 kazanmıştı. İkinci maçı Panathinaikos 82-78 kazanarak seride durumu 1-1'e getirmişti. Üçüncü maçta ise Fenerbahçe Beko, rakibini 79-74 mağlup ederek seride 2-1 öne geçmişti.

Fenerbahçe Beko'da sakatlığı bulunan Tarık Biberovic bu maçta forma giyemeyecek. Panathinaikos'ta ise eksik oyuncu bulunmuyor.

Maç öncesi notlar:

• Fenerbahçe Beko, EuroLeague'de son olarak 2019 yılında Final Four'a yükselmişti.
• Panathinaikos, EuroLeague'de son şampiyonluğunu 2011 yılında kazanmıştı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Burkina Faso Cumhurbaşkanı İbrahim Traore ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Kremlin'den yapılan açıklamaya göre, görüşmede iki ülke arasındaki işbirliği konuları ele alındı.

Görüşmede Putin, Traore'yi ülkesinin Bağımsızlık Günü dolayısıyla tebrik etti ve Rusya ile Burkina Faso arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını vurguladı. İki lider, siyasi, ticari, ekonomik ve insani alanlardaki işbirliğinin daha da geliştirilmesi konusunda mutabık kaldı. Ayrıca, uluslararası gündemdeki bazı konular hakkında da görüş alışverişinde bulundular.

Kremlin'in açıklamasına göre, görüşme dostane ve yapıcı bir atmosferde gerçekleşti. Görüşmenin detaylarına ilişkin başka bir bilgi paylaşılmadı.

İbrahim Traore Kimdir?

İbrahim Traore, Burkina Faso'nun mevcut cumhurbaşkanıdır. 2022'de askeri bir darbeyle göreve gelmiştir. Genç yaşı ve karizmatik liderliğiyle tanınan Traore, ülkesinde önemli bir destekçi kitlesine sahiptir.

Rusya-Burkina Faso İlişkileri

Rusya ile Burkina Faso arasındaki ilişkiler son yıllarda giderek gelişmektedir. Rusya, Burkina Faso'ya ekonomik ve askeri destek sağlamaktadır. İki ülke arasında çeşitli alanlarda işbirliği anlaşmaları bulunmaktadır.

Bu görüşme, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine katkı sağlayabilir.

Dr. Hüseyin Nazlıkul, mevsim geçişlerinde sıkça karşılaşılan yorgunluk sorununa dikkat çekerek, bu durumun nedenlerini ve çözüm yollarını ele alıyor. Mevsim değişikliklerinin vücut üzerindeki etkilerine değinen Nazlıkul, özellikle bahar aylarında artan yorgunluk, uyku hali, baş ağrısı ve enerji düşüklüğü gibi şikayetlerin yaygınlaştığını belirtiyor.

Bu belirtilerin altında yatan temel nedenlerden birinin, vücudun değişen çevre koşullarına adaptasyon sürecinde harcadığı enerji olduğunu vurguluyor. Ayrıca, gün ışığı süresindeki değişimler, hormonal dengesizlikler ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi faktörlerin de yorgunluğa katkıda bulunduğunu ifade ediyor.

Dr. Nazlıkul, mevsim geçişlerinde yorgunlukla başa çıkmak için çeşitli öneriler sunuyor. Bunlar arasında:

• Beslenme düzenine dikkat etmek: Vitamin ve mineral açısından zengin, işlenmemiş gıdalar tüketmek, bol su içmek.
• Uyku düzenini sağlamak: Her gün aynı saatte yatıp kalkarak vücudun biyolojik saatini düzenlemek.
• Egzersiz yapmak: Düzenli fiziksel aktivite ile enerji seviyesini yükseltmek.
• Stresten uzak durmak: Meditasyon, yoga gibi rahatlama teknikleri uygulamak.

Bunlara ek olarak, nöralterapi ve hücresel destek yöntemlerinin de mevsim geçişlerindeki yorgunluğa karşı etkili olabileceğini belirtiyor. Nöralterapi, vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmalarını harekete geçirerek enerji akışını düzenlemeyi amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Hücresel destek ise, vitamin, mineral ve antioksidan takviyeleriyle hücrelerin enerji üretimini desteklemeyi hedefler.

Sonuç olarak, mevsim geçişlerinde yorgunlukla başa çıkmak için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, stresi yönetmek ve gerekirse nöralterapi veya hücresel destek gibi tedavi yöntemlerine başvurmak önemlidir.

Doğa takvimiyle yerel üretim ve tüketim kavramları, günümüzde giderek artan bir öneme sahip. Yerel üretim, bir bölgede yetiştirilen veya üretilen ürünlerin, aynı bölgede yaşayan insanlar tarafından tüketilmesini ifade eder. Bu yaklaşım, çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik kalkınma ve kültürel değerlerin korunması gibi birçok fayda sağlamaktadır. Doğa takvimi ise, mevsimlere ve doğal döngülere uygun olarak tarım yapmayı teşvik eder, böylece daha sağlıklı ve doğal ürünler elde edilir.

Kentlerde tarım yapılması da giderek yaygınlaşan bir trenddir. Kentlerde tarım, şehirlerde yaşayan insanların kendi gıdalarını üretmelerine olanak tanır. Bu, hem taze ve sağlıklı gıdaya erişimi kolaylaştırır, hem de şehirlerdeki yeşil alanların artmasına katkıda bulunur. Kentlerde tarım, farklı şekillerde uygulanabilir. Örneğin, apartman balkonlarında saksılarda sebze yetiştirmek, toplu konut bahçelerinde ortak tarım alanları oluşturmak veya şehirlerin dış mahallelerinde küçük çiftlikler kurmak mümkündür.

Kentlerde tarımın faydaları arasında şunlar sayılabilir:

• Taze ve sağlıklı gıdaya erişim
• Şehirlerdeki yeşil alanların artması
• Toplumsal dayanışmanın güçlenmesi
• Çevre bilincinin artması
• Gıda üretiminin yerelleşmesi

Kentlerde tarımın başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için bazı önemli noktalara dikkat etmek gerekir. Öncelikle, uygun alanların belirlenmesi ve bu alanların doğru bir şekilde planlanması önemlidir. Ayrıca, kentlerde yaşayan insanların tarım konusunda eğitilmesi ve desteklenmesi de gereklidir. Yerel yönetimlerin kentlerde tarımı teşvik etmesi ve gerekli altyapıyı sağlaması da önemlidir.

Sonuç olarak, doğa takvimiyle yerel üretim ve tüketim, kentlerde tarım gibi yaklaşımlar, günümüzün sürdürülebilirlik ve sağlıklı yaşam hedeflerine ulaşmada önemli bir rol oynamaktadır. Bu yaklaşımların desteklenmesi ve yaygınlaştırılması, hem bireylerin hem de toplumun refahına katkıda bulunacaktır.