Antalya Havalimanı, 2024 yılının Mart ayında önemli bir yolcu trafiği yoğunluğu yaşadı. TAV Antalya tarafından yapılan açıklamaya göre, havalimanı bu dönemde toplam 1 milyon 78 bin 360 yolcuya hizmet verdi. Bu rakam, havalimanının bölge turizmi ve ulaşımı açısından kritik bir rol oynadığını gösteriyor.

Havalimanının uluslararası ve iç hatlardaki performansı da dikkat çekiciydi. 2024 Mart ayında, Antalya Havalimanı'nı kullanan iç hat yolcu sayısı 239 bin 907 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde, uluslararası hatlarda ise 838 bin 453 yolcu seyahat etti. Bu veriler, Antalya'nın hem yerli hem de yabancı turistler için önemli bir destinasyon olduğunu ortaya koyuyor.

Antalya Havalimanı'nın yolcu trafiğindeki bu artış, bölgedeki turizm sektörünün canlanmasına ve ekonomik aktivitenin artmasına katkı sağlıyor. Özellikle uluslararası yolcu sayısındaki yüksek oran, Antalya'nın uluslararası alandaki popülaritesinin arttığını gösteriyor. Havalimanı yetkilileri, yolcu memnuniyetini en üst düzeyde tutmak ve seyahat deneyimini iyileştirmek için çalışmalarına devam ediyor.

Özetle, Antalya Havalimanı'nın 2024 Mart ayındaki performansı, hem havalimanının hem de bölge turizminin başarısını simgeliyor. Yolcu sayısındaki bu artış trendinin önümüzdeki aylarda da devam etmesi bekleniyor.

17 Nisan itibarıyla altın fiyatları, yatırımcılar ve alım satım yapmak isteyenler tarafından yakından izleniyor. Gram altın, çeyrek altın, yarım altın ve cumhuriyet altını fiyatları güncellendi.

Güncel altın fiyatları şu şekilde:

• Gram Altın: Anlık olarak alış fiyatı 2.424,49 TL, satış fiyatı ise 2.424,84 TL seviyesinde bulunmaktadır.
• Çeyrek Altın: Alış fiyatı 3.960,42 TL, satış fiyatı 4.041,77 TL olarak belirlenmiştir.
• Yarım Altın: Alış fiyatı 7.902,61 TL, satış fiyatı 8.083,55 TL düzeyindedir.
• Cumhuriyet Altını: Alış fiyatı 15.809,48 TL, satış fiyatı 16.128,51 TL seviyesindedir.

Altın fiyatlarındaki bu değişimler, küresel ekonomik gelişmeler, döviz kurlarındaki hareketlilik ve yatırımcıların risk iştahı gibi çeşitli faktörlerden etkilenmektedir. Yatırımcılar, altın alım satımı yapmadan önce piyasa koşullarını dikkatlice değerlendirmeli ve uzman görüşü almalıdır.

Altın fiyatlarının gelecekteki seyri, piyasadaki belirsizlikler ve ekonomik göstergeler doğrultusunda şekillenecektir. Bu nedenle, yatırımcıların güncel gelişmeleri takip etmeleri ve stratejilerini buna göre belirlemeleri önemlidir.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın hayata geçirdiği "Yarısı Bizden" kampanyası, İstanbul'da yaşayan ve riskli yapıları yenilemek isteyen vatandaşlara yönelik önemli bir fırsat sunuyor. Kampanya kapsamında, hak sahiplerine konut başına 700 bin TL hibe ve kredi imkanı sağlanacak.

Başvuru Şartları:

• Başvuruların, binanın tamamının riskli yapı olduğunun tespit edilmesi ve tüm maliklerin oy birliği ile karar alması gerekiyor.
• Yapıdaki bağımsız bölümün maliki olmak veya hisseli malik olmak şartı aranıyor.
• Kiracılar veya sınırlı ayni hak sahipleri başvuru yapamıyor.

Destek Miktarı ve Ödeme Planı:

• Konut başına 700 bin TL'ye kadar destek sağlanacak. Bu desteğin yarısı hibe, yarısı ise kredi olarak verilecek.
• Kredinin geri ödemesi, 120 ay vade ile yapılacak ve ilk taksit ödemesi 12 ay sonra başlayacak.
• Hibe ve kredi miktarı, yapının büyüklüğüne ve bulunduğu bölgeye göre değişiklik gösterebilecek.

Başvuru Süreci:

1. Başvurular, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yetkilendirdiği kuruluşlar aracılığıyla yapılacak.
2. Başvuru için gerekli belgeler arasında, riskli yapı tespit raporu, tapu kaydı, nüfus cüzdanı sureti ve maliklerin oy birliği ile aldığı karar örneği bulunuyor.
3. Başvuruların değerlendirilmesi sonucunda, uygun bulunan yapılar için yıkım ve yeniden yapım süreci başlayacak.

Kampanyanın Amacı:

Kampanya ile İstanbul'daki riskli yapı stokunun azaltılması, depreme dayanıklı konutların sayısının artırılması ve vatandaşların can güvenliğinin sağlanması hedefleniyor.

Türkiye'de konut piyasası, yüksek enflasyon ve Türk lirasındaki değer kaybı nedeniyle zor günler geçiriyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisi azalırken, sektör temsilcileri bu durumu endişeyle karşılıyor.

Sözcü Gazetesi'nin haberine göre, özellikle son dönemde yabancıların konut alımında ciddi bir düşüş yaşanıyor. Bunun en önemli nedenleri arasında, Türk lirasındaki değer kaybının yabancı yatırımcılar için cazibesini yitirmesi ve yüksek enflasyonun alım gücünü düşürmesi gösteriliyor.

İnşaat sektöründeki maliyet artışları da konut fiyatlarını yukarı yönlü etkiliyor. Bu durum, hem yerli hem de yabancı alıcılar için konut sahibi olmayı zorlaştırıyor. Sektör temsilcileri, hükümetin konut piyasasını canlandırmak için acil önlemler alması gerektiğini vurguluyor.

Yabancı yatırımcıların Türkiye'den uzaklaşması, sadece konut sektörünü değil, aynı zamanda ülke ekonomisini de olumsuz etkileyebilir. Döviz girişinin azalması, cari açığın artmasına ve ekonomik istikrarsızlığın derinleşmesine yol açabilir.

Sektör temsilcileri, hükümetin konut kredisi faizlerini düşürmesi, vergi avantajları sağlaması ve yabancı yatırımcıları teşvik edecek politikalar geliştirmesi gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, konut piyasasındaki daralmanın daha da derinleşmesinden endişe ediliyor.

Türkiye piyasalarından yabancı yatırımcı çıkışları devam ediyor. Özellikle tahvil piyasasasında son haftalarda rekor seviyede çıkışlar yaşandı. Yabancı yatırımcıların Türk tahvillerine olan ilgisinin azalması, piyasada tedirginliğe yol açtı.

Tahvil piyasasındaki bu hareketlilik, döviz kurları üzerinde de baskı oluşturabilir. Yüksek enflasyon ve ekonomik belirsizliklerin yatırımcı kararlarında etkili olduğu belirtiliyor.

Son haftadaki çıkışların miktarı, önceki haftalara göre önemli ölçüde arttı. Bu durum, piyasa analistleri tarafından yakından takip ediliyor.

Yabancı yatırımcıların Türkiye'deki tahvil piyasasından çıkış nedenleri arasında şunlar yer alabilir:

• Küresel ekonomik gelişmeler
• Türkiye'deki enflasyon oranları
• Siyasi ve jeopolitik riskler
• Merkez Bankası'nın para politikaları

Piyasa uzmanları, yabancı çıkışlarının devam etmesi halinde, Türk Lirası üzerinde değer kaybı baskısının artabileceği uyarısında bulunuyor.

Bu durumun önüne geçmek için hükümetin ve ilgili kurumların yatırımcı güvenini artıracak adımlar atması gerektiği vurgulanıyor. Özellikle yapısal reformlar ve şeffaf politikalar, yabancı yatırımcıların yeniden Türkiye piyasasına dönmesini sağlayabilir.

Tahvil piyasasındaki gelişmelerin yakından izlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması, Türkiye ekonomisi için büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, ekonomik istikrarın sağlanması zorlaşabilir.

ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), Meta'ya karşı açtığı antitröst davasında, şirketin piyasadaki rekabeti ortadan kaldırmak amacıyla hareket ettiğini iddia ediyor. Dava, Meta'nın Instagram ve WhatsApp'ı satın almasıyla ilgili endişelere odaklanıyor.

FTC, Meta'nın bu satın almalarla sosyal medya pazarındaki hakimiyetini güçlendirdiğini ve potansiyel rakiplerini ortadan kaldırdığını savunuyor. Komisyon, Meta'nın bu eylemlerinin tüketiciye zarar verdiğini ve rekabeti azalttığını belirtiyor.

Davanın merkezinde Mark Zuckerberg'in ifadesi yer alıyor. Zuckerberg, ifadesinde Meta'nın satın almalarının tüketiciye fayda sağladığını ve rekabeti artırdığını savundu. Ayrıca, Instagram ve WhatsApp'ın Meta bünyesinde daha da geliştiğini ve yenilikler sunmaya devam ettiğini vurguladı.

Davanın olası sonuçları:

• Meta'nın Instagram ve WhatsApp'ı satmaya zorlanması.
• Meta'nın gelecekteki satın almalarının kısıtlanması.
• Meta'ya para cezası uygulanması.

Davanın sonucu, sosyal medya pazarının geleceği ve teknoloji şirketlerinin satın alma stratejileri açısından büyük önem taşıyor. Dava süreci yakından takip ediliyor ve kararın ne yönde olacağı merakla bekleniyor.

Meta'nın avukatları ise FTC'nin iddialarının asılsız olduğunu ve şirketin rekabeti engellemek gibi bir niyetinin olmadığını belirtiyor. Şirket, davanın düşürülmesini talep ediyor.

Türkiye Sigorta, çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) alanlarındaki performansını ve gelecek hedeflerini detaylı bir şekilde ortaya koyan 2023 Sürdürülebilirlik Raporu'nu yayınladı. Rapor, şirketin sürdürülebilirlik stratejilerini, önceliklerini ve bu alandaki taahhütlerini şeffaf bir şekilde paylaşıyor.

Raporun Öne Çıkan Başlıkları:

• Çevresel Sürdürülebilirlik: Türkiye Sigorta, karbon ayak izini azaltma, enerji verimliliğini artırma ve doğal kaynakları koruma konularındaki projelerini ve hedeflerini açıklıyor. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapma ve atık yönetimi süreçlerini iyileştirme gibi adımlar öne çıkıyor.
• Sosyal Sürdürülebilirlik: Şirket, çalışanlarının refahını artırmaya, eşit fırsatlar sunmaya ve topluma değer katmaya yönelik projelerini vurguluyor. Eğitim programları, sağlık hizmetleri ve gönüllülük faaliyetleri gibi sosyal sorumluluk projeleri raporda detaylı olarak yer alıyor.
• Yönetişim: Türkiye Sigorta, etik değerlere bağlılığı, şeffaflığı ve hesap verebilirliği ön planda tutan yönetişim ilkelerini ve uygulamalarını açıklıyor. Kurumsal yönetim yapısı, risk yönetimi süreçleri ve paydaş ilişkileri gibi konular raporda detaylı bir şekilde ele alınıyor.

Türkiye Sigorta'nın 2023 Sürdürülebilirlik Raporu, şirketin sürdürülebilirlik alanındaki kararlılığını ve geleceğe yönelik vizyonunu gösteriyor. Rapor, şirketin tüm paydaşlarına sürdürülebilirlik performansını şeffaf bir şekilde sunmayı amaçlıyor.

Raporun tamamına Türkiye Sigorta'nın web sitesinden erişilebilir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, son günlerde bazı basın yayın organlarında yer alan vergi affı ve yeniden yapılandırma paketi hazırlığına dair iddiaları kesin bir dille yalanladı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, bu türden bir çalışma bulunmadığı vurgulandı.

Söz konusu iddialar, ekonomik aktörler ve vatandaşlar arasında beklenti oluşturabileceği gibi, vergi ödeme yükümlülüklerine ilişkin davranışları da etkileyebileceği için, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bu konudaki net tavrı önem taşıyor. Bakanlık, vergi politikalarına ilişkin spekülasyonların önüne geçerek, kamuoyunu doğru bilgilendirmeyi amaçlıyor.

Bakanlığın açıklaması, mevcut ekonomik koşullar ve mali disiplin çerçevesinde, vergi affı veya yeniden yapılandırma gibi uygulamaların gündemde olmadığına işaret ediyor. Bu durum, devletin vergi gelirlerini tahsil etme konusundaki kararlılığını ve bütçe dengesini koruma çabasını gösteriyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bu açıklaması, vergi mükelleflerinin ödeme yükümlülüklerini yerine getirme konusunda daha dikkatli olmaları gerektiği anlamına geliyor. Vergi affı beklentisiyle ödemelerini geciktiren mükellefler, ilerleyen dönemlerde cezai yaptırımlarla karşılaşabilirler.

Özetle, Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi affı ve yeniden yapılandırma paketi iddialarını yalanlayarak, bu konuda herhangi bir çalışma yapılmadığını kamuoyuna duyurdu. Bu açıklama, vergi politikalarına ilişkin belirsizlikleri ortadan kaldırmayı ve mükelleflerin ödeme davranışlarını yönlendirmeyi amaçlıyor.

Türkiye akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren büyük bir firma, yaşadığı mali sıkıntılar neticesinde konkordato ilan etti. 100 adet akaryakıt istasyonuna sahip olan şirketin bu kararı, sektörde yankı uyandırdı. Konkordato ilanının, şirketin borçlarını yapılandırma ve faaliyetlerini sürdürme amacı taşıdığı belirtiliyor.

Şirketin konkordato sürecine girmesi, akaryakıt fiyatlarındaki dalgalanmalar, rekabet koşulları ve ekonomik belirsizlikler gibi faktörlerle ilişkilendiriliyor. Konkordato talebiyle birlikte mahkeme, şirkete geçici konkordato süresi tanıdı ve bir konkordato komiseri atadı. Komiserin görevi, şirketin mali durumunu incelemek, alacaklılarla görüşmeler yapmak ve bir iyileştirme planı hazırlamak olacak.

Konkordato süreci, şirketin faaliyetlerine devam etmesine olanak tanırken, alacaklıların da haklarını korumayı amaçlıyor. Şirketin sunacağı iyileştirme planının mahkeme tarafından onaylanması durumunda, konkordato süreci başarıyla tamamlanacak ve şirket borçlarını yapılandırarak faaliyetlerine devam edebilecek. Ancak, iyileştirme planının kabul edilmemesi halinde, şirket iflas sürecine girebilir.

Sektör temsilcileri, bu durumun akaryakıt sektöründeki genel durumu yansıtabileceğine dikkat çekiyor. Artan maliyetler ve rekabetin, sektördeki diğer firmaları da zorlayabileceği ifade ediliyor. Konkordato ilan eden şirketin, sektördeki diğer oyuncular üzerindeki etkileri ve olası sonuçları yakından takip ediliyor.

Konkordato süreciyle ilgili gelişmelerin, kamuoyu ve yatırımcılar tarafından yakından izlenmesi bekleniyor. Şirketin mali durumunun düzeltilmesi ve faaliyetlerine devam etmesi, sektörün genel sağlığı açısından önem taşıyor.