Ciğer kızartma, Türk mutfağının sevilen lezzetlerinden biridir. Hem doyurucu hem de lezzetli olan bu yemeği evde kolayca hazırlayabilirsiniz. İşte adım adım ciğer kızartma tarifi:

Malzemeler:

• 500 gram dana ciğeri (zarından temizlenmiş ve kuşbaşı doğranmış)
• 1 adet kuru soğan (piyazlık doğranmış)
• 2-3 adet sivri biber (doğranmış)
• 2 yemek kaşığı un
• 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber
• 1 çay kaşığı karabiber
• 1 çay kaşığı kimyon
• Tuz (isteğe göre)
• Sıvı yağ (kızartmak için)

Yapılışı:

1. Ciğerleri güzelce yıkayın ve süzün.
2. Bir kabın içinde unu, kırmızı pul biberi, karabiberi, kimyonu ve tuzu karıştırın.
3. Ciğerleri bu karışıma bulayın.
4. Geniş bir tavada sıvı yağı kızdırın.
5. Ciğerleri kızgın yağda, ara sıra karıştırarak, yaklaşık 5-7 dakika kızartın.
6. Ciğerler kızarırken, ayrı bir tavada soğanları ve biberleri pembeleşinceye kadar kavurun.
7. Kızaran ciğerleri, kavurduğunuz soğan ve biberlerle karıştırın.
8. Sıcak servis yapın. Yanında pilav veya salata ile servis edebilirsiniz.

Püf Noktaları:

• Ciğerin zarını temizlemek, yemeğin lezzeti için önemlidir.
• Ciğerleri çok fazla kızartmamaya özen gösterin, aksi takdirde sertleşebilir.
• Baharatları kendi damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.

Afiyet olsun!

İslim kebabı, Türk mutfağının sevilen lezzetlerinden biridir. İşte evde kolayca hazırlayabileceğiniz İslim kebabı tarifi:

Malzemeler:

• 500 gram dana veya kuzu kuşbaşı
• 3 adet patlıcan
• 2 adet sivri biber
• 2 adet domates
• 1 adet soğan
• 2 diş sarımsak
• 1 yemek kaşığı domates salçası
• 1 çay kaşığı biber salçası (isteğe bağlı)
• Zeytinyağı
• Tuz
• Karabiber
• Pul biber
• Kekik

Yapılışı:

1. Patlıcanları alacalı soyup, yaklaşık 1 cm kalınlığında dilimleyin. Tuzlu suda 20 dakika bekletin ve ardından kurulayın.
2. Geniş bir tavada zeytinyağını ısıtın ve patlıcanları hafifçe kızartın. Kağıt havlu üzerine alarak fazla yağını süzdürün.
3. Aynı tavada, kuşbaşı etleri suyunu salıp çekene kadar kavurun.
4. Doğranmış soğan ve sarımsağı ekleyip pembeleşinceye kadar kavurun.
5. Doğranmış biberleri ekleyip biraz daha kavurun.
6. Domates salçası ve biber salçasını ekleyip kokusu çıkana kadar kavurun.
7. Doğranmış domatesleri, tuzu, karabiberi, pul biberi ve kekiği ekleyip karıştırın. Kısık ateşte 15 dakika pişirin.
8. İki adet patlıcan dilimini artı şeklinde birbirinin üzerine yerleştirin. Ortasına etli harçtan koyun ve patlıcanları bohça şeklinde kapatın.
9. Kürdan yardımıyla sabitleyin.
10. Bohçaları fırın kabına dizin. Üzerlerine dilimlenmiş domates ve biber yerleştirin.
11. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında patlıcanlar yumuşayana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin.

Sıcak servis yapın. Afiyet olsun!

Zonguldak'ta bir vatandaş, sokakta bulduğu ve nefes almakta zorlanan kediye Heimlich manevrası uygulayarak hayatını kurtardı. Olay, kentin işlek caddelerinden birinde meydana geldi.

Çevredeki vatandaşların şaşkın bakışları altında gerçekleşen olayda, duyarlı vatandaş kedinin durumunu fark ederek hemen müdahale etti. Kedinin nefes borusuna bir cisim kaçtığını anlayan kişi, soğukkanlılıkla Heimlich manevrasını uyguladı.

Bir süre sonra kedinin nefes borusundaki cisim çıktı ve kedi rahat bir nefes aldı. O anlar cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde, vatandaşın kediyi kucağına alarak manevrayı uyguladığı ve kedinin kurtulduktan sonra kendine geldiği görülüyor.

Heimlich manevrası, soluk borusuna yabancı bir cisim kaçması durumunda uygulanan ve hayat kurtaran bir ilk yardım tekniğidir. Bu olay, Heimlich manevrasının sadece insanlar için değil, hayvanlar için de ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.

Kediyi kurtaran vatandaşın kimliği henüz belirlenemezken, bu örnek davranış sosyal medyada büyük takdir topladı. Birçok kullanıcı, duyarlı vatandaşı tebrik ederek hayvan sevgisine vurgu yaptı.

Babalar Günü'nde şehit babaları, çocuklarının kabirlerini ziyaret ederek buruk bir sevinç yaşadı. Türkiye'nin çeşitli illerindeki şehitliklerde duygusal anlar yaşandı. Şehit babaları, evlatlarının mezarları başında dualar etti, Kur'an-ı Kerim okudu ve onlarla gurur duyduklarını dile getirdi.

Ziyaretlerde, bazı babaların gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Şehitlerin fotoğraflarını okşayan babalar, onlarla yaşadıkları anıları yad etti. Şehit kabirleri, Türk bayrakları ve çiçeklerle donatıldı. Şehit babaları, vatan için canlarını feda eden evlatlarının kahramanlıklarını bir kez daha hatırlayarak, onların aziz hatıralarını yaşatma sözü verdi.

Şehitliklerdeki törenlere, şehit babalarının yanı sıra şehit anneleri, eşleri, çocukları ve yakınları da katıldı. Aileler, kabir ziyaretlerinin ardından şehitler için düzenlenen mevlitlere katılarak dualar etti. Babalar Günü'nde şehitleri anmak ve onların ailelerinin acılarını paylaşmak amacıyla çeşitli sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimler de etkinlikler düzenledi.

Şehit babaları, bu anlamlı günde evlatlarının yokluğunun acısını derinden hissederken, vatan sevgisi ve şehadet inancıyla ayakta durmaya çalıştı. Onların metanetleri ve vatanseverlikleri, tüm Türkiye'ye örnek oldu. Şehitlerin aziz hatıraları, sonsuza kadar kalplerde yaşayacak.

Mersin'in Mut ilçesi, erkenci kayısı üretiminde önemli bir merkez haline geldi. İlçede yaklaşık 2500 dekar alanda kayısı üretimi yapılıyor ve bu yıl 3 bin ton rekolte bekleniyor. Hasat başlangıcıyla birlikte üreticiler, ürünlerini iç ve dış pazarlara sunmaya başladı.

Mut Ziraat Odası Başkanı Hıdır Kar, yaptığı açıklamada, ilçenin kayısı üretimindeki potansiyeline dikkat çekti. Erkenci kayısı üretiminde Mut'un önemli bir yere sahip olduğunu belirten Kar, bu yılki rekolteden umutlu olduklarını ifade etti. Üreticilerin modern tekniklerle üretim yaptığını ve kaliteden ödün vermediklerini vurguladı.

Kayısı üreticisi Ali Yılmaz ise, bu yılki rekoltenin geçen yıla göre daha iyi olduğunu söyledi. “Kayısılarımız hem iç pazarda hem de dış pazarda büyük ilgi görüyor. Kaliteli üretim sayesinde ihracatımız da artıyor” dedi. Yılmaz, kayısı üretiminde sulama ve gübrelemenin önemine de değindi.

İhracatçı firma temsilcisi Ayşe Demir, Mut kayısısının kalitesiyle öne çıktığını belirtti. “Mut kayısısı, erkenci olması ve lezzetiyle diğer bölgelerdeki kayısılardan ayrılıyor. Bu nedenle Avrupa ülkelerinden yoğun talep alıyoruz” şeklinde konuştu. Demir, ihracatın artmasıyla birlikte üreticilerin gelirlerinin de arttığını sözlerine ekledi.

Mut'ta kayısı hasadı devam ederken, üreticiler ürünlerini en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyor. Rekolte beklentisinin yüksek olması, üreticilerin yüzünü güldürüyor.

Babalar Günü'nün kökeni, annelerin onurlandırıldığı Anneler Günü'ne bir yanıt olarak ortaya çıkmıştır. İlk Babalar Günü kutlaması, 5 Temmuz 1908'de Batı Virginia'daki bir kilisede, bir maden ocağı felaketinde hayatını kaybeden babaları anmak amacıyla yapılmıştır. Ancak bu kutlama, yaygın bir kabul görmemiştir.

Daha sonra, Washington'da yaşayan Sonora Smart Dodd, babasının Anneler Günü gibi özel bir güne sahip olması gerektiğini düşünmüştür. Dodd'un babası, annelerinin ölümünden sonra altı çocuğunu tek başına büyütmüştür. Dodd, babasının doğum günü olan 5 Haziran'ın Babalar Günü olarak kutlanmasını önermiştir, ancak kutlamalar 19 Haziran 1910'a ertelenmiştir.

Babalar Günü'nün resmi olarak tanınması uzun zaman almıştır. 1924'te Başkan Calvin Coolidge, Babalar Günü'nü desteklemiş, ancak resmi tatil ilan etmemiştir. 1966'da Başkan Lyndon B. Johnson, her yıl Haziran ayının üçüncü Pazarının Babalar Günü olarak kutlanacağını ilan etmiştir. Ancak, Babalar Günü'nün resmi tatil ilan edilmesi 1972'de Başkan Richard Nixon tarafından yapılmıştır.

Babalar Günü'nün önemi: Babalar Günü, babaların aile içindeki rollerini ve katkılarını onurlandırmak için bir fırsattır. Babalar, çocuklarının hayatında önemli bir rol oynarlar ve onların gelişimine büyük katkı sağlarlar. Babalar Günü, bu katkıları takdir etmek ve babalara sevgimizi göstermek için bir fırsattır.

Babalar Günü kutlamaları: Babalar Günü, dünya genelinde çeşitli şekillerde kutlanmaktadır. Aileler genellikle babalarıyla birlikte vakit geçirir, onlara hediyeler alır veya özel yemekler hazırlarlar. Bazı ülkelerde, Babalar Günü'nde babalara yönelik özel etkinlikler ve festivaller düzenlenir.

Babalar Günü, sadece babaları değil, aynı zamanda dedeleri, amcaları ve diğer baba figürlerini de onurlandırmak için bir fırsattır.

Batuhan Karacakaya, 5 Şubat 1997 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Annesi Nuray Karacakaya'dır. Küçük yaşlardan itibaren oyunculuk kariyerine adım atan Karacakaya, 2005 yılında 'Beşinci Boyut' dizisinde rol almıştır. Daha sonra 'Aşk-ı Memnu' dizisinde canlandırdığı Bülent Ziyagil karakteri ile geniş kitlelerce tanınmıştır.

Oyunculuk kariyerine çeşitli projelerle devam eden Batuhan Karacakaya, 'Umutsuz Ev Kadınları' dizisinde Mert karakterini oynamıştır. Ayrıca 'Diriliş Ertuğrul' dizisinde Dündar Bey karakterine hayat vermiştir. Sinema alanında da başarılı işlere imza atan Karacakaya, 'Aşk Tesadüfleri Sever' ve 'Sonsuz Aşk' filmlerinde rol almıştır.

Batuhan Karacakaya'nın Survivor macerası ise ilk olarak 2016 yılında başlamıştır. Bu deneyiminin ardından 2021 yılında tekrar Survivor'a katılmış ve başarılı bir performans sergilemiştir. 2024 yılında Survivor All Star'da mücadele eden Karacakaya, finale kadar yükselme başarısı göstermiştir.

Batuhan Karacakaya'nın rol aldığı bazı yapımlar:

• Beşinci Boyut
• Aşk-ı Memnu
• Umutsuz Ev Kadınları
• Diriliş Ertuğrul
• Aşk Tesadüfleri Sever
• Sonsuz Aşk

Survivor All Star 2024'teki performansı ile adından sıkça söz ettiren Batuhan Karacakaya, yarışmadaki hırsı ve mücadeleci ruhuyla dikkat çekmektedir.

Kabak çorbası, hem sağlıklı hem de lezzetli bir başlangıç olarak sofralarda sıklıkla yer alıyor. İşte kolayca hazırlayabileceğiniz kabak çorbası tarifi:

• Malzemeler:
• 500 gram kabak
• 1 adet soğan
• 2 yemek kaşığı zeytinyağı
• 5 su bardağı sıcak su veya tavuk suyu
• 1 su bardağı süt veya krema (isteğe bağlı)
• Tuz, karabiber
• Üzeri için: maydanoz veya dereotu

Hazırlanışı:

1. Kabakları soyup küp küp doğrayın. Soğanı da yemeklik doğrayın.
2. Zeytinyağını tencerede ısıtın ve soğanı pembeleşinceye kadar kavurun.
3. Kabakları ekleyip birkaç dakika daha kavurun.
4. Sıcak su veya tavuk suyunu ekleyin ve kaynamaya bırakın.
5. Kabaklar yumuşayınca blenderdan geçirin.
6. Süt veya kremayı ekleyip karıştırın. Tuz ve karabiberle tatlandırın.
7. Bir taşım daha kaynatıp ocaktan alın.
8. Üzerini maydanoz veya dereotu ile süsleyerek servis yapın.

Afiyet olsun!

Günümüz ilişkilerinde samimiyetin ve karşılıksız sevginin azalması, bireylerin birbirlerine olan yaklaşımlarını derinden etkiliyor. Yazar, modern dünyada ilişkilerin adeta birer 'çıkar ortaklığı'na dönüştüğünü ve bu durumun insanları yalnızlaştırdığını belirtiyor.

Eskiden komşuluk ilişkileri, arkadaşlıklar ve hatta aile bağları daha güçlü ve dayanışma içerisindeyken, günümüzde bireyler arasındaki etkileşimler daha yüzeysel ve menfaat odaklı hale geldi. İnsanlar, birbirlerine 'ne verebilirim' yerine 'ne alabilirim' düşüncesiyle yaklaşıyor. Bu durum, ilişkilerin kalitesini düşürüyor ve güven duygusunu zedeliyor.

Yazar, bu değişimin nedenlerini sosyolojik ve psikolojik açılardan değerlendiriyor. Artan rekabet, bireyselleşme eğilimi ve sosyal medyanın etkisi gibi faktörlerin, ilişkilerdeki bu dönüşümde önemli rol oynadığı vurgulanıyor. Sosyal medya, insanları sürekli olarak başkalarıyla kıyaslamaya ve mükemmeliyetçi bir imaj sergilemeye teşvik ederek, gerçek ve samimi ilişkilerin önünü tıkıyor.

Makalede, bu olumsuz trende karşı koymanın yolları da aranıyor. İnsanların birbirlerine karşı daha empatik ve anlayışlı olmaları, karşılıksız sevgi ve yardımlaşma duygularını yeniden keşfetmeleri gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, sosyal medyanın yarattığı yapay dünyadan uzaklaşarak, gerçek insanlarla yüz yüze iletişim kurmanın önemi vurgulanıyor.

Sonuç olarak, yazar, ilişkilerde samimiyetin ve karşılıksız sevginin yeniden yeşermesi için bireylerin kendilerine dönerek, değerlerini sorgulamaları ve ilişkilerine daha fazla özen göstermeleri gerektiğini ifade ediyor. Ancak bu şekilde, 'anca beraber kanca beraber' anlayışının yerini gerçek dayanışma ve sevgiye bırakabileceği umudu taşınıyor.