Ankara'da, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları sebebiyle bazı yollar 23 Nisan 2024 tarihinde trafiğe kapatılacak. Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, kutlamalar süresince belirli güzergahlar araç trafiğine kapalı olacak.

Trafiğe Kapatılacak Yollar ve Saatler:

• TBMM önü: 07.00'dan tören bitimine kadar.
• Gençlik Caddesi (Akdeniz Caddesi kesişimi ile Anıt Caddesi kesişimi arası): 07.00'dan tören bitimine kadar.
• Akdeniz Caddesi (Gençlik Caddesi kesişimi ile Anıt Caddesi kesişimi arası): 07.00'dan tören bitimine kadar.
• Anıt Caddesi (Akdeniz Caddesi kesişimi ile Turgut Reis Caddesi kesişimi arası): 07.00'dan tören bitimine kadar.

Açıklamada ayrıca, belirtilen saatler arasında bu güzergahları kullanacak sürücülerin alternatif yolları tercih etmeleri gerektiği vurgulandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü, vatandaşların bayram coşkusunu güvenli bir şekilde yaşamaları için gerekli tüm önlemlerin alındığını belirtti.

Sürücülerin mağdur olmaması için, belirtilen yolların trafiğe kapalı olduğu saatlerde toplu taşıma araçlarını kullanmaları veya alternatif güzergahları tercih etmeleri önem arz etmektedir. Ankara Emniyet Müdürlüğü, tüm vatandaşların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladı.

Peynirli sufle, kahvaltı sofralarını zenginleştiren, pratik ve lezzetli bir alternatiftir. İşte adım adım peynirli sufle tarifi:

Malzemeler:

• 2 adet yumurta
• 1 su bardağı süt
• 3 yemek kaşığı un
• 1/2 çay kaşığı kabartma tozu
• 1/4 çay kaşığı tuz
• 1/4 çay kaşığı karabiber
• 1/2 su bardağı rendelenmiş beyaz peynir
• 1/4 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
• 2 yemek kaşığı tereyağı (sufle kaplarını yağlamak için)

Yapılışı:

1. İlk olarak, sufle kaplarını tereyağı ile iyice yağlayın.
2. Bir karıştırma kabında yumurtaları çırpın.
3. Sütü ekleyip karıştırmaya devam edin.
4. Un, kabartma tozu, tuz ve karabiberi ekleyip pürüzsüz bir kıvam elde edene kadar çırpın.
5. Rendelenmiş beyaz peynir ve kaşar peynirini karışıma ekleyip karıştırın.
6. Hazırladığınız karışımı sufle kaplarına paylaştırın. Kapları tam doldurmamaya özen gösterin, çünkü sufle pişerken kabaracaktır.
7. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin.
8. Fırından çıkardıktan sonra sıcak servis yapın.

Püf Noktaları:

• Sufle kaplarını yağlarken tereyağını bol kullanın ve kapların her yerini kapladığından emin olun. Bu, suflelerin kolayca çıkmasına yardımcı olacaktır.
• Fırınınızın ısısını kontrol edin. Her fırın farklılık gösterebilir, bu nedenle pişirme süresini fırınınıza göre ayarlayabilirsiniz.
• Sufleleri fırından çıkardıktan sonra bekletmeden servis yapın, çünkü bekledikçe kabarık görüntüsü sönebilir.

Afiyet olsun!

Portakal reçeli, kahvaltı sofralarınıza farklı bir lezzet katmak için harika bir seçenektir. İşte evde kolayca hazırlayabileceğiniz portakal reçeli tarifi:

Malzemeler:

• 6 adet orta boy portakal
• 6 su bardağı toz şeker
• 3 su bardağı su
• Yarım limonun suyu

Yapılışı:

1. Portakalları güzelce yıkayın ve kabuklarını soyun. Kabukları çok ince şeritler halinde doğrayın.
2. Portakalların iç kısımlarını da dilimleyin ve çekirdeklerini ayıklayın.
3. Doğradığınız portakal kabuklarını bir tencereye alın ve üzerini geçecek kadar su ekleyip kaynatın. Kaynadıktan sonra suyunu süzün ve bu işlemi iki kez daha tekrarlayın. Bu işlem, kabukların acılığını alacaktır.
4. Geniş bir tencereye şekeri ve suyu ekleyin. Şeker eriyene kadar karıştırın ve kaynamaya bırakın.
5. Kaynamaya başlayınca portakal kabuklarını ve dilimlenmiş portakalları tencereye ekleyin.
6. Kısık ateşte, reçel kıvam alana kadar yaklaşık 1-1.5 saat pişirin. Arada sırada karıştırarak dibine yapışmasını önleyin.
7. Reçel kıvam almaya yakınken limon suyunu ekleyin ve birkaç dakika daha kaynatın. Limon suyu, reçelin şekerlenmesini önleyecektir.
8. Reçelin kıvamını kontrol etmek için bir tatlı kaşığı reçeli soğuk bir tabağa damlatın. Eğer hemen yayılmıyorsa, reçeliniz olmuş demektir.
9. Reçeli ocaktan alın ve soğumaya bırakın. Soğudukça kıvamı daha da koyulaşacaktır.
10. Soğuyan reçeli sterilize edilmiş cam kavanozlara paylaştırın ve ağzını sıkıca kapatın.

Afiyet olsun!

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın coşkusu ülke genelinde hissedilmeye başlandı. Bu önemli günün yaklaşmasıyla birlikte vatandaşlar, 19 Mayıs'ın resmi tatil olup olmadığını ve devlet dairelerinin açık olup olmadığını araştırmaya koyuldu. Özellikle kamu kurumlarında işi olanlar, bu tarihlerde işlemlerini gerçekleştirebilmek için bilgi edinmeye çalışıyor.

19 Mayıs resmi tatildir. Bu nedenle, 19 Mayıs 2024 Pazar günü tüm resmi kurumlar, bankalar, okullar ve PTT kapalı olacaktır. Ancak, nöbetçi eczaneler ve bazı sağlık kuruluşları hizmet vermeye devam edecektir. Ayrıca, toplu taşıma araçları da genellikle normal tarifelerine göre daha seyrek sefer yapabilir.

20 Mayıs Pazartesi günü okullar tatil değildir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 20 Mayıs 2024 Pazartesi günü eğitim öğretime devam edilecektir. Öğrenciler ve öğretmenler, 19 Mayıs tatilinin ardından derslerine kaldıkları yerden devam edecekler.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıktığı ve Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı günün yıl dönümüdür. Bu anlamlı gün, her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Gençlik yürüyüşleri, spor müsabakaları, konserler ve çeşitli gösterilerle 19 Mayıs coşkusu yaşatılmaktadır.

Bu yıl da 19 Mayıs'ta ülke genelinde çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Özellikle büyük şehirlerde konserler, gösteriler ve spor etkinlikleri yoğun ilgi görmesi bekleniyor. Vatandaşlar, bu etkinliklere katılarak bayram coşkusunu doyasıya yaşayacaklar.

Bu tarif, evde kolayca hazırlayabileceğiniz, doyurucu ve lezzetli bir bezelye çorbası sunmaktadır. İşte adım adım bezelye çorbası tarifi:

Malzemeler:

• 2 yemek kaşığı zeytinyağı
• 1 adet soğan (doğranmış)
• 2 diş sarımsak (doğranmış)
• 500 gram bezelye (taze veya dondurulmuş)
• 4 su bardağı tavuk suyu veya sebze suyu
• Tuz ve karabiber (isteğe göre)
• Üzeri için: Krema veya yoğurt, taze nane veya dereotu

Yapılışı:

1. Zeytinyağını bir tencerede ısıtın. Doğranmış soğanı ekleyip pembeleşinceye kadar kavurun.
2. Sarımsağı ekleyip kokusu çıkana kadar kavurun.
3. Bezelyeyi ekleyip birkaç dakika daha kavurun.
4. Tavuk suyunu veya sebze suyunu ekleyin. Tuz ve karabiberle tatlandırın.
5. Kaynamaya başlayınca ocağın altını kısın ve bezelyeler yumuşayana kadar yaklaşık 15-20 dakika pişirin.
6. Çorbayı ocaktan alın ve bir blender yardımıyla pürüzsüz hale getirin.
7. Çorbayı tekrar tencereye alın ve gerekirse biraz daha su ekleyerek kıvamını ayarlayın.
8. Bir taşım daha kaynatın ve ocaktan alın.
9. Servis yaparken üzerine krema veya yoğurt ekleyebilir, taze nane veya dereotu ile süsleyebilirsiniz.

Püf Noktaları:

• Çorbanın kıvamını ayarlarken, damak zevkinize göre su veya süt ekleyebilirsiniz.
• Dondurulmuş bezelye kullanıyorsanız, çözdürmeden doğrudan tencereye ekleyebilirsiniz.
• Çorbayı daha zengin hale getirmek için, bir miktar tereyağı veya zeytinyağı ekleyebilirsiniz.
• Servis yapmadan önce üzerine bir tutam pul biber serpebilirsiniz.

Afiyet olsun!

Çilekli mini tart, hem görünümü hem de lezzetiyle sofraların vazgeçilmezi olmaya aday. İşte adım adım çilekli mini tart tarifi:

Malzemeler:

• Tart Hamuru İçin:
• 2 su bardağı un
• 125 gram soğuk tereyağı (küp küp doğranmış)
• 1/2 su bardağı pudra şekeri
• 1 adet yumurta sarısı
• 2-3 yemek kaşığı soğuk su
• Kreması İçin:
• 2 su bardağı süt
• 1/2 su bardağı şeker
• 2 adet yumurta sarısı
• 2 yemek kaşığı un
• 1 yemek kaşığı nişasta
• 1 paket vanilya
• 1 yemek kaşığı tereyağı
• Üzeri İçin:
• 500 gram çilek
• Jöle (isteğe bağlı)

Yapılışı:

1. Tart Hamurunun Hazırlanması: Un ve pudra şekerini bir kapta karıştırın. Soğuk tereyağını ekleyip elinizle veya rondoyla kum kıvamına gelene kadar karıştırın. Yumurta sarısını ve soğuk suyu ekleyip hızlıca yoğurun. Hamuru streç filme sarıp buzdolabında en az 30 dakika dinlendirin.
2. Kremasının Hazırlanması: Süt, şeker, yumurta sarısı, un ve nişastayı bir tencerede karıştırın. Orta ateşte sürekli karıştırarak pişirin. Kaynamaya başlayınca vanilya ve tereyağını ekleyip karıştırın ve ocaktan alın. Soğumaya bırakın.
3. Tartların Birleştirilmesi: Dinlenen hamuru merdane yardımıyla açın ve tart kalıplarına yerleştirin. Tabanına çatalla delikler açın ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında hafifçe kızarana kadar pişirin.
4. Fırından çıkan tart tabanlarını soğumaya bırakın. Soğuyan kremayı tart tabanlarına paylaştırın.
5. Çilekleri yıkayıp kurulayın ve dilimleyin. Tartların üzerini çileklerle süsleyin. İsteğe bağlı olarak üzerlerine jöle sürebilirsiniz.
6. Buzdolabında bir süre soğuttuktan sonra servis yapın. Afiyet olsun!

Bu tarif ile misafirlerinize ve sevdiklerinize unutulmaz bir lezzet sunabilirsiniz. Çilekli mini tartlar, özellikle yaz aylarında ferahlatıcı bir tatlı alternatifi olacaktır.

Yapılan araştırmalar, erkeklerin kadınlara göre daha hızlı aşık olduğunu ortaya koyuyor. Bu durumun altında yatan nedenler üzerine çeşitli teoriler bulunuyor. Bu teoriler, biyolojik faktörlerden sosyal ve kültürel etkilere kadar geniş bir yelpazede değerlendiriliyor.

Araştırmalar, erkeklerin genellikle ilk görüşte aşka daha yatkın olduğunu gösteriyor. Kadınlar ise duygusal bağ kurma ve partnerlerini daha derinlemesine tanıma ihtiyacı duyuyor. Bu farklılık, kadınların partner seçiminde daha seçici olmalarından kaynaklanabilir. Evrimsel psikolojiye göre, kadınlar üreme potansiyeli yüksek ve kaynak sağlayabilecek erkekleri tercih ederken, erkekler daha genç ve sağlıklı kadınlara yöneliyor.

Sosyal faktörler de bu durumu etkileyebilir. Toplumda erkeklere yüklenen 'cesur' ve 'girişken' olma rolleri, onların duygularını daha hızlı ifade etmelerine neden olabilir. Kadınlar ise duygusal açıdan daha temkinli davranmaya teşvik edilebilir, bu da onların aşık olma süreçlerini uzatabilir.

Araştırmacılar, aşkın karmaşık bir duygu olduğunu ve bireysel farklılıkların bu süreci önemli ölçüde etkileyebileceğini belirtiyor. Her ne kadar genel eğilimler olsa da, herkesin aşkı deneyimleme şekli farklıdır. Bu nedenle, erkeklerin daha hızlı aşık olduğu genellemesi her birey için geçerli olmayabilir.

Sonuç olarak, erkeklerin kadınlardan daha hızlı aşık olduğu yönündeki bulgular, aşkın biyolojik, sosyal ve kültürel boyutlarını anlamamız açısından önemli ipuçları sunuyor. Ancak aşkın kişisel bir deneyim olduğunu ve herkesin bu duyguyu farklı şekillerde yaşadığını unutmamak gerekiyor.

İstanbul Kartal'da 2024 yılında meydana gelen ve 1 kişinin ölümüne neden olan Grand Kartal Otel yangınına ilişkin soruşturma tamamlandı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, otel sahibi ve yöneticileri de dahil olmak üzere 32 şüpheli hakkında, 'Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.

İddianamede, yangının otelin havalandırma boşluğunda bulunan elektrik tesisatındaki kısa devreden kaynaklandığı belirtildi. Ayrıca, otelde yangın söndürme sistemlerinin yetersiz olduğu, yangın merdiveninin kullanılamaz durumda bulunduğu ve acil durum planının bulunmadığı tespit edildi. Şüphelilerin, gerekli önlemleri almayarak yangına ve can kaybına neden oldukları iddia edildi.

İddianamede yer alan bazı tespitler:

• Yangının elektrik tesisatındaki kısa devreden kaynaklandığı
• Otelin yangın söndürme sistemlerinin yetersiz olduğu
• Yangın merdiveninin kullanılamaz durumda bulunduğu
• Acil durum planının bulunmadığı

Dava, Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Yangında hayatını kaybeden kişinin ailesi ve yaralananlar davaya müdahil olarak katılacak.

İnsan vücudundaki yaraların iyileşme süreci, diğer memelilere kıyasla belirgin şekilde daha yavaş ilerliyor. Yapılan yeni bir araştırmaya göre, insanlardaki yaraların iyileşme hızı, diğer memelilerin yaklaşık üçte biri kadar. Bu durumun altında yatan nedenler ve olası çözüm yolları bilim insanları tarafından inceleniyor.

Araştırmacılar, farklı memeli türlerinin yara iyileşme süreçlerini karşılaştırmalı olarak inceledi. Elde edilen bulgular, insan derisinin karmaşıklığı ve bağışıklık sisteminin tepkileri gibi çeşitli faktörlerin bu farklılığa katkıda bulunduğunu gösteriyor.

Yavaş yara iyileşmesi, özellikle diyabet hastaları, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıflamış bireyler için önemli bir sorun teşkil ediyor. Kronik yaralar enfeksiyon riskini artırabilir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Araştırmacılar, bu alandaki çalışmaların ilerlemesiyle birlikte, yara iyileşmesini hızlandıracak yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilebileceğine inanıyor. Genetik faktörler, beslenme alışkanlıkları ve çevresel etkenlerin de yara iyileşme sürecini etkileyebileceği düşünülüyor.

Çalışmanın sonuçları, yara bakımı konusunda daha bilinçli olunması gerektiğini vurguluyor. Özellikle risk altındaki grupların, yaralarını temiz tutmaları ve düzenli olarak kontrol ettirmeleri büyük önem taşıyor. Gelecekteki araştırmalar, kişiye özel yara tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesine katkıda bulunabilir.