ABD'nin Irak ve Suriye'de İran destekli gruplara yönelik gerçekleştirdiği saldırılar, küresel piyasalarda yankı uyandırdı. Bu gelişmelerle birlikte petrol fiyatlarında artış gözlemlenirken, bazı ülke borsalarında yükselişler yaşandı.

ABD ordusunun, Irak ve Suriye'deki İran bağlantılı hedeflere yönelik hava saldırıları düzenlemesi, Orta Doğu'daki jeopolitik riskleri artırdı. Bu durum, enerji piyasalarında belirsizliğe yol açarak petrol fiyatlarını yukarı yönlü hareketlendirdi. Petrol fiyatlarındaki yükseliş, özellikle enerji ihracatçısı ülkelerin borsalarını olumlu etkiledi.

Saldırılar sonrası özellikle üç ülkenin borsasında önemli hareketlenmeler görüldü:

• Rusya: Petrol fiyatlarındaki artıştan doğrudan etkilenen Rusya borsası, yükseliş kaydetti. Enerji şirketlerinin hisseleri değer kazandı.
• Suudi Arabistan: Dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olan Suudi Arabistan'ın borsası da petrol fiyatlarındaki yükselişle desteklendi.
• Kanada: Petrol ihracatçısı Kanada'nın borsası da bu gelişmelerden olumlu etkilendi ve yükseliş gösterdi.

Öte yandan, ABD'nin bu hamlesinin İran ve bölgedeki diğer aktörler tarafından nasıl karşılanacağı yakından takip ediliyor. Jeopolitik gerginliğin tırmanması durumunda piyasalardaki oynaklığın artabileceği belirtiliyor. Yatırımcılar, gelişmelerin seyrini dikkatle izleyerek pozisyonlarını ayarlamaya çalışıyor.

Türkiye, doğal gaz tedarikinde önemli bir değişime hazırlanıyor. Yaklaşık yarım asırdır Rusya'dan boru hatlarıyla sağlanan doğal gaz tedarikinde kontrat sürelerinin dolmasıyla birlikte yeni bir döneme giriliyor. Bu kapsamda, kontrat süresi dolan anlaşmalar yenilenmeyerek farklı kaynaklara yönelme stratejisi izleniyor.

Türkiye'nin enerji arz güvenliğini sağlama ve kaynak çeşitliliğini artırma hedefi doğrultusunda, Rusya ile olan uzun vadeli doğal gaz anlaşmalarının sona ermesi bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Bu durum, Türkiye'nin doğal gaz piyasasında daha esnek ve rekabetçi bir yapıya kavuşmasına olanak tanıyacak.

Enerji uzmanları, Türkiye'nin bu stratejik değişiklikle birlikte sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) alımını artırabileceğini ve farklı coğrafyalardaki tedarikçilerle yeni anlaşmalar yapabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca, yerli doğal gaz üretiminin de artırılması, dışa bağımlılığın azaltılması açısından büyük önem taşıyor.

Türkiye'nin doğal gaz tedarikinde yeni dönemde öne çıkan unsurlar:

• Rusya ile olan mevcut kontratların yenilenmemesi
• LNG alımının artırılması
• Farklı tedarikçilerle yeni anlaşmalar yapılması
• Yerli doğal gaz üretiminin desteklenmesi

Bu stratejik değişikliklerin, Türkiye'nin enerji piyasasında daha bağımsız ve güçlü bir konuma gelmesine katkı sağlaması bekleniyor. Ayrıca, doğal gaz fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı daha dirençli bir yapı oluşturulması hedefleniyor.

Balıkesir'de yaşayan Özlem ve Emrah Koyuncu çifti, iki yıl önce hobi olarak başladıkları istiridye mantarı yetiştiriciliğinde büyük bir başarı hikayesi yazdı. İki çocuk sahibi olan çift, ilk denemelerini küçük bir alanda gerçekleştirirken, zamanla üretimlerini büyüterek önemli bir gelir kaynağı yarattı.

Özlem Koyuncu, istiridye mantarı yetiştiriciliğine başlama hikayelerini anlatırken, eşiyle birlikte internetten araştırma yaptıklarını ve bu alana merak saldıklarını belirtti. İlk etapta sadece 20 metrekarelik bir alanda üretim yapmaya başlayan çift, kısa sürede talebin arttığını fark etti.

Artan talebi karşılamak amacıyla üretim alanlarını genişletmeye karar veren Koyuncu çifti, şu anda 400 metrekarelik bir alanda istiridye mantarı yetiştiriciliği yapıyor. Özlem Koyuncu, "İlk başlarda sadece hobi amaçlı başlamıştık, ancak işler büyüyünce profesyonel olarak devam etmeye karar verdik" dedi.

Üretim sürecinde hiçbir kimyasal madde kullanmadıklarını ve tamamen doğal yöntemlerle yetiştiricilik yaptıklarını vurgulayan Koyuncu, "İnsanlar doğal ve sağlıklı ürünlere yöneldiği için istiridye mantarına olan talep de giderek artıyor" şeklinde konuştu.

Koyuncu çifti, istiridye mantarlarını hem yerel pazarlarda hem de çevrimiçi platformlarda satarak gelir elde ediyor. Ürünlerinin kalitesi ve doğal olması sayesinde müşteri memnuniyetini sağlayan çift, işlerini daha da büyütmeyi hedefliyor.

Özlem Koyuncu, istiridye mantarı yetiştiriciliğine başlamak isteyenlere de tavsiyelerde bulundu. Araştırma yapmanın, doğru teknikleri öğrenmenin ve sabırlı olmanın önemine dikkat çeken Koyuncu, "Bu işe gönül vermek gerekiyor. Doğru yöntemlerle ve düzenli çalışmayla başarılı olmak mümkün" dedi.

2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) yaşanan bir kıyafet tartışması, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Sınava girmek isteyen bir öğrencinin kıyafeti nedeniyle sınava alınmaması üzerine başlayan tartışma, kısa sürede büyüdü ve birçok sosyal medya kullanıcısının tepkisini çekti.

Olay, sınav görevlilerinin öğrencinin kıyafetini uygun bulmamasıyla başladı. Öğrenci, sınav görevlileriyle yaşadığı tartışmanın ardından sınava alınmadı. Bu durum, öğrencinin sosyal medya üzerinden yaşadığı olayı paylaşmasıyla kamuoyuna yansıdı. Paylaşım kısa sürede yayıldı ve binlerce yorum ve beğeni aldı.

Sosyal medya kullanıcıları, olaya ilişkin farklı görüşler belirtti. Bazı kullanıcılar, sınav kurallarının net olduğunu ve öğrencilerin bu kurallara uyması gerektiğini savunurken, diğer kullanıcılar ise kıyafetin sınava engel teşkil etmemesi gerektiğini ve sınav görevlilerinin tutumunun aşırı olduğunu savundu.

Tartışmanın büyümesi üzerine yetkililerden henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak, sosyal medyada olayın duyulmasının ardından birçok kişi, yetkililerin konuyla ilgili bir açıklama yapmasını ve yaşanan mağduriyetin giderilmesini talep etti.

Olayla ilgili olarak sosyal medyada yapılan yorumlarda, sınav kurallarının daha açık ve anlaşılır olması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, benzer durumların yaşanmaması için sınav görevlilerinin daha hassas davranması gerektiği belirtildi.

Özetle: 2025 YKS'de yaşanan kıyafet tartışması, sınav kuralları ve uygulamaları konusunda kamuoyunda bir tartışma başlattı. Olayın detayları ve yetkililerin açıklamaları merakla bekleniyor.

• Sınavda kıyafet nedeniyle yaşanan sorun sosyal medyada gündem oldu.
• Öğrencinin sınava alınmaması tepkilere yol açtı.
• Yetkililerden henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

ABD tahvil faizlerindeki yükseliş ve Orta Doğu'daki artan gerilim, küresel piyasalarda tedirginliğe yol açıyor. Yatırımcılar, bu belirsizlik ortamında güvenli liman olarak görülen varlıklara yönelirken, piyasaların geleceği hakkında çeşitli senaryolar tartışılıyor.

ABD tahvil faizlerindeki yükselişin etkileri: ABD tahvil faizlerindeki yükseliş, özellikle gelişmekte olan ülke piyasaları üzerinde baskı oluşturuyor. Yüksek faizler, yatırımcıların ABD'ye yönelmesine neden olurken, gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışını tetikleyebiliyor. Bu durum, döviz kurlarında yükselişe ve enflasyonist baskılara yol açabiliyor.

Orta Doğu'daki gerilimin piyasalara yansıması: Orta Doğu'daki jeopolitik riskler de piyasalar üzerinde önemli bir baskı unsuru olarak öne çıkıyor. Bölgedeki istikrarsızlık, petrol fiyatlarında yükselişe neden olurken, yatırımcıların risk iştahını azaltıyor. Bu durum, hisse senedi piyasalarında satış baskısına ve güvenli liman olarak görülen altın gibi varlıklara talebin artmasına yol açabiliyor.

Piyasaların aldığı tedbirler: Uzmanlar, piyasaların bu tür risklere karşı çeşitli tedbirler almaya başladığını belirtiyor. Yatırımcılar, portföylerini çeşitlendirerek risklerini azaltmaya çalışırken, bazıları da nakde geçerek belirsizliğin azalmasını bekliyor. Merkez bankaları da piyasaları yakından takip ederek, gerektiğinde müdahale için hazırlık yapıyor.

Gelecek senaryoları: Piyasaların geleceği, ABD tahvil faizlerinin seyri, Orta Doğu'daki gerilimin boyutu ve küresel ekonomik büyüme gibi birçok faktöre bağlı. Bazı uzmanlar, bu belirsizlik ortamının bir süre daha devam edebileceğini ve piyasalarda dalgalanmaların yaşanabileceğini öngörürken, bazıları ise ekonomik büyümenin devam etmesiyle piyasaların toparlanabileceğini düşünüyor.

Yatırımcıların bu dönemde dikkatli olması ve risk toleranslarına uygun hareket etmeleri önem taşıyor.

Cihan Mürtezaoğlu, yeni teklisi öncesinde Hürriyet Pazar'a verdiği röportajda müzik yolculuğunu ve ilham kaynaklarını anlattı. Mürtezaoğlu, müziğe yönelmesinde yaşadığı içsel bir tamamlanma hissinin etkili olduğunu belirtiyor.

Mürtezaoğlu, müzik hayatına başlama sürecini ve bu süreçte yaşadığı motivasyonu detaylı bir şekilde açıklıyor. Kendi ifadesiyle, müziği seçmesiyle birlikte iç dünyasında bir şeylerin yerine oturduğunu ve bu durumun onu motive ettiğini vurguluyor.

Müzisyenin ilham kaynakları arasında farklı müzik türleri ve sanatçılar yer alıyor. Röportajda, bu çeşitli etkileşimlerin kendi müziğine nasıl yansıdığına dair önemli ipuçları veriyor. Mürtezaoğlu, sadece müzikal değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal olaylardan da ilham aldığını ifade ediyor.

Yeni teklisiyle ilgili de bilgiler veren Mürtezaoğlu, dinleyicilerin bu çalışmasında farklı bir müzikal yaklaşım göreceklerini belirtiyor. Teklinin, sanatçının müzikal yolculuğunda yeni bir dönemi işaret ettiğini söylemek mümkün.

Röportajda ayrıca, Mürtezaoğlu'nun müzik üretimine dair felsefesi ve gelecekteki projeleri hakkında da bilgiler yer alıyor. Sanatçı, müziğin kendisi için sadece bir ifade aracı olmadığını, aynı zamanda bir keşif ve öğrenme süreci olduğunu vurguluyor.

Mürtezaoğlu, dinleyicileriyle kurduğu bağın önemine de değiniyor ve müziğinin insanlara dokunabilmesinin kendisi için en büyük mutluluk kaynağı olduğunu ifade ediyor.

Deniz Bayramoğlu, Hürriyet Pazar'daki köşesinde bu hafta ebeveynlik konusunu ele alıyor. Mesele iyi bir ebeveyn olabilmek başlığı altında, konuklarıyla birlikte ideal ebeveynlik kavramı ve bu konudaki farklı yaklaşımları değerlendiriyor. Söyleşide, ebeveynlerin çocuklarına nasıl yaklaşması gerektiği, hangi davranışların doğru veya yanlış olduğu gibi önemli sorulara cevap aranıyor.

Bayramoğlu, ebeveynliğin karmaşık ve sürekli değişen bir süreç olduğunu vurguluyor. Çocukların farklı yaş dönemlerinde farklı ihtiyaçları olduğunu ve ebeveynlerin bu ihtiyaçlara uygun şekilde davranması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, her çocuğun farklı olduğunu ve tek bir doğru ebeveynlik yaklaşımının olmadığını ifade ediyor.

Söyleşide, ebeveynlerin kendi hatalarından ders çıkarması ve sürekli olarak kendilerini geliştirmesi gerektiği de vurgulanıyor. İyi bir ebeveyn olmanın, mükemmel olmak anlamına gelmediği, önemli olanın çocuğun gelişimine katkıda bulunmak ve ona sevgi dolu bir ortam sunmak olduğu belirtiliyor.

Programda dikkat çeken bazı noktalar:

• Ebeveyn olmanın tanımı ve sorumlulukları
• Çocukların farklı gelişim evrelerindeki ihtiyaçları
• Ebeveynlerin çocuklarıyla iletişim kurma yöntemleri
• Disiplin ve sınır koyma konularındaki yaklaşımlar
• Ebeveynlerin kendi duygusal ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurması gerekliliği

Söyleşi, ebeveynlerin kendilerini sorgulamasına ve daha iyi birer ebeveyn olmaya yönelik adımlar atmasına yardımcı olmayı amaçlıyor. Farklı bakış açılarını bir araya getirerek, ebeveynlik konusunda daha bilinçli ve donanımlı olunmasına katkıda bulunuyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hande Namal Ankara, bebeklerin ve çocukların gece sık sık uyanmasının yaygın bir sorun olduğunu belirterek, ebeveynlerin bu durumla başa çıkmak için farklı yöntemlere başvurduğunu ifade etti. Dr. Ankara, bazı ebeveynlerin 'uyutmak' yerine aslında çocuklarını 'bayılttığını' vurguladı.

Uyku hijyeninin önemine dikkat çeken Dr. Ankara, bebeklerin ve çocukların uyku düzenini etkileyen faktörleri şöyle sıraladı:

• Aşırı yorgunluk: Gün içinde yeterince dinlenmeyen çocuklar, gece daha sık uyanabilirler.
• Yanlış uyku alışkanlıkları: Sallayarak, emzirerek veya biberonla uyutmak gibi alışkanlıklar, çocuğun her uyandığında aynı şeyi beklemesine neden olabilir.
• Açlık: Özellikle küçük bebekler, gece acıktıkları için uyanabilirler.
• Gaz sancısı veya reflü: Bu tür rahatsızlıklar, bebeklerin uykusunu bölebilir.
• Diş çıkarma: Diş çıkarma döneminde yaşanan ağrı, uykuyu olumsuz etkileyebilir.
• Oda sıcaklığı veya nem oranı: Uygun olmayan ortam koşulları, uyku kalitesini düşürebilir.
• Hastalık: Soğuk algınlığı, ateş gibi rahatsızlıklar, uykuyu bozabilir.
• Uyku apnesi: Nadir durumlarda, uyku apnesi de gece sık uyanmaya neden olabilir.

Dr. Ankara, ebeveynlere şu önerilerde bulundu:

1. Uyku rutini oluşturun: Her gece aynı saatte, aynı aktiviteleri yaparak (banyo, masal okuma gibi) çocuğunuzun uykuya hazırlanmasına yardımcı olun.
2. Kendi kendine uykuya dalmasını sağlayın: Çocuğunuzu uykulu ama uyanıkken yatağına koyun ve kendi kendine uykuya dalmasını teşvik edin.
3. Gece beslenmelerini azaltın: Bebeğinizin yaşına uygun olarak, gece beslenmelerini kademeli olarak azaltın.
4. Oda sıcaklığını ve nem oranını ayarlayın: İdeal oda sıcaklığı 20-22 derece olmalıdır.
5. Doktorunuza danışın: Eğer çocuğunuzun sık uyanmasının altında yatan tıbbi bir sorun olduğundan şüpheleniyorsanız, mutlaka bir doktora danışın.

Dr. Ankara ayrıca, ekran kullanımının uyku üzerindeki olumsuz etkilerine de değinerek, çocukların uyku saatinden en az bir saat önce ekranlardan uzak tutulması gerektiğini vurguladı.

Yapılan araştırmalar, günde sadece bir bardak inek sütünün bazı hastalıkların riskini azaltabileceğini gösteriyor. Süt ve süt ürünlerinin faydaları üzerine yapılan çalışmalar, özellikle kolon kanseri riskini azaltma potansiyeline dikkat çekiyor.

Sütün Faydaları:

• Kolon Kanseri Riski: Düzenli süt tüketimi, kolon kanseri riskini %17'ye kadar azaltabilir.
• Kemik Sağlığı: Süt, içerdiği kalsiyum sayesinde kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur ve osteoporoz riskini azaltır.
• Bağışıklık Sistemi: Süt, bağışıklık sistemini güçlendiren vitaminler ve mineraller içerir.

Hangi Süt Ürünü Neye Faydalı?

• Yoğurt: Probiyotikler açısından zengindir, sindirim sistemini düzenler ve bağışıklığı güçlendirir.
• Peynir: Kalsiyum ve protein kaynağıdır, kemik sağlığını destekler ve kas gelişimine yardımcı olur.
• Ayran: Vücuttaki elektrolit dengesini sağlar, özellikle yaz aylarında serinletici ve faydalıdır.
• Kefir: Probiyotik içeriği yoğurda göre daha yüksektir, bağırsak sağlığını iyileştirir ve bağışıklık sistemini destekler.

Laktoz İntoleransı Olanlar İçin Alternatifler: Laktoz intoleransı olan bireyler için laktozsuz süt ve süt ürünleri bulunmaktadır. Ayrıca, badem sütü, soya sütü ve yulaf sütü gibi bitkisel alternatifler de tercih edilebilir.

Süt Tüketimi ve Dikkat Edilmesi Gerekenler: Süt tüketiminin faydaları kadar, bazı durumlarda dikkatli olunması gerekmektedir. Özellikle alerjik reaksiyonlar ve laktoz intoleransı gibi durumlar göz önünde bulundurulmalıdır. Herhangi bir sağlık sorunu olanların doktorlarına danışarak süt tüketmeleri önemlidir.

Bu haber, süt ve süt ürünlerinin potansiyel faydalarını ve tüketiminde dikkat edilmesi gerekenleri özetlemektedir.