Eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un katıldığı bir televizyon programında Kanal İstanbul projesiyle ilgili yaptığı, "Kanal İstanbul gündemimizde değil" açıklaması tartışma yarattı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından Kurum'un bu sözlerine tepki gösterdi.

İmamoğlu, paylaşımında, "Seçim öncesi 'yapacağız' dediler, seçim sonrası 'gündemimizde değil' diyorlar. Bu zihniyetin yalanlarına karnımız tok. #Kanalİstanbul’u İstanbulluların parasıyla yaptırmayacağız!" ifadelerini kullandı.

CHP Milletvekili Mahmut Tanal da konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Tanal, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Dün ‘Kanal İstanbul’u yapacağız, yapacağız, yapacağız’ diye meydanlarda bangır bangır bağıranlar, bugün seçim bitince ‘Kanal İstanbul gündemimizde değil’ diyor. Milleti kandırmak, aldatmak bunlarda huy olmuş!"

Eski bakan Kurum'un bu açıklaması, projenin geleceğine dair belirsizlikleri artırırken, İBB ve muhalefet kanadından gelen tepkiler, konunun kamuoyunda canlılığını koruduğunu gösteriyor. Kanal İstanbul projesi, yapıldığı dönemden itibaren tartışmalara neden olmuş ve çevresel etkileri, maliyeti ve gerekliliği konularında farklı görüşler ortaya çıkmıştı. Projenin akıbeti, önümüzdeki günlerde siyasi arenada daha da çok tartışılacağa benziyor.

Muğla'nın Bodrum ilçesinde, saat 14:17'de 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi'nin verilerine göre depremin derinliği 5.0 km olarak ölçüldü.

Deprem, özellikle Bodrum ilçe merkezinde ve çevre yerleşim yerlerinde hissedildi. Sarsıntı, vatandaşlar arasında kısa süreli bir paniğe yol açtı. İlk belirlemelere göre herhangi bir can veya mal kaybı yaşanmadı. Yetkililer, depremin ardından bölgede gerekli incelemeleri başlattı.

Depremin ardından herhangi bir artçı sarsıntı yaşanıp yaşanmadığı henüz bilinmiyor. Ancak uzmanlar, bölgedeki fay hatları nedeniyle bu tür sarsıntıların yaşanmasının mümkün olduğunu belirtiyorlar.

Depremin Detayları:

• Büyüklük: 4.1
• Yer: Bodrum, Muğla
• Saat: 14:17
• Derinlik: 5.0 km

Depremle ilgili gelişmeler takip edilmektedir.

İstanbul'daki kentsel dönüşüm projelerinde sağlanan destek miktarları arttırıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, kira yardımları ve diğer mali desteklerde önemli ölçüde artışlar yapıldı.

Kentsel dönüşüm projeleri kapsamında evlerini yenilemek veya taşınmak zorunda kalan vatandaşlara sağlanan kira yardımı miktarları yeniden belirlendi. Yapılan düzenlemeyle, riskli yapıların yıkılması ve yerine yeni, güvenli konutların inşa edilmesi sürecinde vatandaşlara daha fazla mali destek sağlanması amaçlanıyor.

Resmi Gazete'de yayımlanan kararda belirtilen destek kalemleri şunlardır:

• Kira yardımı miktarları artırıldı.
• Taşınma yardımı miktarları güncellendi.
• Riskli yapı tespit masrafları için sağlanan destekler artırıldı.

Bu artışlarla birlikte, kentsel dönüşüm sürecindeki vatandaşların üzerindeki mali yükün hafifletilmesi ve dönüşüm projelerinin hızlandırılması hedefleniyor. Yetkililer, yapılan düzenlemelerin kentsel dönüşüm projelerine olan ilgiyi artıracağını ve İstanbul'un daha güvenli ve modern bir şehir haline gelmesine katkı sağlayacağını belirtiyor.

Kentsel dönüşümden faydalanmak isteyen vatandaşların, ilgili belediyelere ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na başvurarak detaylı bilgi alabileceği ifade edildi. Yapılan değişikliklerin, İstanbul'daki kentsel dönüşüm sürecini olumlu yönde etkilemesi bekleniyor.

Milyonlarca öğrenci ve veli, okulların erken tatil edilme ihtimalini merakla takip ediyor. Özellikle son günlerde artan hava sıcaklıkları ve yaklaşan Ramazan Bayramı tatili, bu beklentileri daha da artırmış durumda.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak, geçmiş yıllardaki uygulamalar ve mevcut koşullar göz önüne alındığında, okulların planlanan tarihten önce tatil edilme olasılığı düşük görünüyor.

2023-2024 eğitim öğretim yılı takvimine göre, okullar 14 Haziran 2024 Cuma günü kapanacak. Ramazan Bayramı ise 10-12 Nisan tarihleri arasında kutlanacak. Bayram tatilinin hafta içine denk gelmesi nedeniyle, bazı veliler ve öğrenciler, bayram tatiliyle birlikte okulların daha erken bir tarihte kapanabileceğini düşünüyor.

Ancak, MEB'in eğitim öğretim takviminde herhangi bir değişiklik yapmaması durumunda, okullar 14 Haziran'da kapanacak ve öğrenciler yaz tatiline girecekler.

Öğrencilerin ve velilerin, MEB'in resmi açıklamalarını takip etmeleri ve bu doğrultuda planlarını yapmaları önemlidir.

Olası Senaryolar:

• Eğitim Takviminde Değişiklik Olmaması: Okullar 14 Haziran'da kapanır.
• Bayram Tatiliyle Birleştirme: Bayram tatiliyle birlikte 1 haftalık ek tatil verilebilir (Bu ihtimal düşük).
• Sıcaklıklar Nedeniyle Erken Tatil: Aşırı sıcaklıkların devam etmesi durumunda, valilikler tarafından yerel kararlar alınabilir.

Ünlü fizyoterapist Sami Hamidi, yattığınız yerden terlemeden ve yorulmadan kalori yakmanın mümkün olduğunu belirtiyor. Hamidi'ye göre, metabolizmayı hızlandırmak ve kalori yakımını artırmak için bazı basit yöntemler bulunuyor. Bu yöntemler arasında doğru nefes teknikleri, belirli kas gruplarını çalıştırma ve vücut pozisyonunu ayarlama yer alıyor.

Hamidi, diyafram nefesinin önemini vurguluyor. Diyafram nefesi, karın bölgesini kullanarak derin ve yavaş nefes almayı içerir. Bu nefes tekniği, stresi azaltır, metabolizmayı hızlandırır ve daha fazla kalori yakılmasına yardımcı olur. Doğru nefes alırken, göğüs yerine karın bölgesinin şişmesi gerekiyor. Bu sayede akciğerlerin daha fazla oksijen alması ve vücuda daha fazla enerji sağlanması mümkün oluyor.

Hamidi ayrıca, belirli kas gruplarını izometrik egzersizlerle çalıştırmanın da kalori yakımını artırdığını ifade ediyor. İzometrik egzersizler, kasların boyunu değiştirmeden yapılan kasılmalardır. Örneğin, bir duvara karşı durarak veya bir nesneyi iterek kaslarınızı kasabilirsiniz. Bu tür egzersizler, kas kütlesini artırır ve metabolizmayı hızlandırır. Yatarak yapılabilecek izometrik egzersizler arasında karın kaslarını sıkma, kalça kaslarını kasma ve bacakları yukarı doğru itme hareketleri bulunuyor.

Vücut pozisyonunun da kalori yakımında etkili olduğunu belirten Hamidi, sırt üstü yatarken bacakları hafifçe yukarı kaldırarak veya dizleri bükerek karın kaslarını aktif tutmanın mümkün olduğunu söylüyor. Ayrıca, yatmadan önce yapılacak kısa bir meditasyon veya gevşeme egzersizi de stresi azaltarak metabolizmayı düzenler ve uyku kalitesini artırır.

Sonuç olarak, Sami Hamidi'nin önerileriyle yattığınız yerden terlemeden ve yorulmadan kalori yakmak mümkün. Doğru nefes teknikleri, izometrik egzersizler ve vücut pozisyonunu ayarlama gibi basit yöntemlerle metabolizmanızı hızlandırabilir ve daha fazla kalori yakabilirsiniz.

Ankara'da yaşanan olayda, veteriner hekim olduğu belirtilen bir şahıs, sahiplendiği iki köpeği evde parçalayarak öldürdü. Olay, Çankaya ilçesi İşçi Blokları Mahallesi'nde meydana geldi.

İhbar üzerine harekete geçen polis ekipleri, olay yerine gittiğinde korkunç bir manzara ile karşılaştı. Evde yapılan incelemede, köpeklerin vahşice öldürüldüğü tespit edildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, şüpheli doktor gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Vahşetin detayları ise kan dondurdu. Edinilen bilgilere göre, doktorun köpekleri öldürmeden önce uyuşturucu madde kullandığı iddia edildi. Ayrıca, şahsın daha önce de hayvanlara şiddet uyguladığı yönünde şikayetler bulunduğu öğrenildi.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, hayvanseverler ve vatandaşlar yaşanan vahşete büyük tepki gösterdi. Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, zanlının en ağır şekilde cezalandırılması istendi.

Olayın Özeti:

• Ankara'da bir doktor, sahiplendiği iki köpeği evde parçalayarak öldürdü.
• Olay, Çankaya ilçesinde meydana geldi.
• Şüpheli doktor, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
• Zanlının uyuşturucu madde kullandığı ve daha önce de hayvanlara şiddet uyguladığı iddia edildi.
• Olay, hayvanseverler ve vatandaşlar tarafından büyük tepkiyle karşılandı.

Sosyal medyada hızla yayılan aksiyon figürü akımı, gençler arasında giderek daha fazla ilgi görüyor. İlk bakışta masum bir trend gibi görünse de, uzmanlar bu akımın barındırdığı potansiyel tehlikelere dikkat çekerek aileleri uyarıyor. Akımın temelinde, bireylerin belirli bir karakteri veya figürü taklit ederek sosyal medyada içerik üretmesi yatıyor.

İşte dikkat edilmesi gereken 5 kritik nokta:

1. Kimlik Kaybı ve Gerçeklikten Kopma: Uzmanlar, sürekli olarak bir karakteri canlandırmanın bireylerin kendi kimliklerini kaybetmelerine ve gerçeklikten kopmalarına neden olabileceğini belirtiyor. Özellikle ergenlik dönemindeki gençler için bu durum, kimlik gelişimini olumsuz etkileyebilir.
2. Siber Zorbalık ve Dışlanma: Akıma katılan veya katılmayan gençler arasında ayrımcılık ve siber zorbalık yaşanabilir. Farklı karakterleri canlandıranlar arasında rekabet oluşabilir, bu da sosyal ilişkileri zedeleyebilir.
3. Yanlış Rol Model Algısı: Canlandırılan karakterlerin olumsuz özelliklere sahip olması durumunda, gençler bu karakterleri rol model olarak alabilir ve yanlış davranışlarıNormalleştirebilir. Bu durum, özellikle şiddet içeren veya ahlaki değerlere aykırı karakterlerin taklit edilmesiyle daha da tehlikeli hale gelebilir.
4. Sosyal Medya Bağımlılığı: Akım, gençleri daha fazla sosyal medya kullanmaya teşvik edebilir. Sürekli olarak içerik üretme ve beğeni alma çabası, sosyal medya bağımlılığını tetikleyebilir ve gerçek hayattaki sosyal etkileşimleri azaltabilir.
5. Ticari Amaçlı Kullanım: Bazı durumlarda, akımlar ticari amaçlarla kullanılabilir ve gençler farkında olmadan reklam kampanyalarının bir parçası haline gelebilir. Bu durum, gençlerin manipüle edilmesine ve tüketim kültürünün etkisi altında kalmasına yol açabilir.

Uzmanlar, ailelerin bu tür akımları yakından takip etmelerini, çocuklarıyla açık iletişim kurmalarını ve sosyal medyanın potansiyel riskleri konusunda onları bilinçlendirmelerini öneriyor. Ayrıca, gençlerin gerçek hayattaki ilgi alanlarına yönlendirilmeleri ve sosyal etkileşimlerinin desteklenmesi, bu tür akımların olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Hamilelikte gestasyonel diyabet (şeker hastalığı) tanısı alan annelerin çocuklarında otizm görülme riskinin arttığına dair çeşitli araştırmalar bulunmaktadır. Bu durum, anne adaylarının ve ailelerin endişelenmesine neden olabilmektedir. Konuyla ilgili merak edilen sorular ve uzman görüşleri şu şekildedir:

• Gestasyonel diyabet nedir? Hamilelikte ilk kez ortaya çıkan veya tespit edilen şeker yüksekliğidir. Genellikle hamileliğin ikinci yarısında görülür ve doğumdan sonra düzelir.
• Gestasyonel diyabet otizme neden olur mu? Araştırmalar, gestasyonel diyabeti olan annelerin bebeklerinde otizm riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ancak bu, gestasyonel diyabetin kesinlikle otizme neden olduğu anlamına gelmez. Sadece riski artırabileceği düşünülmektedir.
• Risk ne kadar yüksek? Yapılan bir çalışmada, gestasyonel diyabeti olan annelerin çocuklarında otizm riskinin yüzde 28 daha yüksek olduğu bulunmuştur.
• Bu risk nasıl azaltılabilir? Gestasyonel diyabetin kontrol altında tutulması, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yapılması, riskin azaltılmasına yardımcı olabilir. Doktor kontrolünde olmak ve önerilerine uymak önemlidir.
• Gestasyonel diyabet tanısı alan her bebekte otizm görülür mü? Hayır. Gestasyonel diyabet tanısı alan annelerin bebeklerinde otizm görülme olasılığı artmakla birlikte, bu durum her bebekte otizm gelişeceği anlamına gelmez. Otizmin birçok farklı nedeni olabilir.
• Aileler nelere dikkat etmeli? Hamilelik sürecinde düzenli doktor kontrollerine gitmek, sağlıklı beslenmek, gestasyonel diyabet tanısı alınırsa doktorun önerilerine uymak ve bebeklerinin gelişimini yakından takip etmek önemlidir. Erken teşhis ve müdahale, otizm spektrum bozukluğu olan çocukların yaşam kalitesini artırabilir.

Sonuç olarak, hamilelikte diyabetin otizm riskini artırabileceği yönünde bulgular olmakla birlikte, bu durumun kesin bir neden-sonuç ilişkisi olduğu söylenemez. Ailelerin bu konuda bilinçli olması, doktorlarıyla iletişim halinde olması ve bebeklerinin gelişimini takip etmeleri önemlidir.

Alerjik hastalıkların son yıllarda giderek daha sık görüldüğü belirtiliyor. Özellikle bahar aylarında polen alerjisi olan kişiler için hayatı zorlaştıran bu durumla başa çıkmak için çeşitli önlemler alınabilir. İşte polen alerjisine karşı 7 etkili önlem:

1. Polen Takibi: Polen yoğunluğunun yüksek olduğu günlerde mümkün olduğunca dışarı çıkmaktan kaçının. Polen takvimlerini ve hava durumu raporlarını takip ederek polen yoğunluğu hakkında bilgi sahibi olun.
2. Kapalı Ortamları Havalandırma: Ev ve araba gibi kapalı ortamları düzenli olarak havalandırın. Ancak polen yoğunluğunun düşük olduğu sabah erken saatleri veya akşam geç saatleri tercih edin.
3. Hava Temizleyici Kullanımı: Evde hava temizleyici kullanarak polenleri filtreleyebilirsiniz. HEPA filtreli hava temizleyiciler polenleri etkili bir şekilde yakalar.
4. Güneş Gözlüğü ve Maske Kullanımı: Dışarı çıkarken güneş gözlüğü ve maske kullanarak polenlerin gözlerinize ve solunum yollarınıza girmesini engelleyin.
5. Giysileri Değiştirme ve Duş Alma: Dışarıdan geldiğinizde üzerinizdeki giysileri değiştirin ve duş alın. Bu, üzerinize yapışan polenlerden kurtulmanıza yardımcı olur.
6. Burun Temizliği: Burun spreyi veya serum fizyolojik ile burun kanallarınızı düzenli olarak temizleyin. Bu, polenlerin burun içinde birikmesini önler.
7. Doktor Kontrolü ve İlaç Kullanımı: Alerji belirtileriniz şiddetli ise mutlaka bir doktora başvurun. Doktorunuzun önerdiği antihistaminik veya kortikosteroid içeren ilaçları düzenli olarak kullanın.

Bu önlemlerle polen alerjisinin etkilerini azaltabilir ve bahar aylarını daha rahat geçirebilirsiniz. Alerji belirtilerinizde herhangi bir iyileşme olmazsa mutlaka bir uzmana danışmanız önemlidir.