Birleşmiş Milletler (BM), Gazze Şeridi'ne yönelik insani yardımın yetersizliği konusunda ciddi uyarılarda bulundu. Yapılan açıklamada, bölgeye yeterli miktarda yardımın ulaşmaması halinde yaklaşık 14 bin bebeğin ciddi sağlık riskleriyle karşı karşıya kalabileceği belirtildi.

BM yetkilileri, Gazze'deki durumun giderek kötüleştiğini ve özellikle hamile kadınlar ile yeni doğmuş bebeklerin yetersiz beslenme ve sağlık hizmetleri eksikliği nedeniyle büyük bir tehlike altında olduğunu vurguladı. Yardım kuruluşları, Gazze'ye acil olarak daha fazla tıbbi malzeme, gıda ve temiz su ulaştırılması gerektiğini belirtiyor.

Açıklamada, Gazze'deki sağlık sisteminin de büyük ölçüde çökmüş durumda olduğu ve hastanelerin temel tıbbi malzemelerden yoksun olduğu ifade edildi. Bu durumun, hamile kadınların doğum sırasında ve sonrasında karşılaşabileceği riskleri artırdığına dikkat çekildi.

BM, uluslararası topluma Gazze'ye yönelik yardımların artırılması çağrısında bulundu. Ayrıca, bölgedeki insani yardım çalışmalarının engellenmemesi ve yardım kuruluşlarının güvenli bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı.

Gazze'deki durumun vahametine dikkat çeken BM yetkilileri, acil müdahale edilmemesi halinde, binlerce masum çocuğun hayatının tehlikeye girebileceği uyarısında bulundu.

• Gazze'ye yeterli yardım ulaşmazsa 14 bin bebek risk altında.
• Sağlık sistemi çökmüş durumda.
• Uluslararası topluma yardım çağrısı yapıldı.

Abdulkadir Selvi'nin yazısında, siyaset kulislerinde hareketlilik olduğu ve AK Parti ile CHP'de olası değişimlerin konuşulduğu belirtiliyor.

AK Parti'deki Değişim İhtimali: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimlerden sonra başlattığı değişim sürecinin devam edeceği, bu kapsamda bazı bakanların görevden alınabileceği veya yerlerinin değiştirilebileceği ifade ediliyor. Teşkilatlarda da yenilenme beklentisi olduğu vurgulanıyor.

CHP'deki Durum: CHP'de ise Özgür Özel'in genel başkanlığa gelmesiyle başlayan yeni dönemde, bazı milletvekillerinin istifa edebileceği veya partiden ayrılabileceği iddiaları dile getiriliyor. Özellikle yerel seçim sonuçlarının ardından partide farklı görüşlerin ortaya çıktığı ve bu durumun istifalara yol açabileceği belirtiliyor.

Siyasi Kulislerde Konuşulanlar: Yazıda, siyasi kulislerde AK Parti ve CHP'deki olası gelişmelerin yanı sıra, yeni siyasi oluşumlar ve ittifak senaryolarının da konuşulduğu aktarılıyor. Özellikle yerel seçimlerde başarılı olan bazı belediye başkanlarının gelecekteki rolleri ve siyasi pozisyonları merak konusu.

Beklentiler ve Öngörüler: Siyasi arenada önümüzdeki günlerde önemli gelişmelerin yaşanabileceği, hem iktidar hem de muhalefet partilerinde değişimlerin ve hareketliliklerin devam edeceği öngörülüyor.

Limonlu smoothie, sıcak havalarda serinlemek ve sağlıklı bir içecek alternatifi arayanlar için ideal bir seçenektir. Bu tarif, evde kolayca hazırlanabilen, ferahlatıcı ve lezzetli bir smoothie sunmaktadır. İşte limonlu smoothie'nin nasıl yapıldığına dair detaylar:

Limonlu Smoothie için Gerekli Malzemeler:

• 1 adet limonun suyu
• 1 su bardağı süt (veya bitkisel süt alternatifi)
• Yarım su bardağı yoğurt (isteğe bağlı)
• 2 yemek kaşığı bal veya akçaağaç şurubu (tatlandırmak için)
• Birkaç parça buz
• İsteğe bağlı olarak nane yaprakları (süslemek için)

Limonlu Smoothie'nin Hazırlanışı:

1. İlk olarak, limonun suyunu sıkın ve bir kenara ayırın.
2. Blender'a sütü, yoğurdu (eğer kullanılıyorsa), limon suyunu ve balı veya akçaağaç şurubunu ekleyin.
3. Buz parçalarını da blender'a ekleyin. Buz miktarı, smoothie'nin kıvamını belirleyecektir; daha yoğun bir smoothie için daha fazla buz kullanabilirsiniz.
4. Tüm malzemeleri blender'da pürüzsüz bir kıvam alana kadar karıştırın.
5. Smoothie'yi bir bardağa dökün ve isteğe bağlı olarak nane yaprakları ile süsleyerek servis yapın.

Püf Noktaları:

• Smoothie'nin kıvamını ayarlamak için süt veya buz miktarını değiştirebilirsiniz.
• Daha yoğun bir limon aroması için limon kabuğu rendesi ekleyebilirsiniz. Ancak, limon kabuğunun beyaz kısmını (öz) eklemekten kaçının, çünkü acı bir tat verebilir.
• Bal veya akçaağaç şurubu yerine stevia veya farklı bir tatlandırıcı da kullanabilirsiniz.
• Smoothie'yi hazırladıktan sonra hemen tüketmek, tazeliğini korumak açısından önemlidir.

Limonlu smoothie, sadece lezzetli değil, aynı zamanda C vitamini açısından da zengindir. Bu tarif, özellikle yaz aylarında serinlemek ve enerji toplamak için harika bir seçenektir. Afiyet olsun!

Patlıcan kapama, Türk mutfağının sevilen yemeklerinden biridir. Hem lezzetli hem de doyurucu olan bu yemeği hazırlamak oldukça kolaydır. İşte patlıcan kapama tarifi:

Malzemeler:

• 4 adet patlıcan
• 300 gram kuşbaşı et
• 1 adet soğan (doğranmış)
• 2 adet domates (doğranmış)
• 2 adet sivri biber (doğranmış)
• 2 diş sarımsak (doğranmış)
• 1 yemek kaşığı domates salçası
• 1 tatlı kaşığı biber salçası
• Yarım çay bardağı sıvı yağ
• Tuz, karabiber, pul biber, kekik
• 1 su bardağı sıcak su
• Üzeri için maydanoz (isteğe bağlı)

Yapılışı:

1. Patlıcanları alacalı soyup, tuzlu suda bekletin. Ardından kurulayıp küp küp doğrayın.
2. Bir tencerede sıvı yağı ısıtın. Kuşbaşı etleri ekleyip suyunu salıp çekene kadar kavurun.
3. Doğranmış soğan, biber ve sarımsağı ekleyip pembeleşinceye kadar kavurun.
4. Domates salçası ve biber salçasını ekleyip kokusu çıkana kadar kavurun.
5. Doğranmış domatesleri ekleyip birkaç dakika daha kavurun.
6. Patlıcanları ekleyip karıştırın. Tuz, karabiber, pul biber ve kekik ile tatlandırın.
7. Sıcak suyu ekleyip kısık ateşte patlıcanlar yumuşayana kadar pişirin.
8. Pişen patlıcan kapamayı ocaktan alın.
9. Servis yaparken üzerine isteğe bağlı olarak doğranmış maydanoz serpebilirsiniz.

Afiyet olsun!

Peynirli sufle, kahvaltı sofralarınıza farklı bir lezzet katmak için ideal bir seçenek. İşte adım adım peynirli sufle tarifi:

Malzemeler:

• 2 adet yumurta
• 2 yemek kaşığı un
• Yarım su bardağı süt
• 1 yemek kaşığı tereyağı
• Tuz, karabiber
• Yarım su bardağı rendelenmiş peynir (Çeçil, kaşar, beyaz peynir karışımı)

Hazırlanışı:

1. İlk olarak, fırını 180 dereceye ayarlayıp ısıtmaya başlayın. Sufle kaplarını yağlayın ve tabanlarına un serpin.
2. Tereyağını bir sos tenceresinde eritin. Unu ekleyip kokusu çıkana kadar kavurun.
3. Sütü azar azar ekleyerek topaklanmayı önleyin ve sürekli karıştırarak pişirin. Kıvamı koyulaşınca ocaktan alın.
4. Tuz ve karabiberi ekleyin. Ardından rendelenmiş peyniri de ekleyip karıştırın. Peynir eriyene kadar karıştırmaya devam edin.
5. Yumurtaların sarılarını aklarından ayırın. Yumurta sarılarını peynirli karışıma ekleyip hızlıca karıştırın.
6. Ayrı bir kapta yumurta aklarını bir tutam tuz ile çırpın. Kar beyazı bir köpük elde edene kadar çırpmaya devam edin.
7. Yumurta aklarını peynirli karışıma yavaş yavaş ekleyin. Alttan üste doğru nazikçe karıştırarak havanın sönmemesini sağlayın.
8. Hazırladığınız sufle karışımını yağlanmış ve unlanmış sufle kaplarına paylaştırın.
9. Sufleleri önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar yaklaşık 15-20 dakika pişirin.
10. Fırından çıkarınca sıcak servis yapın. Afiyet olsun!

Peynirli suflenizi dilediğiniz peynir çeşitleriyle zenginleştirebilirsiniz. Kahvaltılık sofralarınızda veya özel günlerinizde misafirlerinize sunabileceğiniz bu lezzetli tarifi mutlaka deneyin.

Japonya'da bir çizgi roman ve bir medyumun geleceğe dair kehanetleri, ülkeyi ziyaret etmeyi planlayan bazı kişilerin seyahatlerini iptal etmesine yol açtı. İddialara göre, adı açıklanmayan bir çizgi roman sanatçısı ve 'En Büyük Medyum' olarak tanınan bir kişi, Japonya'yı etkileyecek büyük bir felaket öngörüsünde bulundu. Bu öngörüler sosyal medyada hızla yayılarak endişe ve spekülasyonlara neden oldu.

Çizgi roman sanatçısının kehaneti, 2025 yılının Temmuz ayında Japonya'yı vuracak büyük bir tsunami felaketini içeriyor. Medyumun kehaneti ise, daha geniş kapsamlı ve belirsiz bir yıkım senaryosu çiziyor. Bu iki farklı kaynaktan gelen benzer felaket uyarıları, özellikle hassas ve spiritüel inançlara sahip kişiler arasında panik yarattı.

Seyahat acenteleri, Japonya'ya yapılması planlanan bazı gezilerin iptal edildiğini doğruladı. İptallerin sayısının azımsanmayacak düzeyde olduğu belirtiliyor. Seyahat uzmanları, bu durumun nedenini, kehanetlere olan inancın yanı sıra, Japonya'nın geçmişte yaşadığı büyük doğal afetlere bağlıyor. Ülkenin deprem kuşağında yer alması ve tsunami riskinin her zaman var olması, bu tür kehanetlerin daha ciddiye alınmasına ve korkuya yol açmasına neden oluyor.

Sosyal medyada yayılan çeşitli komplo teorileri de durumu daha karmaşık hale getiriyor. Bazı kullanıcılar, bu kehanetlerin kasıtlı olarak yayıldığını ve turizmi baltalamayı amaçladığını iddia ediyor. Ancak bu iddiaları destekleyecek herhangi bir kanıt bulunmuyor. Yetkililer ise, kehanetlere itibar edilmemesi ve panik yaratılmaması çağrısında bulunuyor. Japonya Meteoroloji Ajansı, düzenli olarak doğal afet risklerini değerlendirdiklerini ve halkı bilgilendirmeye devam edeceklerini açıkladı.

Sonuç olarak, bir çizgi roman ve bir medyumun Japonya kehanetleri, seyahat iptallerine ve sosyal medyada yoğun tartışmalara yol açmış durumda. Yetkililer, halkı sakin olmaya ve resmi açıklamalara kulak vermeye davet ediyor.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye'deki mevcut durumla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Rubio, Suriye'de kurulan yeni yönetimin, istikrarsızlık ve çeşitli iç sorunlar nedeniyle haftalar içinde çökme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Rubio, Suriye'deki durumun karmaşıklığına dikkat çekerek, yeni yönetimin zayıflığı ve dış aktörlerin etkisinin bu çöküş riskini artırdığını vurguladı. Bölgedeki aktörlerin çıkarları ve Suriye'nin iç dinamiklerindeki kırılganlıkların, ülkenin geleceği üzerinde belirleyici bir rol oynayabileceğini ifade etti.

Rubio'nun açıklamaları, ABD'nin Suriye politikası ve bölgedeki gelişmelere dair bakış açısını yansıtıyor. Suriye'deki insani durum ve siyasi istikrarsızlık, uluslararası toplumun da yakından takip ettiği bir konu olmaya devam ediyor.

Suriye'deki yeni yönetimin beklenen ömrü ve ülkenin geleceği hakkındaki bu iddialar, bölgedeki gelişmelerin seyrini etkileyebilecek önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.

ABD'nin Suriye'deki gelişmelere yönelik tutumu ve bölgedeki diğer aktörlerle olan ilişkileri, Suriye'nin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Önümüzdeki haftalarda Suriye'deki durumun nasıl bir seyir izleyeceği, uluslararası kamuoyu tarafından yakından takip edilecek.

Avrupa Birliği (AB) genelinde yaklaşan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde kritik bir eşik olarak görülen ve 'Süper Pazar' olarak adlandırılan günde, merkez sol partilerde belirgin bir düşüş yaşanıyor. Bu durum, Avrupa siyasetinde önemli değişimlerin habercisi olarak değerlendiriliyor.

Merkez Sol Partilerdeki Düşüş: Mevcut kamuoyu yoklamaları ve siyasi analizler, Sosyal Demokratlar ve Yeşiller gibi geleneksel merkez sol partilerin oylarında ciddi bir erime olduğunu gösteriyor. Bu düşüşün nedenleri arasında, seçmenlerin değişen öncelikleri, ekonomik belirsizlikler ve göç gibi konulardaki farklı yaklaşımlar yer alıyor. Ayrıca, bazı seçmenlerin daha radikal sol veya sağ partilere yönelmesi de bu düşüşte etkili oluyor.

'Süper Pazar'ın Önemi: 'Süper Pazar', birçok Avrupa ülkesinde AP seçimlerinin aynı güne denk gelmesi nedeniyle bu şekilde adlandırılıyor. Bu gün, seçim sonuçlarının genel Avrupa siyaseti üzerindeki etkisini artırıyor. Özellikle büyük ülkelerde alınacak sonuçlar, AP'nin yapısını ve AB politikalarının yönünü önemli ölçüde etkileyebilir.

Olası Sonuçlar: Merkez sol partilerdeki düşüşün devam etmesi durumunda, Avrupa Parlamentosu'nda sağ ve aşırı sağ partilerin ağırlığı artabilir. Bu durum, AB'nin göç politikaları, iklim değişikliğiyle mücadele ve sosyal politikalar gibi alanlarda daha muhafazakar yaklaşımların benimsenmesine yol açabilir. Ayrıca, AB içindeki farklı siyasi gruplar arasındaki dengenin değişmesi, karar alma süreçlerini de etkileyebilir.

Seçimlere Katılımın Rolü: Seçimlere katılım oranının yüksek olması, merkez sol partiler için bir umut ışığı olabilir. Genç seçmenlerin ve sivil toplum kuruluşlarının aktif katılımı, seçim sonuçlarını değiştirebilir ve merkez solun yeniden güçlenmesine katkı sağlayabilir.

Sonuç olarak, AB seçimlerinde 'Süper Pazar' olarak adlandırılan gün, Avrupa siyaseti için kritik bir dönüm noktası olabilir. Merkez sol partilerin yaşadığı düşüş, Avrupa Parlamentosu'nun yapısını ve AB politikalarının yönünü önemli ölçüde etkileyebilir. Seçim sonuçları, Avrupa'nın geleceği için belirleyici olacaktır.

İngiltere, İsrail ile yürüttüğü ticaret anlaşması görüşmelerini askıya aldı. Bu kararın gerekçesi olarak, Batı Şeria'daki yerleşimcilerin yasa dışı faaliyetleri ve bu faaliyetlere karışan kişilere uygulanan yaptırımlar gösterildi.

İngiltere hükümeti, Batı Şeria'daki yerleşim yerlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve bölgedeki barışı tehdit ettiğini belirtiyor. Bu nedenle, İsrail ile olan ticaret ilişkilerinde daha dikkatli bir yaklaşım sergileme kararı aldı.

Askıya alma kararı, İngiliz hükümetinin yerleşimcilerin faaliyetlerine karşı aldığı bir dizi önlemden sadece biri. Hükümet, daha önce de bu tür faaliyetlere karışan bazı kişilere karşı seyahat yasakları ve mal varlığı dondurma gibi yaptırımlar uygulamıştı.

İngiltere'nin bu adımı, uluslararası alanda da yankı buldu. Birçok ülke, İngiltere'nin kararını desteklerken, bazıları ise bu kararın İsrail ile olan ilişkileri olumsuz etkileyebileceği yönünde endişelerini dile getirdi.

İngiltere hükümeti, İsrail ile ticaret görüşmelerine ne zaman yeniden başlanacağına dair henüz bir tarih vermedi. Ancak, Batı Şeria'daki durumun yakından takip edileceği ve gelişmelerin ışığında bir karar verileceği belirtildi.

Bu kararın, İngiltere ve İsrail arasındaki ekonomik ilişkilere uzun vadeli etkileri olabileceği öngörülüyor. Ayrıca, diğer ülkelerin de benzer adımlar atmasına yol açabileceği değerlendiriliyor.

İngiltere'nin bu hamlesi, Filistin-İsrail çatışması bağlamında önemli bir gelişme olarak değerlendirilirken, bölgedeki gerginliğin azaltılmasına katkıda bulunup bulunmayacağı ise merak konusu.