Dr. Av. Başar Yaltı, Türkiye'nin terörle mücadelesinde gelinen aşamayı ve yapılması gerekenleri değerlendiriyor. Yaltı, terörün sadece bir güvenlik sorunu olmadığını, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve psikolojik boyutları da olan çok yönlü bir sorun olduğunu vurguluyor.

Yaltı'ya göre, terörle mücadelede başarıya ulaşmak için şu unsurlara dikkat etmek gerekiyor:

• Hukukun üstünlüğüne bağlı kalmak.
• İnsan haklarına saygı göstermek.
• Terörün finansman kaynaklarını kurutmak.
• Uluslararası işbirliğini artırmak.
• Kamuoyunu doğru bilgilendirmek.

Yaltı, Türkiye'nin terörle mücadelede önemli mesafeler katettiğini ancak mücadelenin henüz bitmediğini belirtiyor. Terör örgütlerinin farklı yöntemlerle varlığını sürdürmeye çalıştığına dikkat çekerek, güvenlik güçlerinin ve istihbarat birimlerinin teyakkuz halinde olması gerektiğini ifade ediyor.

Ayrıca, terörle mücadelenin sadece güvenlik güçlerinin görevi olmadığını, tüm toplumun sorumluluğu olduğunu vurguluyor. Sivil toplum kuruluşlarının, medyanın ve kanaat önderlerinin teröre karşı bilinçlendirme çalışmalarına destek vermesi gerektiğini belirtiyor.

Yaltı, Türkiye'nin terörle mücadelede başarılı olması için uzun vadeli ve stratejik bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu, bu yaklaşımın hukukun üstünlüğü, insan hakları ve uluslararası işbirliği ilkelerine dayanması gerektiğini sözlerine ekliyor.

Haluk Hepkon, Cumhuriyet gazetesindeki yazısında, Cumhuriyet'in kuruluş felsefesine ve tarihsel misyonuna değinerek, gazetenin sol değerlerle yeniden kucaklaşmasının önemini vurguluyor. Yazar, günümüzde Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi ve sosyal koşulları değerlendirerek, Cumhuriyet'in bu koşullar altında nasıl bir rol oynaması gerektiğini tartışıyor.

Hepkon, Cumhuriyet'in sadece bir gazete olmanın ötesinde, Türkiye'nin aydınlanma projesinin önemli bir parçası olduğunu belirtiyor. Gazetenin, laiklik, demokrasi, özgürlük ve eşitlik gibi temel değerleri savunması gerektiğini ifade ediyor. Bu değerlerin günümüzde daha da önem kazandığını, çünkü Türkiye'nin otoriterleşme ve kutuplaşma gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurguluyor.

Yazar, Cumhuriyet'in solla kucaklaşmasının, gazetenin bu değerleri daha güçlü bir şekilde savunmasına yardımcı olacağını savunuyor. Solun, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal alanlarda da önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtiyor. Cumhuriyet'in, solun bu potansiyelini kullanarak Türkiye'nin daha adil, özgür ve demokratik bir ülke olmasına katkıda bulunabileceğini ifade ediyor.

Hepkon, yazısında ayrıca, Cumhuriyet'in geçmişte solla olan ilişkisine de değiniyor. Gazetenin, kuruluş yıllarında sol düşünceye yakın olduğunu, ancak daha sonra bu çizgiden uzaklaştığını belirtiyor. Yazar, Cumhuriyet'in yeniden solla kucaklaşmasının, gazetenin tarihsel köklerine dönmesi anlamına geleceğini savunuyor.

Sonuç olarak, Haluk Hepkon, Cumhuriyet'in Türkiye'nin geleceği için önemli bir rol oynayabileceğine inanıyor. Ancak bunun için, gazetenin sol değerlerle yeniden kucaklaşması gerektiğini vurguluyor. Bu kucaklaşmanın, Cumhuriyet'in daha güçlü, daha etkili ve daha kapsayıcı bir gazete olmasına yardımcı olacağını ifade ediyor.

Özdemir İnce'nin bu yazısında, Kurtuluş Savaşı sırasında meydana gelen Kürt isyanları incelenmektedir. Yazar, bu isyanların tarihsel arka planını ve Kurtuluş Savaşı'ndaki etkilerini değerlendiriyor.

Yazıda, Şeyh Sait isyanı başta olmak üzere, Koçgiri, Nasturi ve Beytüşşebap isyanlarına değinilmektedir. Bu isyanların, o dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) hükümetini zor durumda bıraktığı ve Kurtuluş Savaşı'nın seyrini etkilediği belirtilmektedir.

Koçgiri İsyanı (1921): Sivas, Erzincan ve Tunceli yöresinde etkili olan bu isyan, Kürt aşiretlerinin talepleri doğrultusunda ortaya çıkmıştır. İsyan, TBMM hükümeti tarafından askeri operasyonlarla bastırılmıştır.

Nasturi İsyanı (1924): Hakkari bölgesinde yaşayan Nasturilerin başlattığı bu isyan, bölgedeki otorite boşluğundan ve etnik gerilimlerden kaynaklanmıştır. İsyan, Türk ordusu tarafından bastırılmıştır.

Şeyh Sait İsyanı (1925): Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde geniş bir alana yayılan bu isyan, dini ve siyasi nedenlerle ortaya çıkmıştır. Şeyh Sait'in liderliğindeki isyan, TBMM hükümeti için büyük bir tehdit oluşturmuş ve sıkıyönetim ilan edilerek bastırılmıştır.

Beytüşşebap İsyanı (1924): Hakkari ve çevresinde meydana gelen bu isyan, aşiretler arası rekabet ve merkezi otoriteye karşı tepkiden kaynaklanmıştır. İsyan, askeri müdahaleyle kontrol altına alınmıştır.

Yazar, bu isyanların, Kurtuluş Savaşı döneminde TBMM hükümetinin karşılaştığı zorlukları gösterdiğini ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde önemli bir rol oynadığını vurgulamaktadır. Ayrıca, bu isyanların Kürt meselesinin tarihsel kökenlerine ışık tuttuğu ve günümüzdeki tartışmalara zemin hazırladığı ifade edilmektedir.

Sonuç olarak, yazı, Kurtuluş Savaşı sırasındaki Kürt isyanlarını tarihsel bir perspektifle ele alarak, bu isyanların nedenlerini, sonuçlarını ve Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki önemini değerlendirmektedir.

Sertaç Eş'in yazısı, Ortadoğu'daki silahlanma yarışını ve bu durumun bölge üzerindeki etkilerini ele alıyor. Yazar, bölgedeki aktörlerin silahlanma motivasyonlarını ve bu silahların kullanım alanlarını inceliyor.

Yazıda, Ortadoğu'nun karmaşık yapısı ve farklı aktörlerin çıkarları doğrultusunda şekillenen ittifakları vurgulanıyor. Bu durumun, bölgedeki istikrarsızlığı körüklediği ve çatışma riskini artırdığı belirtiliyor. Silahlanmanın sadece askeri bir mesele olmadığı, aynı zamanda siyasi ve ekonomik boyutlarının da bulunduğu ifade ediliyor.

Yazar, Ortadoğu'da silah bırakmanın zorluğuna dikkat çekiyor ve bu durumun nedenlerini analiz ediyor. Bölgedeki güvensizlik ortamı, dış müdahaleler ve iç çatışmaların, silahlanma yarışını tetiklediği vurgulanıyor.

Yazıda ayrıca, silahlanmanın bölge ekonomileri üzerindeki olumsuz etkileri de değerlendiriliyor. Kaynakların silahlanmaya ayrılması, eğitim, sağlık ve altyapı gibi alanlarda yatırımların azalmasına neden oluyor.

Sonuç olarak, yazar Ortadoğu'da silah bırakmanın uzun ve zorlu bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu sürecin başarılı olabilmesi için, bölgedeki tüm aktörlerin işbirliği yapması ve güven artırıcı önlemler alması gerektiği vurgulanıyor.

Tuğrul Akşar'ın yazısında, Sir Alex Ferguson'un Manchester United'daki 27 yıllık kariyeri ve bu süreçte elde ettiği başarılar değerlendiriliyor. Yazar, Ferguson'un uzun yıllar boyunca aynı kulüpte kalabilmesinin ve başarılı olabilmesinin ardındaki faktörlere değiniyor. Özellikle, İngiliz futbolunda kulüp yönetimlerinin teknik direktörlere tanıdığı istikrar ve uzun vadeli planlama imkanı vurgulanıyor.

Akşar, Türk futbolunda ise durumun farklı olduğunu belirtiyor. Türkiye'deki kulüplerde teknik direktörlerin genellikle kısa sürelerde görevde kalabildiğini, başarısız sonuçlar veya yönetimle yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle sık sık görevden alındıklarını ifade ediyor. Yazar, Ferguson gibi bir teknik direktörün Türkiye'de çalışması halinde, kısa sürede kovulabileceği ihtimalini dile getiriyor.

Yazıda, Türk futbolundaki bu istikrarsızlığın nedenleri arasında, kulüp yönetimlerinin kısa vadeli başarı odaklı olması, taraftar baskısı, medya etkisi ve ekonomik sorunlar gibi faktörler sıralanıyor. Akşar, Türk futbolunun uzun vadeli başarılar elde edebilmesi için, kulüp yönetimlerinin daha sabırlı ve vizyoner bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini savunuyor.

Son olarak, yazar, Ferguson'un Manchester United'daki başarısının sadece teknik direktörlük yetenekleriyle değil, aynı zamanda kulüp yönetiminin ona duyduğu güven ve destekle de mümkün olduğunu vurguluyor. Türk futbolunun da bu tür bir yönetim anlayışını benimsemesi gerektiği belirtiliyor.

İstanbul'da ikamet eden vatandaşlar, 23 Mayıs 2025 Cuma günü yaşanan su kesintileri sebebiyle İSKİ'nin (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) resmi web sitesi üzerinden bilgi edinmeye çalışıyor. Su kesintilerinin hangi ilçeleri etkilediği, kesintinin ne kadar süreceği ve suların ne zaman geleceği gibi sorulara yanıt aranıyor.

İSKİ, planlı su kesintilerini ve arıza kaynaklı kesintileri web sitesi üzerinden duyurarak vatandaşları bilgilendirmeyi amaçlıyor. Vatandaşlar, İSKİ'nin web sitesini ziyaret ederek güncel su kesintisi listesine ulaşabilir ve kendi bölgelerindeki durum hakkında bilgi sahibi olabilirler.

Haberde, su kesintisi sorgulama ekranına nasıl erişilebileceği ve İSKİ'nin iletişim kanalları hakkında bilgi verilmesi bekleniyor. İstanbullular, su kesintisiyle ilgili en güncel bilgilere ulaşmak için İSKİ'nin web sitesini ve sosyal medya hesaplarını takip edebilirler.

Özetle, İstanbul'daki su kesintileriyle ilgili en güncel bilgilere ulaşmak için İSKİ'nin resmi web sitesi ve iletişim kanallarını takip etmek önemlidir.

Çorum Belediyesi, sokak hayvanlarının daha iyi koşullarda yaşaması için doğal yaşam alanı oluşturdu. Proje kapsamında hayvanların barınma, beslenme ve tedavi ihtiyaçları karşılanacak. Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, sokak hayvanlarının korunması ve refahının artırılması için çalıştıklarını belirtti.

Doğal yaşam alanında hayvanların özgürce dolaşabileceği geniş alanlar, barınaklar, oyun alanları ve veterinerlik hizmetleri bulunuyor. Ayrıca, hayvanseverlerin ziyaret edebileceği ve hayvanlarla vakit geçirebileceği sosyal alanlar da oluşturuldu. Proje ile sokak hayvanlarının rehabilitasyonu ve sahiplendirilmesi de hedefleniyor.

Başkan Aşgın, “Sokak hayvanları bizim can dostlarımız. Onların daha iyi koşullarda yaşaması için elimizden geleni yapıyoruz. Bu doğal yaşam alanı projesi, hayvanların refahını artırmaya yönelik önemli bir adım. Tüm hayvanseverleri bu projeye destek vermeye davet ediyorum” dedi.

Doğal yaşam alanında ayrıca gönüllü hayvanseverler de görev alacak. Gönüllüler, hayvanların bakımı, beslenmesi ve sosyalleşmesi konularında yardımcı olacaklar. Belediye, gönüllü hayvanseverlere eğitimler vererek onların bilgi ve becerilerini artırmayı hedefliyor.

Proje kapsamında, sokak hayvanlarının sayısının kontrol altına alınması için kısırlaştırma çalışmaları da yapılacak. Belediye, kısırlaştırma çalışmalarına önem vererek sokak hayvanı popülasyonunun dengelenmesini amaçlıyor.

Bursa'nın Kestel ilçesinde, Narlıdere Mahallesi kırsalında meydana gelen olayda, ormanlık alanda kuyu kazan iki kişi toprak kayması sonucu mahsur kaldı. İhbar üzerine olay yerine jandarma, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Olay Yeri ve Kurtarma Çalışmaları: Bursa İl Jandarma Komutanlığı, AFAD ve itfaiye ekipleri koordineli bir şekilde kurtarma çalışmalarına başladı. Ekipler, mahsur kalan kişilere ulaşmak için yoğun çaba sarf ediyor.

Mahsur Kalanların Durumu: Kuyu içinde mahsur kalan iki kişinin sağlık durumları hakkında henüz net bir bilgi bulunmamaktadır. Kurtarma ekiplerinin önceliği, şahıslara en kısa sürede ulaşmak ve güvenli bir şekilde kuyudan çıkarmak.

Yetkililerin Açıklamaları: Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, kurtarma çalışmalarının titizlikle yürütüldüğü ve gelişmelerin yakından takip edildiği belirtildi.

Gelişmeler: Kurtarma çalışmaları devam ederken, ekiplerin kuyudaki toprak kaymasını önlemek ve güvenli bir şekilde ilerlemek için özel teknikler kullandığı öğrenildi. Olayla ilgili yeni gelişmeler oldukça kamuoyu bilgilendirilecektir.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), mal kaçırmak veya daha yüksek aylık bağlatmak amacıyla yapılan hileli boşanma vakalarını yakından takip etmeye başladı. Bu tür usulsüzlüklerin önüne geçmek için denetimler sıklaştırıldı.

SGK'nın yaptığı incelemelerde, bazı kişilerin eşlerinden formaliteden boşandığı ancak fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri tespit edildi. Bu durumun temel amacı, boşanma sonrası eş ve çocuklarına bağlanan aylıklarla haksız kazanç elde etmek. SGK yetkilileri, bu tür sahte boşanmaların tespit edilmesi halinde aylıkların kesileceğini ve yersiz ödenen tutarların faiziyle birlikte geri alınacağını vurguladı.

Kurum, özellikle mal varlığını eşinden kaçırmak isteyen veya emekli aylığını artırmak için bu yola başvuran kişilere karşı daha dikkatli olacak. Bu kapsamda, boşanma davalarındaki mal paylaşımı, tarafların yaşam koşulları ve sosyal çevreleri detaylı bir şekilde incelenecek. Şüpheli durumlarda, SGK müfettişleri tarafından yerinde tespitler yapılacak ve gerektiğinde tanık ifadelerine başvurulacak.

SGK'nın hileli boşanmalarla mücadeledeki temel hedefleri şunlardır:

• Haksız aylık alımının önüne geçmek.
• Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak.
• Devletin uğradığı zararı en aza indirmek.

SGK yetkilileri, vatandaşları bu tür usulsüzlüklere karşı uyararak, yasal yollardan haklarını aramalarını tavsiye etti. Hileli boşanma girişiminde bulunanların, sadece aylıklarının kesilmesiyle kalmayıp, aynı zamanda yasal süreçlerle de karşı karşıya kalabileceği belirtildi.