İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Emir Said İravani, Euronews'e verdiği özel mülakatta, İran-İsrail çatışmasına değinerek Avrupa'nın bu çatışmadaki sorumluluğuna dikkat çekti. İravani, Avrupa ülkelerinin İsrail'e verdiği destekten dolayı çatışmanın tırmanmasında pay sahibi olduğunu savundu.

İravani, Avrupa'nın İsrail'e koşulsuz destek vermesinin bölgedeki gerginliği artırdığını ve bu durumun İran'ın tepkisine yol açtığını belirtti. İran'ın bölgedeki istikrarı koruma amacında olduğunu vurgulayan İravani, Avrupa ülkelerinin daha dengeli ve adil bir tutum sergilemesi gerektiğini ifade etti.

Mülakatta, İran'ın nükleer programı da gündeme geldi. İravani, İran'ın nükleer faaliyetlerinin barışçıl amaçlarla sınırlı olduğunu ve ülkesinin nükleer silah üretme niyetinde olmadığını yineledi. Ancak, Batılı ülkelerin İran'a yönelik yaptırımlarının devam etmesi halinde, İran'ın da nükleer programında farklı adımlar atabileceği sinyalini verdi.

İran'ın bölgesel politikaları ve Suriye'deki varlığı hakkında da açıklamalarda bulunan İravani, İran'ın Suriye'deki varlığının tamamen Suriye hükümetinin daveti üzerine olduğunu ve terörle mücadele amacıyla bu ülkede bulunduklarını savundu. İravani, İran'ın bölgedeki tüm aktörlerle diyalog yoluyla sorunları çözme arzusunda olduğunu da sözlerine ekledi.

Son olarak, İravani, Avrupa Birliği'nin İran ile ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini ve karşılıklı saygı temelinde bir işbirliğinin mümkün olduğunu belirtti. Ancak, Avrupa'nın İsrail'e olan koşulsuz desteğinin bu işbirliğini zorlaştırdığını vurguladı.

Avrupa Birliği'nin (AB) karbondioksit emisyonunu azaltma amacıyla gazlı içecekleri yasaklayacağına dair sosyal medyada dolaşan iddialar üzerine bir inceleme yapıldı. Euronews, bu iddiaların kaynağını ve gerçekliğini araştırdı. Söz konusu iddialar, AB'nin ambalaj atıklarını azaltmaya yönelik yeni bir direktif tasarısına dayanıyor. Tasarı, tek kullanımlık ambalajların azaltılmasını ve geri dönüşüm oranlarının artırılmasını hedefliyor.

AB Komisyonu'nun önerdiği direktif, içecek üreticilerini yeniden kullanılabilir ambalajlara yönlendirmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar belirli sektörlerde yeniden doldurulabilir ambalaj kullanımının zorunlu hale getirilmesi planlanıyor. Ancak, gazlı içeceklerin tamamen yasaklanması gibi bir durum söz konusu değil.

Direktif tasarısı, üye ülkeler ve Avrupa Parlamentosu tarafından müzakere edilecek ve nihai metin üzerinde anlaşmaya varılacak. Bu süreçte, tasarıda değişiklikler yapılması mümkün. Dolayısıyla, şu anki haliyle bile gazlı içeceklerin yasaklanmasını öngörmeyen tasarının, gelecekte de bu yönde bir değişiklik içermesi beklenmiyor.

Özetle, AB'nin gazlı içecekleri yasaklama gibi bir planı bulunmamaktadır. Ambalaj atıklarını azaltma hedefi doğrultusunda, yeniden kullanılabilir ambalajların teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.

• AB, karbondioksit emisyonunu azaltma hedefiyle ambalaj atıklarını azaltmayı planlıyor.
• Gazlı içeceklerin yasaklanması gibi bir durum söz konusu değil.
• Yeniden kullanılabilir ambalajların teşvik edilmesi amaçlanıyor.

Alman ve Fransız sanayi kuruluşları, Avrupa Birliği'nin havacılık sektörüne yönelik gümrük tarifelerine karşı çıkarak, bu tarifelerin ekonomik sonuçlarına dair endişelerini dile getirdiler. Bu kuruluşlar, tarifelerin özellikle Airbus ve Boeing arasındaki ticaret anlaşmazlığı bağlamında uygulandığını belirtiyor.

Alman Sanayi Federasyonu (BDI), gümrük tarifelerinin Alman ekonomisine zarar verebileceğini ve transatlantik ilişkileri daha da zorlaştırabileceğini vurguladı. BDI, çözümün diyalog yoluyla bulunması gerektiğini savunuyor.

Fransa'dan MEDEF de benzer endişeleri paylaşıyor ve tarifelerin Avrupa sanayisi üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. MEDEF, Avrupa Komisyonu'nu ABD ile müzakerelere devam etmeye çağırarak, ticari gerginliklerin azaltılmasını ve iş birliğinin teşvik edilmesini talep ediyor.

Her iki kuruluş da, gümrük tarifelerinin sadece havacılık sektörünü değil, aynı zamanda ilgili tedarik zincirlerini ve diğer sektörleri de etkileyebileceği konusunda uyarıyor. Bu durumun, özellikle pandemi sonrası ekonomik toparlanma sürecinde olan Avrupa için ek zorluklar yaratabileceği belirtiliyor.

BDI ve MEDEF, Avrupa Birliği'nin ABD ile yapıcı bir diyalog kurarak, gümrük tarifeleri konusunda bir çözüme ulaşmasının önemini vurguluyor. Aksi takdirde, ticaret savaşının tırmanabileceği ve küresel ekonomiye daha fazla zarar verebileceği öngörülüyor.

Özetle, Alman ve Fransız sanayisi, AB'nin havacılık tarifelerine karşı çıkarak, ekonomik zararları önlemek için diyalog çağrısında bulunuyor.

Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere dışişleri bakanları, İsrail-İran arasındaki son gerilimlerin ardından İranlı mevkidaşları ile İsviçre'nin Cenevre kentinde bir araya gelecek. Görüşmelerin amacı, bölgedeki tansiyonu düşürmek ve diplomatik çözüm yollarını aramak olacak.

Toplantıda, İsrail ve İran arasındaki mevcut durumun yanı sıra, bölgesel güvenlik konuları ve nükleer anlaşma gibi başlıkların ele alınması bekleniyor. AB ve İngiltere, tarafları itidale davet ederek, gerginliğin daha da tırmanmasının önüne geçmek için çaba gösterecek.

Diplomatik kaynaklar, görüşmelerin zorlu geçmesini beklediklerini, ancak diyalog kanallarının açık tutulmasının önemine vurgu yapıyor. AB ve İngiltere, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için tüm taraflarla işbirliğine hazır olduklarını belirtiyor.

Görüşmelerde, İran'ın nükleer programı konusundaki endişeler de dile getirilecek. AB ve İngiltere, İran'ın nükleer anlaşmaya tam olarak uyması ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliği yapması gerektiğini vurgulayacak.

Bölgedeki son gelişmelerin, küresel enerji piyasaları üzerindeki etkileri de toplantının gündeminde olacak. AB ve İngiltere, enerji arz güvenliğinin sağlanması ve petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların önlenmesi için ortak adımlar atılması gerektiğini savunacak.

Görüşmelerin sonucunda, tarafların ortak bir açıklama yapması bekleniyor. Açıklamada, gerginliğin azaltılması, diyalog kanallarının açık tutulması ve bölgesel güvenlik konularında işbirliği yapılması gibi taahhütlerin yer alması bekleniyor.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 20 Haziran'da İstanbul'da düzenlenecek Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) Zirvesi'ne katılmak üzere Türkiye'ye geliyor. Bu ziyaret, Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açma potansiyeli taşıyor.

İki ülke arasındaki ilişkilerde normalleşme süreci devam ederken, bu üst düzey ziyaret büyük önem taşıyor. Paşinyan'ın İstanbul'a gelmesi, iki ülke arasındaki diyalog ve iş birliği arayışlarının bir göstergesi olarak kabul ediliyor.

Zirve, bölgesel iş birliği ve ekonomik konuların ele alınacağı bir platform sunarken, Paşinyan'ın katılımı Türkiye-Ermenistan ilişkilerine odaklanılmasına da olanak sağlayacak. Ziyaretin, iki ülke arasındaki sorunların çözümü ve gelecekteki iş birliği fırsatlarının değerlendirilmesi açısından önemli bir adım olması bekleniyor.

Türkiye ve Ermenistan, uzun yıllardır çeşitli sorunlar yaşamış ve ilişkileri gergin bir seyir izlemişti. Ancak son dönemde, iki ülke de ilişkileri normalleştirme yönünde adımlar atmaya başladı. Bu kapsamda, özel temsilciler atanmış ve çeşitli görüşmeler gerçekleştirilmişti. Paşinyan'ın İstanbul ziyareti, bu normalleşme sürecinin somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Zirve kapsamında, Paşinyan'ın Türk yetkililerle ikili görüşmeler yapması da bekleniyor. Bu görüşmelerde, iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi, sınırların açılması ve bölgesel konularda iş birliği gibi konuların ele alınması öngörülüyor.

Bu ziyaretin, Türkiye ve Ermenistan arasındaki buzların erimesine ve gelecekte daha yakın ilişkiler kurulmasına katkı sağlaması umuluyor.

Türkiye, 31 Mart 2024 Pazar günü yerel seçimler için sandık başına gidiyor. Milyonlarca seçmen, yerel yönetimlerini belirlemek üzere oy kullanacak. Seçim süreciyle ilgili merak edilen birçok soru var. İşte seçim sonuçlarının ne zaman açıklanacağına, oy verme saatlerine ve seçmenlerin dikkat etmesi gerekenlere dair detaylar:

Oy Verme Saatleri:

• 32 ilde (Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Kilis) oy verme saatleri 07:00 - 16:00 arasıdır.
• Diğer illerde ise oy verme saatleri 08:00 - 17:00 olarak belirlenmiştir.

Seçmenlerin Dikkat Etmesi Gerekenler:

• Yanlarında mutlaka fotoğraflı bir kimlik belgesi (nüfus cüzdanı, ehliyet, pasaport vb.) bulundurmalıdırlar.
• Oy verme yerini ve sandık numarasını önceden öğrenmeleri önemlidir. Bu bilgiye Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) internet sitesinden veya e-Devlet üzerinden ulaşılabilir.
• Cep telefonu, fotoğraf makinesi gibi cihazlarla oy verme kabinine girmek yasaktır.
• Oy pusulasına herhangi bir işaret veya yazı yazılmamalıdır.
• Oy kullandıktan sonra sandık görevlisinden oyunu kullandığına dair bir belge almayı unutmamalıdırlar.

Seçim Sonuçları Ne Zaman Açıklanır?

YSK'nın belirlediği yayın yasağı saatine kadar seçim sonuçlarıyla ilgili herhangi bir açıklama yapılması yasaktır. YSK'nın yayın yasağını kaldırmasının ardından sonuçlar açıklanmaya başlanacaktır. Geçmiş seçimlerde yayın yasağı genellikle saat 21:00 civarında kaldırılmıştır, ancak bu durum YSK'nın kararına göre değişebilir. Sandıkların kapanmasının ardından oy sayım işlemine başlanacak ve sonuçlar kademeli olarak kamuoyuyla paylaşılacaktır.

YSK'nın Uyarıları: YSK, seçmenleri oy verme işleminin gizliliğine riayet etmeye ve sandık görevlilerinin talimatlarına uymaya çağırdı.

Muharrem İnce, cumhurbaşkanı adaylığından çekildiğini açıkladı. Bu karar, 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlere kısa bir süre kala geldi. İnce, kararını bir basın toplantısıyla duyurdu.

İnce, çekilme kararının gerekçesi olarak kendisine yönelik son günlerdeki eleştirileri ve sosyal medyada dolaşan iddiaları gösterdi. Memleket Partisi lideri, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtmesine rağmen, seçim sürecini daha fazla etkilememek adına böyle bir karar aldığını ifade etti.

Muharrem İnce'nin açıklamalarından satır başları:

• '45 gündür memleketi dolaşıyorum. Bir şeyler anlatmaya çalıştım.'
• 'Sahte dekontlarla, sahte görüntülerle itibarsızlaştırma operasyonu yaptılar.'
• 'Bu memlekete üçüncü bir seçenek lazımdı. Ne yaptılar. Cumhurbaşkanı adaylığından çekiliyorum.'

İnce'nin çekilmesiyle birlikte cumhurbaşkanı aday sayısı dörde düştü. Seçimde Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Sinan Oğan ve Muharrem İnce yarışacaktı.

Seçimlere kısa süre kala yaşanan bu gelişme, siyasi analistler tarafından farklı şekillerde yorumlanıyor. Kimi analistler İnce'nin çekilmesinin Kılıçdaroğlu'nun oy oranını artırabileceğini belirtirken, kimi analistler ise seçmen davranışlarında önemli bir değişikliğe yol açmayacağını savunuyor.

Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğine verdiği vetoyu kaldırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen NATO Zirvesi öncesinde İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bir araya geldi. Görüşme sonrasında Erdoğan, İsveç'in NATO'ya katılım protokolünü TBMM'ye göndereceğini açıkladı.

Bu karar, uzun süredir devam eden müzakerelerin ardından geldi. Türkiye, İsveç'in terör örgütlerine destek verdiği gerekçesiyle üyeliğine karşı çıkıyordu. Ancak son dönemde İsveç'in terörle mücadele konusunda attığı adımlar ve Türkiye'nin güvenlik endişelerini gidermeye yönelik taahhütleri, vetoyu kaldırma kararında etkili oldu.

Stoltenberg, Türkiye'nin kararını memnuniyetle karşıladığını ve bunun NATO için tarihi bir adım olduğunu belirtti. İsveç Başbakanı Kristersson da Türkiye'ye teşekkür ederek, ülkesinin NATO'ya tam üye olmak için sabırsızlandığını ifade etti.

Türkiye'nin vetoyu kaldırmasıyla birlikte İsveç'in NATO'ya katılım süreci hızlanacak. TBMM'nin onayının ardından İsveç, NATO'nun 32. üyesi olacak. Bu durum, NATO'nun savunma kapasitesini güçlendirecek ve Baltık Denizi bölgesindeki güvenliği artıracak.

Peki, bu kararın Türkiye için anlamı ne? Uzmanlara göre, Türkiye'nin vetoyu kaldırması, Batı ile ilişkilerini normalleştirme çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, Türkiye'nin NATO içindeki etkinliğini ve önemini de vurguluyor. Ancak bazı kesimler, Türkiye'nin İsveç'ten daha fazla taviz beklemesi gerektiğini savunuyor.

Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek? İlk olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsveç'in katılım protokolünü TBMM'ye göndermesi gerekiyor. TBMM'deki onay sürecinin ardından, Türkiye'nin onayı NATO'ya bildirilecek. Daha sonra, diğer NATO üyesi ülkelerin de onayı gerekiyor. Tüm onayların tamamlanmasının ardından İsveç, resmen NATO üyesi olacak.

Bu süreçte, Türkiye'nin İsveç'ten terörle mücadele konusundaki taahhütlerini yerine getirmesini yakından takip etmesi bekleniyor.

WhatsApp is expanding its Channels feature globally, offering a private way for users to receive updates from various sources. This one-way broadcast tool allows administrators to send texts, photos, videos, stickers, and polls. Users can find channels through a searchable directory, using local filters or invitations via links. The feature prioritizes user privacy; admins' phone numbers aren't visible to followers, and vice versa.

Administrators have control over who can follow their channel and can block screenshots and forwards. Channel history is stored on servers for up to 30 days, with plans for further privacy features, including end-to-end encryption for select channels. WhatsApp emphasizes that Channels are separate from private chats and aims to provide a safe, private broadcast service. The global rollout follows initial launches in Singapore and Colombia.

Mark Zuckerberg announced the global launch of WhatsApp Channels, emphasizing the platform's commitment to building the most private broadcast service available. WhatsApp Channels is designed to be distinct from private messaging and aims to provide a secure way for users to receive updates from various sources.

The update includes new features and improvements based on feedback from the initial launch phase. Users can now more easily discover and engage with channels that interest them. The platform is also working on enhancing the administrative tools available to channel creators, giving them more control over their content and audience. WhatsApp aims to make Channels a valuable tool for staying informed and connected with communities, organizations, and individuals.