Yargıtay, bir kişinin gizlice kaydedilmiş görüntülerinin sosyal medyada paylaşılmasını özel hayatın ihlali olarak değerlendirdi ve suç saydı.

Yargıtay, emsal niteliğinde bir karara imza atarak, bir kişinin bilgisi ve rızası dışında gizlice kaydedilen özel hayatına ilişkin görüntü veya ses kayıtlarının sosyal medyada paylaşılmasının suç olduğuna hükmetti. Kararda, bu tür paylaşımların 'özel hayatın gizliliğini ihlal' suçunu oluşturduğu belirtildi.
Olay, bir iş yerinde çalışan personelin, yöneticisi tarafından gizlice kaydedilen görüntülerinin sosyal medyada paylaşılmasıyla başladı. Görüntülerin yayılması üzerine mağdur, olayı yargıya taşıdı. Yerel mahkeme, sanığı suçlu bularak cezalandırılmasına karar verdi. Ancak sanık, kararı temyiz etti.
Temyiz başvurusunu değerlendiren Yargıtay, yerel mahkemenin kararını onadı. Yüksek mahkeme, özel hayatın gizliliğinin Anayasa ile güvence altına alındığını ve bu hakkın ihlalinin suç teşkil ettiğini vurguladı. Kararda, “Kişinin özel hayatına ilişkin görüntü veya ses kayıtlarının, onun bilgisi ve rızası dışında kaydedilmesi ve paylaşılması, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturur.” ifadelerine yer verildi.
Yargıtay'ın bu kararı, sosyal medyada yapılan paylaşımların hukuki boyutuna dikkat çekiyor. Karar, özellikle gizli kamera veya ses kayıtlarının sosyal medyada yayılmasının önüne geçilmesi açısından önemli bir emsal teşkil ediyor. Hukukçular, bu kararın ardından benzer davalarda emsal teşkil edeceğini ve sosyal medya kullanıcılarının daha dikkatli olması gerektiğini belirtiyor.
Kararda ayrıca, mağdurun uğradığı manevi zararın da tazmin edilmesi gerektiği belirtildi. Sanığın, mağdura manevi tazminat ödemesine de hükmedildi.
- Özel hayatın gizliliği Anayasa ile güvence altındadır.
- Kişinin rızası olmadan görüntü veya ses kaydı almak ve paylaşmak suçtur.
- Sosyal medya kullanıcıları paylaşımlarında daha dikkatli olmalıdır.