İstanbul Müzik Festivali, 53. yılında 21 Haziran - 12 Temmuz 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festival, klasik müzik dünyasının önde gelen isimlerini İstanbul'da ağırlamaya hazırlanıyor. Programda orkestra konserleri, oda müziği dinletileri, solist resitalleri ve farklı disiplinlerden esinlenen projeler yer alacak.

Festivalin bu yılki teması 'Umut' olarak belirlendi. Tema, dünyadaki zorlu koşullar altında müziğin birleştirici ve iyileştirici gücüne vurgu yapmayı amaçlıyor. Festival boyunca gerçekleştirilecek etkinliklerde umut teması farklı açılardan ele alınacak.

Festival programında yer alan bazı önemli isimler ve topluluklar şunlar:

• Viyana Filarmoni Orkestrası: Dünyanın en saygın orkestralarından biri olan Viyana Filarmoni, festivalin açılış konserini verecek.
• Daniel Barenboim: Ünlü şef ve piyanist Daniel Barenboim, festivalde bir resital sunacak.
• Anne-Sophie Mutter: Keman virtüözü Anne-Sophie Mutter, festivalde orkestra eşliğinde bir konser verecek.
• Gustavo Dudamel: Genç kuşağın en yetenekli şeflerinden Gustavo Dudamel, yönettiği orkestrayla festivalde sahne alacak.

Festivalde ayrıca genç yeteneklere de yer verilecek. Genç müzisyenler, festival kapsamında düzenlenecek çeşitli etkinliklerde performans sergileme fırsatı bulacak.

İstanbul Müzik Festivali, sadece konserlerle sınırlı kalmayacak. Festival kapsamında söyleşiler, paneller ve atölye çalışmaları da düzenlenecek. Bu etkinliklerde müzikseverler, sanatçılarla bir araya gelerek müziğe dair farklı konuları tartışma imkanı bulacak.

Festival biletleri, önümüzdeki günlerde satışa sunulacak. Biletler, festivalin resmi internet sitesi ve yetkili satış noktalarından temin edilebilecek.

53. İstanbul Müzik Festivali, klasik müzik tutkunları için unutulmaz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Festival, İstanbul'un tarihi ve kültürel mekanlarında gerçekleştirilecek konserler ve etkinliklerle şehre renk katacak.

Mavi Çarşı Katliamı davasında yargılanan ve müebbet hapis cezasına çarptırılan Mehmet Ali Bilici, 26 yıl tutuklu kaldıktan sonra yeniden yargılandığı davada beraat etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararı üzerine yeniden görülen davada mahkeme, Bilici'nin suçsuz olduğuna hükmetti.

13 Mart 1999'da İstanbul'da meydana gelen Mavi Çarşı Katliamı'nda 13 kişi hayatını kaybetmişti. Olayın ardından yakalanan Mehmet Ali Bilici, Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak Bilici, yargılama sürecinde işkence gördüğünü ve adil yargılanmadığını iddia ederek AİHM'e başvurmuştu.

AİHM, 2020 yılında Bilici'nin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vererek Türkiye'yi tazminata mahkum etmişti. AİHM'in kararı üzerine Bilici'nin avukatları, yeniden yargılama talebinde bulunmuştu. Talebi kabul eden mahkeme, Bilici'nin yeniden yargılanmasına karar vermişti.

Yeniden görülen davada mahkeme, delilleri yeniden değerlendirdi ve Bilici'nin suçsuz olduğuna hükmetti. Mahkeme, kararında AİHM'in ihlal kararını ve yargılama sürecindeki eksiklikleri dikkate aldığını belirtti. Bilici'nin avukatları, kararın ardından yaptıkları açıklamada, adaletin yerini bulduğunu ve müvekkillerinin uzun yıllar süren mağduriyetinin giderildiğini ifade ettiler.

Mehmet Ali Bilici, 26 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu.

Oyuncu Barış Arduç, İstanbul'daki dairesini kiraladığı kiracısıyla mahkemelik oldu. İddiaya göre, kiracı S.S., Arduç'un sahibi olduğu dairenin 6 aylık kirasını ödemedi. Bunun üzerine Barış Arduç, avukatı aracılığıyla İstanbul İcra Müdürlüğü'ne başvurarak icra takibi başlattı.

Arduç'un avukatı, kiracı S.S.'nin toplamda 180 bin TL kira borcu bulunduğunu ve bu borcun ödenmesi için ihtarname gönderildiğini belirtti. Ancak kiracının borcu ödememesi üzerine icra takibi başlatıldığı ifade edildi.

İcra takibine itiraz eden kiracı S.S., borcunun olmadığını ve ödemelerini düzenli olarak yaptığını savundu. Bunun üzerine Barış Arduç, itirazın iptali ve tahliye istemiyle İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı.

Dava dilekçesinde, kiracının kira sözleşmesine aykırı davrandığı ve ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği belirtildi. Arduç'un avukatı, mahkemeden kiracının itirazının iptaliyle birlikte tahliyesine karar verilmesini talep etti.

Mahkeme, tarafları dinledikten sonra bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi. Bilirkişi raporunun ardından davanın seyrinin netleşmesi bekleniyor.

Dava süreci devam ederken, Barış Arduç'un konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadığı öğrenildi.

• Barış Arduç, kiracısıyla mahkemelik oldu.
• Kiracı 6 aylık kirayı ödemedi.
• Arduç, icra takibi başlattı.
• Kiracı borcu olmadığını iddia etti.
• Mahkeme bilirkişi incelemesi istedi.

Dorukhan Büyükışık'ın 2017 yılında Ankara'da gerçekleşen şüpheli ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı ve olaydan 7 yıl sonra dava açıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Büyükışık'ın ölümüyle ilgili olarak cinayet şüphesiyle tutuklanan S.K. hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

İddianamede yer alan bilgilere göre, Dorukhan Büyükışık ve S.K. olay günü Çankaya ilçesindeki bir ikamette birlikteydi. İddiaya göre, S.K., Büyükışık'ı darp ederek ölümüne neden oldu. S.K. ise ifadesinde Büyükışık'ın merdivenden düştüğünü ve bu nedenle yaralandığını iddia etti. Ancak savcılık, otopsi raporu ve diğer deliller ışığında S.K.'nın savunmasının gerçeği yansıtmadığına kanaat getirdi.

Soruşturma sürecinde, olay yeri inceleme raporları, tanık ifadeleri ve Adli Tıp Kurumu raporları da dikkate alındı. Raporda, Büyükışık'ın vücudunda tespit edilen darp izlerinin düşme sonucu oluşamayacağı belirtildi. Bu kapsamda, S.K.'nın kasten adam öldürme suçunu işlediği yönünde yeterli şüphe oluştuğu belirtildi.

Davanın ilerleyen süreçte Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi bekleniyor. Ailenin avukatları, sürecin takipçisi olacaklarını ve adaletin yerini bulması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ettiler.

Sokak röportajları yaparak tanınan Arif Kocabıyık, tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edildi. Avukatlarının yaptığı itirazın kabul edilmesi üzerine serbest bırakılan Kocabıyık'ın tahliye kararı, sosyal medyada ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Kocabıyık, daha önce sosyal medya paylaşımları ve sokak röportajlarındaki ifadeleri nedeniyle 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla tutuklanmıştı. Hakkındaki suçlamaları reddeden Kocabıyık, ifade özgürlüğünü kullandığını savunmuştu. Avukatları, müvekkillerinin tutuksuz yargılanması gerektiğini belirterek tahliye talebinde bulunmuşlardı.

Mahkeme, avukatların itirazını değerlendirerek Kocabıyık'ın tutukluluğunun devamının ölçülü olmayacağına karar verdi. Tahliye kararında, Kocabıyık'ın sabit ikametgah sahibi olması, delillerin toplanmış olması ve kaçma şüphesinin bulunmaması gibi gerekçeler etkili oldu.

Kocabıyık'ın tahliyesi, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü konularında yeniden tartışmaları alevlendirdi. Birçok kişi, Kocabıyık'ın tutuklanmasının ifade özgürlüğüne yönelik bir baskı olduğunu savunurken, bazıları ise Kocabıyık'ın ifadelerinin nefret söylemi içerdiğini ve kamu düzenini bozduğunu iddia etti.

Tahliye sonrası Kocabıyık'ın nasıl bir açıklama yapacağı ve sokak röportajlarına devam edip etmeyeceği merak konusu.

Antalya'da bir restoranda yapılan denetimlerde bozulmuş ürünler tespit edildi. Muratpaşa Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, rutin denetimler sırasında bir restoranda sağlıksız koşullarda saklanan ve son kullanma tarihi geçmiş ürünlere rastladı.

Yapılan incelemelerde, ürünlerin insan sağlığına zararlı olduğu belirlendi. Bunun üzerine zabıta ekipleri, restoranı halk sağlığını tehlikeye attığı gerekçesiyle mühürledi.

Restoran hakkında ayrıca, ilgili mevzuat çerçevesinde idari para cezası uygulandı. Mühürleme işleminin ardından, bozulmuş ürünler imha edilmek üzere zabıta ekipleri tarafından tutanakla teslim alındı.

Muratpaşa Belediyesi yetkilileri, halk sağlığını korumak amacıyla denetimlerin aralıksız devam edeceğini belirtti. Vatandaşların da benzer durumlarda belediyeye ihbarda bulunmaları istendi.

Belediye yetkilileri, gıda güvenliği konusundaki hassasiyetlerini vurgulayarak, işletmelerin kurallara uymasının önemine dikkat çekti. Yapılan bu tür denetimlerin, tüketici sağlığını koruma ve güvenilir gıda hizmeti sunulmasını sağlama amacına yönelik olduğu ifade edildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Restoran yetkilileri hakkında, halk sağlığını tehlikeye atmak suçundan işlem yapılması bekleniyor.

TFF 2. Lig Kırmızı Grup'ta mücadele eden ve play-off'lara katılmaya hak kazanan Elazığspor, 1. Lig'e yükselme hedefiyle çalışmalarına devam ediyor. Teknik Direktör Bülent Yenihayat yönetiminde yapılan antrenmanlarda futbolcuların motivasyonu yüksek olduğu gözlemleniyor.

Elazığspor, ligdeki başarılı performansının ardından play-off maçlarına hazırlanırken, takımın genel durumu ve hedefleri hakkında açıklamalarda bulunuldu. Kulüp yönetimi, taraftarların desteğiyle birlikte bu önemli süreçte başarılı olacaklarına inanıyor.

Takımın antrenmanları, taktiksel çalışmaların yanı sıra fiziksel kondisyonu artırmaya yönelik egzersizleri de içeriyor. Teknik ekip, oyuncuların play-off maçlarına en iyi şekilde hazırlanması için yoğun bir program uyguluyor.

Elazığspor'un play-off maçlarındaki rakipleri ve maç takvimi önümüzdeki günlerde netleşecek. Kulüp yönetimi, maçların Elazığ'da oynanması için gerekli girişimlerde bulunacaklarını belirtti.

Taraftarlar, Elazığspor'un 1. Lig'e yükselme yolunda takımlarına büyük destek veriyor. Sosyal medyada ve çeşitli platformlarda yapılan paylaşımlarla takımın moral ve motivasyonu artırılıyor.

Elazığspor'un play-off hedefiyle ilgili önemli noktalar:

• Takımın teknik direktörü Bülent Yenihayat'ın liderliğinde yoğun antrenmanlar yapılıyor.
• Futbolcuların moral ve motivasyonu yüksek tutulmaya çalışılıyor.
• Taraftarların desteğiyle birlikte başarıya ulaşılacağına inanılıyor.
• Maçların Elazığ'da oynanması için girişimlerde bulunulacak.

Elazığspor camiası, play-off maçlarına odaklanmış durumda ve takımın 1. Lig'e yükselmesi için tüm destek sağlanıyor.

Milli boksör Hatice Akbaş, Türk kadın boksunun son yıllarda kaydettiği ilerlemelerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Akbaş, kadın boksörlerin uluslararası arenada elde ettiği başarıların artmasının kendisini gururlandırdığını belirtti.

Akbaş, kadınların boksta daha fazla yer alması ve desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, bu sayede Türk boksunun daha da gelişeceğine inandığını ifade etti. Kendi kariyerinde yaşadığı zorluklara rağmen pes etmediğini ve genç sporculara örnek olmak istediğini söyledi.

Hatice Akbaş'ın açıklamalarından satır başları:

• Türk kadın boksunun geldiği nokta gurur verici.
• Kadın boksörlerin desteklenmesi Türk boksunun gelişimi için önemli.
• Genç sporculara örnek olmak istiyorum.

Akbaş, gelecekteki hedefleriyle ilgili olarak, olimpiyatlarda madalya kazanmak ve Türk bayrağını en üstte dalgalandırmak istediğini belirtti. Ayrıca, genç boksörlerin yetişmesine katkı sağlamak ve onlara destek olmak için elinden geleni yapacağını sözlerine ekledi.

Son olarak, Akbaş, kendisine destek olan herkese teşekkür ederek, Türk kadın boksunun daha da ileriye gideceğine olan inancını yineledi.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, bir miting sırasında Katar'ın kendisi başkanlığı döneminde 160 uçak satın aldığını dile getirdi. Trump, bu satışın önemine vurgu yaparak, aksi takdirde bu satışın gerçekleşmeyebileceğini ima etti.

Trump'ın açıklamaları, ABD ile Katar arasındaki ticari ilişkilerin geçmişine ve Trump dönemindeki ekonomik anlaşmalara dikkat çekiyor. Katar'ın bu büyük uçak alımı, iki ülke arasındaki ekonomik bağların önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Trump, bu anlaşmanın Amerikan ekonomisine katkısını ve istihdam yaratma potansiyelini vurguladı.

Trump'ın mitingdeki konuşması, özellikle ekonomi ve dış ticaret konularına odaklandı. Katar'ın uçak alımı, Trump'ın başkanlık dönemindeki başarılarından biri olarak sunuldu. Bu türden ticaret anlaşmalarının, ABD'nin ekonomik gücünü artırmada ve uluslararası ilişkilerini güçlendirmede önemli bir rol oynadığı belirtildi.

Söz konusu uçak alımının detayları ve hangi şirketlerden yapıldığına dair net bir bilgi verilmemiştir. Ancak, 160 uçaklık bir alımın, havacılık sektöründe büyük bir etki yarattığı ve Katar'ın hava taşımacılığı kapasitesini önemli ölçüde artırdığı düşünülüyor. Bu durum, Katar'ın bölgedeki ve dünyadaki ticari ve turistik önemini de pekiştiriyor.

Trump'ın bu açıklaması, siyasi arenada yankı uyandırırken, ABD'nin dış ticaret politikaları ve uluslararası ekonomik ilişkileri hakkında tartışmaları da beraberinde getirebilir.