İstanbul'da 13 Mayıs 2025 tarihinde bir deprem meydana geldi. Depremin detayları AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) ve Kandilli Rasathanesi tarafından kamuoyu ile paylaşıldı. Henüz depremin şiddeti ve olası etkileri hakkında net bilgiler bulunmamakla birlikte, ilgili kurumlar tarafından yapılan açıklamalar yakından takip ediliyor.

AFAD'ın açıklamasına göre, depremin büyüklüğü ve merkez üssü ile ilgili bilgiler kısa süre içinde güncellenecektir. Vatandaşların panik yapmaması ve yetkililerin açıklamalarını dikkate alması önemle vurgulanmaktadır. AFAD, olası bir acil durumda toplanma alanları ve yapılması gerekenler hakkında bilgilendirme yapmaktadır.

Kandilli Rasathanesi de depreme ilişkin verileri değerlendirerek, detaylı bir analiz yapmaktadır. Depremin derinliği ve fay hattı üzerindeki etkileri incelenmektedir. Kandilli Rasathanesi, sürekli olarak sismik hareketleri izleyerek kamuoyunu bilgilendirmeye devam edecektir.

İstanbul'da yaşayan vatandaşlar, depremin ardından tedirginlik yaşarken, sosyal medyada da konuyla ilgili paylaşımlar yapılmaktadır. Yetkililer, vatandaşların sakin olmaları ve resmi kaynaklardan yapılan açıklamaları takip etmeleri konusunda uyarıda bulunmaktadır.

Deprem sonrası dikkat edilmesi gerekenler:

• Panik yapmamak ve sakin kalmak.
• Binalardan uzak durmak ve güvenli bir alana geçmek.
• Yetkililerin açıklamalarını takip etmek.
• Gerekli durumlarda 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aramak.

Gelişmeler yakından takip edilmektedir ve yeni bilgiler geldikçe kamuoyu bilgilendirilecektir.

Ankara kulislerinde yerel seçimlerin ardından Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasına yönelik senaryoların konuşulduğu iddia edildi. Bu senaryoların, özellikle DEM Parti ile olası iş birlikleri çerçevesinde gündeme geldiği belirtiliyor.

Sözcü Gazetesi'nin haberine göre, Ankara'da siyasi çevrelerde seçim sonrası olası gelişmeler ve ittifak arayışları tartışılırken, İmralı'daki Abdullah Öcalan'ın durumu da bu tartışmaların önemli bir parçası haline geldi. Kulislerde dolaşan iddialara göre, Öcalan'ın serbest bırakılması veya ev hapsine alınması gibi seçenekler, DEM Parti ile iş birliği yapılması durumunda masaya gelebilecek konular arasında yer alıyor.

Bu türden bir adımın atılmasının, Cumhur İttifakı'nın oy oranlarında düşüşe neden olabileceği ve özellikle MHP tabanında rahatsızlık yaratabileceği öngörülüyor. Ancak, iktidar kanadının bu riski göze alıp almayacağı belirsizliğini koruyor. Haberde, bu türden bir senaryonun hayata geçirilmesinin, Türkiye siyasetinde deprem etkisi yaratabileceği vurgulanıyor.

Özetle, Ankara kulislerinde yerel seçim sonuçlarının ardından siyasi partiler arasındaki olası ittifaklar ve iş birlikleri tartışılırken, Abdullah Öcalan'ın durumu da bu tartışmaların merkezinde yer alıyor. Serbest bırakılma veya ev hapsi gibi senaryoların, DEM Parti ile iş birliği yapılması halinde gündeme gelebileceği iddia ediliyor. Bu durumun Cumhur İttifakı'nı nasıl etkileyeceği ise merak konusu.

Cannes Film Festivali, bu yıl kırmızı halıda ve festival alanında çıplaklığa karşı yeni bir düzenleme getirdi. Festival yönetimi, bu kararın amacının, festivalin itibarını korumak ve provokatif eylemlerin önüne geçmek olduğunu belirtti.

Festival direktörü Thierry Fremaux, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Cannes Film Festivali, sinema sanatının kutlandığı bir platformdur. Bu nedenle, festivalin ruhuna aykırı, provokatif ve sansasyonel eylemlere izin vermeyeceğiz” dedi. Fremaux, bu tür eylemlerin festivalin ve sinema sanatının değerini düşürdüğünü ve bu tür durumlara müsamaha göstermeyeceklerini vurguladı.

Alınan kararın detayları henüz tam olarak açıklanmazken, festival yetkilileri, kırmızı halıda ve festival alanında tamamen çıplak veya müstehcen kıyafetlerle bulunulmasına izin verilmeyeceğini belirtti. Ayrıca, siyasi veya dini mesajlar içeren provokatif eylemlerin de yasaklanacağı ifade edildi.

Bu karar, bazı kesimler tarafından ifade özgürlüğüne müdahale olarak eleştirilirken, festival yönetiminden yapılan açıklamada, kararın festivalin itibarını koruma amacı taşıdığı ve ifade özgürlüğünü kısıtlamadığı belirtildi.

Cannes Film Festivali, dünyanın en prestijli film festivallerinden biri olarak kabul ediliyor. Her yıl birçok ünlü oyuncu, yönetmen ve yapımcı festivalde bir araya geliyor. Festival, aynı zamanda sinema dünyasının en önemli ödüllerinden biri olan Altın Palmiye'yi de veriyor.

Eski futbolcu Volkan Demirel'in eşi Zeynep Sever Demirel, kısa sürede verdiği kilolarla adından söz ettiriyor. 2.5 ayda 20 kilo veren Demirel, uyguladığı yöntemle ilgili detayları paylaştı.

Demirel, hamilelik döneminde aldığı kiloları vermek için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsediğini belirtti. Beslenme düzenine dikkat ettiğini ve düzenli olarak egzersiz yaptığını vurguladı.

Zeynep Sever Demirel'in kilo verme sürecinde uyguladığı yöntemler:

• Sağlıklı Beslenme: Demirel, işlenmiş gıdalardan, şekerli içeceklerden ve fast food'dan uzak durduğunu belirtti. Daha çok sebze, meyve, protein ve sağlıklı yağlar tükettiğini söyledi.
• Düzenli Egzersiz: Demirel, düzenli olarak spor yaptığını ve bu sayede kilo verme sürecini hızlandırdığını ifade etti. Kardiyo ve ağırlık antrenmanlarını bir arada uyguladığını belirtti.
• Uyku Düzeni: Yeterli ve düzenli uykunun kilo verme sürecinde önemli olduğunu vurgulayan Demirel, uyku düzenine dikkat ettiğini söyledi.
• Su Tüketimi: Gün içinde bol su içtiğini ve bunun metabolizmasını hızlandırdığını belirtti.

Demirel, kilo verme sürecinde bir diyetisyen veya uzmandan yardım almadığını, kendi araştırmaları ve deneyimleriyle bir yöntem geliştirdiğini söyledi. Ancak, sağlıklı bir şekilde kilo vermek isteyenlerin mutlaka bir uzmana danışmasını tavsiye etti.

Zeynep Sever Demirel'in bu başarısı, sağlıklı yaşam tarzının ve düzenli alışkanlıkların kilo verme üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

Uzmanlar, suda uzun süre bekletilen kaşıkların potansiyel sağlık riskleri taşıdığını belirtiyor. Özellikle plastik kaşıkların uzun süre su içinde kalması durumunda, yapılarında bulunan bazı kimyasal maddelerin suya geçebileceği uyarısında bulunuyorlar. Bu durum, özellikle sıcak su veya asidik içeceklerle temas ettiğinde daha da belirginleşebilir.

Plastik Kaşıkların Riskleri: Plastik kaşıkların içeriğindeki BPA (Bisfenol A) gibi kimyasallar, uzun süreli temas halinde suya karışabilir. BPA'nın endokrin sistem üzerinde olumsuz etkileri olduğu ve hormon dengesini bozabileceği bilinmektedir. Ayrıca, bazı plastik türleri ftalatlar içerebilir, bu da benzer sağlık sorunlarına yol açabilir.

Paslanmaz Çelik Kaşıkların Durumu: Paslanmaz çelik kaşıklar, plastiklere göre daha güvenli bir seçenek olarak kabul edilir. Ancak, düşük kaliteli paslanmaz çeliklerde nikel ve krom gibi metallerin bulunabileceği ve bunların da uzun süreli temas halinde suya geçebileceği unutulmamalıdır.

Ne Yapmalı?

• Kaşıkları uzun süre suda bekletmekten kaçının.
• Mümkünse, plastik yerine paslanmaz çelik veya tahta kaşık tercih edin.
• Plastik kaşık kullanıyorsanız, özellikle sıcak veya asidik içeceklerle temasından kaçının.
• Kaşıkları kullandıktan sonra hemen yıkayın ve kurulayın.

Bu önlemler, suda bekleyen kaşıkların oluşturabileceği potansiyel sağlık risklerini en aza indirmeye yardımcı olabilir. Sağlığınızı korumak için basit önlemler almak önemlidir.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Erbakan, iktidara 16 maddelik bir soru listesi yönelterek, bu sorulara tatmin edici cevaplar alınması halinde şartlı destek verebileceklerini ifade etti.

Erbakan'ın gündeme getirdiği 16 soru, ekonomi, dış politika, eğitim ve sosyal politikalar gibi çeşitli alanları kapsıyor. Erbakan, özellikle ekonomik sıkıntıların çözümü, enflasyonla mücadele ve işsizliğin azaltılması konularında somut adımlar atılmasını beklediklerini vurguladı. Ayrıca, dış politikada milli çıkarların korunması ve Türkiye'nin uluslararası arenadaki etkinliğinin artırılması gerektiğini belirtti.

Eğitim alanında ise Erbakan, müfredatın güncellenmesi, öğretmenlerin niteliğinin artırılması ve öğrencilerin daha iyi bir geleceğe hazırlanması için yapılması gerekenleri sıraladı. Sosyal politikalar kapsamında ise aile kurumunun güçlendirilmesi, gençlerin desteklenmesi ve dezavantajlı grupların korunması konularına dikkat çekti.

Erbakan, bu 16 soruya verilecek cevapların, Yeniden Refah Partisi'nin iktidara bakış açısını şekillendireceğini ve destek kararını etkileyeceğini söyledi. Ayrıca, iktidarın bu sorulara samimiyetle yaklaşması ve çözüm odaklı adımlar atması gerektiğini ifade etti. Erbakan, aksi takdirde eleştirilerini sürdüreceklerini ve halkın çıkarlarını savunmaya devam edeceklerini belirtti.

Son olarak Fatih Erbakan, ülkenin içinde bulunduğu zorlu süreçten çıkabilmesi için tüm siyasi partilerin işbirliği yapması gerektiğini vurgulayarak, Yeniden Refah Partisi olarak her türlü yapıcı katkıyı sunmaya hazır olduklarını dile getirdi.

Fenerbahçe'nin başarılı orta saha oyuncusu Mert Hakan Yandaş'ın sol kolundaki dövme, tıp dünyasında nadir görülen bir duruma işaret ediyor. Dövmenin yapılış şekli ve vücudun verdiği tepki, milyonda bir rastlanan bir vakayı oluşturuyor.

Dermatoloji uzmanları, Yandaş'ın dövmesinin bulunduğu bölgedeki cilt yapısının, normalden farklı bir reaksiyon gösterdiğini belirtiyorlar. Bu durum, dövme pigmentlerinin cilt altında farklı bir şekilde dağılmasına ve alışılmadık bir görünüme neden oluyor. Uzmanlar, bu tür vakaların genellikle genetik yatkınlık veya bağışıklık sistemiyle ilgili sorunlardan kaynaklanabileceğini ifade ediyor.

Mert Hakan Yandaş'ın dövmesiyle ilgili bu ilginç durum, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı. Birçok taraftar ve dövme meraklısı, bu nadir vakayı incelemek ve bilgi edinmek için araştırmalar yapıyor. Konuyla ilgili çeşitli forumlarda ve sosyal medya platformlarında tartışmalar devam ediyor.

Dövme sanatçıları da bu durumun nadirliğine dikkat çekerek, dövme yaptırmadan önce cilt tipinin ve sağlık durumunun detaylı bir şekilde incelenmesinin önemini vurguluyorlar. Ayrıca, dövme sonrası bakımın da bu tür komplikasyonların önlenmesinde büyük rol oynadığı belirtiliyor.

Özetle, Mert Hakan Yandaş'ın dövmesi, tıp dünyasında nadir görülen bir vaka olarak dikkat çekiyor ve dövme yaptırmadan önce dikkat edilmesi gereken hususları bir kez daha gündeme getiriyor.

TRT 1'in yeni dizisi 'Uzak Şehrin Türküsü', izleyicilerle buluşmaya başladı. Dizide Alya karakterini canlandıran Begüm Birgören, karakteri ve sete dair deneyimlerini anlattı.

Birgören, Alya karakterini titiz, kuralcı ve biraz takıntılı olarak tanımlıyor. Alya'nın en belirgin özelliklerinden biri hijyen konusundaki hassasiyeti. Oyuncu, karakterinin bu yönünü canlandırırken zorlanmadığını, hatta kendisinde de benzer özellikler olduğunu belirtiyor.

Set ortamında hijyen konusuna dikkat ettiklerini belirten Birgören, kostümlerin temizliğinden, ortak kullanım alanlarının düzenli olarak dezenfekte edilmesine kadar birçok önlem alındığını ifade ediyor. Pandemi döneminde başlayan bu hassasiyetin, setlerde kalıcı hale geldiğini vurguluyor.

Dizideki rolüyle ilgili olarak Birgören, Alya karakterinin zamanla değişeceğini ve farklı yönlerinin ortaya çıkacağını söylüyor. İzleyicilerin Alya'yı seveceğine inandığını da ekliyor.

Uzak Şehrin Türküsü dizisi, farklı hayatlara sahip insanların kesişimini ve birbirlerine olan etkilerini konu alıyor. Dizinin oyuncu kadrosunda Erkan Sever, Aslıhan Güner ve Timur Acar gibi isimler de yer alıyor.

Galatasaray ve Fenerbahçe, İtalya Serie A ekiplerinden Napoli'de forma giyen Nijeryalı golcü Victor Osimhen'i transfer etmek için karşı karşıya geldi. İki ezeli rakip de golcü oyuncuyu kadrosuna katmak için girişimlere başladı.

Osimhen'in piyasa değeri ve talipleri transferi zorlaştırıyor. Napoli'nin gol yükünü çeken Osimhen için kulübünün yüksek bir bonservis bedeli talep etmesi bekleniyor. Ayrıca, oyuncuya Avrupa'nın önde gelen kulüplerinin de ilgisi bulunuyor. Bu durum, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin transferdeki rekabetini daha da kızıştıracak gibi görünüyor.

Victor Osimhen, bu sezon Napoli formasıyla gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekti. Golcü oyuncu, Serie A'da ve Şampiyonlar Ligi'nde attığı gollerle takımının başarısında önemli rol oynadı. Osimhen'in hızı, tekniği ve gol vuruşlarındaki başarısı, onu Avrupa'nın en gözde forvet oyuncularından biri haline getirdi.

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Osimhen transferi için ne kadar bütçe ayıracağı ve Napoli'yi ikna edip edemeyeceği merak konusu. Transferin gerçekleşmesi halinde, Süper Lig'de büyük bir yankı uyandırması bekleniyor.

Transfer döneminin yaklaşmasıyla birlikte, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Osimhen transferi için nasıl bir strateji izleyeceği ve diğer taliplerle nasıl rekabet edeceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

• Osimhen'in Napoli ile olan sözleşmesi devam ediyor.
• Oyuncunun güncel piyasa değeri oldukça yüksek.
• Avrupa'nın önde gelen kulüpleri de Osimhen ile ilgileniyor.