Djemaa el-Fna Meydanı, Fas'ın Marakeş şehrinin kalbi olarak kabul edilir ve bin yılı aşkın süredir canlılığını korumaktadır. UNESCO tarafından 2008 yılında Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan meydan, gündüzleri farklı, geceleri ise bambaşka bir atmosfere bürünür.

Meydanın isminin kökeni hakkında çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Bir görüşe göre "toplanan ölüler" anlamına gelirken, diğer bir görüşe göre ise "yok olan cami" anlamına gelmektedir. 1050-1060 yılları arasında kurulan Marakeş'in o dönemdeki hükümdarı Ebu Bekir bin Ömer'in şehri imar etmesiyle meydanın da şekillenmeye başladığı düşünülmektedir. Meydan, tarih boyunca farklı amaçlara hizmet etmiş; idamlar, duyurular ve çeşitli gösteriler için kullanılmıştır.

Günümüzde Djemaa el-Fna, yerel halkın ve turistlerin buluşma noktasıdır. Gündüzleri yılan oynatıcıları, maymunlarla şov yapanlar, dövmeciler ve çeşitli satıcılar meydanı doldurur. Özellikle turistler için egzotik ve ilgi çekici bir deneyim sunan bu gösteriler, aynı zamanda yerel halkın da ilgisini çeker. Meydanda kurulan tezgahlarda geleneksel el sanatları ürünleri, baharatlar ve yöresel kıyafetler satılmaktadır.

Akşam saatlerinde ise meydanın atmosferi tamamen değişir. Gündüz meydanı saran kalabalık yerini, seyyar yemek satıcılarının ve hikaye anlatıcılarının oluşturduğu yeni bir kalabalığa bırakır. Çeşitli Fas lezzetlerini tadabileceğiniz yemek stantları, meydanın her köşesini sarar. Hikaye anlatıcıları, geleneksel kıyafetleri ve etkileyici anlatımlarıyla dinleyicileri büyüler. Müzisyenler ve dansçılar da meydanın gece hayatına renk katar.

Djemaa el-Fna Meydanı, Marakeş'in sadece bir meydanı değil, aynı zamanda canlı bir kültürel mirasıdır. Tarihi dokusu, renkli atmosferi ve çeşitli etkinlikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Meydanı ziyaret edenler, Fas kültürünün derinliklerine yolculuk yapma fırsatı bulurlar.

Meydanın Öne Çıkan Özellikleri:

• UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alması
• Gündüz ve gece farklı atmosferlere sahip olması
• Yılan oynatıcıları, maymunlarla şov yapanlar, dövmeciler ve hikaye anlatıcıları gibi çeşitli gösterilere ev sahipliği yapması
• Fas mutfağının eşsiz lezzetlerini sunan yemek stantlarına sahip olması
• Geleneksel el sanatları ürünlerinin ve yöresel kıyafetlerin satıldığı tezgahlara ev sahipliği yapması

Prof. Dr. Süleyman Narin cinayeti davasında, 'suçluyu kayırma' suçlamasıyla yargılanan 15 sanık, üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu.

Sanıklar, daha önceki ifadelerini tekrar ederek, cinayetle herhangi bir ilgilerinin olmadığını savundu. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Davanın Geçmişi:

• Prof. Dr. Süleyman Narin, 2017 yılında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.
• Cinayetle ilgili olarak başlatılan soruşturma kapsamında çok sayıda kişi gözaltına alınmış, bazıları tutuklanmıştı.
• Sanıklar hakkında 'kasten öldürme', 'suçluyu kayırma' gibi çeşitli suçlardan dava açılmıştı.
• 'Suçluyu kayırma' suçundan yargılanan 15 sanık, daha önce iki kez hakim karşısına çıkmış, ancak dosyadaki eksiklikler nedeniyle duruşmalar ertelenmişti.

Dava süreci devam ederken, mahkeme heyeti, delillerin toplanması ve tanıkların dinlenmesi için çalışmalarını sürdürüyor.

İstanbul'da meydana gelen olayda, kontrolden çıkan bir kamyon park halindeki araçlara çarptı. Kazada 13 motosiklet ve 3 araçta maddi hasar meydana geldi. Olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi.

Kaza, henüz belirlenemeyen bir nedenle kamyon sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu gerçekleşti. Yoldan çıkan kamyon, park halindeki araçlara çarparak durabildi. Çarpmanın etkisiyle motosikletler ve araçlar kullanılamaz hale geldi.

Olay yerine gelen polis ekipleri, güvenlik önlemleri alarak inceleme başlattı. Kazayla ilgili soruşturma devam ediyor. Hasar tespit çalışmaları da başlatıldı.

Kazada yaralanan olmazken, maddi hasarın boyutu oldukça yüksek. Yetkililer, sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Eski Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili Ali Güngör hayatını kaybetti. Bir süredir tedavi görmekte olduğu hastanede vefat eden Güngör'ün ölümü, sevenlerini ve MHP camiasını yasa boğdu.

Ali Güngör, MHP'den milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) görev yapmıştı. Siyasi kariyeri boyunca MHP'nin çeşitli kademelerinde görev alan Güngör, partinin önemli isimlerinden biri olarak biliniyordu.

Güngör'ün vefatı üzerine MHP'den ve sevenlerinden başsağlığı mesajları yayınlandı. Cenaze töreninin detayları ve defin yeri hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Ali Güngör'ün vefatı, siyaset camiasında da üzüntüyle karşılandı. Birçok siyasi isim, Güngör'ün ailesine ve sevenlerine başsağlığı diledi.

Hatay'ın önemli tarım bölgelerinden Amik Ovası'nda siyah havuç hasadı başladı. Üreticiler, bu yılki rekolteden memnun olduklarını belirtirken, siyah havucun tonu 4 bin 900 TL'den alıcı buluyor.

Siyah havuç, özellikle şalgam suyu yapımında kullanılıyor. Amik Ovası'nın bereketli topraklarında yetişen bu ürün, bölge ekonomisine önemli katkı sağlıyor. Hasat dönemi boyunca tarlalarda yoğun bir çalışma sürdürülüyor.

Üreticiler, siyah havucun diğer havuç türlerine göre daha farklı bir aromaya sahip olduğunu ve bu nedenle özellikle şalgam yapımında tercih edildiğini vurguluyor. Ayrıca, siyah havucun sağlık açısından da faydalı olduğu biliniyor. İçeriğindeki antioksidanlar sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve çeşitli hastalıklara karşı koruyucu etkisi olduğu belirtiliyor.

Hasat edilen havuçlar, hem yurt içine gönderiliyor hem de ihraç ediliyor. Özellikle Orta Doğu ülkelerinden yoğun talep gören siyah havuç, Türk tarımının önemli bir ihracat ürünü haline gelmiş durumda.

Bölgedeki çiftçiler, devletten ve ilgili kurumlardan destek beklediklerini ifade ediyorlar. Özellikle sulama sistemlerinin iyileştirilmesi ve ürünlerin daha iyi koşullarda depolanabilmesi için gerekli yatırımların yapılması talep ediliyor.

Amik Ovası'nda siyah havuç üretiminin artması, bölge halkının refah düzeyinin yükselmesine de katkı sağlıyor. Tarım sektörünün canlanması, yeni iş imkanları yaratılmasına ve bölgenin ekonomik olarak kalkınmasına yardımcı oluyor.

Paris Saint-Germain (PSG), Barcelona'nın yıldız oyuncusu Ousmane Dembele'yi kadrosuna katmak için yoğun çaba harcıyor. Transfer görüşmelerinde önemli aşama kaydedildiği ve Dembele'nin PSG'ye transfer olma ihtimalinin yüksek olduğu belirtiliyor.

PSG Sportif Direktörü Luis Campos'un, Dembele transferini bizzat yönettiği ve Barcelona ile temaslarını sıklaştırdığı ifade ediliyor. Campos'un, Dembele'yi takımın hücum hattını güçlendirecek önemli bir oyuncu olarak gördüğü ve transferi için tüm şartları zorladığı kaydedildi.

Barcelona cephesinde ise Dembele'nin geleceği belirsizliğini koruyor. Oyuncunun sözleşmesi sona ermek üzere ve henüz yeni bir sözleşme imzalanmadı. Barcelona yönetiminin, Dembele'yi takımda tutmak istediği ancak oyuncunun yüksek maaş talepleri nedeniyle görüşmelerin tıkandığı belirtiliyor.

Transferin gerçekleşmesi halinde Dembele, PSG'de Kylian Mbappe ve Neymar gibi yıldız oyuncularla birlikte forma giyecek. PSG'nin, Dembele transferiyle hücum gücünü önemli ölçüde artırması bekleniyor. Transferin önümüzdeki günlerde netlik kazanması bekleniyor.

Ousmane Dembele'nin transfermarkt değeri 60 milyon euro olarak belirtiliyor. Oyuncu, sağ kanatta görev yapıyor ve hızı, tekniği ve dripling yeteneğiyle tanınıyor. Dembele, Barcelona formasıyla çıktığı maçlarda önemli goller ve asistler yapmıştır.

İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan ve hakkında 15 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan S.B. adlı şahıs, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yakalandı. Edinilen bilgiye göre, S.B., ülkeye giriş yapmak isterken pasaport kontrolü sırasında durumundan şüphelenilmesi üzerine durduruldu. Yapılan detaylı incelemede, şahsın İnterpol tarafından 'uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti' suçundan kırmızı bültenle arandığı tespit edildi.

Gözaltına alınan S.B., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan S.B., tutuklanarak cezaevine gönderildi. S.B.’nin, uyuşturucu madde ticareti suçundan kesinleşmiş 15 yıl hapis cezası olduğu öğrenildi.

Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gerçekleştirilen başarılı operasyon, uluslararası düzeyde aranan bir suçlunun yakalanmasını sağladı. Yetkililer, havalimanlarında güvenlik önlemlerinin en üst seviyede tutulduğunu ve suçluların yakalanması için çalışmaların aralıksız devam ettiğini vurguladı.

Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen ve Demokrasi için Avrupa Fonu (EED) tarafından desteklenen bir proje kapsamında hazırlanan İPA raporu, Türkiye'deki gençlerin yaşadığı sorunlara odaklanıyor. Rapor, gençlerin karşı karşıya olduğu geçim krizi, artan umutsuzluk ve yükselen göç eğilimi gibi önemli konuları ele alıyor.

Rapora göre, Türkiye'deki gençlerin büyük bir kısmı ekonomik zorluklar nedeniyle geçim sıkıntısı çekiyor. İşsizlik oranlarının yüksek olması ve mevcut işlerdeki düşük ücretler, gençlerin geleceklerine dair umutlarını azaltıyor. Bu durum, gençlerin umutsuzluğa kapılmasına ve yurt dışında daha iyi bir yaşam arayışına girmesine neden oluyor.

Raporda öne çıkan bazı bulgular:

• Gençlerin önemli bir bölümü, Türkiye'deki ekonomik ve sosyal koşullardan memnun değil.
• Birçok genç, geleceklerinin Türkiye'de olmadığını düşünüyor ve yurt dışında yaşamak istiyor.
• Geçim sıkıntısı, gençlerin eğitim ve kişisel gelişimlerine yatırım yapmasını engelliyor.
• Umutsuzluk, gençlerin toplumsal katılımını azaltıyor ve siyasi ilgisizliğe yol açıyor.

Raporda ayrıca, gençlerin sorunlarına çözüm önerileri de sunuluyor. Bu öneriler arasında, işsizlikle mücadele, eğitim kalitesinin artırılması, gençlerin girişimciliğinin desteklenmesi ve sosyal politikaların güçlendirilmesi yer alıyor.

Raporun sonuçları, Türkiye'deki gençlerin yaşadığı zorlukların ve geleceğe dair endişelerinin ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, gençlerin sorunlarına çözüm bulmak ve onlara umut vermek, Türkiye'nin geleceği için büyük önem taşıyor.

Türkiye'nin yerli otomobil üreticisi TOGG'un merakla beklenen yeni modeli T10F'nin ne zaman piyasaya sürüleceği ve sahip olacağı özellikler hakkında bilgiler netleşmeye başladı. Las Vegas'ta düzenlenen Tüketici Elektroniği Fuarı'nda (CES) ilk kez sergilenen T10F modeli, fastback sınıfında yer alıyor ve markanın ürün gamını genişletmeyi hedefliyor.

T10F'nin teknik detaylarına bakıldığında, aracın hem batarya kapasitesi hem de menzil konusunda farklı seçenekler sunacağı belirtiliyor. Arkadan itişli (RWD) ve çift motorlu dört tekerlekten çekişli (AWD) versiyonları bulunacak olan T10F, 2025 yılının başından itibaren Türkiye pazarında satışa sunulması planlanıyor.

Modelin menzil değerleri ise şöyle sıralanıyor:

• Standart menzil: 523 kilometre (WLTP)
• Uzun menzil: 600 kilometre (WLTP)

T10F, sadece bir otomobil olmanın ötesinde, kullanıcı odaklı bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Akıllı yaşam çözümleriyle donatılan araç, sürdürülebilir ve bağlantılı bir mobilite ekosisteminin parçası olmayı hedefliyor. TOGG, bu modelle birlikte sadece Türkiye'de değil, uluslararası pazarlarda da rekabet gücünü artırmayı amaçlıyor.

Aracın tasarımında modern çizgiler ve aerodinamik unsurlar dikkat çekiyor. İç mekanda ise geniş ve ferah bir yaşam alanı sunulurken, teknolojik özellikler de ön planda tutulmuş. T10F, sürücü ve yolcular için konforlu ve güvenli bir yolculuk deneyimi vaat ediyor.

TOGG T10F'nin piyasaya sürülmesiyle birlikte, elektrikli otomobil pazarında rekabetin daha da artması bekleniyor. Yerli üretim olması ve sunduğu teknolojik özelliklerle T10F, Türk tüketicisinin ilgisini çekmeyi hedefliyor.