CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, kamuda görevden alınan veya açığa alınan bürokratların, iktidar partisi AKP ile olan bağlantıları sayesinde nasıl farklı görevlere getirildiklerini çeşitli örneklerle kamuoyuna duyurdu. Emir, bu durumu "AKP’li hiçbir fani açıkta kalmıyor" sözleriyle özetledi.

Murat Emir’in açıklamalarına göre, daha önce görevden alınan birçok bürokrat, AKP içerisindeki bağlantıları sayesinde ya daha yüksek pozisyonlara getiriliyor ya da farklı kamu kurumlarında görevlendiriliyor. Emir, bu durumun kamu yönetiminde liyakat ilkesinin göz ardı edildiğinin ve partizanlığın ön plana çıktığının bir göstergesi olduğunu vurguladı.

Emir, örnek olarak verdiği vakalarda, usulsüzlük iddialarıyla görevden alınan bazı yöneticilerin, kısa süre sonra başka kamu kurumlarında önemli görevlere atandığını belirtti. Bu atamaların, söz konusu kişilerin AKP ile olan yakın ilişkileri sayesinde gerçekleştiğini iddia etti.

CHP Milletvekili, bu uygulamaların kamuoyunda rahatsızlık yarattığını ve adalete olan güveni zedelediğini ifade etti. Ayrıca, bu tür atamaların, devlette devamlılık ilkesine aykırı olduğunu ve kamu kaynaklarının verimli kullanılmasının önüne geçtiğini savundu.

Murat Emir, konuyla ilgili olarak TBMM’ye soru önergesi vereceğini ve bu iddiaların üzerine gidileceğini açıkladı. Ayrıca, kamuoyunu bu konuda daha duyarlı olmaya çağırdı ve benzer durumların takipçisi olacaklarını belirtti.

Özetle, haberde CHP Milletvekili Murat Emir'in, AKP bağlantıları sayesinde görevden alınan bürokratların tekrar kamu görevlerine atanmasına yönelik eleştirileri ve bu durumun kamu yönetimindeki liyakat ilkesini zedelediği yönündeki iddiaları yer almaktadır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde (ABB) işe alımlarda torpil yapıldığı iddialarıyla ilgili açılan bir dava sonuçlandı. Ankara 14. İdare Mahkemesi, ABB'nin savunmasını kabul ederek, işe alımlarda 'liyakat ve kariyer' ilkesinin mutlak olmadığını ve kamu yararının gözetilmesi gerektiğini belirtti. Kararda, ABB'nin personel alımında takdir yetkisini kullandığı ve bu yetkinin hukuka uygun olduğu ifade edildi.

Davaya konu olan olay, ABB'nin 2019 yerel seçimlerinden sonra yaptığı personel alımlarıyla ilgiliydi. İddiaya göre, bazı kişilerin belediyede tanıdıkları aracılığıyla usulsüz bir şekilde işe alındığı öne sürülmüştü. Bu iddialar üzerine bazı adaylar, işe alım sürecinin iptali ve yeniden değerlendirme yapılması talebiyle mahkemeye başvurmuştu.

Mahkeme kararında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunularak, liyakat ve kariyer ilkelerinin kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi amacıyla gözetilmesi gerektiği, ancak bu ilkelerin mutlak olmadığı vurgulandı. Kararda ayrıca, belediyenin personel alımında kamu yararını gözetme yetkisinin bulunduğu ve bu yetkinin sınırları içinde hareket ettiği belirtildi.

Karar, torpil iddialarını gündeme getirenleri hayal kırıklığına uğratırken, ABB yönetimini memnun etti. Belediye yetkilileri, mahkeme kararının şeffaf ve adil bir işe alım süreci yürüttüklerinin kanıtı olduğunu savundu. Ancak kararın gerekçesi ve yorumu kamuoyunda tartışmalara yol açtı.

Karara tepki gösterenler, liyakat ilkesinin göz ardı edilmesinin kamu hizmetinin kalitesini düşüreceğini ve adaletsizliğe yol açacağını savundu. Ayrıca, mahkemenin 'kamu yararı' kavramını geniş yorumladığı ve torpile kapı araladığı eleştirileri yapıldı.

Dava sürecinde, ABB'nin savunmasında, işe alınan personelin nitelikli olduğu ve belediyenin ihtiyaçları doğrultusunda istihdam edildiği belirtildi. Ayrıca, işe alım sürecinde herhangi bir usulsüzlük yapılmadığı ve tüm işlemlerin mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiği savunuldu.

Mahkeme kararının ardından, davacıların temyize gitme hakkı bulunuyor. Temyiz sürecinde, kararın hukuka uygunluğu bir üst mahkeme tarafından yeniden değerlendirilecek.

Akıllı implantlar, diş hekimliğinde kullanılan ve geleneksel implantlara göre çeşitli avantajlar sunan modern bir tedavi yöntemidir. Bu implantlar, kişiye özel olarak tasarlanabilmekte ve daha hızlı bir iyileşme süreci sağlamaktadır.

Akıllı İmplantların Avantajları:

• Hızlı İyileşme: Akıllı implantlar, özel tasarımları sayesinde kemikle daha hızlı bütünleşir ve iyileşme süresini kısaltır.
• Kişiye Özel Tasarım: Hastanın ağız yapısına ve ihtiyaçlarına göre özel olarak üretilir, böylece daha iyi bir uyum ve fonksiyonellik sağlanır.
• Minimal İnvaziv Uygulama: Genellikle daha küçük kesilerle yerleştirildiği için operasyon sonrası ağrı ve rahatsızlık minimal düzeydedir.
• Yüksek Başarı Oranı: Kemikle daha iyi bütünleşme özelliği sayesinde başarı oranı yüksektir.
• Konforlu Kullanım: Doğal dişlere yakın bir his sağlar ve çiğneme fonksiyonunu iyileştirir.

Akıllı İmplant Tedavisi Nasıl Uygulanır?

1. Muayene ve Değerlendirme: Diş hekimi, hastanın ağız ve çene yapısını detaylı bir şekilde inceler ve uygunluğunu değerlendirir.
2. Planlama: Gerekli ölçümler ve görüntülemeler (örneğin, tomografi) alınarak implantın yerleştirileceği bölge belirlenir ve kişiye özel implant tasarımı yapılır.
3. Cerrahi Uygulama: Lokal anestezi altında, implant çene kemiğine yerleştirilir. Minimal invaziv teknikler kullanılarak işlem gerçekleştirilir.
4. İyileşme Süreci: İmplantın kemikle bütünleşmesi (osseointegrasyon) için birkaç ay beklenir. Bu süre zarfında geçici protezler kullanılabilir.
5. Protez Uygulaması: İmplant kemikle bütünleştikten sonra, üzerine kalıcı protez (diş) yerleştirilir.

Akıllı implantlar, geleneksel implant tedavilerine alternatif olarak düşünülebilir ve özellikle hızlı ve konforlu bir tedavi süreci isteyen hastalar için uygun bir seçenek olabilir. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir, bu nedenle bir diş hekimine danışmak önemlidir.

İmplant tedavisi, eksik dişlerin yerine konması için uygulanan etkili bir yöntemdir. Bu tedavi sürecinde ve sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır.

Tedavi Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler:

• Detaylı Muayene ve Planlama: İmplant tedavisine başlamadan önce, diş hekimi tarafından detaylı bir ağız ve diş muayenesi yapılmalıdır. Röntgen ve tomografi gibi görüntüleme yöntemleriyle çene kemiğinin durumu değerlendirilerek uygun bir tedavi planı oluşturulmalıdır.
• Sağlık Durumu Hakkında Bilgi Verme: Hastalar, mevcut sağlık sorunları ve kullandıkları ilaçlar hakkında diş hekimini bilgilendirmelidir. Özellikle diyabet, kalp rahatsızlıkları ve kan sulandırıcı ilaç kullanımı gibi durumlar tedavi sürecini etkileyebilir.
• Beklentileri Belirleme: Tedaviden beklentiler açıkça konuşulmalı ve gerçekçi hedefler belirlenmelidir. İmplant tedavisinin avantajları ve dezavantajları hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.

Tedavi Sırasında Dikkat Edilmesi Gerekenler:

• Hijyen Kurallarına Uyma: Tedavi sırasında sterilizasyon kurallarına titizlikle uyulmalıdır. Kullanılan malzemelerin ve ekipmanların steril olduğundan emin olunmalıdır.
• Anestezi Seçimi: İmplant tedavisi genellikle lokal anestezi altında yapılır. Ancak bazı durumlarda genel anestezi de tercih edilebilir. Anestezi türü, hastanın tercihleri ve diş hekiminin önerisi doğrultusunda belirlenmelidir.
• Diş Hekiminin Talimatlarına Uyma: Tedavi sırasında diş hekiminin talimatlarına dikkatle uyulmalı ve gerekli görülen durumlarda sorular sorulmalıdır.

Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler:

• İlaç Kullanımı: Diş hekimi tarafından reçete edilen ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır. Ağrı kesiciler ve antibiyotikler, iyileşme sürecini destekler ve enfeksiyon riskini azaltır.
• Ağız Hijyenine Özen Gösterme: İmplant bölgesinin temiz tutulması, iyileşme sürecinde önemlidir. Diş hekiminin önerdiği ağız gargaraları kullanılmalı ve yumuşak bir diş fırçası ile nazikçe fırçalanmalıdır.
• Beslenme: Tedavi sonrası ilk günlerde yumuşak ve sıvı gıdalar tercih edilmelidir. Sert ve çiğnemesi zor yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
• Kontrol Randevuları: Diş hekiminin belirlediği kontrol randevularına düzenli olarak gidilmelidir. Bu randevularda implantın durumu değerlendirilir ve gerekli görülen müdahaleler yapılır.
• Sigara ve Alkol Kullanımından Kaçınma: Sigara ve alkol, iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle tedavi süresince ve sonrasında sigara ve alkol kullanımından kaçınılmalıdır.

İmplant tedavisi, doğru planlama ve dikkatli bir süreç yönetimi ile başarılı sonuçlar verebilir. Hastaların tedavi öncesinde, sırasında ve sonrasında diş hekiminin önerilerine uyması, tedavinin başarısını artıracaktır.

WATCH 5 akıllı saat, modern yaşamın gereksinimlerini karşılayan şık ve fonksiyonel bir cihaz olarak öne çıkıyor. Kullanıcılarına lüks bir deneyim sunmayı hedefleyen bu akıllı saat, hem tasarımı hem de özellikleriyle dikkat çekiyor.

WATCH 5, yüksek çözünürlüklü ekranı sayesinde kullanıcılara net ve canlı bir görüntüleme deneyimi sunuyor. Saatin arayüzü, kullanıcı dostu olacak şekilde tasarlanmış olup, uygulamalar arasında kolayca geçiş yapmayı sağlıyor. Ayrıca, kişiselleştirilebilir saat yüzleri sayesinde her kullanıcı, kendi tarzına uygun bir görünüm elde edebiliyor.

Sağlık ve fitness takibi konusunda da iddialı olan WATCH 5, kalp atış hızı ölçümü, uyku takibi, adım sayar gibi özelliklere sahip. Bu özellikler sayesinde kullanıcılar, günlük aktivitelerini ve sağlık durumlarını yakından takip edebiliyor. Ayrıca, farklı spor modları sayesinde yapılan egzersizlerin daha verimli bir şekilde kaydedilmesi mümkün oluyor.

WATCH 5'in batarya ömrü, yoğun kullanımda dahi uzun süre dayanacak şekilde optimize edilmiş durumda. Bu sayede kullanıcılar, gün boyunca saati şarj etme ihtiyacı duymadan kullanabiliyorlar. Ayrıca, hızlı şarj özelliği sayesinde kısa sürede bataryanın tamamen dolması sağlanıyor.

Akıllı bildirimler özelliği sayesinde WATCH 5, telefonla sürekli etkileşim halinde olmadan da önemli bilgilere ulaşmayı sağlıyor. Gelen aramalar, mesajlar, e-postalar ve sosyal medya bildirimleri doğrudan saat üzerinden görüntülenebiliyor. Bu özellik, özellikle yoğun tempoda çalışan kişiler için büyük bir kolaylık sağlıyor.

WATCH 5, suya ve toza dayanıklı yapısıyla da dikkat çekiyor. Bu özellik sayesinde kullanıcılar, saati her türlü hava koşulunda ve aktivitede rahatlıkla kullanabiliyorlar. Saatin dayanıklı malzemelerden üretilmiş olması, uzun ömürlü bir kullanım sağlıyor.

Sonuç olarak, WATCH 5 akıllı saat, şık tasarımı, gelişmiş özellikleri ve kullanım kolaylığı ile lüks bir deneyim sunuyor. Hem stil sahibi olmak isteyenler hem de teknolojik yeniliklerden faydalanmak isteyenler için ideal bir seçenek olarak öne çıkıyor.

DEM Parti, önümüzdeki günlerde Milliyetçi Hareket Partisi'ni (MHP) ziyaret edeceğini duyurdu. Bu ziyaret, DEM Parti'nin farklı siyasi görüşlere sahip partilerle diyalog kurma ve ortak zemin arama hedefinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Ziyaretin amacı ve içeriği hakkında henüz detaylı bir açıklama yapılmazken, siyasi kulislerde bu adımın, Türkiye'nin güncel sorunlarına çözüm arayışında farklı partilerin bir araya gelerek ortak akıl yürütme çabası olarak yorumlanabileceği belirtiliyor.

DEM Parti yetkilileri, ziyaretin, karşılıklı anlayışı geliştirme ve farklı perspektifleri değerlendirme fırsatı sunacağını ifade ediyor. MHP cephesinden ise henüz resmi bir açıklama gelmedi.

Bu ziyaret, DEM Parti'nin son dönemde diğer partilerle geliştirdiği diyalog trafiğinin bir parçası olarak öne çıkıyor. Daha önce de farklı partilerle görüşmeler gerçekleştiren DEM Parti, bu tür temaslarla siyasi arenadaki farklı görüşleri anlama ve ortak çözüm yolları bulma amacını taşıyor.

Siyasi analistler, bu tür ziyaretlerin, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu sorunlara çözüm bulma sürecinde önemli bir rol oynayabileceğini vurguluyor. Farklı partilerin bir araya gelerek diyalog kurması, toplumun farklı kesimlerinin temsil edildiği bir ortamda ortak akıl yürütülmesine olanak sağlayabilir.

Gazeteciler İsmail Saymaz ve Abdulkadir Selvi, CNN Türk'te yayınlanan 'Ne Oluyor?' programında canlı yayında karşı karşıya geldi. Programda, gazetecilerin daha önce farklı platformlarda birbirleri hakkında yaptığı açıklamalar ve yorumlar masaya yatırıldı.

İsmail Saymaz, Abdulkadir Selvi'ye yönelik eleştirilerinde şunları dile getirdi:

• Selvi'nin bazı yazılarında gerçekleri çarpıttığını ve manipülasyon yaptığını iddia etti.
• Selvi'nin iktidara yakın duruşunu eleştirdi ve gazetecilik ilkelerine aykırı davrandığını savundu.

Abdulkadir Selvi ise İsmail Saymaz'ın eleştirilerine şu şekilde yanıt verdi:

• Saymaz'ın iddialarının asılsız olduğunu ve kendisini karalamaya yönelik olduğunu söyledi.
• Kendi gazetecilik anlayışının farklı olduğunu ve her zaman gerçekleri yazdığını savundu.
• İktidara yakın duruşunun, objektifliğini etkilemediğini ve haberlerini her zaman tarafsız bir şekilde yaptığını belirtti.

Program boyunca iki gazeteci, birbirlerinin görüşlerine saygı duyarak tartışmalarını sürdürdü. Zaman zaman gergin anlar yaşansa da, genel olarak yapıcı bir diyalog ortamı sağlandı. Programın sonunda, iki gazeteci de birbirlerine başarılar dileyerek yayını tamamladı.

Yüzleşme, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı. İzleyiciler, programla ilgili yorumlarını ve düşüncelerini çeşitli platformlarda paylaştı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırıları, bölgede büyük bir insani krize yol açtı. Saldırılar nedeniyle binlerce Filistinli evlerini terk etmek zorunda kalırken, hayatını kaybedenlerin sayısı da artmaya devam ediyor. Gazze'deki sağlık kaynaklarından alınan bilgilere göre, saldırılarda çok sayıda sivil hayatını kaybetti ve yaralandı.

Uluslararası kuruluşlar, Gazze'deki durumun giderek kötüleştiğine dikkat çekerek, acil insani yardım çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer yardım kuruluşları, bölgedeki sivillerin temel ihtiyaçlarının karşılanması için yoğun çaba sarf ediyor. Ancak, saldırıların devam etmesi, yardım çalışmalarını da olumsuz etkiliyor.

Gazze'den gelen haberlere göre, saldırılar sonucu birçok altyapı tesisi de zarar gördü. Elektrik ve su kesintileri yaşanırken, hastaneler de yetersiz kaynaklarla hizmet vermeye çalışıyor. Bölgedeki sağlık çalışanları, yaralılara müdahale etmekte zorlanırken, ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği de büyük bir sorun teşkil ediyor.

Uluslararası toplum, İsrail'e saldırıları durdurma çağrısında bulunurken, Filistinlilere yönelik insani yardımın artırılması gerektiği vurgulanıyor. Bölgedeki gerginliğin daha da tırmanmaması için diplomatik çabaların yoğunlaştırılması gerektiği belirtiliyor. Ancak, şu ana kadar somut bir ateşkes sağlanabilmiş değil.

Ölü sayısı artıyor: Saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı her geçen gün artarken, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlar, bölgedeki sivillerin korunması için acil önlemler alınması çağrısında bulunuyor.

Kitlesel göç: İsrail saldırıları nedeniyle binlerce Filistinli, evlerini terk ederek daha güvenli bölgelere sığınmaya çalışıyor. Ancak, Gazze Şeridi'ndeki sınırlı alan nedeniyle, sivillerin sığınabileceği güvenli bölgeler de sınırlı durumda.

Uluslararası tepkiler: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, uluslararası toplumda geniş yankı uyandırırken, birçok ülke ve kuruluş, saldırıları kınayarak, taraflara itidal çağrısında bulunuyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'ye yönelik başlatılan 'terör soruşturması' iddialarına sert tepki gösterdi. İmamoğlu, soruşturmanın amacının seçimleri etkilemek olduğunu savunarak, iktidarın bu tür girişimlerle sonuç alamayacağını belirtti.

İmamoğlu, yaptığı açıklamada, iktidarın İBB'ye yönelik başlattığı soruşturmanın siyasi bir operasyon olduğunu ve amacının yaklaşan seçimlerde kendilerine zarar vermek olduğunu ifade etti. "Öyle de yenileceksin, böyle de yenileceksin" şeklinde konuşan İmamoğlu, iktidarın bu tür manipülasyonlarla başarılı olamayacağını vurguladı.

İBB'ye yönelik soruşturma, İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılmıştı. Soruşturma, İBB'de çalışan bazı kişilerin terör örgütleriyle bağlantılı olduğu iddiası üzerine açılmıştı. İmamoğlu, bu iddiaların asılsız olduğunu ve soruşturmanın siyasi amaç taşıdığını savunuyor.

İmamoğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

• Bu soruşturma, tamamen siyasi bir operasyondur.
• Amaçları, yaklaşan seçimlerde bize zarar vermektir.
• Bu tür manipülasyonlarla başarılı olamayacaklar.
• Halkımız gerçekleri görecektir.

İmamoğlu, ayrıca İBB'nin tüm faaliyetlerinin şeffaf olduğunu ve her türlü denetime açık olduğunu belirtti. Soruşturmanın sonucunda herhangi bir usulsüzlük bulunamayacağını iddia etti.

İBB'ye yönelik soruşturma, Türkiye siyasetinde geniş yankı uyandırdı. Birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu, soruşturmanın siyasi amaçlı olduğunu ve demokrasinin zarar gördüğünü savundu.

Soruşturmanın seyrinin ve sonuçlarının önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor.