Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), mal kaçırmak veya daha yüksek aylık bağlatmak amacıyla yapılan hileli boşanma vakalarını yakından takip etmeye başladı. Bu tür usulsüzlüklerin önüne geçmek için denetimler sıklaştırıldı.

SGK'nın yaptığı incelemelerde, bazı kişilerin eşlerinden formaliteden boşandığı ancak fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri tespit edildi. Bu durumun temel amacı, boşanma sonrası eş ve çocuklarına bağlanan aylıklarla haksız kazanç elde etmek. SGK yetkilileri, bu tür sahte boşanmaların tespit edilmesi halinde aylıkların kesileceğini ve yersiz ödenen tutarların faiziyle birlikte geri alınacağını vurguladı.

Kurum, özellikle mal varlığını eşinden kaçırmak isteyen veya emekli aylığını artırmak için bu yola başvuran kişilere karşı daha dikkatli olacak. Bu kapsamda, boşanma davalarındaki mal paylaşımı, tarafların yaşam koşulları ve sosyal çevreleri detaylı bir şekilde incelenecek. Şüpheli durumlarda, SGK müfettişleri tarafından yerinde tespitler yapılacak ve gerektiğinde tanık ifadelerine başvurulacak.

SGK'nın hileli boşanmalarla mücadeledeki temel hedefleri şunlardır:

• Haksız aylık alımının önüne geçmek.
• Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak.
• Devletin uğradığı zararı en aza indirmek.

SGK yetkilileri, vatandaşları bu tür usulsüzlüklere karşı uyararak, yasal yollardan haklarını aramalarını tavsiye etti. Hileli boşanma girişiminde bulunanların, sadece aylıklarının kesilmesiyle kalmayıp, aynı zamanda yasal süreçlerle de karşı karşıya kalabileceği belirtildi.

İstanbul'da bazı özel halk otobüsleri, artan maliyetler sebebiyle kontak kapattı. Bu durum, sabah saatlerinde toplu taşıma kullanan vatandaşlar için büyük bir sorun teşkil etti. Özellikle belirli hatlarda seferlerin aksaması, otobüs duraklarında yoğunluğa yol açtı.

Otobüslerin kontak kapatma nedenleri arasında, akaryakıt fiyatlarındaki artış, yedek parça maliyetleri ve genel işletme giderlerindeki yükseliş gösteriliyor. Özel halk otobüsü işletmecileri, mevcut gelirlerle giderleri karşılamakta zorlandıklarını ve bu nedenle geçici olarak seferleri durdurmak zorunda kaldıklarını belirtiyorlar.

Duraklarda bekleyen yolcular, otobüslerin gelmemesi üzerine alternatif ulaşım yöntemlerine yönelmek zorunda kaldı. Metro, tramvay ve diğer toplu taşıma araçlarında da normalden daha fazla yoğunluk yaşandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilileri, konuyla ilgili olarak inceleme başlattıklarını ve sorunun çözümü için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

İBB'den yapılan açıklamada, özel halk otobüsü işletmecileriyle görüşmeler yapıldığı ve maliyetlerin düşürülmesi veya gelirlerin artırılması yönünde çeşitli çözümler üzerinde çalışıldığı ifade edildi. Ayrıca, İBB'nin kendi otobüs sefer sayılarını artırarak, yaşanan yoğunluğu azaltmaya çalıştığı belirtildi.

Vatandaşlar, otobüs seferlerindeki aksamaların bir an önce giderilmesini ve toplu taşıma hizmetlerinin normale dönmesini bekliyor. Özellikle işe ve okula gitmekte zorlanan İstanbullular, yetkililerden kalıcı bir çözüm bulunmasını talep ediyor.

Özetle:

• İstanbul'da özel halk otobüsleri maliyet artışları nedeniyle kontak kapattı.
• Duraklarda yoğunluk yaşandı, vatandaşlar mağdur oldu.
• İBB yetkilileri sorunun çözümü için çalışmalar başlattı.

Türkiye genelinde artan hava sıcaklıkları ve buna bağlı olarak yükselen orman yangını riski nedeniyle, birçok ilde ormanlık alanlara girişler kısıtlanmaya başlandı. Özellikle piknik yapmak amacıyla ormanlık alanları tercih eden vatandaşların bu yasaklara dikkat etmesi gerekiyor.

Yetkililer, yasağın amacının olası yangınların önüne geçmek olduğunu belirtiyor. Kuraklık ve yüksek sıcaklıkların etkisiyle ormanlardaki bitki örtüsünün kolayca tutuşabilir hale geldiği vurgulanırken, insan kaynaklı ihmallerin yangın riskini artırdığına dikkat çekiliyor.

Yasaklar hangi illeri kapsıyor?

• Henüz ülke genelinde bir yasaklama söz konusu olmasa da, bölgesel olarak bazı illerde orman girişleri yasaklandı.
• Özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerindeki ormanlık alanlarda yasakların yoğunlaştığı görülüyor.
• Yasakların hangi il ve ilçeleri kapsadığı, ilgili valilikler ve belediyeler tarafından duyuruluyor.

Yasaklar ne zaman uygulanacak?

• Yasakların başlama ve bitiş tarihleri, illerin hava durumu koşullarına ve yangın riskine göre değişiklik gösteriyor.
• Genellikle öğle saatlerinden başlayıp akşam saatlerine kadar devam eden yasaklar, bazı bölgelerde tüm günü kapsayabiliyor.

Vatandaşlar nelere dikkat etmeli?

• Piknik yapmak isteyen vatandaşların, yasaklı alanlar dışındaki mesire yerlerini tercih etmeleri gerekiyor.
• Ateş yakmak kesinlikle yasakken, mangal yapmak için de belirlenen alanların dışına çıkılmaması önem taşıyor.
• Sigara izmaritlerinin yere atılmaması ve cam kırıklarının toplanması, yangın riskini azaltmada büyük önem taşıyor.

Yetkililer, vatandaşların bu konuda duyarlı olmalarını ve orman yangınlarına karşı dikkatli davranmalarını önemle rica ediyor. Yangın durumunda ise derhal 112 Acil Çağrı Merkezi'nin aranması gerektiği belirtiliyor.

Muğla'nın Fethiye ilçesinde, Ak Parti ilçe binasına yönelik taşlı saldırı gerçekleştiren şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye çıkarılan zanlı tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olay, Pazartesi günü öğle saatlerinde meydana geldi. Taşlarla AK Parti Fethiye İlçe Başkanlığı binasına saldıran şüpheli, binanın camlarına zarar verdi. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Gözaltına alınan şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandıktan sonra Fethiye Adliyesi'ne sevk edildiği belirtildi.

Savcılık tarafından ifadesi alındıktan sonra nöbetçi mahkemeye çıkarılan şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Saldırının nedeni ve şüphelinin kimliği hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Saldırıda binanın camlarında maddi hasar meydana geldiği öğrenildi. Emniyet güçleri, olayla ilgili detaylı inceleme başlattı ve çevredeki güvenlik kameralarını inceleyerek delil topladı. Soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğü bildirildi.

Türkiye, Yunanistan'ın kendisini enerji ve güvenlik alanlarında saf dışı bırakma çabalarına sert tepki gösterdi. Bu durum, iki ülke arasındaki gerginliği tırmandıran önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Yunanistan'ın son dönemdeki politikaları, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini azaltmayı hedefliyor. Ancak Türkiye, bu tür girişimlerin sonuçsuz kalacağını ve bölgedeki dengeleri değiştirmeyeceğini vurguluyor.

Türkiye'nin tepkisinin temel nedenleri:

• Yunanistan'ın enerji projelerinde Türkiye'yi dışlaması
• Ege ve Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanları konusunda yaşanan anlaşmazlıklar
• Yunanistan'ın askeri harcamalarını artırması ve ittifaklar kurarak Türkiye'yi çevreleme çabası

Türkiye, Yunanistan'ın bu politikalarına karşı diplomatik ve siyasi yollarla mücadele edeceğini belirtiyor. Ayrıca, bölgedeki hak ve çıkarlarını koruma konusunda kararlı olduğunu vurguluyor.

Türkiye'nin bölgedeki öncelikleri:

1. Enerji kaynaklarının adil paylaşımı
2. Deniz yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak belirlenmesi
3. Bölgesel istikrarın ve güvenliğin sağlanması

Türkiye, Yunanistan'ı diyalog ve işbirliğine davet ederek, sorunların çözümü için ortak bir zemin oluşturulması gerektiğini savunuyor. Aksi takdirde, bölgedeki gerginliğin daha da artabileceği uyarısında bulunuyor.

Sonuç olarak, Türkiye'nin Yunanistan'ın dışlama çabalarına verdiği sert tepki, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Tarafların atacağı adımlar, bölgedeki istikrarı doğrudan etkileyecektir.

Ordu'da yaşanan olayda, bir çocuk annesi olan Arzunun şüpheli ölümü üzerine eşi F.D. ve kayınvalidesi N.D. tutuklandı. Olay, Perşembe ilçesinde meydana geldi. Arzunun ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.

Arzunun cenazesi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Otopsi raporunun ardından ölüm nedeni netlik kazanacak. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan F.D. ve N.D., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgularının ardından tutuklama talebiyle mahkemeye çıkarılan zanlılar, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olayla ilgili detaylar henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak, Arzunun ölümü şüpheli bulunarak geniş çaplı bir soruşturma başlatıldığı belirtildi. Ailenin ve çevrenin ifadesine başvurulurken, deliller toplanmaya devam ediyor.

Soruşturma Devam Ediyor: Arzunun ölüm nedeni ve olayın arka planı hakkında daha fazla bilgi edinmek için soruşturma derinleştirilerek sürdürülüyor. Yetkililer, otopsi raporunun sonuçlarını ve diğer delilleri değerlendirerek olayı aydınlatmaya çalışacak.

Olayla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor. Soruşturmanın tamamlanmasıyla birlikte kamuoyuna daha detaylı bilgi verilmesi bekleniyor.

Yunanistan'ın Girit adasında meydana gelen deprem, bölgede kısa süreli bir tsunami uyarısına neden oldu. Richter ölçeğine göre 6.0 büyüklüğünde ölçülen deprem, özellikle adaya seyahat etmeyi planlayan turistler arasında güvenlik endişelerini artırdı. Depremin ardından yetkililer, kıyı bölgelerinde olası deniz seviyesi değişikliklerine karşı dikkatli olunması çağrısında bulundu.

Depremin merkez üssü Girit'in doğu kıyıları açıklarında yer alırken, sarsıntı adanın genelinde hissedildi. İlk belirlemelere göre can kaybı veya ciddi yaralanma rapor edilmedi. Ancak, bazı binalarda hafif hasarlar meydana geldiği belirtildi. Tsunami uyarısı, kısa süre sonra kaldırıldı, ancak yetkililer olası artçı sarsıntılara karşı tetikte olunması gerektiğini vurguladı.

Girit'e seyahat etmeyi planlayanlar için şu anki durumda genel bir seyahat uyarısı bulunmamaktadır. Ancak, deprem bölgesinde bulunan veya bulunmayı planlayan kişilerin yerel yetkililerin uyarılarını dikkate alması ve güncel gelişmeleri takip etmesi önemlidir. Seyahat sigortası yaptırmak ve acil durum planı oluşturmak da önerilen önlemler arasında yer alıyor.

Girit'te seyahat ederken dikkat edilmesi gerekenler:

• Yerel yetkililerin uyarılarını takip edin.
• Otelinizin veya konaklama yerinizin deprem güvenliği konusunda bilgi alın.
• Acil durumlar için bir planınız olsun.
• Seyahat sigortası yaptırın.
• Artçı sarsıntılara karşı hazırlıklı olun.

Girit, her yıl milyonlarca turisti ağırlayan popüler bir destinasyondur. Depremin turizm üzerindeki etkileri henüz net olmamakla birlikte, adanın turizm altyapısının güçlü olduğu ve hızlı bir şekilde normale döneceği öngörülüyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, 2019 yerel seçimleri sonrasında yaptığı bir açıklamada Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. İmamoğlu'na ayrıca siyasi yasak da getirildi. Karar, henüz kesinleşmiş değil ve istinaf ve Yargıtay aşamaları bulunuyor.

Siyasi Yasak Ne Anlama Geliyor?

Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca, bir yıldan fazla hapis cezası alanlar belirli haklardan mahrum bırakılıyor. Bu haklar arasında seçme ve seçilme hakkı da bulunuyor. Ancak bu yasak, cezanın kesinleşmesiyle birlikte uygulanmaya başlanacak. İmamoğlu'nun avukatları karara itiraz edeceklerini ve süreci sonuna kadar takip edeceklerini belirtiyor.

Kararın Zamanlaması ve Olası Etkileri:

Kararın, yaklaşan seçimler öncesinde verilmesi dikkat çekiyor. İmamoğlu, olası bir Cumhurbaşkanı adayı olarak değerlendiriliyordu. Bu karar, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı ve farklı kesimlerden tepkiler geldi. Kararın İmamoğlu'nun siyasi kariyeri üzerindeki etkileri önümüzdeki günlerde daha net görülecek.

Bundan Sonraki Süreç:

• Karar henüz kesinleşmedi.
• İstinaf Mahkemesi'ne başvurulacak.
• İstinaf Mahkemesi kararı onarsa, Yargıtay'a temyiz yolu açık.
• Yargıtay'ın onama kararı vermesi halinde ceza kesinleşecek ve siyasi yasak uygulanmaya başlanacak.

Hukukçuların Yorumları:

Hukukçular, kararın hukuki dayanağının tartışmalı olduğunu ve siyasi bir karar olduğu yönünde eleştirilerde bulunuyor. Kararın, yargı bağımsızlığı ve seçim güvenliği konularında soru işaretleri yarattığı ifade ediliyor.

YSK Üyelerine Hakaret İddiası:

İmamoğlu'na yönelik suçlama, 2019 yerel seçimlerinin iptal edilmesinin ardından yaptığı bir açıklamada kullandığı ifadelerden kaynaklanıyor. İmamoğlu, seçimlerin iptalini eleştirirken YSK üyelerine yönelik ifadeler kullanmıştı. Bu ifadeler, hakaret olarak değerlendirildi ve dava açılmasına neden oldu.

Diyarbakır'da eşini darp ettiği iddiasıyla gözaltına alınan S.Y. isimli şahıs, çıkarıldığı mahkemece eşiyle aynı evde ev hapsi cezasına çarptırıldı. Bu karar, kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı.

Olay, Diyarbakır'da meydana geldi. Eşini darp ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan S.Y., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen S.Y., mahkeme tarafından eşiyle aynı evde ev hapsi cezası alarak serbest bırakıldı.

Bu karar, özellikle kadın hakları savunucuları ve sosyal medya kullanıcıları tarafından büyük bir skandal olarak nitelendirildi. Kararın, şiddet mağduru kadının güvenliğini tehlikeye attığı ve faili cesaretlendirdiği yönünde eleştiriler yapıldı. Birçok kişi, bu tür kararların şiddetin normalleşmesine ve cezasız kalmasına yol açabileceği endişesini dile getirdi.

Sosyal medyada karara yönelik tepkiler çığ gibi büyürken, yetkililerden kararın yeniden gözden geçirilmesi ve şiddet mağduru kadının korunması için gerekli önlemlerin alınması çağrıları yapıldı.

Karara Yönelik Tepkiler:

• Kadın hakları savunucuları kararı “skandal” olarak nitelendirdi.
• Sosyal medyada karara büyük tepki gösterildi.
• Kararın, şiddet mağduru kadının güvenliğini tehlikeye attığı belirtildi.
• Yetkililerden kararın yeniden gözden geçirilmesi istendi.