CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye'nin tarım ve hayvancılık alanındaki potansiyelini yeterince kullanamadığına dikkat çekerek, bu durumu Fransa ile karşılaştırmalı bir şekilde değerlendirdi. Gürer, Fransa'nın Türkiye'nin süt ineği varlığının yarısına sahip olmasına rağmen, süt üretiminde Türkiye'yi geride bıraktığını vurguladı.

Gürer, Türkiye'deki hayvancılığın sorunlarına değinerek, girdi maliyetlerinin yüksekliğinin ve yanlış politikaların sektörü olumsuz etkilediğini ifade etti. Özellikle yem fiyatlarındaki artışın hayvancılıkla uğraşan çiftçileri zor durumda bıraktığını belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin et ve süt üretiminde kendi kendine yeterli olması gerekirken, ithalat yapmak zorunda kalmasının üzücü olduğunu söyledi.

CHP Milletvekili, tarım ve hayvancılık sektörlerinin desteklenmesi gerektiğini, çiftçilere yönelik teşviklerin artırılmasının önemini vurguladı. Gürer, Türkiye'nin verimli toprakları ve uygun iklim koşulları sayesinde tarım ve hayvancılıkta önemli bir potansiyele sahip olduğunu ancak bu potansiyelin doğru politikalarla değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Gürer, konuşmasında ayrıca, Türkiye'deki tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi, sulama sistemlerinin iyileştirilmesi ve modern tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması gibi konulara da değindi. Türkiye'nin tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlılıktan kurtulması için kapsamlı bir stratejiye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Son olarak, Gürer, hükümetin tarım ve hayvancılık politikalarını eleştirerek, sektördeki sorunların çözümü için daha gerçekçi ve uzun vadeli planlar yapılması gerektiğini ifade etti.

Öğretmenlerin merakla beklediği il içi yer değiştirme başvuru tarihleri yaklaşıyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yapılacak olan atamalar, öğretmenlerin kariyerlerinde önemli bir adım olacak. Başvuruların ne zaman başlayacağı ve sürecin nasıl işleyeceği konusunda öğretmenler bilgi edinmek istiyor.

MEB, il içi yer değiştirme başvurularını belirli bir takvim çerçevesinde gerçekleştiriyor. Henüz 2024 yılına ait başvuru tarihleri resmi olarak açıklanmamış olsa da, geçmiş yıllardaki takvimler dikkate alındığında başvuruların Haziran ayında başlaması bekleniyor.

Başvuru Süreci Nasıl İşleyecek?

• Başvurular, MEBBİS üzerinden online olarak yapılacak.
• Öğretmenler, başvuru sistemine giriş yaparak tercih ettikleri okulları belirleyecekler.
• Başvurular, öğretmenlerin hizmet puanı üstünlüğüne göre değerlendirilecek.
• Atamalar, tercih edilen okulların kontenjanları doğrultusunda yapılacak.

Başvuruda Dikkat Edilmesi Gerekenler:

• Başvuru kılavuzunu dikkatlice okuyun.
• Hizmet puanınızı kontrol edin.
• Tercihlerinizi dikkatli yapın.
• Başvuru sürecini takip edin.

Öğretmenlerin il içi yer değiştirme süreciyle ilgili tüm detaylara MEB'in resmi internet sitesinden ve ilgili duyurularından ulaşabilirsiniz. Başvuru tarihleri ve diğer önemli bilgiler açıklandığında ayrıca bilgilendirme yapılacaktır.

Yaşam savunucuları, 7 Mayıs'ta Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde bir araya gelerek yaşam hakkına dikkat çekmeyi planlıyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve platformlar, AYM'nin yaşam hakkı konusundaki duyarlılığını artırmayı hedefliyor.

Yapılan çağrıda, 'Yaşamdan yana olan herkesi AYM önüne bekliyoruz' ifadeleri kullanıldı. Savunucular, AYM'nin yaşam hakkını koruma noktasındaki sorumluluğunu vurgulayacak ve bu konuda daha aktif bir rol üstlenmesini talep edecekler.

Etkinliğin amacı, Türkiye'de yaşam hakkının korunması ve ihlallerin önlenmesi konusunda farkındalık yaratmak. Özellikle son dönemde artan yaşam hakkı ihlallerine karşı kamuoyunun ve yetkililerin dikkatini çekmek hedefleniyor.

Sivil toplum kuruluşları, AYM'nin yaşam hakkı ihlalleriyle ilgili başvuruları daha hızlı ve etkili bir şekilde değerlendirmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, AYM'nin kararlarının uygulanmasının sağlanması ve ihlallerin tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması talep ediliyor.

7 Mayıs'taki etkinlik, yaşam hakkı savunucularının ortak bir platformda buluşarak seslerini duyurmalarına olanak sağlayacak. Etkinliğe katılımın yüksek olması, AYM'nin ve kamuoyunun bu konuya daha fazla dikkat göstermesini sağlayabilir.

Çağrıda, 'Herkesin yaşam hakkı kutsaldır ve korunmalıdır' vurgusu yapılıyor. Savunucular, yaşam hakkının evrensel bir insan hakkı olduğunu ve hiçbir koşulda ihlal edilemeyeceğini belirtiyorlar. Bu nedenle, AYM'nin bu hakkı koruma konusunda en üst düzeyde hassasiyet göstermesi gerektiğine inanıyorlar.

Etkinlik, yaşam hakkı savunucularının AYM'ye yönelik taleplerini iletecekleri ve kamuoyunu bilgilendirecekleri bir platform olacak. Savunucular, AYM'nin yaşam hakkı konusundaki kararlarının Türkiye'deki insan hakları standartlarının yükseltilmesine katkı sağlamasını umut ediyorlar.

Mersin'in Taşeli yöresinde üretilen ve coğrafi işaret tescili bulunan 'Taşeli çekme helvası'nın ham maddesi olan çöven bitkisinin hasadına başlandı. Yöredeki üreticiler, bu yılki rekolteden umutlu olduklarını ve ürünün kalitesiyle Malatya'ya rakip olmayı hedeflediklerini belirtiyor.

Hasat, genellikle ekim ayında başlar ve kasım ayına kadar devam eder. Çöven bitkisi, özenle topraktan sökülerek kökleri temizlenir ve kurutulmaya bırakılır. Kurutulan çöven kökleri, daha sonra özel işlemlerden geçirilerek helva yapımında kullanılır.

Taşeli çekme helvası, yöreye özgü bir lezzet olup, özellikle kış aylarında tüketilir. Helvanın yapımında çöven kökünün yanı sıra, un, şeker, tereyağı ve ceviz gibi malzemeler kullanılır. Helva, kendine has tadı ve kıvamıyla diğer helva türlerinden ayrılır.

Üreticiler, Taşeli çekme helvasının tanıtımı için çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda, helvanın festivallerde tanıtımı yapılmakta ve yöresel ürün satış noktalarında yer alması sağlanmaktadır. Ayrıca, internet üzerinden de satış yapılarak, helvanın daha geniş kitlelere ulaşması hedeflenmektedir.

Taşeli yöresindeki üreticiler, çöven hasadının bereketli geçmesini ve Taşeli çekme helvasının hak ettiği değeri bulmasını umut ediyor.

Üreticilerin beklentileri:

• Rekoltenin yüksek olması
• Fiyatların üreticiyi memnun etmesi
• Taşeli çekme helvasının tanıtımının artması
• Helvanın daha geniş kitlelere ulaşması

Bölge halkı, Taşeli çekme helvasının yörenin önemli bir değeri olduğunu ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurguluyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP kurultayında yaşanan olaylarla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi. İmamoğlu, avukatlarıyla birlikte Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne geldi. Yaklaşık 45 dakika süren ifade işleminin ardından İmamoğlu adliyeden ayrıldı.

İfade sonrası açıklama yapmayan İmamoğlu'nun, soruşturma kapsamında kendisine yöneltilen tüm sorulara aynı yanıtı verdiği öğrenildi. İmamoğlu'nun yanıtının, daha önce kamuoyuna yaptığı açıklamalar doğrultusunda olduğu belirtildi.

Soruşturma, CHP kurultayında bazı delegelere para teklif edildiği iddiaları üzerine başlatılmıştı. İddiaların odağında ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun olduğu öne sürülmüştü. İmamoğlu, daha önce yaptığı açıklamalarda bu iddiaları kesin bir dille yalanlamıştı.

İfade işleminin ardından Ekrem İmamoğlu'nun avukatları da herhangi bir açıklama yapmadı.

Soruşturmanın detayları ve İmamoğlu'nun verdiği yanıtın içeriği hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

TÜSİAD başkanları ve yöneticilerine yönelik yeni bir iddianame hazırlandı. Daha önce serbest bırakılan sanıklar hakkında bu kez para cezası talep ediliyor. İddianamede, sanıkların bulundukları konumları kötüye kullandıkları iddia ediliyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, TÜSİAD eski başkanları ve yöneticilerinin, görevde bulundukları dönemlerde gerçekleştirdikleri bazı eylemler nedeniyle suçlandığı belirtiliyor. Savcılık, sanıkların 'güveni kötüye kullanma' ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarından yargılanmasını talep ediyor.

İddianamede yer alan bilgilere göre, sanıkların TÜSİAD'ın kaynaklarını kendi çıkarları doğrultusunda kullandıkları ve bu durumun derneğe zarar verdiği öne sürülüyor. Ayrıca, sanıkların bulundukları konumları kullanarak haksız kazanç elde ettikleri de iddialar arasında.

Daha önce aynı konuyla ilgili olarak gözaltına alınan ve ardından serbest bırakılan sanıklar, yeni iddianame ile birlikte tekrar yargı önüne çıkacaklar. Savcılık, sanıkların para cezası ile cezalandırılmasını talep ediyor. Davanın ilerleyen süreçte nasıl bir seyir izleyeceği merakla bekleniyor.

TÜSİAD cephesinden henüz resmi bir açıklama yapılmazken, konuyla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

Bir ilde gerçekleştirilen ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran operasyonda, insan ticareti ve fuhuş suçlarına karıştığı belirlenen çok sayıda şüpheli gözaltına alındı. Operasyonun, uzun süren teknik ve fiziki takip çalışmalarının ardından gerçekleştirildiği belirtildi.

Emniyet güçleri, operasyon kapsamında çok sayıda adrese eş zamanlı baskın düzenledi. Baskınlarda, insan ticareti mağduru olduğu değerlendirilen kadınlar kurtarılırken, suç örgütü liderleri ve üyeleri oldukları iddia edilen şüpheliler yakalandı. Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

Operasyonun detayları hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmazken, soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğü öğrenildi. İnsan ticareti ve fuhuş suçlarına karıştığı belirlenen şüphelilerin, özellikle yabancı uyruklu kadınları Türkiye'ye getirerek zorla fuhuş yaptırdığı iddia ediliyor. Ayrıca, suç örgütünün, fuhuş yapmaya zorladığı kadınların pasaportlarına el koyduğu ve onları tehdit ederek kaçmalarını engellediği de öne sürülen iddialar arasında.

Operasyonun, bölgedeki insan ticareti ve fuhuş şebekelerine yönelik yürütülen daha geniş kapsamlı bir soruşturmanın parçası olduğu düşünülüyor. Emniyet yetkilileri, soruşturmanın titizlikle sürdürüldüğünü ve suçluların en kısa sürede adalete teslim edileceğini vurguladı.

Gözaltı sayısının artabileceği ve soruşturmanın derinleşeceği belirtiliyor. Operasyonun, insan ticareti ve fuhuşla mücadele konusunda önemli bir adım olduğu değerlendiriliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında ortaya atılan iddialara sert bir şekilde yanıt verdi. İmamoğlu, kendisine yönelik sürekli bir takip olduğunu belirterek, “Aldığım nefesi biliyorsunuz, attığım her adımı takip ediyorsunuz” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, son dönemde özellikle belirli medya organları ve sosyal medya platformlarında dolaşıma sokulan, kendisi ve İBB yönetimi hakkındaki asılsız haberlere ve manipülasyonlara dikkat çekti. Bu türden kasıtlı haberlerin amacının, İBB'nin başarılı çalışmalarını gölgelemek ve kamuoyunu yanıltmak olduğunu vurguladı.

İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

• “İstanbul'a hizmet etme aşkıyla görevimizin başındayız. Ancak görüyoruz ki, birileri bu hizmetleri engellemek için her türlü yola başvuruyor.”
• “Hakkımızda çıkan yalan haberlere, iftiralara asla boyun eğmeyeceğiz. Hukuki yollardan hakkımızı aramaya devam edeceğiz.”
• “İstanbul halkının bize olan güvenini sarsmaya yönelik bu çabalar beyhudedir. Biz, İstanbul için çalışmaya, üretmeye ve değer yaratmaya devam edeceğiz.”

İmamoğlu, ayrıca İBB olarak şeffaflık ilkesine büyük önem verdiklerini ve tüm faaliyetlerinin kamuoyunun denetimine açık olduğunu belirtti. Bu türden asılsız iddiaların aksine, İBB'nin her kuruşunun hesabının verilebileceğini ifade etti.

Son olarak İmamoğlu, İstanbul halkına seslenerek, bu türden manipülasyonlara itibar etmemelerini ve İBB'nin çalışmalarını yakından takip etmelerini rica etti. İmamoğlu, “Birlikte İstanbul'u daha güzel bir geleceğe taşıyacağız” dedi.

Yozgat'ta kaydedilen görüntüler, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı ve hayvanseverlerin tepkisini çekti. Bir kamyonetin kasasına iple bağlanmış bir köpeğin, araç hareket halindeyken sürüklenerek taşınması, izleyenlerde şok etkisi yarattı. Olayın sosyal medyada hızla yayılmasıyla birlikte, görüntülere çok sayıda olumsuz yorum yapıldı ve sorumluların cezalandırılması talep edildi.

Görüntülerde, kamyonetin arka kasasına bağlanan köpeğin, aracın hareketiyle birlikte yerde sürüklendiği görülüyor. Bu durum, hayvanın ciddi şekilde yaralanma riskini beraberinde getirirken, vicdanları da derinden yaraladı. Sosyal medya kullanıcıları, bu olayın kabul edilemez olduğunu ve hayvan haklarının ihlal edildiğini vurgulayarak, yetkilileri göreve çağırdı.

Hayvanseverler, olayın sorumlularının bulunması ve gerekli yasal işlemlerin başlatılması için çağrıda bulundu. Sosyal medyada yapılan yorumlarda, bu tür davranışların cezasız kalmaması gerektiği ve hayvanlara karşı şiddetin önlenmesi için daha etkili önlemler alınması gerektiği belirtildi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmazken, yetkililerin konuyla ilgili soruşturma başlatması bekleniyor. Hayvan hakları savunucuları, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için farkındalık çalışmalarının artırılması ve hayvanlara yönelik şiddetin caydırıcı cezalarla önlenmesi gerektiğini vurguluyor.

Sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyürken, birçok kullanıcı olayın takipçisi olacaklarını ve sorumluların cezalandırılması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. Bu tür olayların kamuoyunda yarattığı hassasiyet, hayvan hakları konusundaki bilincin artmasına ve daha duyarlı bir toplum oluşturulmasına katkı sağlayabilir.