İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF) 2023-2024 eğitim öğretim yılı final sınavlarına ilişkin önemli gelişmeler yaşanıyor. Öğrenciler, sınav giriş belgelerine AUZEF'in resmi web sitesi üzerinden erişebilirler. Sınav giriş belgeleri, öğrencilerin hangi bina ve salonda sınava gireceklerini gösteren bilgileri içermektedir. Bu nedenle, sınavlara girecek öğrencilerin belgelerini dikkatlice incelemeleri ve yanlarında bulundurmaları önemlidir.

AUZEF final sınavları ne zaman yapılacak? sorusu da öğrencilerin gündeminde. Sınav tarihleri henüz net olarak açıklanmamış olmakla birlikte, AUZEF'in akademik takvimi ve geçmiş yıllardaki uygulamaları göz önünde bulundurulduğunda, sınavların yakın bir tarihte yapılması bekleniyor. Öğrencilerin AUZEF'in resmi duyurularını takip etmeleri ve sınav tarihlerini öğrenmeleri önemlidir.

AUZEF sınav yerleri açıklandı mı? sorusu da merak edilen konular arasında yer alıyor. Sınav yerleri, sınav giriş belgeleri ile birlikte açıklanmıştır. Öğrenciler, sınav giriş belgelerinde belirtilen sınav yerlerinde sınava gireceklerdir. Sınav yerlerinin önceden kontrol edilmesi ve sınav günü ulaşım planlamasının yapılması, olası aksaklıkların önüne geçmek açısından önemlidir.

AUZEF sınavlarına hazırlanan öğrencilerin, ders notlarını ve diğer materyalleri gözden geçirmeleri, geçmiş yıllardaki sınav sorularını çözmeleri ve sınav formatına uygun deneme sınavları yapmaları önerilmektedir. Ayrıca, sınav stresiyle başa çıkmak ve motivasyonu yüksek tutmak da sınav başarısı için önemlidir.

Sınavlarla ilgili tüm duyurular ve gelişmeler için AUZEF'in web sitesi ve sosyal medya hesaplarının takip edilmesi gerekmektedir.

Temmuz 2024 dönemi memur ve emekli maaş zamları belirlendikten sonra, memurlar ve emekliler 2025 yılındaki maaş artışlarını merak etmeye başladı. 2024 yılının ikinci yarısı için enflasyon tahminleri ve toplu sözleşme zam oranları, 2025'teki olası maaş artışları için ipuçları veriyor.

Temmuz 2024 Zammı ve Sonrası:

Temmuz 2024'te memur maaşlarına yapılan zam oranı ve refah payı eklemesiyle birlikte, memur maaşlarında önemli bir artış yaşandı. Ancak enflasyonun devam etmesi ve hayat pahalılığının sürmesi, 2025 yılındaki maaş artışlarının da önemli olacağını gösteriyor.

2025 Toplu Sözleşme Zammı:

Memur maaşları, her yıl toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda belirlenen zam oranlarına göre artmaktadır. 2025 yılı için toplu sözleşme görüşmelerinin ne zaman yapılacağı ve hangi zam oranlarının belirleneceği merakla bekleniyor. Toplu sözleşme görüşmelerinde belirlenecek zam oranları, memur maaşlarındaki artışın temel belirleyicisi olacak.

Enflasyon Farkı:

Memur maaşları, toplu sözleşme zammının yanı sıra enflasyon farkı da alabilmektedir. Eğer 6 aylık enflasyon oranı, toplu sözleşmede belirlenen zam oranını aşarsa, memurlar enflasyon farkı almaya hak kazanır. 2025 yılı için enflasyon tahminleri ve gerçekleşmeleri, enflasyon farkının oluşup oluşmayacağını belirleyecektir.

Olası Senaryolar ve Tahminler:

• Enflasyonun yüksek seyretmeye devam etmesi durumunda, memur maaşlarına hem toplu sözleşme zammı hem de enflasyon farkı yansıyabilir.
• Enflasyonun düşmesi durumunda ise, memur maaşlarına sadece toplu sözleşme zammı yansıyabilir veya enflasyon farkı daha düşük olabilir.

2025 yılındaki memur maaşlarının ne kadar olacağı, toplu sözleşme görüşmelerinin sonuçlarına, enflasyon gerçekleşmelerine ve hükümetin ekonomik politikalarına bağlı olarak değişiklik gösterecektir.

Habere göre, memurların maaşlarına haciz konulması durumuyla ilgili yeni gelişmeler yaşanıyor. Memurların maaşlarının ne kadarının haczedilebileceği, hangi borçların hacze konu olabileceği ve haciz sürecinin nasıl işleyeceği gibi konular merak konusu.

Mevcut yasal düzenlemelere göre, memurların maaşlarının belirli bir kısmı haczedilebiliyor. Ancak, bu haciz oranı memurun medeni durumu, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı ve borcun niteliğine göre değişebiliyor. Özellikle nafaka borcu gibi öncelikli borçlarda haciz oranı daha yüksek olabiliyor.

Haberde, memurların kıyafet alacaklarından dolayı hacizlerle karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor. Bu durum, özellikle kamu kurumlarında çalışan ve belirli bir kıyafet zorunluluğu olan memurlar için önem taşıyor. Kıyafet alacaklarının haczedilmesi, memurların mali durumlarını daha da zorlayabileceği ifade ediliyor.

Haciz sürecinin başlatılması için öncelikle borcun kesinleşmiş olması gerekiyor. Borcun kesinleşmesinin ardından alacaklı, icra dairesi aracılığıyla haciz talebinde bulunabiliyor. İcra dairesi, memurun maaşına haciz konulması için ilgili kuruma yazı gönderiyor. Kurum, memurun maaşının haczedilebilecek kısmını alacaklıya ödüyor.

Haberde ayrıca, memurların hacizlere karşı itiraz haklarının bulunduğu da vurgulanıyor. Memurlar, haciz işleminin usulsüz veya yersiz olduğunu düşünmeleri halinde, icra mahkemesine başvurarak itiraz edebiliyorlar. İtiraz süreci, haciz işleminin durdurulmasına veya iptaline yol açabiliyor.

Özetle:

• Memurların maaşlarına haciz konulması yasal düzenlemelerle belirlenmiş bir süreçtir.
• Haciz oranı, borcun niteliği ve memurun durumuna göre değişir.
• Kıyafet alacakları da hacze konu olabilir.
• Memurların hacizlere karşı itiraz hakları bulunmaktadır.

Türkiye genelinde konut fiyatları yükselmeye devam ediyor. Son bir yılda yaşanan artışlar dikkat çekerken, altın fiyatlarındaki yükselişin de konut piyasasını etkilediği belirtiliyor.

Konut fiyatlarındaki artışın en önemli nedenlerinden biri olarak inşaat maliyetlerindeki yükseliş gösteriliyor. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, hammadde fiyatlarındaki artışlar ve işçilik maliyetlerindeki yükselmeler inşaat maliyetlerini artırıyor. Bu durum da konut fiyatlarına yansıyor.

Büyük şehirlerdeki konut fiyatlarındaki artışlar diğer bölgelere göre daha yüksek seviyelerde seyrediyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde konut fiyatları son bir yılda önemli ölçüde arttı. Özellikle merkezi bölgelerdeki ve yeni projelerdeki konutlarda fiyat artışları daha belirgin.

Altın fiyatlarındaki yükselişin de konut fiyatlarını etkilediği ifade ediliyor. Altın, geleneksel olarak güvenli liman olarak görüldüğü için yatırımcılar tarafından tercih ediliyor. Altın fiyatlarındaki artış, yatırımcıların konut yerine altına yönelmesine neden olabilir. Bu durum da konut talebini azaltarak fiyatlar üzerinde baskı oluşturabilir.

Konut fiyatlarındaki artışın devam edip etmeyeceği, ekonomik koşullara, inşaat maliyetlerindeki gelişmelere ve yatırımcıların tercihleri doğrultusunda şekillenecektir.

Yılmaz Özdil'in köşe yazısında, Türkiye'deki siyasi ve toplumsal duruma dair çeşitli eleştiriler yer alıyor. Yazar, isim vermeden bazı siyasetçileri ve onların davranışlarını eleştirirken, toplumdaki yoksulluk ve adaletsizlik gibi konulara da değiniyor.

Özdil, yazısında "Bir zeytini bölerek yiyen en yoksul megaloman" ifadesini kullanarak, yoksulluk içinde dahi büyüklenmeye çalışan kişilere gönderme yapıyor. Bu ifade, yazının başlığına da yansımış durumda.

Yazıda ayrıca, siyasi liderlerin halktan kopuk yaşam tarzları ve lüks tüketimleri eleştiriliyor. Yazar, bu tür davranışların toplumda yarattığı rahatsızlığa dikkat çekiyor ve siyasetçilerin daha mütevazı olmaları gerektiğini vurguluyor.

Özdil, yazısının bir bölümünde de toplumsal adaletsizliklere değiniyor. Gelir dağılımındaki eşitsizlik, eğitim fırsatlarındaki adaletsizlik ve sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklar gibi konular ele alınıyor. Yazar, bu sorunların çözümü için daha adil ve kapsayıcı politikaların uygulanması gerektiğini belirtiyor.

Yazının sonunda, yazar umutsuzluğa kapılmamak gerektiğini ve toplumsal değişimin mümkün olduğunu vurguluyor. Bireylerin bilinçlenmesi ve harekete geçmesiyle, daha iyi bir geleceğin inşa edilebileceğine inanıyor.

AKP'den ihraç edilen eski milletvekili Mehmet Metiner, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Metiner, İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda, 'CHP yönetimi Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda diretirse İmamoğlu'nun bağımsız aday olarak çıkabileceğini' iddia etti.

Metiner, katıldığı bir televizyon programında, CHP'deki olası senaryoları değerlendirirken, İmamoğlu'nun adaylık ihtimali üzerine konuştu. 'Kılıçdaroğlu adaylıkta diretirse ve CHP İmamoğlu'nun önünü keserse, İmamoğlu bağımsız aday olarak çıkabilir' diyen Metiner, bu durumun siyasi dengeleri değiştirebileceğini vurguladı. Metiner, İmamoğlu'nun böyle bir adım atması halinde, CHP tabanından ve diğer muhalif kesimlerden de destek görebileceğini öne sürdü.

Mehmet Metiner'in bu açıklamaları, siyasi kulislerde geniş yankı uyandırdı. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde muhalefet cephesindeki adaylık tartışmaları sürerken, Metiner'in bu çıkışı, tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor. Özellikle İmamoğlu'nun olası bağımsız adaylık senaryosu, muhalefet seçmeninin kafasında yeni soru işaretleri oluşturdu.

Metiner'in açıklamaları sonrasında Ekrem İmamoğlu'ndan veya CHP yönetiminden henüz bir yanıt gelmedi. Ancak, Metiner'in bu iddiaları, önümüzdeki günlerde siyasi gündemin önemli maddelerinden biri olmaya devam edecek gibi duruyor.

• Metiner'in iddiası: İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı halinde bağımsız aday olabilir.
• Olası sonuçlar: Siyasi dengeler değişebilir, muhalefet bölünebilir.

Uyuşturucu soruşturmasıyla gündeme gelen Ahmet Zenbilci'nin, sessiz sedasız bir şekilde AKP'ye geri döndüğü belirtildi. Zenbilci, daha önce AKP Gençlik Kolları'nda görev almış ve çeşitli belediyelerde danışmanlık yapmıştı.

Zenbilci'nin adı, 2021 yılında İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği bir operasyonda uyuşturucu madde kullanırken yakalanan kişiler arasında geçmişti. Bu olay sonrasında AKP'deki görevlerinden istifa etmek zorunda kalmıştı. Ancak, Sözcü'nün haberine göre, Zenbilci'nin partiye geri dönüşü herhangi bir duyuru yapılmadan gerçekleşti.

Konuyla ilgili olarak AKP yetkililerinden henüz bir açıklama yapılmadı. Zenbilci'nin hangi görevle partiye döndüğü ve geri dönüş sürecinde neler yaşandığı ise merak konusu olmaya devam ediyor.

Ahmet Zenbilci’nin geçmişteki görevleri ve uyuşturucu soruşturmasındaki rolü, bu geri dönüşün kamuoyunda nasıl yankı bulacağı ve AKP içinde nasıl karşılanacağı sorularını beraberinde getiriyor.

Ankara'da meydana gelen olayda, bir kurs merkezinde öğrenim gören bir şahıs, kimliği henüz belirlenemeyen bir saldırganın bıçaklı saldırısına maruz kaldı. Olay, Çankaya ilçesinde bulunan bir kurs merkezinde gerçekleşti.

Edinilen bilgilere göre, saldırgan olay yerinden hızla uzaklaşırken, bıçak darbesiyle yaralanan öğrenci, ihbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapıldıktan sonra hastaneye kaldırıldı. Yaralının sağlık durumunun ciddiyeti hakkında henüz net bir bilgi bulunmamaktadır.

Olayın ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri, saldırganın yakalanması için geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Güvenlik kameraları incelenerek saldırganın kimliği ve kaçış güzergahı tespit edilmeye çalışılıyor.

Olayın Detayları:

• Olay yeri: Ankara, Çankaya'daki bir kurs merkezi
• Saldırı şekli: Bıçaklı saldırı
• Yaralı: Kurs öğrencisi
• Saldırgan: Kimliği belirsiz, kaçtı

Polis ekipleri, olayın nedenini ve saldırganın kimliğini tespit etmek için çalışmalarını sürdürüyor. Kurs yetkilileri de olayla ilgili soruşturmaya destek veriyor.

Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de giderek artan obezite sorununa karşı kapsamlı bir mücadele başlattı. Hedef, 10 milyon kişiye ulaşarak toplum sağlığını iyileştirmek.

Obeziteyle mücadele programı, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının teşvik edilmesi ve fiziksel aktivitenin artırılması üzerine odaklanıyor. Program kapsamında, okullarda, iş yerlerinde ve toplumun genelinde bilinçlendirme çalışmaları yapılacak.

Bakanlık yetkilileri, obezitenin sadece bireysel bir sorun olmadığını, aynı zamanda ciddi sağlık sorunlarına yol açan bir halk sağlığı problemi olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, obeziteyle mücadelede toplumun tüm kesimlerinin katılımının önemli olduğu belirtiliyor.

Programın hedefleri arasında, çocukluk çağı obezitesinin azaltılması, yetişkinlerde sağlıklı kilo verme oranlarının artırılması ve obeziteye bağlı kronik hastalıkların önlenmesi yer alıyor.

Sağlık Bakanlığı, obeziteyle mücadele programının başarılı olması için tüm vatandaşların desteğini bekliyor. Sağlıklı bir yaşam için düzenli egzersiz yapmanın ve dengeli beslenmenin önemi vurgulanıyor.

• Sağlıklı beslenme eğitimleri
• Fiziksel aktivite kampanyaları
• Obezite tarama programları
• Bilinçlendirme seminerleri

Obeziteyle mücadele, uzun soluklu ve kararlı bir çalışma gerektiriyor. Bakanlık, bu mücadelede toplumun tüm kesimleriyle işbirliği yaparak başarılı sonuçlar elde etmeyi amaçlıyor.