Eski ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin Rusya'ya yönelik yaptırım çağrılarına yanıt verdi. Trump, bu çağrıların sorunu çözmeyeceğini ve aksine durumu daha da kötüleştirebileceğini belirtti.

Trump, Zelenski'nin sürekli olarak daha fazla yaptırım talep etmesini eleştirerek, “Yaptırımlar işe yaramadı, yaramıyor ve yaramayacak. Aksine, Rusya'yı daha da köşeye sıkıştırıyor ve bu da daha büyük sorunlara yol açabilir” şeklinde konuştu. Kendi başkanlığı döneminde Rusya ile daha yapıcı bir diyalog kurduğunu savunan Trump, bu yaklaşımın daha etkili olduğunu iddia etti.

Trump ayrıca, Avrupa ülkelerinin Rusya'ya olan enerji bağımlılığını da eleştirerek, bu durumun yaptırımların etkinliğini azalttığını vurguladı. “Avrupa, enerji konusunda Rusya'ya bağımlı olduğu sürece, yaptırımların tam olarak işlemesi mümkün değil. Bu bağımlılığı ortadan kaldırmadan, Rusya'ya karşı gerçek bir baskı oluşturulamaz” dedi.

Zelenski'nin çağrılarına rağmen, Trump'ın bu açıklamaları, ABD'nin Ukrayna-Rusya krizine yaklaşımında farklı görüşlerin olduğunu gösteriyor. Trump, sorunun çözümü için diplomasi ve diyalog yolunun daha etkili olduğunu savunmaya devam ediyor.

Özetle, Trump, Zelenski'nin yaptırım taleplerine karşı çıkarak, bu tür önlemlerin sorunu çözmek yerine daha da derinleştirebileceğini ifade etti. Kendi dönemindeki diyalog odaklı yaklaşımın daha başarılı olduğunu ve Avrupa'nın enerji bağımlılığının yaptırımların etkinliğini azalttığını belirtti.

Şeyma Subaşı, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla gündeme geldi. Subaşı'nın paylaşımı kısa sürede birçok yorum ve tepki aldı.

Sosyal medya kullanıcıları, Şeyma Subaşı'nın söz konusu paylaşımına çeşitli eleştiriler yöneltti. Paylaşımın içeriği ve Subaşı'nın ifadeleri, bazı kullanıcılar tarafından uygunsuz bulundu.

Tepkilerin ardından Şeyma Subaşı'nın herhangi bir açıklama yapıp yapmayacağı merak konusu. Sosyal medyada konuyla ilgili tartışmalar devam ediyor. Kullanıcılar, Subaşı'nın paylaşımına yönelik farklı görüşler belirtiyor.

Odatv olarak konuyu takip etmeye devam edeceğiz. Şeyma Subaşı'nın konuyla ilgili bir açıklama yapması halinde, detayları okuyucularımızla paylaşacağız.

Şeyma Subaşı’nın yaptığı paylaşıma gelen bazı yorumlar ise şöyleydi:

• “Bu nasıl bir paylaşım?”
• “Hiç yakışmadı.”
• “Bu kadar da olmaz.”

Bu yorumlar, sosyal medyadaki genel tepkiyi yansıtıyor. Şeyma Subaşı'nın bu tepkilere nasıl yanıt vereceği ise henüz bilinmiyor.

Avrupa Birliği (AB), İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden saldırıları sebebiyle İsrail ile olan ilişkilerini yeniden değerlendirme sürecine giriyor. Bu karar, AB içerisinde üye ülkelerin İsrail'e karşı takındığı farklı tutumların ortasında alındı. Bazı üye ülkeler İsrail'e yönelik daha sert bir duruş sergilerken, diğerleri daha temkinli bir yaklaşım benimsemekte.

AB yetkilileri, ilişkilerin gözden geçirilmesinin, mevcut işbirliği alanlarının ve gelecekteki olası adımların değerlendirilmesini kapsayacağını belirtiyor. Bu süreçte, İsrail'in uluslararası hukuka uyumu ve insani yardımın Gazze'ye ulaştırılması gibi konuların öncelikli olarak ele alınması bekleniyor.

AB'nin bu kararı almasında, uluslararası kamuoyundan gelen baskılar ve bazı üye ülkelerin İsrail'e yönelik eleştirileri etkili oldu. Özellikle, Gazze'deki sivil kayıpların artması ve insani durumun kötüleşmesi, AB'nin harekete geçmesinde önemli bir rol oynadı.

Gözden geçirme sürecinin, AB-İsrail ilişkilerinde önemli değişikliklere yol açabileceği belirtiliyor. İlişkilerin geleceği, İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarının seyrine ve uluslararası toplumun çağrılarına ne kadar yanıt vereceğine bağlı olacak. AB, bu süreçte, iki devletli çözüm vizyonunu desteklemeye devam edeceğini vurguluyor.

AB'nin İsrail ile ilişkileri gözden geçirme kararı, uluslararası arenada geniş yankı uyandırdı. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, AB'nin bu adımını desteklerken, bazıları ise daha somut adımlar atılması gerektiğini savunuyor. Bu durum, Orta Doğu barış sürecinin geleceği açısından kritik bir dönemde gelinen önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Suriye'ye yönelik bazı yaptırımları kaldırma kararını memnuniyetle karşılayarak, bu adımı "tarihi bir adım" olarak nitelendirdi. Bakanlık, bu kararın Suriye halkının yaşam koşullarını iyileştirmeye ve ülkenin yeniden yapılanmasına katkıda bulunacağını umduğunu ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "ABD yönetiminin, Suriye'ye uyguladığı bazı yaptırımları kaldırma kararı, doğru yönde atılmış bir adımdır ve memnuniyetle karşılanmaktadır. Bu karar, Suriye halkının çektiği acıları hafifletmeye ve ülkenin yeniden inşa sürecine katkıda bulunmaya yardımcı olacaktır." ifadelerine yer verildi. Açıklamada ayrıca, bu adımın, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesine yönelik olumlu bir sinyal olarak değerlendirildiği belirtildi.

Bakanlık, ABD'den tüm yaptırımları tamamen kaldırmasını ve Suriye halkının ekonomik kalkınmasına destek vermesini beklediğini vurguladı. Ayrıca, uluslararası toplumu da Suriye'ye destek olmaya ve ülkenin yeniden yapılanma çabalarına katkıda bulunmaya çağırdı.

Suriye hükümeti, uzun süredir ABD'nin ve diğer Batılı ülkelerin uyguladığı yaptırımların Suriye ekonomisine büyük zarar verdiğini ve halkın yaşam koşullarını olumsuz etkilediğini savunuyordu. Bu nedenle, ABD'nin bazı yaptırımları kaldırma kararı, Suriye hükümeti tarafından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Öte yandan, bazı kesimler, ABD'nin bu adımını, Suriye'deki insani durumu iyileştirme çabası olarak görürken, bazıları ise bunun ABD'nin Suriye politikasında bir değişiklik anlamına gelmediğini ve sadece belirli alanlarda hafifletmeler yapıldığını savunuyor.

Suriye'deki iç savaşın başlamasından bu yana, ABD ve diğer Batılı ülkeler, Suriye hükümetine çeşitli yaptırımlar uygulamıştı. Bu yaptırımlar, Suriye ekonomisini olumsuz etkilemiş ve halkın yaşam koşullarını zorlaştırmıştı.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı, Türkiye'de yeniden kabus olmaya başladı. Tokat'ın Almus ilçesinde yaşayan 1.5 yaşındaki Metehan, KKKA hastalığına yakalanarak hayatını kaybetti. Küçük Metehan'ın cenazesi, Almus'ta toprağa verildi. Cenaze töreninde, salgın riskine karşı herkesin maske taktığı görüldü.

Metehan'ın rahatsızlanması üzerine ailesi, çocuğu önce Almus Devlet Hastanesi'ne götürdü. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından, minik Metehan'ın durumu ciddileşince Tokat Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Ancak, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

KKKA Hastalığı Nedir? Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), keneler aracılığıyla bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık, virüs taşıyan kenelerin insanları ısırmasıyla veya enfekte hayvanların kanı ve dokusuyla temas yoluyla bulaşabilir. KKKA, ateş, halsizlik, baş ağrısı, kas ağrısı gibi belirtilerle başlar ve ilerleyen dönemlerde kanamalara yol açabilir. Hastalığın ölüm oranı yüksektir.

KKKA'dan Korunma Yolları:

• Kenelerin yoğun olduğu bölgelerde dikkatli olunmalı, mümkünse bu bölgelerden uzak durulmalıdır.
• Doğada uzun süre kalınacaksa, vücudu örten giysiler tercih edilmeli ve pantolon paçaları çorapların içine sokulmalıdır.
• Kene kovucu spreyler kullanılmalıdır.
• Vücutta kene tespit edilmesi halinde, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Keneler, kesinlikle elle ezilmemeli veya patlatılmamalıdır.
• Hayvanlarla temas sonrası eller mutlaka yıkanmalıdır.

Yetkililer, KKKA vakalarının artması üzerine vatandaşları uyararak, kene ısırmalarına karşı dikkatli olunması ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Galatasaray, yeni sezon öncesinde kaleci transferi için düğmeye bastı. Sarı-kırmızılı ekip, Fransa Ligue 1 ekiplerinden Nice'te forma giyen Polonyalı kaleci Marcin Bulka için görüşmelere başladı.

Fernando Muslera'nın sakatlığı ve geleceği belirsizliği nedeniyle kaleci arayışlarına giren Galatasaray, 24 yaşındaki Marcin Bulka'yı gündemine aldı. Yönetim, Bulka'nın transferi için Nice kulübüyle ilk temasları kurdu. Transferin gerçekleşmesi durumunda, Bulka'nın Galatasaray'ın kalesini koruması bekleniyor.

Marcin Bulka, geçtiğimiz sezon Nice formasıyla 36 resmi maça çıktı ve bu maçların 14'ünde kalesini gole kapattı. Genç kaleci, gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Galatasaray'ın kaleci transferindeki diğer adayları arasında yerli ve yabancı birçok isim bulunuyor. Ancak Marcin Bulka, şu an için en ciddi aday olarak öne çıkıyor. Sarı-kırmızılı yönetimin, kısa süre içerisinde transferi sonuçlandırmak için çalışmalarını hızlandırması bekleniyor.

Transferin detayları henüz netleşmezken, Bulka'nın bonservis bedeli ve sözleşme süresi gibi konuların görüşmelerde ele alınacağı belirtiliyor. Galatasaray taraftarları, yeni kalecinin kim olacağını merakla bekliyor.

Alevi dernekleri, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un Yavuz Sultan Selim hakkındaki açıklamalarına sert tepki göstererek Kurtulmuş'u istifaya çağırdı. Yapılan açıklamalarda, Yavuz Sultan Selim'in Aleviler için sembolik bir figür olmadığı, aksine Çaldıran Savaşı sonrası yaşanan katliamlarla özdeşleştiği vurgulandı.

Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu yaptıkları ortak açıklamada, Kurtulmuş'un sözlerinin Alevi toplumunu derinden yaraladığı belirtildi. Açıklamada, "TBMM Başkanı gibi önemli bir makamda bulunan birinin, Alevilerin hassasiyetlerini bu kadar göz ardı etmesi kabul edilemez" ifadelerine yer verildi. Ayrıca, Kurtulmuş'un sözlerinin Alevilere yönelik ayrımcılığı körüklediği ve toplumsal barışı zedelediği savunuldu.

Alevi örgütleri, Kurtulmuş'un istifa etmemesi durumunda protesto eylemlerine başlayacaklarını duyurdu. Açıklamada, "Bu kabul edilemez açıklamaya karşı sessiz kalmayacağız. Gerekirse meydanlara inecek ve tepkimizi en güçlü şekilde göstereceğiz" denildi. Alevi dernekleri, diğer sivil toplum kuruluşlarını ve siyasi partileri de bu konuda duyarlı olmaya ve destek vermeye çağırdı.

Alevi toplumunun temsilcileri, Yavuz Sultan Selim'in Aleviler için acı ve travma anlamına geldiğini belirterek, bu tür açıklamaların yaraları derinleştirdiğini vurguladı. Kurtulmuş'un özür dilemesi ve istifa etmesi talepleri dile getirildi.

Alevi dernekleri tarafından yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:

• "Yavuz Sultan Selim, Aleviler için bir kahraman değil, katliamların sorumlusudur."
• "Kurtulmuş'un sözleri, Alevilere yönelik ayrımcılığın bir göstergesidir."
• "TBMM Başkanı, tüm toplumun temsilcisi olmalıdır, sadece bir kesimin değil."
• "Kurtulmuş'u istifaya davet ediyoruz."

İstanbul'da 20 Mayıs 2024 tarihinde Marmara Denizi'nde 4.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem, İstanbul ve çevre illerde hissedildi. Kandilli Rasathanesi'nin verilerine göre, depremin derinliği 7.0 kilometre olarak ölçüldü.

Depremin Etkileri:

• Deprem, İstanbul'da kısa süreli paniğe neden oldu.
• Vatandaşlar, ev ve iş yerlerinden dışarı çıktı.
• Herhangi bir can veya mal kaybı bildirilmedi.

Kandilli Rasathanesi'nin Açıklamaları:

Kandilli Rasathanesi, depremin Marmara Denizi'nde meydana geldiğini ve artçı sarsıntıların olabileceğini belirtti. Yetkililer, vatandaşları dikkatli olmaya çağırdı.

Uzman Görüşleri:

Deprem uzmanları, İstanbul'un deprem riski taşıyan bir bölgede bulunduğunu ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı. Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve vatandaşların deprem konusunda bilinçlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Alınması Gereken Önlemler:

1. Binaların depreme dayanıklılığı kontrol edilmeli.
2. Deprem çantası hazırlanmalı.
3. Deprem anında yapılması gerekenler öğrenilmeli.
4. Yetkililerin açıklamaları takip edilmeli.

İstanbul'da meydana gelen bu deprem, deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Uzmanlar, olası büyük bir depreme karşı hazırlıklı olunması gerektiğini belirtiyor.

Avrupa Birliği (AB) liderleri, Ukrayna'ya yönelik devam eden destek ve bu konudaki koordinasyonu sürdürme konusunda anlaşmaya vardı. Bu karar, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırıları devam ederken, AB'nin Ukrayna'ya olan bağlılığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

AB liderleri, Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne olan desteklerini yineleyerek, Rusya'nın saldırgan eylemlerini kınadı. Ayrıca, Ukrayna'ya yönelik mali, askeri ve insani yardımların sürdürülmesi gerektiği vurgulandı.

Zirvede ele alınan başlıca konular arasında şunlar yer aldı:

• Mali Destek: AB'nin Ukrayna'ya yönelik mali yardım paketlerinin devamlılığı ve etkinliği masaya yatırıldı. Üye ülkelerin bu konuda koordineli bir şekilde hareket etmesinin önemi vurgulandı.
• Askeri Yardım: Ukrayna ordusunun ihtiyaç duyduğu askeri teçhizat ve eğitim desteğinin sağlanması için atılacak adımlar görüşüldü.
• İnsani Yardım: Savaşın etkilediği bölgelerdeki sivillere yönelik insani yardım çalışmalarının artırılması ve koordinasyonunun sağlanması konuları ele alındı.
• Enerji Güvenliği: Rusya'ya olan enerji bağımlılığını azaltma ve enerji kaynaklarını çeşitlendirme stratejileri değerlendirildi. Ukrayna'nın enerji altyapısının korunması ve desteklenmesi gerektiği belirtildi.

AB liderleri, Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne üyelik sürecini de değerlendirdi ve Ukrayna'nın gerekli reformları gerçekleştirmesi halinde bu sürecin destekleneceğini ifade etti. Ayrıca, Rusya'ya yönelik uygulanan yaptırımların etkinliğinin artırılması ve yaptırımlardan kaçınma girişimlerinin engellenmesi için işbirliği yapılması kararlaştırıldı.

Sonuç olarak, AB liderleri Ukrayna'ya olan desteklerinin devam edeceğini ve bu konuda koordinasyonun sürdürülmesinin hayati önem taşıdığını vurguladılar.