İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Yuvamız İstanbul kreşlerine başvurular devam ediyor. Başvurular, İBB'nin belirlediği şartları taşıyan ve belirli yaş aralığındaki çocuklar için yapılabiliyor. İşte başvuru süreci ve detayları:

• Başvuru Şartları: Yuvamız İstanbul kreşlerine başvuru yapabilmek için belirli şartlar aranıyor. Bu şartlar arasında, ailenin ikametgahı ve çocuğun yaşı gibi kriterler bulunuyor.
• Yaş Aralığı: Kreşlere kabul edilen çocukların yaş aralığı belirlenmiş durumda. Genellikle 3-6 yaş arasındaki çocuklar için başvuru yapılabiliyor.
• İBB Kreşlerinin Konumları: İBB'nin İstanbul genelinde birçok kreşi bulunuyor. Kreşlerin konumları, başvuru yapacak aileler için önemli bir kriter oluşturuyor.

Yuvamız İstanbul etkinlik merkezleri, çocukların gelişimine katkı sağlamayı amaçlayan eğitim programları sunuyor. Bu merkezlerde, çocukların sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimlerini destekleyici çeşitli aktiviteler düzenleniyor.

Başvuru süreci ve kabul şartları hakkında detaylı bilgi almak için İBB'nin resmi internet sitesi ve ilgili birimleriyle iletişime geçilmesi öneriliyor. Başvurular genellikle online olarak yapılıyor ve belirli bir takvime göre değerlendiriliyor.

Başvuru Adımları:

1. İBB'nin web sitesini ziyaret edin.
2. Yuvamız İstanbul kreş başvuru bölümüne gidin.
3. Gerekli belgeleri hazırlayın.
4. Online başvuru formunu doldurun.
5. Başvurunuzu tamamlayın.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Yuvamız İstanbul projesi ile daha fazla çocuğa ulaşmayı ve kaliteli okul öncesi eğitim imkanı sunmayı hedefliyor.

Japonya'nın ilk Türk çayı demleme ustası olan Yumika Arita, Rize'ye gelerek çay demleme konusundaki deneyimlerini aktardı. Arita, Japonya'da Türk çayına olan ilgiyi artırmak ve doğru demleme tekniklerini öğretmek amacıyla çalışmalar yürütüyor.

Rize'deki bir çay fabrikasında düzenlenen etkinlikte konuşan Arita, Türk çayının Japonya'da giderek daha popüler hale geldiğini belirtti. Arita, çayın doğru demlenmesinin lezzet açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak, Rize'de bulunduğu süre boyunca hem çay üretimi hakkında bilgi edineceğini hem de yerel demleme yöntemlerini öğreneceğini ifade etti.

Etkinlikte, Arita'nın Türk çayını geleneksel Japon yöntemleriyle demlemesi ilgiyle izlendi. Japon çay seremonilerinde kullanılan bazı teknikleri Türk çayına adapte eden Arita, ortaya farklı ve özgün bir demleme deneyimi çıkardı.

Rize'deki çay üreticileri ve sektör temsilcileri de Arita'nın ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Türk çayının uluslararası alanda tanıtılması ve yaygınlaştırılması için bu tür etkinliklerin önemli olduğunu belirttiler.

Arita, Rize ziyaretinin ardından Türkiye'nin farklı bölgelerinde de çay demleme etkinliklerine katılacağını ve Türk çay kültürünü Japonya'da tanıtmaya devam edeceğini söyledi. Ziyareti sırasında, Türk çayının özelliklerini ve demleme yöntemlerini yerinde öğrenme fırsatı bulduğunu ve bu bilgileri Japonya'daki çay severlerle paylaşacağını belirtti.

Arita'nın Rize'deki çay demleme etkinliği, Türk çayının Japonya'daki popülaritesini artırma ve kültürel alışverişi teşvik etme açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

McDonald's Türkiye, Türkiye genelindeki restoranlarında görevlendirilmek üzere 2 bin yeni personel alımı yapacağını duyurdu. Bu ilan, iş arayanlar için önemli bir fırsat sunuyor. Başvuruların ne zaman başlayacağı, başvuru şartları ve başvuru yöntemleri ise merak konusu.

Şirket, alımlarla ilgili henüz net bir tarih vermedi. Ancak başvuruların nasıl yapılacağına dair bazı bilgiler mevcut. Başvurular, McDonald's Türkiye'nin resmi internet sitesi üzerinden veya doğrudan restoranlara giderek yapılabilecek.

Başvuru Şartları:

• Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
• En az ilkokul mezunu olmak,
• 18 yaşını doldurmuş olmak,
• Vardiyalı çalışma sistemine uyum sağlayabilmek,
• Takım çalışmasına yatkın olmak.

McDonald's Türkiye, başvuru sürecinde adayların iletişim becerilerini, takım çalışmasına yatkınlıklarını ve müşteri odaklılıklarını değerlendirecek. İşe alım sürecinde başarılı olan adaylar, McDonald's restoranlarında çeşitli pozisyonlarda görev alabilecekler. Bu pozisyonlar arasında kasiyerlik, mutfak personeli ve servis elemanlığı gibi görevler bulunuyor.

McDonald's Türkiye'nin personel alımıyla ilgili detaylı bilgilere şirketin web sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden ulaşılabilir. Başvuru tarihleri ve diğer önemli bilgiler açıklandığında, ilgili platformlar üzerinden duyurulacaktır.

Şirketin bu alım kararı, istihdama katkı sağlama ve büyümeyi destekleme hedefiyle yapılıyor. McDonald's Türkiye, Türkiye'deki faaliyetlerini genişleterek daha fazla kişiye iş imkanı sunmayı planlıyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 2019 yılında katıldığı bir televizyon programında PKK yöneticisi Murat Karayılan'a yönelik kullandığı ifadeler sosyal medyada yeniden gündem oldu. Soylu, o dönemde Karayılan'ı yakalayıp bin parçaya bölmedikleri takdirde milletin kendilerinden hesap soracağını belirtmişti.

Söz konusu programda Soylu, terörle mücadele konusundaki kararlılıklarını vurgulayarak, "Eğer biz Murat Karayılan'ı yakalayıp bin parçaya bölmezsek, bu millet bize hakkını helal etmez" şeklinde konuşmuştu. Bu ifadeler, o dönemde kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve tartışmalara neden olmuştu.

Aradan geçen dört yılın ardından, Soylu'nun bu sözleri sosyal medya kullanıcıları tarafından tekrar dolaşıma sokuldu. Kullanıcılar, sözlerin içeriği ve terörle mücadeledeki etkinliği hakkında farklı görüşler dile getirdi. Bazı kullanıcılar Soylu'nun sözlerini desteklerken, bazıları ise bu tür söylemlerin gerginliği artırdığını savundu.

Sözcü gazetesinin haberine göre, İçişleri Bakanlığı veya Bakan Soylu'dan konuyla ilgili henüz bir açıklama yapılmadı.

Haberin detaylarında, sosyal medyada yapılan yorumlara ve tartışmalara da yer verildi.

DEM Parti'nin (Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi) Cumhur İttifakı'na katıldığı yönündeki iddialar, siyasi arenada geniş yankı buldu. Bu iddialar, özellikle AK Parti (Adalet ve Kalkınma Partisi) cephesinden gelen açıklamalarla destekleniyor. AK Parti'nin bazı temsilcileri, DEM Parti'nin son dönemdeki bazı tutum ve davranışlarının Cumhur İttifakı'na destek niteliğinde olduğunu belirtiyor.

Cumhur İttifakı cephesinden gelen bu açıklamalar, DEM Parti'nin yerel seçimlerdeki stratejileri ve bazı büyükşehirlerdeki aday çıkarma kararları üzerinden şekilleniyor. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde DEM Parti'nin kendi adaylarını göstermesi, muhalefetin oyunu bölerek Cumhur İttifakı'nın adaylarının işini kolaylaştıracağı şeklinde yorumlanıyor. Bu durum, DEM Parti'nin fiilen Cumhur İttifakı'na destek verdiği şeklinde değerlendiriliyor.

Siyasi analistler, DEM Parti'nin bu stratejisinin ardında farklı nedenler olabileceğini belirtiyor. Bazı analistler, DEM Parti'nin bu hamlesinin, özellikle Kürt seçmenlerin yoğun olduğu bölgelerde AK Parti ile bir tür işbirliği yaparak, belediye başkanlıklarını kazanmayı hedeflediğini düşünüyor. Diğer yandan, DEM Parti'nin bu stratejisinin, hükümetle daha iyi ilişkiler kurarak, partiye yönelik baskıları azaltma amacı taşıdığı da iddia ediliyor.

Muhalefet cephesi ise bu iddialara sert tepki gösteriyor. CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) ve diğer muhalefet partileri, DEM Parti'nin bu tutumunu eleştirerek, seçmenlerinin iradesine ihanet ettiği ve demokrasiye zarar verdiği yönünde açıklamalarda bulunuyor. Muhalefet temsilcileri, DEM Parti'nin bu hamlesinin, Cumhur İttifakı'nın seçim stratejisinin bir parçası olduğunu ve muhalefeti bölmeye yönelik bir taktik olduğunu savunuyor.

Sonuç olarak, DEM Parti'nin Cumhur İttifakı'na katıldığı yönündeki iddialar, Türk siyasetinde önemli bir tartışma konusu haline gelmiş durumda. Bu tartışmaların, yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyasi dengeleri nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor.

Beşiktaş Kongre Üyesi Serdal Adalı, kulübün içinde bulunduğu zorlu süreci değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu. Adalı, Beşiktaş'ın artık kaotik ve istikrarsız günleri geride bıraktığını vurguladı. Camianın birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinin önemine dikkat çekti.

Adalı, açıklamasında şunları kaydetti:

• Camia olarak birlik olmalıyız: Beşiktaş'ın geleceği için tüm camianın tek vücut olması gerektiğinin altını çizdi.
• Mali disiplin şart: Kulübün mali yapısının düzeltilmesi ve sürdürülebilir bir ekonomik model oluşturulması gerektiğini vurguladı.
• Sportif başarı hedefi: Beşiktaş'ın her zaman zirveye oynaması gerektiğini ve bu doğrultuda adımlar atılması gerektiğini belirtti.
• Altyapıya yatırım: Türk futboluna yeni yetenekler kazandırmak için altyapıya daha fazla yatırım yapılması gerektiğini savundu.

Serdal Adalı, Beşiktaş'ın potansiyelinin yüksek olduğunu ve doğru yönetim anlayışıyla kulübün hak ettiği başarılara ulaşacağına inandığını ifade etti. Camianın desteğiyle Beşiktaş'ın yeniden eski günlerine döneceğine olan inancını dile getirdi.

2025 yılı yaş çay alım fiyatı ve destekleme primi belirlendi. Çay üreticileri için kritik öneme sahip olan bu açıklama, sektördeki beklentileri ve planlamaları doğrudan etkileyecek.

Açıklanan bilgilere göre, 2025 yılı için yaş çay alım fiyatı 19 TL/Kg olarak belirlendi. Ayrıca, üreticilere kilogram başına 2 TL destekleme primi verilecek. Bu destekleme primi ile birlikte üreticilerin eline geçecek toplam miktar 21 TL/Kg olacak.

Bu fiyat ve destekleme primi, çay üreticilerinin maliyetlerini karşılamaları ve üretimlerini sürdürülebilir kılmaları açısından büyük önem taşıyor. Özellikle son dönemde artan girdi maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda, bu destekleme priminin üreticilere nefes aldıracağı düşünülüyor.

Çay sektöründe faaliyet gösteren üreticiler, belirlenen bu fiyat ve destekleme primi ile ilgili değerlendirmeler yapacak ve önümüzdeki dönem için üretim stratejilerini şekillendirecekler.

Bu gelişme, bölgedeki ekonomik hareketliliği de etkileyebilir. Çay üretiminin yoğun olduğu bölgelerde, bu fiyat ve destekleme primi sayesinde üreticilerin gelirleri artacak, bu da yerel ekonomiye olumlu yansıyacaktır.

2025 yılı yaş çay alım fiyatının belirlenmesi, sektördeki diğer paydaşlar için de önemli bir referans noktası olacak. İşleme tesisleri, paketleme şirketleri ve diğer ilgili kuruluşlar, bu fiyatı dikkate alarak kendi fiyatlandırma ve planlama süreçlerini yönetecekler.

Eski futbolcu Şehmus Özer, Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde motosiklet kazası sonucu hayatını kaybetti. Özer'in cenazesi, memleketi olan Ergani'de düzenlenen törenle toprağa verildi.

Cenaze törenine, Özer'in ailesi, yakınları, spor camiasından isimler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Törende duygusal anlar yaşandı. Şehmus Özer'in sevenleri, onun ani vefatıyla büyük üzüntü yaşadı.

Şehmus Özer, futbol kariyeri boyunca birçok farklı takımda forma giydi. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki takımlarda gösterdiği performansla tanınıyordu. Futbolculuk kariyerinin ardından antrenörlük yapmaya başlayan Özer, genç futbolcuların yetişmesine katkı sağlıyordu.

Kaza, Şehmus Özer'in motosikletiyle seyir halindeyken meydana geldi. Kazanın nedeni henüz belirlenemezken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Şehmus Özer'in vefatı, spor camiasında büyük üzüntüyle karşılandı. Birçok spor kulübü ve futbolcu, sosyal medya hesaplarından başsağlığı mesajları yayınladı.

Şehmus Özer, futbolculuk kariyerinde sergilediği başarılı performansın yanı sıra, kişiliği ve yardımseverliği ile de tanınıyordu. Onun ani vefatı, sevenleri ve spor camiası için büyük bir kayıp oldu.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, denetimli serbestlik uygulamasına ilişkin yeni bir düzenlemeyi duyurdu. Buna göre, hükümlülerin cezalarının son bir ayını denetimli serbestlik kapsamında geçirebilmelerine olanak tanınacak.

Bakan Tunç, yaptığı açıklamada, “Denetimli serbestlikte de yeni bir düzenleme yapıyoruz. Özellikle cezaevlerindeki doluluk oranlarını azaltmak ve hükümlülerin toplumaAdaptasyonunu kolaylaştırmak amacıyla, son bir ayını denetimli serbestlikte geçirme imkanı getiriyoruz” dedi.

Bu düzenlemenin, hükümlülerin rehabilitasyon süreçlerine katkı sağlaması ve cezaevlerindeki yoğunluğun azaltılması hedefleniyor. Denetimli serbestlik, hükümlülerin belirli şartlar altında cezaevinden çıkıp toplum içinde yaşamlarını sürdürmelerini sağlayan bir uygulama. Bu kapsamda, hükümlüler belirli aralıklarla denetim merkezlerine giderek имsalam rapor vermekle yükümlü oluyorlar.

Adalet Bakanlığı'nın bu yeni uygulaması, hükümlülerin tahliye öncesinde topluma daha kolay entegre olmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. Ayrıca, ceza infaz sisteminde alternatif çözümlerin geliştirilmesi yönünde atılan bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bakan Tunç'un açıklamaları, konuyla ilgili detayların önümüzdeki günlerde netleşeceğini gösteriyor. Düzenlemenin hayata geçirilmesiyle birlikte, cezaevlerindeki doluluk oranlarının düşürülmesi ve hükümlülerin topluma kazandırılması süreçlerinin hızlanması bekleniyor.