2024 yılında evlenmek isteyen çiftler, özellikle belirli bir tarihe yoğun ilgi gösteriyor. Bu durum, nikah dairelerinde sıra dışı bir yoğunluğa neden oluyor. Evlilik hazırlığı yapan çiftler, dünya evine girmek için bu özel tarihi tercih ediyor.

Nikah dairelerindeki yetkililer, artan talebi karşılamak için ek mesai yapıyor. Randevu sistemlerinde doluluk oranları tavan yapmış durumda. Çiftler, bu özel günü unutulmaz kılmak için aylar öncesinden hazırlıklara başlamış durumda.

Nikah salonları ve organizasyon şirketleri de bu yoğunluktan nasibini alıyor. Düğün organizasyonları için artan talep, sektörde hareketliliğe yol açtı. Çiftler, nikah merasimlerini sevdikleriyle birlikte kutlamak için farklı konseptlerde organizasyonlar düzenliyor.

Nikah yoğunluğunun yaşandığı bu tarihin, çiftler için sembolik bir anlam taşıdığı düşünülüyor. Astrologlar ve numeroloji uzmanları, bu tarihin evlilik için uğurlu olduğuna dair yorumlar yapıyor. Bu durum, çiftlerin tercihini etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Nikah dairelerinde yaşanan yoğunluk, evlilik planları yapan çiftlerin sayısının arttığını gösteriyor. Genç çiftler, hayatlarını birleştirmek ve yeni bir başlangıç yapmak için bu özel tarihte adım atmak istiyor.

• Nikah dairelerinde yoğunluk yaşanıyor.
• Çiftler, özel bir tarihi tercih ediyor.
• Düğün organizasyonlarında hareketlilik var.

İnsanlar yaşlandıkça uyku düzenlerinde belirgin değişiklikler yaşarlar. Bu değişikliklerin en önemlilerinden biri, daha erken uyanmaya başlama eğilimidir. Peki, yaşlandıkça neden daha erken uyanırız? Bu sorunun cevabı, vücudumuzdaki biyolojik saatten, uyku yapısındaki değişikliklere kadar çeşitli faktörlerde gizlidir.

Biyolojik Saat ve Yaşlanma: Vücudumuzdaki biyolojik saat, sirkadiyen ritmi düzenler ve uyku-uyanıklık döngüsünü kontrol eder. Yaşlanma süreciyle birlikte bu biyolojik saatte bazı değişiklikler meydana gelir. Sirkadiyen ritmin genliği azalır, bu da uyku düzeninin daha düzensiz hale gelmesine neden olabilir. Ayrıca, yaşlı yetişkinlerin vücutları, çevresel ipuçlarına (ışık, sıcaklık vb.) daha az duyarlı hale gelebilir, bu da biyolojik saatin doğru şekilde ayarlanmasını zorlaştırır.

Uyku Yapısındaki Değişiklikler: Yaşlandıkça uyku yapısında da önemli değişiklikler olur. Derin uyku (evre 3 ve 4) miktarı azalır ve daha hafif uyku evrelerinde (evre 1 ve 2) daha fazla zaman geçirilir. Bu durum, uykunun daha kolay bölünmesine ve sabahları daha erken uyanmaya yol açabilir. Ayrıca, yaşlı yetişkinlerin gece boyunca daha sık uyanma olasılığı daha yüksektir.

Hormonal Değişiklikler: Yaşlanma, melatonin ve kortizol gibi hormonların üretimini etkileyebilir. Melatonin, uykuya dalmamızı kolaylaştıran bir hormondur ve yaşla birlikte üretimi azalır. Kortizol ise uyanıklığı artıran bir hormondur ve yaşlı yetişkinlerde sabahları daha yüksek seviyelerde olabilir. Bu hormonal değişiklikler, uyku düzenini bozarak daha erken uyanmaya katkıda bulunabilir.

Sağlık Sorunları ve İlaçlar: Yaşlı yetişkinlerin daha sık karşılaştığı bazı sağlık sorunları (örneğin, artrit, prostat sorunları, kronik ağrı) ve kullandıkları ilaçlar da uyku düzenini etkileyebilir. Bu sorunlar, gece boyunca sık sık uyanmaya ve dolayısıyla sabahları daha erken uyanmaya neden olabilir.

Erken Uyanmanın Çözümleri: Yaşlılıkta erken uyanma sorunuyla başa çıkmak için çeşitli yöntemler denenebilir. Bunlar arasında düzenli bir uyku programı oluşturmak, yatmadan önce kafein ve alkolden kaçınmak, yatak odasını karanlık ve serin tutmak, gündüzleri düzenli egzersiz yapmak ve doktor kontrolünde melatonin takviyesi kullanmak yer alır.

Yargıtay, emsal niteliğinde bir karara imza atarak, eşinin iş yerini bilmeyen ve ailevi sorumluluklarını yerine getirmeyen kocayı boşanma davasında kusurlu buldu. Davacı kadın, eşinin kendisine karşı ilgisiz olduğunu, eşinin nerede çalıştığını dahi bilmediğini ve bu durumun evlilik birliğini temelinden sarstığını ileri sürdü. Yerel mahkeme, davayı kısmen kabul ederek boşanmaya hükmetti; ancak kusur dağılımında erkeği daha az kusurlu buldu.

Kararı temyiz eden davacı kadın, eşinin ilgisiz davranışlarının ve ailevi sorumluluklarını yerine getirmemesinin evliliği çekilmez hale getirdiğini belirtti. Yargıtay, yapılan inceleme sonucunda, kocanın eşine karşı ilgisiz davrandığı, eşinin nerede çalıştığını bilmediği ve bu durumun evlilik birliğinin gerektirdiği özeni göstermediği anlamına geldiğine hükmetti.

Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi:

• “Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı erkeğin eşine karşı ilgisiz davrandığı, eşinin nerede çalıştığını bilmediği anlaşılmaktadır. Bu durum, davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliğinin gerektirdiği özeni göstermediği anlamına gelir.”
• “Bu nedenle, davalı-karşı davacı erkek, boşanmaya neden olan olaylarda daha kusurludur. Yerel mahkemenin kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak hükmettiği tazminat miktarları hatalıdır.”

Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozarak, erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda daha kusurlu olduğuna ve tazminat miktarının da buna göre yeniden değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi. Bu karar, evlilik birliği içinde eşlerin birbirlerine karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi ve ilgisiz davranışlar sergilemesinin boşanma davalarında kusur olarak değerlendirilebileceği yönünde önemli bir emsal teşkil ediyor.

Üsküdar Devlet Hastanesi'nin ecza deposunda yangın çıktı. Yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kısa sürede kontrol altına alınarak söndürüldü.

Yangın, hastanenin ecza deposunda meydana geldi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Ekipler, yangına hızla müdahale ederek büyümesini engelledi ve kısa sürede söndürdü.

Yangın sırasında herhangi bir yaralanma veya can kaybı yaşanmadı. Ancak, ecza deposunda maddi hasar meydana geldiği belirtildi. Yangının çıkış nedeni henüz belirlenemedi. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Yangının söndürülmesinin ardından hastane yetkilileri, normal işleyişe dönülmesi için çalışmalar başlattı. Hastaların ve personelin güvenliği için gerekli tüm önlemlerin alındığı vurgulandı.

Yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için başlatılan soruşturma devam ediyor.

Sancaktepe'de, kanseri yenen Ali Asaf için binlerce balon gökyüzüne bırakıldı. Bu anlamlı etkinlik, Ali Asaf'ın sağlığına kavuşmasının coşkusunu yaşatırken, duygusal anların yaşanmasına neden oldu.

Etkinlikte, Ali Asaf'ın ailesi, arkadaşları ve sevenleri bir araya geldi. Gökyüzüne bırakılan balonlar, Ali Asaf'ın umut dolu geleceğine bir mesaj niteliği taşıdı. Ali Asaf'ın kanseri yenmesi, çevresindekilere büyük bir moral kaynağı oldu.

Sancaktepe'de düzenlenen bu etkinlik, kanserle mücadele eden diğer hastalara da umut aşıladı. Etkinliğe katılanlar, Ali Asaf'ın başarısının kendileri için de bir motivasyon olduğunu dile getirdiler.

Ali Asaf'ın ailesi, bu mutlu günlerinde kendilerini yalnız bırakmayan herkese teşekkür etti. Kanseri yenmenin zorlu bir süreç olduğunu belirten aile, desteklerin bu süreçte çok önemli olduğunu vurguladı.

Etkinlik, Ali Asaf ve sevenlerinin hatıralarında unutulmaz bir anı olarak kalırken, kanserle mücadelede umudun ve dayanışmanın önemini bir kez daha gösterdi.

Binlerce balonun gökyüzüne bırakıldığı o anlar, etkinliğe katılanlar tarafından cep telefonlarıyla kaydedildi. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, kısa sürede büyük ilgi gördü ve birçok kişi tarafından duygusal mesajlarla paylaşıldı.

İstanbul'da yaşayan vatandaşların merakla takip ettiği baraj doluluk oranları, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından düzenli olarak açıklanmaktadır. 25 Mayıs tarihli son verilere göre, İstanbul'daki barajların doluluk oranı %79.23 olarak ölçülmüştür.

Geçtiğimiz aylarda düşüş gösteren ve alarm veren su seviyeleri, son yağışlarla birlikte önemli ölçüde yükselmiş ve İstanbulluları rahatlatmıştır. Ancak uzmanlar, su tasarrufu konusunda dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarılarını sürdürmektedir. Barajlardaki su seviyesinin yükselmesi, yaz aylarında yaşanabilecek olası su sıkıntılarının önüne geçilmesi açısından önemlidir.

İSKİ'nin resmi internet sitesi üzerinden yayınlanan verilere göre, barajlardaki genel doluluk oranının %79.23 olduğu belirtilmiştir. Bu oran, geçen yılın aynı dönemine göre daha yüksek bir seviyede bulunmaktadır. Ancak, kuraklık riskinin tamamen ortadan kalkmadığı ve su kaynaklarının dikkatli kullanılması gerektiği vurgulanmaktadır.

Barajlardaki Doluluk Oranları:

• Ömerli: %88.71
• Darlık: %81.27
• Elmalı: %77.43
• Terkos: %75.22
• Alibeyköy: %63.28
• Büyükçekmece: %74.14
• Sazlıdere: %60.53
• Kazandere: %78.44
• Pabuçdere: %55.26
• Istrancalar: %75.91

İSKİ yetkilileri, İstanbulluların su tasarrufu konusunda bilinçli davranmaya devam etmeleri gerektiğini ve gereksiz su tüketiminden kaçınılmasının önemini vurgulamaktadır.

Sosyalist Enternasyonal (Sİ), İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen Konsey Toplantısı'nda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yeniden adaylığına destek verme kararı aldı. Karar, Sİ üyesi siyasi partilerin oy birliğiyle kabul edildi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'deki siyasi gelişmeler hakkında bilgi verdi. Günaydın, İmamoğlu'nun İstanbul'da başarılı bir belediye başkanı olduğunu ve yeniden seçilmesi için desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'deki seçimlerin önemine dikkat çekerek, Sosyalist Enternasyonal'in Türkiye'deki demokrasi mücadelesine destek vermeye devam edeceğini belirtti.

Sosyalist Enternasyonal'in aldığı bu karar, Türkiye'deki siyasi arenada yankı uyandırdı. İmamoğlu'nun adaylığına uluslararası düzeyde destek gelmesi, seçim kampanyasına önemli bir ivme kazandırabilir. Kararın ardından İmamoğlu'nun ekibi, Sosyalist Enternasyonal'e teşekkürlerini iletti. Önümüzdeki günlerde, kararın detayları ve sonuçları hakkında daha fazla açıklama yapılması bekleniyor.

Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda, dünya genelindeki çeşitli siyasi ve ekonomik konular da ele alındı. Üye ülkeler arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi ve ortak sorunlara çözüm bulunması amacıyla çeşitli kararlar alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) üzerindeki yetkilerini artıran düzenlemelere yönelik tepkiler devam ediyor. Söz konusu düzenlemeler, çeşitli kesimler tarafından ordunun siyasallaşması riski taşıdığı gerekçesiyle eleştiriliyor.

Eleştirilerin odağında, Cumhurbaşkanı'na askeri personel atama, terfi ettirme ve görevden alma yetkisi veren kararlar bulunuyor. Bu yetkilerin, liyakat esasının zedelenmesine ve askeri bürokraside siyasi etkilerin artmasına yol açabileceği endişesi dile getiriliyor.

Emekli askeri yetkililer ve güvenlik uzmanları, yapılan değişikliklerin TSK'nın profesyonel yapısını olumsuz etkileyebileceğini ve kurumun bağımsızlığını zayıflatabileceğini vurguluyor. Ayrıca, bu tür düzenlemelerin, TSK'nın toplum nezdindeki güvenilirliğine zarar verebileceği de belirtiliyor.

Muhalefet partileri de düzenlemelere sert tepki göstererek, Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin sınırlandırılması ve TSK'nın siyasetten uzak tutulması gerektiğini savunuyor. Konunun TBMM gündemine taşınması ve kapsamlı bir şekilde tartışılması talep ediliyor.

Yapılan düzenlemelerin anayasaya uygunluğu da tartışma konusu. Hukukçular, bazı maddelerin kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olabileceğini ve yargı denetiminin etkinliğinin azaltıldığını iddia ediyor.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TSK üzerindeki yetkilerini genişleten düzenlemeler, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve ordunun siyasallaşması endişelerini beraberinde getirmiştir. Düzenlemelerin gelecekte TSK'nın yapısı ve işleyişi üzerindeki etkileri yakından takip edilmektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlenen bayramlaşma töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni (İBB) hedef alan Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'e de göndermelerde bulundu.

Erdoğan, 31 Mart seçimlerinde yaşananları değerlendirerek, "Milletimiz bir kez daha tercihini yaptı. Biz de bu tercihin gereğini yerine getireceğiz" dedi. İstanbul'daki değişimi eleştiren Erdoğan, İBB'nin hizmetlerini yetersiz bulduğunu ifade etti.

CHP lideri Özgür Özel'in açıklamalarına da değinen Erdoğan, Özel'in 'posta güvercini' benzetmesine gönderme yaparak, "Bizim posta güvercinimiz bellidir, o da millettir" şeklinde konuştu.

Erdoğan, İstanbul'un sorunlarına çözüm bulmak için merkezi hükümetin İBB ile işbirliğine hazır olduğunu vurguladı. Ancak, İBB'nin projelerinin yavaş ilerlemesi ve yeni projelerin hayata geçirilmemesi nedeniyle eleştirilerini sürdürdü.

Bayramlaşma töreninde partililere birlik ve beraberlik mesajı veren Erdoğan, yerel seçim sonuçlarının bir muhasebesinin yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, AK Parti'nin İstanbul'da yeniden başarılı olması için çalışmaların hızlandırılması gerektiğini ifade etti.

Erdoğan'ın açıklamaları, önümüzdeki dönemde İBB ve merkezi hükümet arasındaki ilişkilerin nasıl şekilleneceğine dair önemli ipuçları verdi. Özellikle, İBB'nin hizmetlerinin ve projelerinin yakından takip edileceği ve eleştirilerin devam edeceği anlaşılıyor.

Konuşmasında, İstanbul'un geleceği için vizyonlarını paylaşan Erdoğan, şehrin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Ancak, bu hedefe ulaşmak için İBB'nin de aynı vizyonu paylaşması ve işbirliğine açık olması gerektiğini vurguladı.