İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyenin yurt yapma çalışmalarına AK Parti'nin (AKP) engel olmasına yönelik eleştirilerde bulundu. İmamoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, AKP'nin İBB'nin yurt yapmasını engellemeye çalıştığını ve bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti.

İmamoğlu, “Yurt yapmamızı engellemeye çalışıyorlar. Gençlerin barınma sorununu çözmek için attığımız adımlara sürekli engel çıkarıyorlar. Bu kabul edilemez!” ifadelerini kullandı. Açıklamasında, İBB'nin öğrencilerin barınma sorununa çözüm üretme çabalarına vurgu yaparak, bu engellemelerin gençlerin eğitimine ve geleceğine yönelik bir engel olduğunu savundu.

İBB'nin yurt projeleri, özellikle dar gelirli ailelerin çocukları için büyük önem taşıyor. İmamoğlu, bu projelerin hayata geçirilmesiyle birçok öğrencinin daha iyi şartlarda barınma imkanı bulacağını ve eğitimlerine daha rahat odaklanabileceğini ifade etti. Ancak AKP'nin engellemeleri nedeniyle bu projelerin geciktiğini veya iptal edildiğini belirtti.

İmamoğlu'nun açıklamaları, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Birçok kişi, İBB'nin yurt projelerine destek vererek, AKP'nin engellemelerini eleştirdi. Öğrenci ve velilerden de İmamoğlu'na destek mesajları geldi. Barınma sorununun çözümü için İBB'nin çalışmalarının devam etmesi gerektiği vurgulandı.

Ekrem İmamoğlu, yaptığı açıklamada, engellemelere rağmen yurt projelerini hayata geçirmek için kararlı olduklarını ve bu konuda mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. Ayrıca, kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya ve İBB'nin çalışmalarına destek vermeye çağırdı.

İmamoğlu'nun bu açıklamaları, yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyasi bir mesaj olarak da değerlendiriliyor. İBB'nin hizmetlerini engellemeye çalışan bir iktidar partisi imajı çizerek, seçmen nezdinde destek arayışında olduğu yorumları yapılıyor.

Karşıyaka Basketbol Takımı, Basketbol Süper Ligi'nde deplasmanda Çağdaş Bodrumspor'u 81-76 mağlup ederek bu sezonki ilk deplasman galibiyetini elde etti. Bu galibiyet, Karşıyaka için 5 sezon sonra bir ilk olma özelliği taşıyor.

Karşıyaka, ligde son olarak 2018-2019 sezonunda deplasmanda Türk Telekom'u yenmişti. Bu maçın ardından Karşıyaka, deplasmanda oynadığı birçok karşılaşmadan mağlubiyetle ayrılmıştı.

Çağdaş Bodrumspor karşılaşmasında Karşıyaka'nın en skorer oyuncuları, 19 sayıyla Errick McCollum ve 17 sayıyla Vernon Carey Jr. oldu. Ev sahibi takımda ise Chris Warren'ın 20 sayısı mağlubiyeti engelleyemedi.

Karşıyaka Başantrenörü Ufuk Sarıca, maçın ardından yaptığı açıklamada, deplasman galibiyetinin önemine vurgu yaparak, oyuncularını tebrik etti. Sarıca, bu galibiyetin takımın moralini yükselteceğini ve önlerindeki maçlara daha iyi hazırlanmalarını sağlayacağını belirtti.

Bu sonuçla Karşıyaka, ligdeki puanını artırırken, Çağdaş Bodrumspor ise kendi sahasında aldığı bu mağlubiyetle taraftarlarını üzdü.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) bir soru önergesi sundu. Antmen, önergesinde 28 Mayıs 2023 seçimlerinden sonra kaç kişinin tutuklandığını ve bunlardan kaçının serbest bırakıldığını sordu.

Soru önergesinde, seçimlerin ardından yaşanan siyasi gelişmeler ve yargı süreçlerine dikkat çekilerek, bu süreçlerdeki tutuklama ve serbest bırakılma sayılarının kamuoyu ile paylaşılması talep edildi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP Milletvekili Alpay Antmen'in bu kritik sorusuna herhangi bir yanıt vermedi. Bakan Tunç'un bu sessizliği, kamuoyunda ve siyasi çevrelerde çeşitli yorumlara neden oldu. Özellikle muhalefet partileri, Adalet Bakanlığı'nın bu tür önemli bir konuda bilgi vermekten kaçınmasını eleştirdi.

Alpay Antmen, Adalet Bakanı’nın yanıt vermemesi üzerine yaptığı açıklamada, “Seçimlerden sonra yaşanan tutuklamalar ve serbest bırakılmalarla ilgili şeffaflık sağlanması gerekiyor. Adalet Bakanlığı’nın bu konuda sessiz kalması kabul edilemez. Halkın bilgi alma hakkı engelleniyor” ifadelerini kullandı.

Antmen, konunun takipçisi olacağını ve gerekli tüm yasal yollara başvuracağını belirtti.

Samsun Büyükşehir Belediyesi, sağlıklı yaşama dikkat çekmek ve bisiklet kullanımını teşvik etmek amacıyla ikinci bisiklet şölenini düzenledi. Etkinlik, Atakum sahilinde bulunan Çobanlı İskelesi’nde başladı.

Şölene, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, daire başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Bisikletseverler, Çobanlı İskelesi’nden başlayarak Türkiş mevkisine kadar pedal çevirdi. Yaklaşık 7 kilometrelik parkurun ardından etkinlik, çeşitli aktivitelerle son buldu.

Başkan Demir, etkinliğin amacının sağlıklı yaşam bilincini artırmak ve bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak olduğunu belirtti. Demir, bisiklet kullanımının çevre dostu bir ulaşım aracı olmasının yanı sıra, fiziksel aktiviteyi teşvik ederek toplum sağlığına katkı sağladığını vurguladı. Ayrıca, Samsun’da bisiklet yollarının sayısını artırmak için çalışmaların devam ettiğini ve bu tür etkinliklerin süreceğini ifade etti.

Şölen sonunda katılımcılara çeşitli ikramlarda bulunuldu ve bisiklet kullanımının önemine dair bilgilendirme yapıldı. Etkinlik, katılımcıların memnuniyetiyle sona erdi.

2020 Dağ Bisikleti Dünya Şampiyonası, Sakarya'da yapıldı. Ayçiçeği Bisiklet Vadisi'nde gerçekleştirilen organizasyona yaklaşık 40 ülkeden 700 sporcu katıldı. Şampiyona, Türkiye'nin bu alandaki yeteneklerini sergilemesi açısından önemli bir fırsat sundu.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen şampiyonada, sporcular kıyasıya mücadele etti. Farklı kategorilerde yarışlar düzenlendi ve dereceye giren sporcular ödüllendirildi. Organizasyon, Sakarya'nın tanıtımına da katkı sağladı.

Şampiyonanın yapıldığı Ayçiçeği Bisiklet Vadisi, modern parkurları ve doğayla iç içe konumuyla dikkat çekti. Sporcular ve izleyiciler, hem yarışların heyecanını yaşadı hem de vadinin doğal güzelliklerinin tadını çıkarma fırsatı buldu.

Organizasyon yetkilileri, şampiyonanın başarılı bir şekilde tamamlanmasından duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Bu tür uluslararası etkinliklerin, Türkiye'nin spor turizmi potansiyelini artırdığına dikkat çekildi. Şampiyonaya katılan sporcular da, Sakarya'daki organizasyonun kalitesinden ve misafirperverlikten övgüyle bahsetti.

Şampiyona boyunca çeşitli etkinlikler de düzenlendi. Konserler, gösteriler ve kültürel etkinlikler, şampiyonaya renk kattı ve katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı. Organizasyonun, gelecek yıllarda da benzer etkinliklere ev sahipliği yapması bekleniyor.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi, şampiyonanın sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi için tüm imkanlarını seferber etti. Ulaşım, konaklama ve güvenlik gibi konularda gerekli tedbirler alındı ve katılımcıların memnuniyeti sağlandı.

Kolektif İstanbul’un kurucularından Richard Schild, grubun müzik anlayışını ve geleceğe dair planlarını anlatıyor. Schild, günümüz dünyasının hızla değiştiğini ve bu değişimin müzik sektörünü de etkilediğini belirtiyor. Bu hızlı değişim karşısında, Kolektif İstanbul gibi el yapımı, organik ve kökleri Anadolu coğrafyasına dayanan müziklere olan ihtiyacın arttığını vurguluyor.

Schild, müziğin evrenselliğine dikkat çekerek, farklı kültürlerden ve coğrafyalardan insanların Kolektif İstanbul’un müziğinde kendilerinden bir şeyler bulabildiğini ifade ediyor. Grubun müziğinin, dinleyicilere bir aidiyet duygusu yaşattığını ve onları bir araya getirdiğini söylüyor.

Kolektif İstanbul’un müzik yapma sürecine de değinen Schild, her bir enstrümanın ve her bir notanın özenle seçildiğini ve işlendiğini belirtiyor. Grubun müziğinin, sadece bir eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda bir ifade biçimi ve bir iletişim aracı olduğunu vurguluyor.

Gelecek projelerine ilişkin olarak Schild, Kolektif İstanbul’un yeni albüm çalışmalarına başladığını ve bu albümde de yine Anadolu coğrafyasının zengin müzik mirasını farklı coğrafyaların müzikleriyle harmanlayacaklarını söylüyor. Ayrıca, grubun uluslararası konser turnelerine devam edeceğini ve daha geniş kitlelere ulaşmayı hedeflediğini belirtiyor.

Schild, Kolektif İstanbul’un müziğinin, dinleyicilere bir umut ve ilham kaynağı olmasını dilediğini ifade ederek, müziğin insanları bir araya getirme ve iyileştirme gücüne inandığını sözlerine ekliyor.

Son olarak, Richard Schild, şunları söyledi: 'Dünya hızlandıkça, bizim gibi el yapımı müziklere olan ihtiyaç da o kadar artıyor. Çünkü insanlar, köklerine dönmek, kendilerini ifade etmek ve bir araya gelmek istiyorlar. Biz de Kolektif İstanbul olarak, bu ihtiyaca cevap vermeye çalışıyoruz.'

18 Mayıs Uluslararası Müzeler Günü'nde, Türkiye'nin dört bir yanında keşfedilmeyi bekleyen, zengin koleksiyonlara sahip müzeler öne çıkıyor. Bu müzeler, genellikle büyük şehirlerin dışında konumlanmaları sebebiyle daha az ziyaretçi ağırlıyor. Ancak, bulundukları bölgelerin tarihine, kültürüne ve sanatına ışık tutan önemli merkezler olarak dikkat çekiyorlar.

Ardahan Yalnızçam Şehit Er Sabahattin Koçak Müzesi: Ardahan'ın Yalnızçam köyünde bulunan bu müze, 1993 yılında şehit olan Er Sabahattin Koçak'ın anısını yaşatmak amacıyla kurulmuş. Şehidin kişisel eşyalarının yanı sıra, yöresel etnografik eserler ve Kurtuluş Savaşı dönemine ait belgeler de sergileniyor.

Bayburt Kenan Yavuz Etnografya Müzesi: Bayburtlu iş insanı Kenan Yavuz tarafından kurulan bu özel müze, yörenin kültürel mirasını yansıtan zengin bir koleksiyona sahip. Müzede, geleneksel kıyafetler, el sanatları ürünleri, tarım aletleri ve mutfak eşyaları gibi birçok farklı eser sergileniyor. Müze, aynı zamanda çeşitli kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.

Erzurum İbrahim Hakkı Hazretleri Evi: Erzurum'un Tillo ilçesinde bulunan bu ev, ünlü mutasavvıf ve astronom İbrahim Hakkı Hazretleri'nin yaşamını sürdürdüğü yer. Ev, restore edilerek müze haline getirilmiş ve İbrahim Hakkı Hazretleri'nin kişisel eşyaları, eserleri ve astronomi ile ilgili çalışmalarının sergilendiği bir mekan olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.

Kastamonu Yoğurtçu Pazarı Kent Müzesi: Kastamonu'nun tarihi Yoğurtçu Pazarı'nda bulunan bu müze, şehrin kültürel ve sosyal yaşamını yansıtan çeşitli objeleri sergiliyor. Müzede, geleneksel el sanatları ürünleri, yöresel kıyafetler, tarihi fotoğraflar ve Kastamonu'nun geçmişine ışık tutan diğer eserler görülebilir.

Kütahya Çini Müzesi: Kütahya'nın çini sanatındaki zengin mirasını sergileyen bu müze, farklı dönemlere ait çini eserlerini bir araya getiriyor. Müzede, Osmanlı döneminden günümüze kadar uzanan geniş bir yelpazede çini tabaklar, vazolar, panolar ve diğer dekoratif objeler sergileniyor.

Mardin Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi: Mardin'in tarihi dokusunu yansıtan bu müze, Sakıp Sabancı'nın Mardin'e olan özel ilgisiyle kurulmuş. Müzede, Mardin'in tarihi ve kültürel mirasını yansıtan eserlerin yanı sıra, Sakıp Sabancı'nın kişisel koleksiyonundan seçilmiş eserler de sergileniyor.

Bu müzeler, Türkiye'nin kültürel zenginliğini gözler önüne seren ve ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler yaşatan önemli mekanlar olarak öne çıkıyor.

Eski Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Özdem Sanberk’in vefatı üzerine Büyükelçi Özdem Özülker, Sanberk'in anısını ve müzakere sanatına dair tecrübelerini aktardı. Özülker, Sanberk’in çok yönlü kişiliğine ve özellikle müzakere yeteneğine vurgu yaparak, onun Türk diplomasisine önemli katkılar sağladığını belirtti.

Özülker, Sanberk'in devlet adamlığı vasıflarının yanı sıra, entelektüel birikimi ve insan ilişkilerindeki başarısının da altını çizdi. Sanberk’in kriz zamanlarında soğukkanlılığını koruyabilmesi ve karmaşık sorunlara çözüm odaklı yaklaşabilmesi, onu başarılı bir müzakereci yapan özellikler arasında sayıldı.

Müzakere sanatının inceliklerine değinen Özülker, “Müzakere, sadece bir taktik veya strateji uygulaması değil, aynı zamanda karşılıklı anlayış ve saygı çerçevesinde yürütülen bir iletişim sürecidir” dedi. İyi bir müzakerecinin, karşı tarafın pozisyonunu anlamaya çalışması, empati kurabilmesi ve ortak zeminler bulmaya odaklanması gerektiğini vurguladı.

Özülker, müzakere sürecinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalara da değindi. Bunlar arasında, öncelikle konunun iyi araştırılması, müzakereye hazırlıklı gelinmesi, sabırlı olunması ve esnek davranılabilmesi yer alıyor. Ayrıca, müzakere sırasında duygusal tepkilerden kaçınılması, mantıklı ve rasyonel argümanlar kullanılması da büyük önem taşıyor.

Özülker, Sanberk’in müzakere becerilerini örneklerle anlatarak, onun Türk dış politikasında önemli bir rol oynadığını ifade etti. Sanberk'in mirasının, genç diplomatlar için ilham kaynağı olacağını ve müzakere sanatının önemini gelecek nesillere aktaracağını sözlerine ekledi.

Son olarak Özülker, Sanberk'e Allah'tan rahmet dileyerek, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileklerini iletti.

İstanbul'da yaşayan 47 yaşındaki H.K., hayatının şokunu yaşadı. İddiaya göre, bir yakınının tavsiyesi üzerine tanıştığı medyum M.A. tarafından dolandırıldı. H.K., yaşadığı olayları polise giderek anlattı.

H.K., ifadesinde, M.A.'nın kendisini arayarak evine gelmek istediğini, geldiğinde ise evde 'cinler olduğunu' söylediğini belirtti. M.A., cinlerin gitmesi için evdeki altınların kendisine verilmesi gerektiğini, okuyup üfledikten sonra geri getireceğini iddia etti. H.K., medyumun sözlerine inanarak yaklaşık 150 bin TL değerindeki altınlarını M.A.'ya teslim etti.

Altınları alan M.A., bir daha H.K.'ya ulaşmadı. Telefonlarına cevap vermeyen ve ortadan kaybolan M.A.'nın dolandırıcı olduğunu anlayan H.K., polise başvurarak şikayetçi oldu.

H.K., ifadesinde, 'Beni arayıp eve geldi. Evde cinler olduğunu, bu cinlerin gitmesi için altınları okuyup üfleyeceğini söyledi. Ben de safça inandım. Yaklaşık 150 bin TL değerindeki altınlarımı aldı ve bir daha geri getirmedi. Dolandırıldığımı anladım ve şikayetçi oldum' dedi.

Polis, H.K.'nın şikayeti üzerine M.A.'yı yakalamak için çalışma başlattı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.