Kökleri Anadolu coğrafyasına dayanan müzikler yapan Kolektif İstanbul’un kurucularından Richard Schild ile konuştuk.

Kolektif İstanbul’un kurucularından Richard Schild, grubun müzik anlayışını ve geleceğe dair planlarını anlatıyor. Schild, günümüz dünyasının hızla değiştiğini ve bu değişimin müzik sektörünü de etkilediğini belirtiyor. Bu hızlı değişim karşısında, Kolektif İstanbul gibi el yapımı, organik ve kökleri Anadolu coğrafyasına dayanan müziklere olan ihtiyacın arttığını vurguluyor.
Schild, müziğin evrenselliğine dikkat çekerek, farklı kültürlerden ve coğrafyalardan insanların Kolektif İstanbul’un müziğinde kendilerinden bir şeyler bulabildiğini ifade ediyor. Grubun müziğinin, dinleyicilere bir aidiyet duygusu yaşattığını ve onları bir araya getirdiğini söylüyor.
Kolektif İstanbul’un müzik yapma sürecine de değinen Schild, her bir enstrümanın ve her bir notanın özenle seçildiğini ve işlendiğini belirtiyor. Grubun müziğinin, sadece bir eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda bir ifade biçimi ve bir iletişim aracı olduğunu vurguluyor.
Gelecek projelerine ilişkin olarak Schild, Kolektif İstanbul’un yeni albüm çalışmalarına başladığını ve bu albümde de yine Anadolu coğrafyasının zengin müzik mirasını farklı coğrafyaların müzikleriyle harmanlayacaklarını söylüyor. Ayrıca, grubun uluslararası konser turnelerine devam edeceğini ve daha geniş kitlelere ulaşmayı hedeflediğini belirtiyor.
Schild, Kolektif İstanbul’un müziğinin, dinleyicilere bir umut ve ilham kaynağı olmasını dilediğini ifade ederek, müziğin insanları bir araya getirme ve iyileştirme gücüne inandığını sözlerine ekliyor.
Son olarak, Richard Schild, şunları söyledi: 'Dünya hızlandıkça, bizim gibi el yapımı müziklere olan ihtiyaç da o kadar artıyor. Çünkü insanlar, köklerine dönmek, kendilerini ifade etmek ve bir araya gelmek istiyorlar. Biz de Kolektif İstanbul olarak, bu ihtiyaca cevap vermeye çalışıyoruz.'