Emekli İstihbarat Subayı Avi Melamed, İsrail'in İran'daki nükleer tehdidi ortadan kaldırma stratejilerini değerlendirdi.

Emekli İstihbarat Subayı Avi Melamed, İsrail'in İran'daki bir numaralı hedefi yok etme potansiyelini ve bu hedefe ulaşmanın olası yollarını analiz ediyor. Melamed'e göre, İsrail'in İran'ın nükleer programını tamamen ortadan kaldırabilmesi için tek bir yolu var: ABD'nin tam desteğini almak.
Melamed, İran'ın nükleer tesislerinin coğrafi dağılımına dikkat çekerek, bu tesislerin çoğunun yer altında ve sivil yerleşim yerlerinin yakınında bulunduğunu belirtiyor. Bu durum, askeri bir operasyonu son derece karmaşık ve riskli hale getiriyor. İsrail'in tek başına bu operasyonu başarıyla gerçekleştirme ihtimali düşükken, ABD'nin desteğiyle bu riskler minimize edilebilir.
İsrail'in seçenekleri arasında şunlar bulunuyor:
- Diplomasi: İran ile nükleer anlaşmaya geri dönülmesi ve bu anlaşmanın sıkı bir şekilde denetlenmesi. Ancak mevcut durumda bu seçeneğin pek gerçekçi olmadığı belirtiliyor.
- Ekonomik Baskı: İran'a yönelik ekonomik yaptırımların artırılması ve ülkenin ekonomik kaynaklarının kısıtlanması. Bu, İran'ın nükleer programını finanse etmesini zorlaştırabilir.
- Gizli Operasyonlar: İran'ın nükleer tesislerine yönelik sabotaj eylemleri ve bilim insanlarına yönelik suikastlar. Bu tür operasyonlar, İran'ın nükleer programını yavaşlatabilir ancak tamamen durduramaz.
- Askeri Müdahale: İran'ın nükleer tesislerine yönelik doğrudan askeri saldırı. Bu seçenek, en riskli ve maliyetli olanı ancak İran'ın nükleer programını tamamen ortadan kaldırmanın tek yolu olabilir.
Melamed, askeri müdahalenin başarılı olabilmesi için ABD'nin istihbarat paylaşımı, lojistik destek ve hava savunma sistemleri gibi konularda İsrail'e tam destek vermesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, askeri müdahalenin bölgesel bir savaşa yol açma potansiyeli de göz önünde bulundurulmalı ve bu riski minimize etmek için gerekli önlemler alınmalıdır.
Sonuç olarak, İsrail'in İran'ın nükleer programını yok etme hedefi, karmaşık ve çok boyutlu bir strateji gerektiriyor. Bu stratejinin başarısı, büyük ölçüde ABD'nin desteğine ve bölgesel istikrarın korunmasına bağlı.