AKP'li Vezirköprü Belediyesi, borçlarına karşılık mülkiyetindeki taşınmazları Hazine'ye devrediyor. Devredilecek taşınmazlar arasında iki cami, bir polis merkezi ve bir ortaokul bulunuyor.

Samsun'un Vezirköprü ilçesinde yaşanan bu durum, belediyenin mali sıkıntılarını gözler önüne seriyor. CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla olayı duyurdu. Çan, paylaşımında, "AKP’li Vezirköprü Belediyesi borçlarına karşılık iki cami, bir polis merkezi ve bir ortaokulu Hazine’ye devrediyor. Allah akıl fikir versin" ifadelerini kullandı.

Vezirköprü Belediyesi'nin hangi kurumlara ne kadar borcu olduğu ve bu borcun neden kaynaklandığına dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak devredilecek taşınmazların kamu hizmeti veren yapılar olması, durumun ciddiyetini artırıyor. Özellikle cami, polis merkezi ve okul gibi yapıların Hazine'ye devredilmesi, ilçe halkında tepkilere yol açabilir.

Konuyla ilgili olarak Vezirköprü Belediyesi'nden bir açıklama beklenirken, CHP Milletvekili Murat Çan'ın paylaşımı, olayın kamuoyunda daha geniş yankı bulmasına neden oldu. Belediyenin mali durumunun düzeltilmesi ve kamu hizmetlerinin aksamaması için nasıl bir çözüm bulunacağı merak konusu.

Devredilecek yapılar:

• İki cami
• Bir polis merkezi
• Bir ortaokul

Bu durum, yerel yönetimlerin mali yönetimindeki sorunları ve kamu hizmetlerinin finansmanında yaşanan güçlükleri bir kez daha gündeme getirdi.

ABD Başkanı Donald Trump, Ulusal Güvenlik Konseyi'ni (NSC) Beyaz Saray'da acil bir toplantı için bir araya getirdi. Toplantının nedeni ve içeriği hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Toplantının aciliyeti, ulusal güvenlik konularında önemli gelişmelerin yaşandığına işaret ediyor. Beyaz Saray yetkilileri, toplantının ardından kamuoyuna bir açıklama yapması bekleniyor.

Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Görevleri: NSC, ABD Başkanı'na ulusal güvenlik ve dış politika konularında danışmanlık yapmakla görevlidir. Konsey, ülkenin güvenlik çıkarlarını korumak ve geliştirmek için stratejiler geliştirir ve uygular.

Toplantının Olası Konuları: Toplantının gündeminde, Orta Doğu'daki gerilimler, Kuzey Kore'nin nükleer programı, Çin ile ticari ilişkiler ve Rusya'nın olası müdahaleleri gibi konuların yer alabileceği belirtiliyor.

Gelişmeler yakından takip ediliyor ve konuyla ilgili daha fazla bilgi edinildiğinde kamuoyu bilgilendirilecektir.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nü (SAGE) ziyaret ederek, enstitünün çalışmaları hakkında bilgi aldı. Bakan Kacır, burada yaptığı açıklamada, SAGE'nin Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki bağımsızlık hedefine önemli katkılar sağladığını vurguladı.

Kacır, SAGE'nin geliştirdiği teknolojilerin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) operasyonel kabiliyetlerini artırdığını ve Türkiye'nin bölgesel güç olma yolundaki stratejik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olduğunu ifade etti. Enstitünün özellikle mühimmat geliştirme, elektronik harp sistemleri ve yapay zeka uygulamaları gibi alanlardaki çalışmalarının kritik öneme sahip olduğunu belirtti.

Bakan Kacır, SAGE'nin bundan sonraki süreçte de tam bağımsız Türkiye hedefi doğrultusunda çalışmalarına devam edeceğini, yeni teknolojiler geliştirerek ve mevcut sistemleri iyileştirerek Türkiye'nin savunma sanayiindeki gücünü daha da artıracağını söyledi. Ayrıca, SAGE'nin genç mühendis ve araştırmacılara ev sahipliği yapmasının, Türkiye'nin geleceği için umut verici olduğunu dile getirdi.

Ziyaret sırasında, SAGE'nin geliştirdiği bazı projeler hakkında detaylı sunumlar yapıldı ve Bakan Kacır, enstitüdeki laboratuvarları gezerek çalışmaları yerinde inceledi. Kacır, SAGE çalışanlarına başarılar dileyerek, devletin her zaman onların yanında olduğunu ve desteklemeye devam edeceğini vurguladı.

SAGE'nin faaliyet alanları şunlardır:

• Mühimmat geliştirme
• Elektronik harp sistemleri
• Yapay zeka uygulamaları
• Güdümlü füze teknolojileri
• Radar sistemleri

Kanser üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen ve hastalığı büyük oranda çözdüğünü iddia eden Dr. Ulaş Yılmaz, İzmir'deki evinde yaşamını yitirmiş olarak bulundu. Olay, Yılmaz'ın annesinin ulaşamaması üzerine polise haber vermesiyle ortaya çıktı.

Annesi, oğluna ulaşamayınca durumu polise bildirdi. İhbar üzerine Yılmaz'ın yaşadığı adrese giden polis ekipleri, daireye girdiklerinde Dr. Ulaş Yılmaz'ın cansız bedeniyle karşılaştı. Olay yeri inceleme ekipleri, evde detaylı bir inceleme yaptı.

Dr. Ulaş Yılmaz'ın vefatı, tıp camiasında ve sevenleri arasında büyük üzüntü yarattı. Yılmaz, kanser araştırmalarıyla tanınıyordu ve hastalığı önemli ölçüde çözdüğünü belirtmişti. Kesin ölüm nedeni yapılacak otopsi sonucunda belirlenecek.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Dr. Yılmaz'ın ani ölümüyle ilgili detaylar araştırılıyor.

İstanbul'da taksiciler, Uber'e karşı bir kez daha eylem düzenleyerek tepkilerini dile getirdi. Taksim Meydanı'nda toplanan taksiciler, 'Uber'e Hayır' sloganları attı ve Uber'in yasal olmadığı gerekçesiyle faaliyetlerinin durdurulmasını istedi.

Eylemde konuşan taksiciler, Uber'in korsan taşımacılık yaptığı ve haksız rekabete yol açtığını savundu. Taksiciler, Uber'in vergi vermediğini, sigorta yapmadığını ve denetlenmediğini belirterek, bu durumun hem kendileri hem de yolcular için büyük bir risk oluşturduğunu ifade ettiler.

Taksiciler, yetkililere seslenerek Uber'e karşı gerekli önlemlerin alınmasını talep ettiler. Aksi takdirde, bu işin sonunda kan çıkacağını iddia ettiler. Eylem sırasında, bazı taksiciler Uber araçlarını taşlayarak ve camlarını kırarak protesto etti. Polis, olaylara müdahale ederek bazı taksicileri gözaltına aldı.

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) Başkanı Eyüp Aksu, yaptığı açıklamada, Uber'in yasal olmadığına dair mahkeme kararlarının bulunduğunu hatırlattı. Aksu, Uber'in bu kararlara rağmen faaliyetlerine devam etmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Aksu, yetkilileri göreve çağırarak Uber'in faaliyetlerinin durdurulmasını istedi.

Uber ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye'deki tüm yasal düzenlemelere uygun olarak faaliyet gösterdiklerini belirtti. Uber, taksicilerin iddialarının asılsız olduğunu ve haksız rekabet yapmadıklarını savundu. Uber, Türkiye'deki faaliyetlerine devam edeceklerini ve yolculara güvenli ve konforlu bir ulaşım hizmeti sunmaya devam edeceklerini açıkladı.

İstanbul'da taksiciler ile Uber arasındaki gerginlik uzun süredir devam ediyor. Taksiciler, Uber'in faaliyetlerinin durdurulması için daha önce de birçok kez eylem yapmıştı.

Eski Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel'in yeni görevi belli oldu. Yerkel, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli bir şirkette üst düzey yönetici olarak görev yapacak.

Yusuf Yerkel, daha önce Başbakanlık Müşavirliği görevinde bulunmuş ve çeşitli kamu görevlerinde yer almıştı. Yeni göreviyle birlikte Yerkel, BAE merkezli şirketin yönetim kadrosunda yer alarak şirketin büyüme ve gelişme stratejilerine katkıda bulunacak.

Yusuf Yerkel kimdir?

Yusuf Yerkel, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Müşaviri olarak görev yapmıştır. Kariyeri boyunca çeşitli devlet kurumlarında önemli pozisyonlarda bulunmuştur. Yerkel'in yeni görevi, uluslararası alanda da deneyim kazanmasını sağlayacak.

Yerkel'in BAE merkezli şirketteki görevi, Türkiye ile BAE arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere de katkı sağlayabileceği belirtiliyor.

Şirketin faaliyet alanı ve Yerkel'in tam olarak hangi pozisyonda görev yapacağıyla ilgili detaylı bilgiler henüz kamuoyuyla paylaşılmadı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, katıldığı bir radyo programında İran'ın nükleer silah geliştirmesini engellemeye yönelik açıklamalarda bulundu. Trump, "İran'da nükleer silah görmek istemiyorum ve bunu gerçekleştirmemelerini sağlamak için gerekli adımları atıyoruz," dedi.

Trump, görev süresi boyunca İran ile nükleer anlaşmadan çekilmiş ve İran'a yönelik çeşitli ekonomik yaptırımlar uygulamıştı. Bu yaptırımların temel gerekçesi, İran'ın nükleer silah geliştirme potansiyelini ortadan kaldırmak ve bölgedeki istikrarı sağlamaktı.

Radyo programında yaptığı açıklamada Trump, İran'ın nükleer programına ilişkin endişelerini dile getirirken, bu konuda kararlı bir duruş sergilemeye devam edeceğini vurguladı. Trump'ın bu açıklamaları, ABD'nin İran politikası ve nükleer silahlanma konusundaki hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Trump'ın bu açıklamalarının ardından İran'dan henüz bir yanıt gelmedi. Ancak, geçmişte İranlı yetkililer, nükleer programlarının barışçıl amaçlara yönelik olduğunu ve nükleer silah geliştirmek gibi bir niyetlerinin olmadığını belirtmişlerdi.

ABD ve İran arasındaki gerilim, uzun yıllardır devam eden bir sorun olup, nükleer program ve bölgesel politikalar bu gerilimin temelini oluşturmaktadır. Trump'ın bu açıklamaları, bu gerilimin yakın gelecekte de devam edeceğine işaret ediyor.

Eski başkanın açıklamaları, uluslararası kamuoyunda da yankı uyandırdı. Birçok uzman, Trump'ın bu tür açıklamalarının, İran ile ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı olabileceğini ve bölgedeki güvenlik dengelerini etkileyebileceğini belirtiyor.

Avrupa Birliği Konseyi, Rusya'ya uygulanan yaptırımların süresini 6 ay daha uzattığını duyurdu. Bu karar, Rusya'nın Ukrayna'yı istikrarsızlaştırmaya yönelik eylemlerine karşı bir yanıt niteliği taşıyor.

Yaptırımların uzatılma kararı, AB Konseyi tarafından yapılan bir değerlendirme sonucunda alındı. Değerlendirmede, Rusya'nın Ukrayna'daki durumla ilgili Minsk anlaşmalarının tam olarak uygulanmaması gerekçe gösterildi. Yaptırımlar, Rusya'nın belirli sektörlerine yönelik kısıtlamaları içeriyor.

Bu yaptırımlar özellikle aşağıdaki alanları kapsıyor:

• Finans sektörü
• Enerji sektörü
• Savunma sanayi
• Çift kullanımlı mallar

Yaptırımların amacı, Rusya'nın Ukrayna'daki politikalarını değiştirmeye teşvik etmek ve Minsk anlaşmalarının uygulanmasını sağlamak olarak belirtiliyor.

AB, Rusya'ya yönelik yaptırımları ilk olarak 2014 yılında uygulamaya koymuştu. O tarihten bu yana, yaptırımlar düzenli olarak gözden geçiriliyor ve gerektiğinde uzatılıyor. Son uzatma kararıyla birlikte, yaptırımlar 31 Temmuz 2024'e kadar yürürlükte kalacak.

AB Konseyi, yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'daki durumla ilgili Minsk anlaşmalarına tam olarak uyması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne olan desteğini yineledi.

Yaptırımların Rusya ekonomisi üzerindeki etkileri tartışmalı olsa da, AB bu tedbirlerin Rusya'nın politikalarını etkilemek için önemli bir araç olduğuna inanıyor.