Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Tuğba Şengel, taze kesilmiş etin hemen tüketilmemesi gerektiğini belirtti. Etin kesildikten sonra belirli bir süre dinlendirilmesi, yani olgunlaştırılması gerektiğini vurguladı. Şengel, bu sürecin etin lezzetini ve sindirimini kolaylaştırdığını ifade etti.

Etin Olgunlaşma Süreci: Şengel'e göre, kesilmiş hayvanın kasları başlangıçta kasılıdır. Bu kasların gevşemesi ve etin yumuşaması için zamana ihtiyaç vardır. Bu süreçte, kas hücrelerindeki enzimler proteinleri parçalar ve bu da etin daha lezzetli ve sindirimi kolay hale gelmesini sağlar. Olgunlaşma süresi, etin türüne ve büyüklüğüne göre değişebilir.

İdeal Dinlendirme Süresi: Uzmanlar, dana etinin en az 1-2 gün, tercihen 7-14 gün dinlendirilmesini öneriyor. Kuzu eti için bu süre daha kısa olabilirken, tavuk ve balık gibi daha küçük hayvanların etleri daha çabuk olgunlaşır. Etin dinlendirilmesi, buzdolabında uygun sıcaklıkta ve hijyenik koşullarda yapılmalıdır.

Olgunlaşmamış Etin Zararları: Yeni kesilmiş ve dinlendirilmemiş etin tüketilmesi, sindirim sorunlarına yol açabilir. Kasların kasılı olması, etin sert ve çiğnenmesi zor olmasına neden olur. Ayrıca, enzimlerin proteinleri parçalama fırsatı bulamaması, besin değerinin tam olarak alınamamasına yol açabilir.

Doğru Et Saklama Yöntemleri: Etin doğru şekilde saklanması, hem tazeliğini koruması hem de bakteri üremesini engellemesi açısından önemlidir. Et, buzdolabında 0-4 derece arasında saklanmalı ve hava almayan kaplarda muhafaza edilmelidir. Derin dondurucuda ise daha uzun süre saklanabilir, ancak çözüldükten sonra tekrar dondurulmamalıdır.

Pişirme Önerileri: Etin pişirilme yöntemi de lezzetini ve besin değerini etkiler. Yüksek ısıda kısa sürede pişirme, etin suyunun kaybolmasını engelleyerek daha yumuşak kalmasını sağlar. Marine etme yöntemleri de etin lezzetini artırabilir ve daha kolay pişmesini sağlayabilir.

Sonuç olarak, etin kesildikten sonra dinlendirilmesi, hem lezzet hem de sağlık açısından önemlidir. Tüketicilerin bu konuda bilinçli olması, daha kaliteli ve sağlıklı et tüketmelerine yardımcı olacaktır.

Fenerbahçe'nin eski oyuncularından biri, Portekizli teknik direktör Jose Mourinho'nun Fenerbahçe'nin başına geçeceği yönündeki iddialar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Eski futbolcu, Mourinho'nun olası gelişinin oyuncular üzerindeki etkisine dair dikkat çekici bir yorum yaptı.

Eski oyuncu, Mourinho'nun gelmesi durumunda oyuncuların yüzde 90'ının motive olacağını ve bu durumun takım için olumlu bir etki yaratacağını belirtti. Ancak, geri kalan yüzde 10'luk kesimin bu durumdan memnun olmayabileceğini ve ayrılmak isteyebileceğini de sözlerine ekledi.

Mourinho'nun kariyer başarılarına değinen eski oyuncu, onun gibi bir teknik direktörün Fenerbahçe'ye gelmesinin büyük bir olay olacağını vurguladı. Mourinho'nun hem oyuncuları hem de kulübü daha iyi bir seviyeye taşıyabileceğine inandığını ifade etti.

Eski oyuncunun açıklamalarından öne çıkanlar:

• Mourinho'nun gelmesi oyuncuların çoğunu motive edecektir.
• Bazı oyuncular bu durumdan hoşnut kalmayabilir.
• Mourinho, Fenerbahçe'yi daha iyi bir seviyeye taşıyabilir.

Fenerbahçe yönetiminin bu iddialar karşısında nasıl bir tutum sergileyeceği ve Mourinho ile temas kurup kurmayacağı merak konusu. Taraftarlar da bu transferin gerçekleşmesini heyecanla bekliyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, yeniden seçilmesi durumunda çelik ithalatına yüzde 60 oranında vergi uygulayacağını açıkladı. Bu açıklama, Amerikan sanayisini koruma ve yerli üretimi teşvik etme amacı taşıyor. Trump'ın bu hamlesi, daha önce görevde olduğu dönemde başlattığı ticaret politikalarının bir devamı niteliğinde.

Trump, bu vergi artışının Amerikan işçilerini ve şirketlerini koruyacağını savunuyor. Ayrıca, diğer ülkelerin ABD pazarına damping yapmasını engelleyeceğini iddia ediyor. Çelik ve alüminyum sektörleri, Trump'ın özellikle desteklediği ve koruma altına almaya çalıştığı sektörler arasında yer alıyor.

Bu vergi kararının küresel ticaret üzerindeki etkileri merakla bekleniyor. Özellikle, çelik ve alüminyum ihracatçısı ülkelerin bu duruma nasıl tepki vereceği önemli bir soru işareti. Bazı uzmanlar, bu tür korumacı politikaların ticaret savaşlarına yol açabileceği ve küresel ekonomiye zarar verebileceği konusunda uyarıyor.

Trump'ın bu açıklaması, 2024 ABD başkanlık seçimleri öncesinde dikkat çekici bir çıkış olarak değerlendiriliyor. Seçim kampanyasında ticaret politikaları önemli bir yer tutarken, Trump'ın bu tür vaatlerle seçmenlerin ilgisini çekmeyi hedeflediği belirtiliyor.

Özetle: Donald Trump, başkan seçilmesi halinde çelik ithalatına %60 vergi uygulayacağını duyurdu. Bu hamle, Amerikan sanayisini koruma amacı taşıyor ve küresel ticarette yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

Resmi Gazete'de yayımlanan yeni düzenlemeyle maaş ödemelerinde önemli değişiklikler yapıldı. Bu düzenleme, işverenlerin ve çalışanların maaş ödeme süreçlerinde dikkate alması gereken yeni kurallar getiriyor.

Yapılan değişikliğe göre, maaş ödemelerinin belirli bir standarda oturtulması ve şeffaflığın artırılması hedefleniyor. Bu kapsamda, işverenlerin maaş bordrolarında yer vermesi gereken bilgiler detaylandırıldı. Ayrıca, maaş ödemelerinin hangi yöntemlerle yapılabileceği de netleştirildi.

Maaş Bordrolarında Bulunması Gereken Bilgiler:

• Çalışanın adı soyadı ve sicil numarası
• Çalışanın çalıştığı süre ve pozisyonu
• Maaşın brüt ve net tutarları
• Yapılan kesintiler (vergi, sigorta primi vb.)
• Ek ödemeler (ikramiye, prim vb.)

Maaş Ödeme Yöntemleri:

1. Banka hesabına havale veya EFT
2. Çalışanın elden alacağı maaş bordrosu karşılığında nakit ödeme (istisnai durumlar için)

Yeni düzenleme ile işverenlerin maaş ödeme süreçlerini daha dikkatli yönetmeleri ve çalışanların haklarını korumaları amaçlanıyor. Bu nedenle, tüm işverenlerin ve çalışanların Resmi Gazete'de yayımlanan bu düzenlemeyi dikkatlice incelemesi önemlidir.

Ayrıca, düzenlemede belirtilen hükümlere aykırı davranan işverenlere uygulanacak cezai yaptırımlar da belirlendi. Bu yaptırımlar, idari para cezalarından başlayarak, daha ciddi ihlallerde hapis cezasına kadar varabiliyor.

Sonuç olarak, maaş ödemelerindeki bu büyük değişiklik, hem işverenler hem de çalışanlar için önemli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, herkesin bu konuda bilinçli olması ve gerekli önlemleri alması gerekiyor.

İstanbul'da bulunan özel bir hastanede tahtakurusu istilası yaşandığı iddiası gündeme geldi. Hastaların sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla ortaya çıkan durum, hastanede yatan veya tedavi gören kişiler için endişe verici bir tablo çiziyor.

İddialara göre, hastanenin farklı bölümlerinde tahtakurularına rastlanması üzerine hastalar durumu yetkililere bildirdi. Ancak, hastane yönetiminden henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Hastaların şikayetleri, özellikle gece saatlerinde artan kaşıntı ve ısırık izleri şeklinde kendini gösteriyor. Tahtakurusu ısırıkları, ciltte kızarıklık, şişlik ve yoğun kaşıntıya neden olabiliyor.

Hastanede yatan bazı hastalar, durumun vahametini dile getirerek, hijyen koşullarının yetersizliğinden şikayet etti. Hastane yönetiminin sessizliği ise, hastalar arasında tepkilere yol açtı. Konuyla ilgili olarak yetkililerden ve hastane yönetiminden bir açıklama bekleniyor.

Tahtakuruları, genellikle yatak, yorgan, mobilya ve duvar çatlakları gibi yerlerde yaşayan, kan emerek beslenen parazitlerdir. Bu nedenle, hastaneler gibi insanların yoğun olarak bulunduğu ve hijyenin büyük önem taşıdığı mekanlarda görülmeleri, ciddi bir halk sağlığı sorununa işaret edebilir.

Hastaneden henüz resmi bir açıklama gelmedi.

Ege Denizi'nde gece yarısı saatlerinde şiddetli bir deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin büyüklüğünü 4.2 olarak açıkladı.

Deprem, İzmir ve çevre illerde de hissedildi. Paniğe kapılan vatandaşlar, kısa süreli bir tedirginlik yaşadı. AFAD'dan yapılan açıklamada, depremin derinliğinin 7 kilometre olduğu belirtildi.

AFAD'ın açıklamasına göre, depremde herhangi bir can kaybı veya yaralanma meydana gelmedi. Ekipler, bölgede incelemelerde bulundu ve hasar tespit çalışmalarına başladı.

Ege Denizi'nde son zamanlarda sık sık depremler yaşanıyor. Jeologlar, bölgenin aktif bir fay hattı üzerinde bulunduğunu ve bu nedenle depremlerin devam edebileceğini belirtiyorlar.

• Depremin büyüklüğü: 4.2
• Depremin derinliği: 7 kilometre
• Depremin hissedildiği yerler: İzmir ve çevre iller

Vatandaşların, deprem konusunda bilinçli olmaları ve gerekli önlemleri almaları önemlidir. AFAD'ın uyarılarını dikkate alarak, deprem anında doğru davranışları sergilemek hayati önem taşır.

1. Deprem anında sakin olun.
2. Bina içindeyseniz, güvenli bir yerde (masa altı, kapı eşiği vb.) çömelin ve başınızı koruyun.
3. Dışarıdaysanız, binalardan ve enerji hatlarından uzak durun.

Ege Denizi'ndeki deprem aktivitesinin yakından takip edilmesi ve vatandaşların bilgilendirilmesi, olası risklerin en aza indirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Marmaray'da meydana gelen ve başörtüsü üzerinden hakaret ile darp iddialarını içeren olayla ilgili yeni görüntüler ortaya çıktı. Olay, sosyal medyada geniş yankı uyandırırken, olayın detayları da netleşmeye başladı. İddiaya göre, bir kadın, 20 yaşındaki genç bir kıza başörtüsünü kastederek hakaret etti. Bu hakaretin ardından tartışma büyüdü ve darp olayına dönüştü.

Olay anına ait yeni görüntülerde, 20 yaşındaki genç kızın saldırı sırasında yaşadığı şaşkınlık ve üzüntü açıkça görülüyor. Kızın, kendisine yöneltilen hakaretlere ve fiziki saldırıya karşı 'Ya sabır ya selamet' şeklinde tepki gösterdiği anlar, olayın en dikkat çekici kısımlarından biri oldu. Bu sözler, genç kızın yaşadığı çaresizliği ve sükunetini koruma çabasını gözler önüne seriyor.

Görüntülerde, olaya tanık olan diğer yolcuların da şaşkınlıkla olayı izlediği görülüyor. Bazı yolcuların araya girmeye çalıştığı ancak tartışmanın ve darp olayının önüne geçmekte yetersiz kaldığı anlaşılıyor. Olayın ardından tarafların birbirinden şikayetçi olup olmadığı veya yetkililer tarafından herhangi bir soruşturma başlatılıp başlatılmadığı henüz netlik kazanmadı.

Marmaray'da yaşanan bu olay, Türkiye'de başörtüsü konusundaki hassasiyeti bir kez daha gündeme getirdi. Sosyal medyada birçok kullanıcı, olayı kınayarak, bu tür nefret söylemlerinin ve şiddetin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Olayla ilgili soruşturmanın başlatılması ve sorumluların cezalandırılması yönünde çağrılar yapıldı.

Olayın detayları ve hukuki sürecin nasıl işleyeceği merakla beklenirken, yetkililerden konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılması bekleniyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması ve toplumsal hoşgörünün artırılması gerektiği de sıklıkla dile getiriliyor.

Hollanda'da hükümet, koalisyon ortakları arasındaki anlaşmazlıklar sonucu düştü. Başbakan Mark Rutte'nin liderliğindeki koalisyon hükümetinde yer alan Geert Wilders'in liderliğini yaptığı Özgürlük Partisi (PVV), mülteci politikaları konusundaki derin görüş ayrılıkları nedeniyle koalisyondan çekildi. Bu durum, hükümetin çoğunluğunu kaybetmesine ve dolayısıyla düşmesine yol açtı.

Hollanda basınına göre, koalisyon ortakları arasında aylardır süren müzakereler, sığınmacı sayısının azaltılması konusunda bir uzlaşmaya varılamaması üzerine sonuçsuz kaldı. Geert Wilders, mülteci akınını durdurmak için daha katı önlemler alınması gerektiğini savunurken, diğer koalisyon ortakları daha ılımlı bir yaklaşım sergilemekteydi. Bu anlaşmazlık, hükümetin istikrarını sarsan temel faktörlerden biri oldu.

Hükümetin düşmesiyle birlikte Hollanda'da erken seçim olasılığı gündeme geldi. Siyasi analistler, önümüzdeki aylarda bir erken seçimin kaçınılmaz olduğunu belirtiyorlar. Seçimlerin ne zaman yapılacağına dair henüz resmi bir açıklama yapılmazken, partiler seçim hazırlıklarına başlamış durumda.

Başbakan Mark Rutte, hükümetin düşmesinin ardından yaptığı açıklamada, ülkenin içinde bulunduğu zorlu ekonomik koşullar ve Ukrayna'daki savaş gibi önemli meseleler göz önüne alındığında, istikrarlı bir hükümetin gerekliliğini vurguladı. Rutte, erken seçimlerin ülkenin geleceği için en doğru karar olup olmadığını sorgularken, diğer partilerle görüşmeler yaparak bir çözüm bulmaya çalışacaklarını ifade etti.

Hollanda siyasetinde önemli bir figür olan Geert Wilders'in koalisyondan çekilmesi, ülkenin siyasi arenasında büyük bir deprem etkisi yarattı. Wilders'in liderliğindeki PVV'nin, özellikle göçmen karşıtı söylemleriyle tanındığı ve son yıllarda popülaritesini artırdığı biliniyor. Bu durum, Hollanda'daki siyasi dengeleri derinden etkileyebilir ve erken seçimlerde sağ partilerin güçlenmesine yol açabilir.

Önümüzdeki günlerde Hollanda siyasetinde yaşanacak gelişmeler ve partilerin seçim stratejileri yakından takip edilecek. Erken seçimlerin sonuçları, ülkenin geleceği ve Avrupa siyaseti açısından önemli sonuçlar doğurabilir.

Balıkesir'de bir lisede yaşanan çiçek hastalığı vakaları endişe yarattı. Aynı sınıfta iki dönem üst üste çiçek hastalığı vakalarının görülmesi üzerine yetkililer harekete geçti. Sınıfta derslere ara verilerek dezenfeksiyon çalışmaları başlatıldı.

Öğrenciler ve veliler, durumdan duydukları tedirginliği dile getirdi. Okul yönetimi, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, öğrencilerin sağlığının öncelikleri olduğunu ve gerekli tüm önlemlerin alındığını belirtti.

Çiçek hastalığı vakalarının artmasıyla birlikte, okulda hijyen önlemleri daha da sıkılaştırıldı. Öğrencilere el yıkama alışkanlığı kazandırılması ve kişisel hijyenlerine dikkat etmeleri konusunda uyarılar yapıldı. Ayrıca, okulda görevli sağlık personeli tarafından öğrencilere yönelik bilgilendirme seminerleri düzenlendi.

Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü de konuyla ilgili inceleme başlattı. Ekipler, okulda gerekli tetkikleri yaparak hastalığın kaynağını ve yayılma nedenlerini araştırmaya başladı. İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, hastalığın kontrol altına alınması için tüm önlemlerin alındığını ve durumun yakından takip edildiğini bildirdi.

Olayın ardından, diğer sınıflarda da benzer belirtiler gösteren öğrencilerin olup olmadığı araştırılıyor. Veliler, çocuklarının sağlık durumlarını yakından takip etmeleri konusunda uyarıldı.

Çiçek hastalığı, özellikle çocuklarda görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalığın belirtileri arasında ateş, halsizlik, iştahsızlık ve ciltte döküntüler yer alır. Hastalık, genellikle birkaç hafta içinde kendiliğinden iyileşir, ancak bazı durumlarda komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, çiçek hastalığı belirtileri gösteren öğrencilerin mutlaka bir doktora başvurması önemlidir.