Sosyal medyada hızla yayılan yeni bir akım olan 'A4 akımı', aileleri ve uzmanları endişelendiriyor. Bu akım, gençlerin ve çocukların bel ölçülerini bir A4 kağıdıyla karşılaştırmasını ve zayıflıklarını bu ölçüye göre değerlendirmesini teşvik ediyor. Uzmanlar, bu durumun özellikle genç yaştaki bireylerde beden algısı bozukluklarına ve yeme bozukluklarına yol açabileceği konusunda uyarıyor.

A4 akımının yarattığı tehlikelere dikkat çeken uzmanlar, bu tür akımların özellikle ergenlik dönemindeki bireylerin özgüvenini olumsuz etkilediğini belirtiyor. Bu dönemde, akran onayı ve sosyal kabul arayışı içindeki gençler, A4 akımı gibi gerçekçi olmayan güzellik standartlarına ulaşmaya çalışarak sağlıklarını tehlikeye atabiliyor.

Uzmanlar, ailelerin bu konuda bilinçli olması ve çocuklarıyla açık iletişim kurması gerektiğini vurguluyor. Çocukların sağlıklı bir beden algısı geliştirmesi ve kendi değerlerini dış görünüşleriyle ölçmemesi için desteklenmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, sosyal medyadaki bu tür akımların yarattığı baskıya karşı çocukları bilinçlendirmek ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak gerekiyor.

A4 akımının potansiyel sonuçları:

• Beden algısı bozuklukları
• Yeme bozuklukları (anoreksiya, bulimia vb.)
• Özgüven eksikliği
• Depresyon ve anksiyete

Ailelerin ve eğitimcilerin bu konuda dikkatli olması ve çocukları bu tür akımların olumsuz etkilerinden koruması büyük önem taşımaktadır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk'un başkenti Tiran'da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi'ne katıldı. Zirvede çeşitli temaslarda bulunan Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecine vurgu yaptı.

Erdoğan, zirve kapsamında yaptığı açıklamalarda, Türkiye'nin Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası olduğunu ve AB üyeliği hedefinden vazgeçmediğini belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin bölgesindeki istikrar sağlayıcı rolüne dikkat çekerek, Avrupa'nın güvenliği için Türkiye'nin önemini vurguladı.

Zirvede enerji güvenliği, iklim değişikliği, ekonomik işbirliği ve bölgesel güvenlik gibi konular ele alındı. Erdoğan, bu konularda Türkiye'nin aktif rol oynamaya hazır olduğunu ifade etti. Özellikle enerji güvenliği konusunda Türkiye'nin transit ülke konumunun önemine değinerek, Avrupa'nın enerji arz güvenliğine katkı sağlayabilecek projeler üzerinde işbirliğine açık olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve marjında çeşitli liderlerle de ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmelerde, Türkiye'nin ikili ilişkileri ve bölgesel konular ele alındı. Özellikle ticaretin arttırılması ve yatırım imkanlarının geliştirilmesi konularında görüş alışverişinde bulunuldu.

Erdoğan'ın zirvedeki temasları, Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerinin geliştirilmesi ve bölgesel sorunlara çözüm bulunması açısından önemli bir fırsat olarak değerlendiriliyor.

Elektronik sigaraların gençler arasında giderek yaygınlaşması, beraberinde ciddi sağlık sorunlarını da getirmekte. Uzmanlar, özellikle aromalı elektronik sigaraların gençler üzerindeki çekiciliğine ve oluşturduğu bağımlılığa dikkat çekiyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ungan, elektronik sigaraların akciğerlerde ani hasarlara yol açabildiğini ve yoğun bakımların genç hastalarla dolduğunu belirtiyor.

Prof. Dr. Ungan, elektronik sigaraların içerdiği kimyasal maddelerin akciğerlerde iltihaplanmaya ve hasara neden olduğunu vurguluyor. Özellikle EVALI (Elektronik Sigara veya Buhar Ürünü Kullanımıyla İlişkili Akciğer Hasarı) olarak bilinen durumun, gençlerde hızla yayıldığına dikkat çekiliyor. Ungan, 300 'puff'luk bir elektronik sigara kullanımının, bir paket sigaraya eşdeğer zararlı etki yarattığını ifade ediyor.

Elektronik sigaraların zararları sadece akciğerlerle sınırlı değil. Kalp ve damar hastalıkları, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına da zemin hazırlayabiliyor. Uzmanlar, elektronik sigaraların özellikle gençler üzerindeki uzun vadeli etkilerinin henüz tam olarak bilinmediğini, bu nedenle kullanımından kaçınılması gerektiğini belirtiyor.

Elektronik sigara kullanımının bırakılması için uzman desteği alınması öneriliyor. Bağımlılıkla mücadele merkezleri ve sağlık kuruluşları, bu konuda yardımcı olabilecek çeşitli tedavi yöntemleri sunmaktadır. Gençlerin bilinçlendirilmesi ve elektronik sigaraların zararları konusunda eğitilmesi, bu önemli halk sağlığı sorununun önlenmesinde kritik rol oynuyor.

Uzmanlar, ebeveynlerin ve eğitimcilerin bu konuda duyarlı olması ve gençleri elektronik sigaraların zararları konusunda bilgilendirmesi gerektiğini vurguluyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye'deki müzelerin ziyaret saatlerini genişleterek 'Müzelerde Gece' uygulamasını hayata geçiriyor. Bu yeni uygulama ile müzeler artık gece saatlerinde de ziyaretçilere açık olacak.

Uygulamanın temel amacı, müze ziyaretçi sayısını artırmak ve kültürel mirasa erişimi kolaylaştırmak. Bu kapsamda, belirlenen müzelerde çeşitli etkinlikler ve özel programlar düzenlenerek ziyaretçilere farklı bir deneyim sunulması planlanıyor.

İlk etapta hangi müzelerin gece ziyaretine açılacağı ve hangi etkinliklerin düzenleneceği konusunda henüz detaylı bir açıklama yapılmadı. Ancak, uygulamanın detaylarının önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılması bekleniyor.

Bakanlık yetkilileri, 'Müzelerde Gece' uygulamasının Türkiye'nin turizm potansiyeline olumlu katkı sağlayacağını ve kültürel değerlerin daha geniş kitlelere ulaşmasına imkan tanıyacağını belirtiyor. Bu sayede, özellikle yaz aylarında turistlerin ilgisini çekecek farklı bir alternatif sunulmuş olacak.

Bu uygulamanın hayata geçirilmesiyle birlikte, müzelerin sadece gündüz değil, gece de birer cazibe merkezi haline gelmesi ve kültürel etkinliklerin yaygınlaşması hedefleniyor. Ziyaret saatlerinin uzatılmasıyla, çalışanların ve öğrencilerin de müzelere daha rahat ulaşabilmesi amaçlanıyor.

İstanbul'da bir rezidansta meydana gelen olayda, 5 yaşındaki Zeynep ve 3 yaşındaki İpek hayatını kaybetti. Olay, çocukların annesi E.E.'nin polise başvurmasıyla ortaya çıktı. E.E., çocuklarının rahatsızlandığını ve kendisinin de uyuduğunu, uyandığında ise çocuklarının hareketsiz yattığını iddia etti.

İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, yaptıkları incelemede Zeynep ve İpek'in hayatını kaybettiğini belirledi. Çocukların cansız bedenleri, kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, anne E.E.'yi gözaltına aldı. E.E., emniyetteki ifadesinde suçlamaları reddetti. Ancak, savcılık tarafından yapılan sorgusunun ardından 'kasten öldürme' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi işlemlerinin ardından Zeynep ve İpek'in cenazeleri ailelerine teslim edildi. Çocukların cenazeleri, memleketleri Tokat'ta toprağa verildi.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, E.E.'nin psikolojik sorunları olduğu ve daha önce de intihar girişiminde bulunduğu iddiaları ortaya atıldı. Ancak, bu iddialar henüz resmi olarak doğrulanmadı.

Bu elim olay, çocukların korunması konusunda bir kez daha dikkatleri üzerine çekti. Uzmanlar, çocukların ihmal ve istismardan korunması için toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerektiğini vurguluyor.

• Olay Yeri: İstanbul'daki bir rezidans
• Mağdurlar: 5 yaşındaki Zeynep ve 3 yaşındaki İpek
• Şüpheli: Çocukların annesi E.E.
• Suçlama: Kasten öldürme
• Gelişmeler: Anne tutuklandı, çocuklar Tokat'ta toprağa verildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İBB Sözcüsü Murat Ongun'un da dahil olduğu toplam 31 sanığın tutukluluk halinin devam etmesine karar verildi. İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, sanık avukatları müvekkillerinin beraatını ve tutuksuz yargılanmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, mevcut delil durumu, sanıkların kaçma şüphesi ve delilleri karartma ihtimalini göz önünde bulundurarak tutukluluğun devamına hükmetti. Duruşma, dosyadaki eksiklerin giderilmesi amacıyla ileri bir tarihe ertelendi.

Soruşturma, İBB'de yapılan bazı ihalelerde usulsüzlük iddiaları üzerine başlatılmıştı. İddialar arasında, bazı şirketlere haksız avantaj sağlandığı ve kamu zararının oluştuğu yer alıyor. İmamoğlu ve Ongun, suçlamaları reddederken, soruşturmanın siyasi amaçlı olduğunu savunuyor.

Kararın ardından açıklama yapan sanık avukatları, karara itiraz edeceklerini ve müvekkillerinin en kısa sürede serbest bırakılmasını beklediklerini ifade etti. Duruşmayı takip eden bazı İBB çalışanları ve destekçiler, karara tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim sonuçlarının ardından yaptığı açıklamada, milletin sandıkta iradesini ortaya koyduğunu ve Cumhur İttifakı'nın TBMM'de çoğunluğu elde ettiğini belirtti. Erdoğan, muhalefetin seçim kampanyası boyunca kullandığı söylemleri eleştirerek, milletin bu söylemlere itibar etmediğini ifade etti.

Erdoğan, Türkiye'nin kritik bir süreçten geçtiğini ve önlerindeki dönemde ekonomik zorlukların üstesinden gelmek için çalışacaklarını vurguladı. Ayrıca, dış politikada Türkiye'nin çıkarlarını korumaya devam edeceklerini ve bölgesel barışın sağlanması için çaba göstereceklerini söyledi.

Muhalefetin seçim sonuçlarına itiraz etme hakkı olduğunu belirten Erdoğan, ancak bu itirazların hukuki sınırlar içinde yapılması gerektiğini ve milletin iradesine saygı duyulması gerektiğini ifade etti. Erdoğan, seçimlerin ardından Türkiye'nin daha da güçlenerek yoluna devam edeceğini ve 2023 hedeflerine ulaşmak için çalışacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında gençlere de seslenerek, onların Türkiye'nin geleceği olduğunu ve ülkenin kalkınması için çalışmalarına destek vereceklerini belirtti.

• Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın TBMM'de çoğunluğu elde ettiğini vurguladı.
• Muhalefetin söylemlerini eleştirdi.
• Ekonomik zorlukların üstesinden gelineceğini belirtti.

Seçim sonuçlarının ardından Erdoğan'ın yaptığı bu açıklama, siyasi gündemin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor.

ABD'de ara seçimler başladı. Seçimlerde Kongre'nin iki kanadı olan Temsilciler Meclisi ve Senato'daki sandalyelerin yanı sıra birçok eyalet valisi de belirlenecek. Bu seçimler, Başkan Joe Biden'ın görev süresinin ikinci yarısı için büyük önem taşıyor.

Ara seçimler, genellikle başkanlık seçimlerinden iki yıl sonra yapılıyor ve seçmenlerin hükümetin performansına ilişkin görüşlerini yansıtıyor. Tarihsel olarak, iktidardaki partinin ara seçimlerde sandalye kaybettiği görülüyor. Bu durum, seçmenlerin hükümet politikalarına yönelik memnuniyetsizliğini veya muhalefetin yükselişini işaret edebilir.

Bu seçimlerde Cumhuriyetçiler, Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu ele geçirmek için iddialı bir kampanya yürüttüler. Anketler, ekonomik belirsizlikler ve enflasyonun seçmenlerin öncelikleri arasında yer aldığını gösteriyor. Cumhuriyetçiler, bu konuları Biden yönetiminin başarısızlığı olarak vurgulayarak seçmenlerin desteğini kazanmaya çalışıyor.

Demokratlar ise, sağlık hizmetleri, iklim değişikliği ve kürtaj hakları gibi konularda seçmenleri mobilize etmeye çalışıyor. Özellikle kürtaj hakkının federal düzeyde korunması, Demokrat seçmenler arasında önemli bir motivasyon kaynağı olarak görülüyor.

Seçim sonuçları, önümüzdeki iki yıl boyunca ABD siyasetinde önemli değişikliklere yol açabilir. Cumhuriyetçilerin Kongre'de çoğunluğu sağlaması durumunda, Biden yönetiminin yasama gündemini hayata geçirmesi zorlaşabilir. Ayrıca, olası bir Cumhuriyetçi çoğunluk, Biden yönetimine yönelik soruşturma ve denetimlerin artmasına da neden olabilir.

Senato yarışları da büyük önem taşıyor. Senato'daki denge, birçok önemli yasa ve atamanın kaderini belirleyebilir. Özellikle bazı çekişmeli eyaletlerdeki yarışlar, ülke genelindeki siyasi atmosferi etkileyebilir.

Oy verme işlemi devam ederken, sonuçların ne zaman netleşeceği belirsizliğini koruyor. Özellikle posta yoluyla kullanılan oyların sayımı, sonuçların açıklanmasını geciktirebilir. Her iki parti de, seçmenleri oy kullanmaya teşvik etmek için yoğun çaba sarf ediyor.

Türkiye'de 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak olan yerel seçimler için hazırlıklar tamamlandı. Seçmenler, büyükşehir belediye başkanı, belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve muhtar seçimi için oy kullanacaklar. Doğu illerinde oy verme işlemleri saat 07.00'de başlayıp 16.00'da sona erecekken, diğer illerde 08.00'de başlayıp 17.00'de sona erecek. Oy verme işleminin tamamlanmasının ardından oy sayımına geçilecek.

Oy sayımı süreci, sandıkların kapanmasının ardından başlayacak. Sandık kurulu görevlileri öncelikle oy pusulalarını sayacak ve zarfların içinden çıkan oy pusulalarının geçerliliğini kontrol edecek. Geçerli oylar belirlendikten sonra, her bir siyasi parti ve bağımsız aday için kullanılan oy sayısı tespit edilecek. Sandık sonuçları, sandık kurulu tarafından tutanak altına alınacak ve imzalanacak.

Seçim sonuçlarının açıklanma zamanı, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) belirlediği kurallara göre değişiklik gösterebilir. YSK, seçim sonuçlarının açıklanma saatini belirleme yetkisine sahiptir. Genellikle, büyük şehirlerdeki oy sayımının tamamlanması daha uzun sürdüğü için, bu bölgelerdeki sonuçlar diğer bölgelere göre daha geç açıklanabilir. YSK'nın seçim yasağını kaldırmasıyla birlikte, sonuçlar kamuoyuyla paylaşılmaya başlanacaktır.

Seçim sonuçları, YSK'nın resmi internet sitesinden ve çeşitli haber kanallarından takip edilebilir. Seçim sürecini şeffaf bir şekilde yürütmek ve doğru bilgiye ulaşmak için YSK'nın açıklamaları ve yetkili kaynaklardan yapılan duyurular takip edilmelidir.

Yerel seçimlerde, seçmenlerin tercihleri doğrultusunda belirlenecek olan yerel yöneticiler, önümüzdeki beş yıl boyunca şehirlerin yönetiminde söz sahibi olacaklar.