Oyuncu Seda Bakan, eşi Ali Erel ve kızları Leyla ile birlikte tatil hazırlıklarına başladı. Bakan, hem Bodrum'a hem de Çeşme'ye gitmek istediklerini ifade etti.

Bakan, muhabirlerin sorularını yanıtlarken, tatil planlarının henüz netleşmediğini ancak iki popüler tatil beldesini de ziyaret etmek istediklerini dile getirdi. Yoğun geçen bir sezonun ardından dinlenmek ve ailesiyle vakit geçirmek istediğini belirten Bakan, tatil rotalarını belirlerken kızları Leyla'nın isteklerini de göz önünde bulunduracaklarını söyledi.

Seda Bakan'ın açıklamalarından satır başları:

• "Bu yaz hem Bodrum'a hem de Çeşme'ye gitmek istiyoruz. İki yeri de çok seviyoruz."
• "Henüz kesin bir karar vermedik ama ikisine de uğramaya çalışacağız."
• "Leyla da deniz ve kumla oynamayı çok seviyor. Onun da keyif alacağı bir tatil planı yapacağız."

Bakan, tatil dışında yeni projelerle ilgili de konuştu. Yeni sezonda sürpriz projelerde yer alabileceğini belirten oyuncu, senaryo okumalarına devam ettiğini ve içinden sinen bir projede yer almak istediğini vurguladı.

Seda Bakan ve ailesinin tatil tercihleri ve yeni projeleri merakla bekleniyor.

Nilüfer Belediyesi’nin arama kurtarma ekibi NAK, deprem bölgesinde felaketin ilk anlarından itibaren aktif rol oynadı. Ekip, hem enkaz altında kalanların acılarını paylaşıyor hem de hayatta kalanlara umut ışığı oluyor. Bölgedeki çalışmalarını anlatan NAK gönüllüleri, yaşadıkları zorlukları ve duygusal anları paylaştı.

NAK ekibi, deprem haberini alır almaz hızla organize olarak arama kurtarma çalışmalarına katılmak üzere yola çıktı. Gönüllüler, enkaz bölgelerinde aralıksız çalışarak birçok insanın hayatını kurtarmayı başardı. Ancak, karşılaştıkları acı manzaralar ve kayıplar, onları derinden etkiledi.

Nilüfer Belediyesi'nin destekleriyle bölgeye ulaşan NAK ekibi, koordineli bir şekilde çalışarak diğer arama kurtarma ekipleriyle iş birliği yaptı. Enkaz altından çıkarılan her can, ekibe büyük bir moral kaynağı oldu. Gönüllüler, umutlarını kaybetmeden çalışmalarına devam etti ve depremzedelere destek olmaya çalıştı.

NAK ekibi, sadece arama kurtarma çalışmalarıyla değil, aynı zamanda bölgedeki ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatarak da önemli bir görev üstlendi. Gıda, giyecek ve tıbbi malzeme dağıtımı yaparak depremzedelerin temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştılar. Ayrıca, psikolojik destek sağlayarak travma yaşayan insanlara yardımcı oldular.

Deprem bölgesindeki çalışmalarını tamamlayan NAK ekibi, Nilüfer’e döndükten sonra da depremzedeler için yardım kampanyaları düzenlemeye devam ediyor. Gönüllüler, depremin yaralarını sarmak ve depremzedelerin yeniden hayata tutunmalarına yardımcı olmak için ellerinden geleni yapıyor.

Ajda Pekkan, Adana’da hayranlarıyla buluştu. Çukurova’da sahne alan Pekkan, sevilen şarkılarını seslendirdi. Konser, geniş bir izleyici kitlesi tarafından takip edildi.

Pekkan, sahne kostümleriyle de dikkat çekti. Konser boyunca farklı kıyafetler giyen sanatçı, görsel bir şölen sundu. Sahne şovları ve dansçılarıyla da performansı destekledi.

Konserde, Ajda Pekkan’ın klasikleşmiş şarkılarının yanı sıra, son albümünden parçalar da yer aldı. İzleyiciler, şarkılara hep bir ağızdan eşlik etti. Konserin sonunda, Pekkan, dakikalarca ayakta alkışlandı.

Konser öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Pekkan, Adana’da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yeni projeleri hakkında da bilgi veren sanatçı, hayranlarına sürprizlerinin olacağını belirtti.

Konser, Adana’nın yanı sıra çevre illerden de gelen birçok hayranı ağırladı. Organizasyon yetkilileri, konsere gösterilen ilgiden memnun olduklarını ifade ettiler.

Mardin'in eşsiz lezzetlerinden biri olan Alluciye İkbebet Süryani çöreği, sofraları zenginleştirmek için hazırlanıyor. Bu geleneksel lezzet, özellikle Paskalya döneminde Süryani ailelerin vazgeçilmezi olup, bayram sofralarının en özel konuklarından biri olarak kabul ediliyor. Uzaklardan gelen bu nefis kokular, artık evlerde de kolayca hazırlanabiliyor.

Alluciye İkbebet Süryani Çöreği Tarifi:

Malzemeler:

• 5 su bardağı un
• 1 paket instant maya
• 1 su bardağı süt
• 1/2 su bardağı sıvı yağ
• 1/4 su bardağı toz şeker
• 1 tatlı kaşığı tuz
• 2 adet yumurta (birinin sarısı üzeri için ayrılacak)
• 1/2 su bardağı kuru üzüm
• 1/2 su bardağı kuru kayısı (doğranmış)
• 1/4 su bardağı ceviz içi (doğranmış)
• 1 tatlı kaşığı mahlep
• 1/2 tatlı kaşığı tarçın

Yapılışı:

1. Unu geniş bir kaba alın ve ortasını havuz gibi açın.
2. Mayayı ılık süt ile karıştırıp, şekeri ekleyin ve eritin. Unun ortasına dökün.
3. Sıvı yağı, tuzu ve yumurtayı ekleyip yoğurmaya başlayın. Ele yapışmayan, yumuşak bir hamur elde edin.
4. Hamuru üzerini örterek ılık bir yerde yaklaşık 1 saat mayalandırın.
5. Mayalanan hamuru hafifçe yoğurun ve içerisine kuru üzüm, kuru kayısı, ceviz içi, mahlep ve tarçını ekleyip güzelce karıştırın.
6. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, elinizle yuvarlayın ve yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin.
7. Üzerlerini bir bezle örterek 30 dakika kadar tepsi mayası yapın.
8. Yumurta sarısını çırpın ve çöreklerin üzerine sürün. İsteğe bağlı olarak susam serpebilirsiniz.
9. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin.

Fırından çıkan Alluciye İkbebet Süryani çörekleri, sıcak veya ılık olarak servis yapabilirsiniz. Bu özel lezzet, özellikle çay veya kahve eşliğinde keyifle tüketilir. Afiyet olsun!

Kemal Sunal'ı canlandıracak isim sonunda belli oldu. Merhum sanatçının hayatını konu alan 'Gül Sunal ve Kemal Sunal' adlı müzikalde, Kemal Sunal'ı Ezo Sunal Çocuk Atölyesi oyuncularından Emre Yüksekdağ canlandıracak. Bu karar, Kemal Sunal'ın oğlu Ali Sunal'ın onayıyla kesinleşti.

Müzikal projesi, Kemal Sunal'ın eşi Gül Sunal'ın anılarını ve Kemal Sunal'la olan hayat hikayesini sahneye taşıyacak. Emre Yüksekdağ, bu önemli rolde Kemal Sunal'ın gençlik yıllarından itibaren çeşitli dönemlerini yansıtacak. Proje, Sunal ailesi tarafından büyük bir titizlikle yürütülüyor.

Emre Yüksekdağ Kimdir?

Ezo Sunal Çocuk Atölyesi'nde oyunculuk yapan Emre Yüksekdağ, tiyatro alanında deneyimli bir isim. Yüksekdağ, daha önce çeşitli çocuk oyunlarında ve yetişkin tiyatrolarında rol aldı. Kemal Sunal'ı canlandıracak olması, kariyerinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Ali Sunal'dan Onay

Ali Sunal, Emre Yüksekdağ'ın Kemal Sunal'ı canlandırması kararını desteklediğini açıkladı. Sunal, Yüksekdağ'ın yeteneğine güvendiğini ve babasının anısını en iyi şekilde yaşatacağına inandığını belirtti.

Müzikal, Kemal Sunal'ın hayatına ve sanatına ışık tutmayı hedefliyor. Projenin hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor ve gösterinin ne zaman sahneleneceği merakla bekleniyor.

U2 grubunun solisti Bono, İsrail-Filistin çatışmasına dair görüşlerini dile getirdi. Bono, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e gerçekleştirdiği saldırıları kınayarak, bu eylemleri 'iğrenç' olarak nitelendirdi. Ayrıca, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu ve İsrailli aşırı sağcıları da eleştirdi.

Bono, İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarına da değinerek, sivillerin korunması gerektiğini vurguladı. Şarkıcı, çatışmanın her iki tarafında da masum insanların hayatını kaybettiğini belirterek, barış için diyalog çağrısında bulundu.

Bono'nun açıklamaları, sosyal medyada ve çeşitli platformlarda geniş yankı uyandırdı. Bazı kullanıcılar Bono'nun açıklamalarını desteklerken, bazıları ise eleştirel yorumlarda bulundu.

Bono'nun eleştirilerinin ana hatları:

• Hamas'ın 7 Ekim saldırıları şiddetle kınandı.
• Netanyahu ve İsrailli aşırı sağcılar eleştirildi.
• Gazze'deki sivillerin korunması gerektiği vurgulandı.
• Barış için diyalog çağrısı yapıldı.

Bono, daha önce de çeşitli sosyal ve politik konularda aktif rol almış ve bu konulardaki görüşlerini kamuoyuyla paylaşmıştı. İsrail-Filistin çatışması hakkındaki bu açıklamaları da, sanatçının duyarlılığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Özetle, Bono'nun açıklamaları, İsrail-Filistin çatışmasının karmaşıklığını ve bu konuda farklı görüşlerin varlığını bir kez daha gözler önüne serdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun seçim döneminde toplu taşıma araçlarında yer alan görsellerinin, seçim sonrası kaldırılmayarak propaganda yapıldığı iddiaları gündeme geldi. Bu iddialar üzerine İBB'den bir açıklama yapıldı.

İddialara göre, seçim öncesinde İBB tarafından toplu taşıma araçlarına asılan ve Ekrem İmamoğlu'nun yer aldığı görseller, seçimlerin tamamlanmasına rağmen hala kaldırılmadı. Bu durum, bazı kesimler tarafından seçim propagandası olarak değerlendirilerek eleştirildi. Sosyal medyada da konuyla ilgili tartışmalar yaşandı.

İBB yetkilileri ise konuyla ilgili yaptıkları açıklamada, görsellerin seçim propagandası amacı taşımadığını ve İstanbul'daki çeşitli projelerin tanıtımını içerdiğini belirtti. Ayrıca, görsellerin belirli bir süre için planlandığını ve bu sürenin sonunda kaldırılacağını ifade ettiler. İBB, söz konusu görsellerin yasalara uygun olduğunu ve herhangi bir propaganda amacı taşımadığını vurguladı.

İBB'nin açıklaması şu şekilde devam etti: "Toplu taşıma araçlarımızda yer alan görseller, belediyemizin İstanbul halkına sunduğu hizmetlerin ve projelerin tanıtımını yapmaktadır. Bu görseller, seçimlerden önce olduğu gibi seçimlerden sonra da yayınlanmaya devam etmektedir. Herhangi bir siyasi propaganda amacı güdülmemektedir. Belirli bir yayın takvimi çerçevesinde, bu görsellerin tamamı planlandığı gibi kaldırılacaktır."

Bu açıklama ile İBB, görsellerin kaldırılacağına dair bir taahhütte bulunurken, aynı zamanda bu görsellerin propaganda amacı taşımadığına dair iddiaları da yalanlamış oldu. Ancak, görsellerin ne zaman kaldırılacağına dair net bir tarih verilmediği için konuyla ilgili tartışmaların devam etmesi bekleniyor.

Özetle, Ekrem İmamoğlu'nun toplu taşıma araçlarındaki görsellerinin yasaklanıp yasaklanmayacağı sorusu, İBB'nin açıklamasıyla birlikte henüz netlik kazanmadı. İBB, görsellerin planlanan sürenin sonunda kaldırılacağını belirtirken, propaganda iddialarını reddetti.

İhtiyaç kredisi faiz oranlarında yaşanan artış, kredi kullanmak isteyen vatandaşları olumsuz etkiliyor. Bankaların uyguladığı yüksek faiz oranları nedeniyle, 100 bin TL'lik bir ihtiyaç kredisinin geri ödemesi 200 bin TL'yi aşmış durumda. Bu durum, özellikle acil nakit ihtiyacı olan ve kredi kullanmak zorunda olan bireyler için önemli bir finansal yük oluşturuyor.

Kredi faizlerindeki bu yükselişin temel nedenleri arasında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) enflasyonu düşürme hedefiyle uyguladığı sıkı para politikası yer alıyor. TCMB'nin politika faizini artırması, bankaların kredi faizlerini de yukarı yönlü revize etmesine yol açtı. Ayrıca, küresel ekonomik belirsizlikler ve risk algısındaki artış da kredi faizlerinin yükselmesinde etkili oluyor.

Bankaların ihtiyaç kredisi faiz oranları, vade seçeneklerine ve kredi tutarına göre değişiklik göstermekle birlikte, genel olarak yüksek seviyelerde seyrediyor. Birçok banka, ihtiyaç kredilerinde aylık %3'ün üzerinde faiz uygularken, bazı bankalarda bu oran %4'e kadar çıkabiliyor. Bu durum, kredi kullanmak isteyenlerin aylık ödeme yükünü önemli ölçüde artırıyor.

Örnek Hesaplama:

• Kredi Tutarı: 100.000 TL
• Vade: 36 ay
• Faiz Oranı: %3,5 (aylık)

Bu durumda, aylık ödeme yaklaşık olarak 4.700 TL'ye denk gelirken, toplam geri ödeme 169.200 TL'yi aşıyor. Faiz oranının %4 olması durumunda ise, toplam geri ödeme 180.000 TL'nin üzerine çıkabiliyor.

Kredi piyasasındaki bu gelişmeler, vatandaşların finansal planlarını yeniden değerlendirmesine neden oluyor. Yüksek faiz oranları nedeniyle kredi kullanmak yerine alternatif finansman yöntemleri aranırken, mevcut borçların yapılandırılması veya ödeme planlarının yeniden düzenlenmesi gibi seçenekler de değerlendiriliyor.

Uzmanlar, kredi kullanmadan önce farklı bankaların faiz oranlarını karşılaştırmanın ve ödeme planlarını dikkatlice incelemenin önemine dikkat çekiyor. Ayrıca, bütçe disiplinini koruyarak ve gereksiz harcamalardan kaçınarak kredi ihtiyacını minimize etmenin de önemli olduğu vurgulanıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun iç istihbarat servisi Şin-Bet'in başına Ronen Bar'ın yerine Eran Zini'yi getirme kararı kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Karar, İsrail'de çeşitli kesimler tarafından eleştiriliyor.

Şin-Bet'in Görevleri ve Önemi: Şin-Bet, İsrail'in iç güvenliğinden sorumlu olan ve terörle mücadele, casusluk faaliyetlerinin önlenmesi gibi kritik görevleri üstlenen bir istihbarat teşkilatıdır. Teşkilatın başındaki ismin atanması, İsrail'in güvenlik politikaları açısından büyük önem taşıyor.

Tartışmaların Odağındaki İsim: Eran Zini'nin atanması, özellikle Netanyahu'nun yargı reformu girişimleri ve bu konudaki kamuoyu tepkisiyle bağlantılı olarak değerlendiriliyor. Zini'nin daha önce Şin-Bet içinde çeşitli görevlerde bulunduğu, ancak atanmasının zamanlaması ve Netanyahu'ya yakınlığı nedeniyle tartışma yarattığı belirtiliyor.

Eleştirilerin Yöneltildiği Noktalar:

• Atamanın, liyakat yerine siyasi yakınlığa dayalı olduğu iddiaları.
• Zini'nin, Şin-Bet'in bağımsızlığını koruyup koruyamayacağı konusundaki endişeler.
• Atamanın, İsrail'deki mevcut siyasi polarizasyonu daha da derinleştirebileceği kaygısı.

Olası Etkileri: Bu atama, Şin-Bet içinde ve İsrail güvenlik bürokrasisinde çeşitli etkilere yol açabilir. Zini'nin liderliğindeki Şin-Bet'in, terörle mücadeledeki etkinliği, istihbarat paylaşımı ve diğer güvenlik konularındaki performansı yakından izlenecek.

Atama kararının İsrail kamuoyunda yarattığı tartışmaların, ülkenin iç siyaseti ve güvenlik politikaları üzerindeki etkileri önümüzdeki dönemde daha net görülecek.