Kremalı kereviz çorbası, soğuk havalarda içinizi ısıtacak, hem sağlıklı hem de lezzetli bir alternatiftir. İşte bu lezzetli çorbanın tarifi:

Malzemeler:

• 1 adet orta boy kereviz
• 1 adet orta boy patates
• 1 adet orta boy soğan
• 2 diş sarımsak
• 4 su bardağı tavuk suyu veya sebze suyu
• 1 su bardağı süt veya krema
• 2 yemek kaşığı zeytinyağı
• Tuz, karabiber (isteğe göre beyaz biber)
• Maydanoz veya dereotu (servis için)

Hazırlanışı:

1. Kerevizi, patatesi ve soğanı soyup küp küp doğrayın. Sarımsakları ezin.
2. Zeytinyağını tencerede ısıtın. Soğanı ve sarımsağı pembeleşinceye kadar kavurun.
3. Kerevizi ve patatesi ekleyip birkaç dakika daha kavurun.
4. Tavuk suyu veya sebze suyunu ekleyin. Tuz ve karabiberi de ekleyip kaynamaya bırakın.
5. Sebzeler yumuşayana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin.
6. Çorbayı ocaktan alın ve blenderdan geçirin. Pürüzsüz bir kıvam elde edin.
7. Çorbayı tekrar tencereye alın. Sütü veya kremayı ekleyip karıştırın. Bir taşım kaynatın.
8. Servis yaparken üzerine ince kıyılmış maydanoz veya dereotu serpiştirin.

İpuçları:

• Çorbanın kıvamını isteğinize göre ayarlayabilirsiniz. Daha kıvamlı bir çorba için süt veya krema miktarını azaltabilir, daha sulu bir çorba için su miktarını artırabilirsiniz.
• Çorbaya farklı bir lezzet katmak için bir tutam muskat rendesi ekleyebilirsiniz.
• Kerevizin acılığını almak için limon suyu kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun!

Air France ve Lufthansa, Pakistan hava sahasını kullanmayı durdurdu. Bu karar, bölgedeki güvenlik durumuna ilişkin artan endişelerden kaynaklanıyor. Her iki havayolu şirketi de yolcularının ve mürettebatının güvenliğini en öncelikli konu olarak gördüğünü ve bu nedenle Pakistan hava sahasından geçişleri askıya aldığını açıkladı.

Air France ve Lufthansa'nın bu kararı almasındaki temel neden, bölgedeki jeopolitik risklerin artması ve sivil havacılık için potansiyel tehlikelerin belirsizliğidir. Havayolu şirketleri, güvenlik değerlendirmelerini sürekli olarak güncellediklerini ve uçuş güzergahlarını buna göre ayarladıklarını belirtiyor.

Pakistan hava sahasının kapatılması, Avrupa ve Güneydoğu Asya arasındaki uçuşları etkiliyor. Havayolu şirketleri, uçuşlarını farklı güzergahlara yönlendirerek seyahat sürelerinde uzamalara neden oluyor. Yolcuların, uçuşlarının durumu hakkında havayollarından güncel bilgi almaları önem taşıyor.

Bu durumun ne kadar süreceği belirsizliğini koruyor. Air France ve Lufthansa, Pakistan hava sahasındaki durumu yakından takip etmeye devam edeceklerini ve güvenlik koşulları iyileştiğinde uçuşlarına yeniden başlayacaklarını ifade etti.

Özetle, Air France ve Lufthansa'nın Pakistan hava sahasını kullanmayı durdurma kararı, bölgedeki güvenlik endişelerinin bir yansımasıdır ve yolcuların güvenliğini sağlama amacıyla alınmıştır. Bu durum, bazı uçuşlarda gecikmelere ve güzergah değişikliklerine yol açabilir.

İran, ABD ile tırmanan gerginliklerin ortasında yeni geliştirdiği uzun menzilli bir füzeyi tanıttı. Bu hamle, Tahran'ın askeri yeteneklerini sergileme ve bölgesel güç dengesini etkileme amacı taşıyor.

Füzenin tanıtımı, İran ile ABD arasındaki nükleer anlaşmazlık ve bölgesel güvenlik konularındaki anlaşmazlıkların yoğunlaştığı bir döneme denk geliyor. İranlı yetkililer, füzenin tamamen yerli üretim olduğunu ve ülkenin savunma kabiliyetlerini önemli ölçüde artıracağını belirtiyor.

Füzenin temel özellikleri:

• Uzun menzilli olması
• Yüksek isabet kabiliyeti
• Gelişmiş teknolojiye sahip olması

İran'ın bu adımı, uluslararası arenada farklı tepkilere yol açtı. Bazı ülkeler, İran'ın füze programının bölgesel istikrarı tehdit ettiğini savunurken, bazıları ise İran'ın kendi savunma hakkını kullandığını belirtiyor.

ABD'nin tepkisi:

ABD, İran'ın füze programından duyduğu endişeyi dile getirerek, bu tür adımların bölgedeki gerginliği daha da artırabileceğini vurguladı. Ayrıca, İran'a yönelik yaptırımların devam edebileceği sinyalini verdi.

Bölgesel etkiler:

İran'ın yeni füzesi, bölgedeki askeri dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahip. Özellikle, İran'ın düşman olarak gördüğü ülkeler bu durumdan endişe duyuyor.

Sonuç olarak, İran'ın yeni uzun menzilli füzesinin tanıtımı, bölgesel ve uluslararası arenada önemli yankılar uyandırdı. Bu gelişme, İran ile ABD arasındaki ilişkilerin daha da gerginleşmesine ve bölgedeki güvenlik endişelerinin artmasına neden olabilir.

Avrupa bölgesinde kızamık vakaları, 2023 yılına kıyasla 2024'ün ilk aylarında önemli bir artış göstererek yaklaşık on katına çıktı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC), bu artışın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri vurgulayan ortak bir açıklama yayımladı.

Açıklamaya göre, 2023 yılında Avrupa bölgesinde toplam 941 kızamık vakası kaydedilirken, 2024'ün ilk üç ayında bu sayı 9418'e yükseldi. Bu durum, kızamık hastalığının Avrupa'da yeniden yayılma potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Vakaların en çok görüldüğü ülkeler arasında Romanya, İngiltere ve Avusturya bulunuyor.

DSÖ ve ECDC, kızamık vakalarındaki bu dramatik artışın temel nedeninin aşılamanın yetersiz olması olduğunu belirtiyor. Özellikle pandemi döneminde aksayan aşılama programları ve aşı tereddüdü, kızamık virüsünün yayılmasına zemin hazırladı. Kızamık, oldukça bulaşıcı bir hastalık olup, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar ve yetişkinler için ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Kızamığın yayılmasını önlemek için en etkili yöntemin aşı olduğunu vurgulayan uzmanlar, çocukların ve risk altındaki yetişkinlerin mutlaka iki doz kızamık aşısı (MMR) ile aşılanması gerektiğini belirtiyor. Aşılama oranlarının yükseltilmesi, toplum bağışıklığının sağlanması ve salgınların önüne geçilmesi açısından kritik önem taşıyor.

DSÖ ve ECDC, üye ülkeleri aşılama çalışmalarını hızlandırmaya ve aşı tereddüdü ile mücadele etmeye çağırıyor. Ayrıca, sağlık çalışanlarının kızamık belirtileri gösteren vakaları erken teşhis etmesi ve gerekli önlemleri alması da büyük önem taşıyor.

Kızamık, yüksek ateş, öksürük, burun akıntısı ve kırmızı döküntülerle karakterize bir hastalıktır. Komplikasyonları arasında zatürre, ensefalit (beyin iltihabı) ve ölüm yer alabilir. Bu nedenle, kızamık vakalarının artması, halk sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Avrupa'da kızamık vakalarındaki bu artış, aşılamanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. DSÖ ve ECDC, tüm bireyleri aşılarını tamamlamaya ve sağlık otoritelerinin tavsiyelerine uymaya çağırıyor.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Keşmir'deki ölümcül saldırının ardından Hindistan ile Pakistan arasında artan gerilimi düşürmek amacıyla arabuluculuk teklif etti. Hindistan'a resmi bir ziyarette bulunan Abdullahiyan, Yeni Delhi'de yaptığı açıklamada, İran'ın bu hassas konuda yapıcı bir rol üstlenmeye hazır olduğunu belirtti.

Abdullahiyan, Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar ile yaptığı görüşmede, bölgesel güvenlik konularını ele aldıklarını ve Keşmir meselesinin de gündeme geldiğini ifade etti. İran'ın her iki ülkeyle de iyi ilişkilere sahip olduğunu vurgulayan Abdullahiyan, bu durumun Tahran'a arabuluculuk için uygun bir zemin sağladığını dile getirdi.

Keşmir'de son dönemde artan şiddet olayları, Hindistan ile Pakistan arasındaki ilişkileri yeniden gerdi. Hindistan, Pakistan'ı terörist grupları desteklemekle suçlarken, Pakistan ise bu iddiaları reddediyor ve Keşmir halkının kendi kaderini tayin etme hakkını savunuyor.

İran'ın arabuluculuk teklifi, bölgedeki tansiyonu düşürme potansiyeli taşıyor. Ancak, her iki ülkenin de bu teklife nasıl yanıt vereceği henüz belirsiz. Uluslararası analistler, İran'ın tarafsız bir arabulucu olarak kabul görmesi halinde, bu girişimin başarılı olabileceğini belirtiyor.

Görüşmelerde ayrıca, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliği ve enerji projeleri de ele alındı. İran, Hindistan'a petrol ve doğal gaz ihracatını artırmaya hazır olduğunu belirtirken, Hindistan da İran'daki altyapı projelerine yatırım yapma konusunda istekli olduğunu ifade etti.

Abdullahiyan'ın ziyareti, İran ile Hindistan arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Avrupa Birliği (AB), bilim insanlarını Avrupa'da kariyer yapmaya teşvik etmek amacıyla yeni bir kampanya başlattı. "Avrupa'yı Seçin" sloganıyla yürütülen kampanya, Avrupa'nın bilimsel araştırma ve inovasyon alanındaki cazibesini artırmayı hedefliyor.

Kampanya, Avrupa'daki araştırma fırsatlarını, fonlama imkanlarını ve destekleyici ortamı vurguluyor. AB, bilim insanlarının Avrupa'da daha iyi kariyer olanaklarına sahip olduğunu ve burada dünya çapında projelerde yer alabileceklerini belirtiyor. Ayrıca, Avrupa'nın yaşam kalitesi, kültürel çeşitliliği ve güvenli çalışma ortamı gibi avantajlarına da dikkat çekiliyor.

AB yetkilileri, Avrupa'nın bilimsel alanda rekabet gücünü korumak ve beyin göçünün önüne geçmek için bu kampanyanın önemli olduğunu vurguluyor. Avrupa'nın yetenekli bilim insanlarını cezbetmesi ve elinde tutması, kıtanın ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlayacak.

Kampanya kapsamında çeşitli etkinlikler, seminerler ve bilgilendirme toplantıları düzenlenerek bilim insanlarına Avrupa'daki araştırma olanakları hakkında detaylı bilgi verilecek. Ayrıca, başarılı bilim insanlarının deneyimleri ve başarı hikayeleri de paylaşılacak.

AB, bu kampanya ile Avrupa'yı bilimsel araştırma ve inovasyon için cazip bir merkez haline getirmeyi ve kıtanın geleceğine yatırım yapmayı amaçlıyor.

Bankalar, müşterilerine çeşitli faizsiz kredi ve taksitli nakit avans imkanları sunmaktadır. Bu kampanyalar, özellikle nakit ihtiyacı olan ve ödeme kolaylığı arayan kullanıcılar için cazip fırsatlar sunmaktadır. İşte bazı bankaların sunduğu faizsiz kredi ve taksitli nakit avans olanakları:

• Faizsiz Kredi Kampanyaları: Birçok banka, belirli dönemlerde faizsiz kredi kampanyaları düzenlemektedir. Bu kampanyalar genellikle yeni müşterilere özel veya belirli bir harcama sözü karşılığında sunulmaktadır. Kampanya detayları bankadan bankaya değişiklik göstermekle birlikte, genellikle 3 ila 12 ay arasında vade seçenekleri sunulmaktadır.
• Taksitli Nakit Avans: Kredi kartı kullanıcıları için sunulan taksitli nakit avans, acil nakit ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir alternatiftir. Birçok banka, belirli dönemlerde taksitli nakit avans işlemlerinde faizsiz veya düşük faizli seçenekler sunmaktadır. Bu imkan, kredi kartı limitleri dahilinde kullanılabilmekte ve genellikle 3 ila 12 ay arasında taksitlendirilebilmektedir.

Örnek Banka Kampanyaları:

1. X Bankası: Yeni müşterilere özel ilk 3 ay faizsiz kredi imkanı sunmaktadır. Ayrıca, belirli alışverişlerde taksitli nakit avans kullanımlarında faizsiz seçenekler mevcuttur.
2. Y Bankası: Kredi kartı kullanıcılarına özel, belirli dönemlerde faizsiz taksitli nakit avans kampanyaları düzenlemektedir. Bu kampanyalar genellikle kısa süreli olup, belirli limitler dahilinde geçerlidir.
3. Z Bankası: Hem yeni müşterilere, hem de mevcut müşterilere yönelik faizsiz kredi kampanyaları sunmaktadır. Kampanyalar genellikle belirli bir harcama sözü karşılığında veya otomatik ödeme talimatı verilmesi durumunda geçerli olmaktadır.

Bu tür kampanyalardan yararlanmadan önce, bankaların sunduğu şartları dikkatlice incelemek ve ödeme planını buna göre yapmak önemlidir. Faizsiz olarak sunulan kredi veya nakit avansın, vade sonunda beklenmedik maliyetler yaratmaması için tüm detayların anlaşılması gerekmektedir.

Haberde, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından Batılı ülkelerin, özellikle ABD ve İngiltere'nin, çok sayıda Nazi'yi koruduğu ve bu kişilerin yargılanmasını engellediği iddia ediliyor. Bu kişilerin arasında Ukraynalıların da bulunduğu belirtiliyor.

İddiaya göre, bu Naziler, Sovyetler Birliği'ne karşı kullanılabilecekleri düşüncesiyle koruma altına alındı. Bu durum, Soğuk Savaş döneminde Batı'nın Sovyetler Birliği'ne karşı yürüttüğü stratejinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Haber, bu durumun Batı'nın savaş suçlularına karşı tutumuna gölge düşürdüğünü ve tarihsel bir tartışma yarattığını vurguluyor.

Haberde, Batılı istihbarat örgütlerinin Nazileri koruma altına alarak, onlara yeni kimlikler ve yaşamlar sağladığı belirtiliyor. Bu kişilerin bir kısmının bilimsel araştırmalarda ve askeri projelerde kullanıldığı iddia ediliyor. Ayrıca, bazı Nazi doktorlarının ve bilim insanlarının ABD'ye getirilerek burada çalışmalarına devam etmelerine olanak sağlandığı öne sürülüyor. Bu durumun, savaş sonrası dönemde Batı'nın kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini ve ideolojik kaygıları göz ardı ettiğini gösterdiği iddia ediliyor.

Ukraynalı Nazilerin varlığına ilişkin iddialar, özellikle Ukrayna'daki milliyetçi hareketlerin tarihsel kökenlerine ışık tutuyor. Bazı Ukraynalıların Nazi Almanyası ile işbirliği yaptığı ve Sovyetler Birliği'ne karşı savaştığı biliniyor. Bu kişilerin savaş sonrasında Batı tarafından koruma altına alınması, Ukrayna-Rusya ilişkilerinde de gerginliğe neden olan bir faktör olarak değerlendiriliyor.

Altın fiyatları, yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Özellikle çarşamba günü açıklanacak olan veriler, altın piyasasında yeni bir hareketliliğe neden olabilir. Analistler, bu verilerin altın fiyatları üzerinde önemli bir etkiye sahip olacağını belirtiyor.

Ons altın fiyatı ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, gram altın fiyatını doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, yatırımcılar hem küresel piyasaları hem de yerel ekonomik gelişmeleri yakından takip ediyor. Altın fiyatlarındaki bu hareketlilik, yatırımcıların karar alma süreçlerini de etkiliyor.

Çarşamba Günü Beklenen Veriler:

• ABD enflasyon verileri
• Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararı
• Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısı

Bu verilerin açıklanmasıyla birlikte, altın fiyatlarında belirgin bir yön oluşması bekleniyor. Özellikle ABD enflasyon verileri, Fed'in faiz politikası hakkında ipuçları vereceği için büyük önem taşıyor.

Gram Altın İçin Tahminler:

Analistlere göre, gram altın fiyatı hem ons altın fiyatındaki değişimlerden hem de döviz kurlarındaki hareketlilikten etkilenecek. Bu nedenle, yatırımcıların dikkatli olması ve risklerini iyi yönetmesi gerekiyor. Gram altın için kısa vadeli tahminler, yukarı yönlü bir hareketin olabileceği yönünde olsa da, belirsizliklerin devam ettiği unutulmamalı.

Yatırımcıların, altın alım satım kararlarını verirken dikkatli olmaları ve uzman görüşlerine başvurmaları öneriliyor. Piyasaları etkileyebilecek faktörleri yakından takip etmek, doğru kararlar almak için önemli.