Ünlü şarkıcı, 60 yıllık hayat arkadaşı olan eşini kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyor. Sanatçı, eşiyle 18 yaşından beri birlikte olduğunu ve onun hayatındaki büyük yerini vurguladı.

Eşinin vefatının ardından gözyaşlarını tutmakta zorlanan şarkıcı, “O benim sadece eşim değil, en yakın arkadaşım, sırdaşım, her şeyimdi” dedi. Eşinin anısını yaşatmak için şarkılarını söylemeye devam edeceğini belirtti.

Sanatçı, eşiyle olan uzun ve mutlu evliliğinin sırrını, birbirlerine duydukları saygı ve sevgiye bağladı. “Biz birbirimizi her zaman destekledik, zor zamanlarımızda birbirimize omuz verdik. Onun bana olan inancı, benim en büyük motivasyon kaynağım oldu” şeklinde konuştu.

Eşinin kaybıyla büyük bir boşluk hissettiğini ifade eden şarkıcı, “Onun yokluğu benim için çok zor olacak ama onun anısını kalbimde yaşatarak, onun bana verdiği güçle hayatıma devam edeceğim” dedi.

Sanatçının sevenleri ve sanat camiası, bu zor günlerinde ona destek mesajları gönderiyor. Şarkıcının, eşine ithafen bir şarkı yapmayı planladığı da gelen bilgiler arasında.

Vefat eden eşinin cenaze töreni, sanatçının ailesi ve yakın dostlarının katılımıyla gerçekleşecek.

Monako Prensesi Charlene, sadece mücevherleri ve taçlarıyla değil, aynı zamanda ailesinden kalan miraslarla da gündeme geliyor. Özellikle babaannesi Rosemary Hume'dan kalan miras, beklenmedik detaylar içeriyor. Rosemary Hume, sadece bir aristokrat değil, aynı zamanda Le Cordon Bleu eğitimli ünlü bir aşçıydı. Prenses Charlene'e kalan miras, sadece maddi değerlerle ölçülemez; aynı zamanda babaannesinin sanatsal ve kültürel mirasını da içeriyor.

Rosemary Hume, 1960'larda İngiltere'de yemek pişirme sanatını yeniden tanımlayan isimlerden biriydi. İskoçyalı bir kontesin kızı olarak dünyaya gelen Hume, Paris'teki Le Cordon Bleu'de eğitim aldıktan sonra Londra'da kendi yemek okulunu açtı. Yemek okulu, kısa sürede sosyetenin ve ünlü isimlerin uğrak yeri haline geldi. Hatta Kraliçe II. Elizabeth'in taç giyme töreni için özel yemekler hazırlayan ekipte yer aldı.

Prenses Charlene'e kalan mirasın en dikkat çekici parçalarından biri, babaannesinin tarif defterleri ve yemek pişirme notları. Bu defterler, sadece yemek tarifleri değil, aynı zamanda Rosemary Hume'un kişisel notlarını, yemek pişirme felsefesini ve o dönemin mutfak trendlerini de içeriyor. Ayrıca, Hume'un kullandığı özel mutfak aletleri ve gümüş takımlar da Prenses Charlene'e miras kaldı. Bu miras, Prenses Charlene için sadece bir aile yadigarı değil, aynı zamanda babaannesinin yaşamına ve kariyerine bir saygı duruşu niteliğinde.

Charlene, babaannesinin yemek tariflerini ve anılarını yaşatmak için çeşitli projeler üzerinde çalışıyor. Bu projeler arasında, babaannesinin tariflerini içeren bir yemek kitabı yayınlamak ve Rosemary Hume'un adını taşıyan bir yemek okulu açmak yer alıyor. Bu sayede, hem babaannesinin mirasını koruyacak hem de gelecek nesillere yemek pişirme sanatını aktaracak.

Monako Prensesi Charlene'in babaannesi Rosemary Hume'dan miras kalan bu beklenmedik hazine, sadece maddi değeriyle değil, aynı zamanda kültürel ve sanatsal önemiyle de dikkat çekiyor. Bu miras, Prenses Charlene'in ailesine olan bağlılığını ve babaannesinin anısını yaşatma çabasını gözler önüne seriyor.

Ünlü oyuncu, hayatının zorlu dönemlerini geride bırakarak, torunuyla birlikte yeni bir hayata adım atıyor. Yıllar boyunca yaşadığı acılar ve sıkıntılar sonrasında, hayatının sonbaharında yüzü gülmeye başlayan oyuncu, en küçük torununda adının yaşayacak olmasından dolayı büyük bir mutluluk duyuyor.

Oyuncunun hayatı boyunca karşılaştığı zorluklar, onu güçlü bir karaktere dönüştürmüş. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, hayata tutunmayı ve umudunu kaybetmemeyi başarmış. Şimdi ise torunuyla birlikte yeni bir sayfa açarak, hayatının geri kalanını huzur ve mutluluk içinde geçirmek istiyor.

Oyuncunun torunu, ona hayata yeniden bağlanma ve yaşama sevinci aşılama konusunda büyük bir destek oluyor. Torunuyla birlikte geçirdiği her an, oyuncuya geçmişi unutturuyor ve geleceğe umutla bakmasını sağlıyor.

Oyuncunun en küçük torununa kendi adını vermesi, ailesine ve değerlerine ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Adının torununda yaşayacak olması, oyuncu için büyük bir anlam ifade ediyor ve ona tarifsiz bir mutluluk veriyor.

Oyuncunun bu mutlu haberi, sevenleri tarafından da sevinçle karşılandı. Hayranları, oyuncuya sosyal medya üzerinden destek mesajları göndererek, mutluluğunu paylaşıyorlar. Oyuncunun hayatının sonbaharında yüzünün gülmesi, sevenleri için de büyük bir sevinç kaynağı oldu.

Deren Talu, Hürriyet Kelebek'e verdiği röportajda kameralar önünde büyümenin kendisi için ne anlama geldiğini ve kariyer hedeflerini anlattı. Çocukluğundan beri setlerde olduğunu belirten Talu, bu durumun kendisini hem olumlu hem de olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.

Talu, sürekli göz önünde olmanın getirdiği baskıya rağmen, bu durumun kendisine disiplin ve profesyonellik kazandırdığını söyledi. Ayrıca, ailesinin desteğinin her zaman yanında olduğunu ve onların yönlendirmeleriyle doğru kararlar almaya çalıştığını vurguladı. Oyunculuk kariyerine odaklandığını belirten Talu, farklı projelerde yer alarak kendini geliştirmek istediğini dile getirdi.

Röportajda özel hayatıyla ilgili soruları da yanıtlayan Talu, şu anda kariyerine odaklandığını ve özel hayatını ikinci planda tuttuğunu belirtti. İlişkilerle ilgili net bir açıklama yapmaktan kaçınan Talu, gelecekte neler olacağını zamanın göstereceğini ifade etti.

Talu, sosyal medya kullanımına da değinerek, sosyal medyanın hem avantajları hem de dezavantajları olduğunu söyledi. Kendisinin sosyal medyayı daha çok işiyle ilgili paylaşımlar yapmak ve hayranlarıyla iletişim kurmak için kullandığını belirtti. Olumsuz yorumlara karşı ise daha seçici olduğunu ve moralini bozmasına izin vermediğini ifade etti.

Son olarak, Talu, gençlere hayallerinin peşinden gitmeleri ve asla pes etmemeleri tavsiyesinde bulundu. Kendisinin de bu ilkeyle hareket ettiğini ve gelecekte daha birçok projede yer alarak adından söz ettirmek istediğini sözlerine ekledi.

Müzisyen Çelik Erişçi, müzik kariyerine başlamadan önce kısa bir dönem çiçekçilik yaptığını açıkladı. Bu deneyiminin, sahne performansları ve şarkı sözleri yazımında kendisine farklı bir bakış açısı kazandırdığını belirtti.

Çelik, çiçekçilik yaptığı dönemde insanların özel anlarına tanıklık ettiğini ve bu durumun, duygusal derinliği olan şarkılar yazmasına yardımcı olduğunu ifade etti. Çiçeklerin renkleri, kokuları ve anlamları üzerine yaptığı gözlemlerin, şarkılarında kullandığı metaforlara ilham kaynağı olduğunu vurguladı.

Müzisyen, çiçekçilik deneyiminin kendisine insan ilişkileri konusunda da önemli dersler verdiğini söyledi. Müşterilerle kurduğu iletişim, onların duygularını anlama ve doğru çiçeği seçme becerisi, sahne üzerindeki performanslarına da yansıdığını belirtti.

Çelik, çiçekçilik döneminde yaşadığı ilginç anıları ve bu deneyimin müzik kariyerine olan etkilerini çeşitli platformlarda paylaşmaya devam ediyor.

Çelik Erişçi, müzik kariyerindeki başarılarının yanı sıra, farklı iş kollarında edindiği deneyimlerin de kişisel gelişimine ve sanatsal vizyonuna katkı sağladığını dile getiriyor. Çiçekçilik gibi farklı bir alanda çalışmanın, kendisini daha iyi bir sanatçı ve insan yaptığını ifade ediyor.

Sanatçı, genç müzisyenlere farklı deneyimler edinmeleri ve hayatın farklı alanlarına ilgi duymaları tavsiyesinde bulunarak, bu tür deneyimlerin sanatsal yaratıcılığı besleyeceğini belirtiyor.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Irak'ın kuzeyinde çıkan çatışmada bir askerin şehit olduğunu açıkladı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz.” ifadelerine yer verildi.

Olayın detaylarına ilişkin henüz ayrıntılı bilgi verilmezken, MSB'nin konuyla ilgili inceleme başlattığı belirtildi. Şehidin kimliği ve memleketi hakkında da henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, şehidin ailesine ve yakınlarına gerekli bilgilendirmenin yapıldığı öğrenildi.

Bölgede operasyonların devam ettiği ve terörle mücadele kapsamında güvenlik güçlerinin yoğun çaba sarf ettiği vurgulandı. Milli Savunma Bakanlığı, şehit haberinin ardından terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini yineledi.

Açıklamada ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, ülkenin ve milletin güvenliğini korumak için her türlü fedakarlığı yapmaya devam edeceği belirtildi.

Şehit olan askerin naaşı, düzenlenecek törenin ardından memleketine gönderilecek ve burada toprağa verilecek. Törenin detayları ve şehidin kimlik bilgileri, Milli Savunma Bakanlığı tarafından ilerleyen saatlerde kamuoyuyla paylaşılacak.

Togg'un yeni modeli T10F'nin ne zaman piyasaya sürüleceği ve özellikleri merak konusu olmaya devam ediyor. Las Vegas'ta tanıtılan ve Türkiye'de de büyük ilgi gören T10F'nin yola çıkış tarihi netleşti.

Togg T10F'nin özellikleri:

• T10F, fastback tasarımına sahip bir modeldir.
• Aracın menzili, batarya kapasitesine göre 350 km ile 600 km arasında değişmektedir.
• T10F, teknolojik özellikleriyle de dikkat çekiyor. Akıllı yaşam çözümleri, kullanıcı deneyimini ön planda tutuyor.

Togg CEO'su Gürcan Karakaş, T10F'nin 2025 yılının ilk çeyreğinde yollarda olacağını açıkladı. Karakaş, T10F'nin Togg ailesinin önemli bir üyesi olacağını ve markanın büyümesine katkı sağlayacağını belirtti.

T10F'nin fiyatı henüz belli değil. Ancak, T10X modeline benzer bir fiyatlandırma politikası izlenmesi bekleniyor.

Togg, T10F ile birlikte ürün gamını genişleterek, elektrikli otomobil pazarındaki iddiasını artırmayı hedefliyor.

T10F'nin beklenen özellikleri arasında şunlar yer alıyor:

• Gelişmiş otonom sürüş özellikleri
• Yüksek performanslı batarya
• Şık ve aerodinamik tasarım
• Akıllı yaşam entegrasyonu

Togg'un yeni modeli T10F, Türkiye'nin otomotiv endüstrisindeki dönüşümüne önemli bir katkı sağlayacak.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli, bir gazetecinin, "Sırrı Süreyya Önder yoğun bakımda, geçmiş olsun dileklerinizi iletir misiniz?" sorusu üzerine, "Çok üzgünüm, geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Allah şifa versin." şeklinde cevap verdi.

Sırrı Süreyya Önder'in sağlık durumu hakkında daha fazla detay verilmedi. Bahçeli'nin bu açıklaması, farklı siyasi görüşlere sahip olsalar dahi, insani değerlerin ve geçmiş olsun dileklerinin önemini vurgulaması açısından dikkat çekti.

MHP lideri Bahçeli'nin bu kısa mesajı, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Siyasi arenada sıkça karşı karşıya gelen isimler arasında böylesi bir dayanışma örneği sergilenmesi, takdirle karşılandı.

• Devlet Bahçeli, Sırrı Süreyya Önder'e geçmiş olsun dileklerini iletti.
• Bahçeli, Önder'in sağlık durumuyla ilgili üzüntüsünü dile getirdi.
• Açıklama, farklı siyasi görüşlere rağmen insani değerlerin önemini gösterdi.

Oyuncu Nazlı Tosunoğlu, annesi Adile Kurşunoğlu ile birlikte sette çekilmiş bir fotoğrafını sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaştı. Annesiyle sette olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Tosunoğlu, fotoğrafın altına 'Adile çıktı' notunu düştü.

Nazlı Tosunoğlu, annesi Adile Kurşunoğlu ile kamera karşısına geçtiği projenin detayları hakkında henüz bir bilgi vermedi. Ancak sosyal medya paylaşımı, anne-kızın birlikte bir projede yer alacağı heyecanını yarattı.

Adile Kurşunoğlu, uzun yıllardır tiyatro, sinema ve televizyon dünyasında aktif olarak yer alıyor. Özellikle komedi rolleriyle tanınan Kurşunoğlu, birçok unutulmaz karaktere hayat verdi. Nazlı Tosunoğlu da annesinin izinden giderek oyunculuk kariyerine devam ediyor.

Anne-kızın birlikte yer alacağı proje merakla beklenirken, Tosunoğlu'nun paylaşımına çok sayıda beğeni ve yorum geldi.