Monako Prensesi Charlene'in babaannesi Rosemary Hume'dan miras kalanlar sadece mücevher ve taçlarla sınırlı değilmiş. İşte detaylar...

Monako Prensesi Charlene, sadece mücevherleri ve taçlarıyla değil, aynı zamanda ailesinden kalan miraslarla da gündeme geliyor. Özellikle babaannesi Rosemary Hume'dan kalan miras, beklenmedik detaylar içeriyor. Rosemary Hume, sadece bir aristokrat değil, aynı zamanda Le Cordon Bleu eğitimli ünlü bir aşçıydı. Prenses Charlene'e kalan miras, sadece maddi değerlerle ölçülemez; aynı zamanda babaannesinin sanatsal ve kültürel mirasını da içeriyor.
Rosemary Hume, 1960'larda İngiltere'de yemek pişirme sanatını yeniden tanımlayan isimlerden biriydi. İskoçyalı bir kontesin kızı olarak dünyaya gelen Hume, Paris'teki Le Cordon Bleu'de eğitim aldıktan sonra Londra'da kendi yemek okulunu açtı. Yemek okulu, kısa sürede sosyetenin ve ünlü isimlerin uğrak yeri haline geldi. Hatta Kraliçe II. Elizabeth'in taç giyme töreni için özel yemekler hazırlayan ekipte yer aldı.
Prenses Charlene'e kalan mirasın en dikkat çekici parçalarından biri, babaannesinin tarif defterleri ve yemek pişirme notları. Bu defterler, sadece yemek tarifleri değil, aynı zamanda Rosemary Hume'un kişisel notlarını, yemek pişirme felsefesini ve o dönemin mutfak trendlerini de içeriyor. Ayrıca, Hume'un kullandığı özel mutfak aletleri ve gümüş takımlar da Prenses Charlene'e miras kaldı. Bu miras, Prenses Charlene için sadece bir aile yadigarı değil, aynı zamanda babaannesinin yaşamına ve kariyerine bir saygı duruşu niteliğinde.
Charlene, babaannesinin yemek tariflerini ve anılarını yaşatmak için çeşitli projeler üzerinde çalışıyor. Bu projeler arasında, babaannesinin tariflerini içeren bir yemek kitabı yayınlamak ve Rosemary Hume'un adını taşıyan bir yemek okulu açmak yer alıyor. Bu sayede, hem babaannesinin mirasını koruyacak hem de gelecek nesillere yemek pişirme sanatını aktaracak.
Monako Prensesi Charlene'in babaannesi Rosemary Hume'dan miras kalan bu beklenmedik hazine, sadece maddi değeriyle değil, aynı zamanda kültürel ve sanatsal önemiyle de dikkat çekiyor. Bu miras, Prenses Charlene'in ailesine olan bağlılığını ve babaannesinin anısını yaşatma çabasını gözler önüne seriyor.