1864 Çerkes sürgününde yaşanan insanlık dramı ve kayıplar.

1864'te yaşanan Çerkes sürgünü, tarihin en acı olaylarından biri olarak kabul ediliyor. Rus İmparatorluğu'nun Kafkasya'yı ele geçirmesiyle başlayan süreçte, yüzbinlerce Çerkes Osmanlı topraklarına göç etmek zorunda kaldı. Bu zorlu yolculukta, açlık, hastalık ve kötü koşullar nedeniyle yaklaşık 500 bin kişi hayatını kaybetti.
Sürgün, 21 Mayıs 1864'te, bugünkü Soçi yakınlarındaki Kbaada vadisinde Rus ordusu tarafından düzenlenen bir törenle resmen ilan edildi. Bu tören, Çerkeslerin yaşadığı toprakların Rusya tarafından tamamen ele geçirildiğinin sembolü oldu. Sürgün kararıyla birlikte, Çerkesler köylerinden zorla çıkarılarak Karadeniz kıyısındaki limanlara gönderildi. Buradan Osmanlı topraklarına gönderilmek üzere gemilere bindirilen insanlar, yetersiz ve sağlıksız koşullar altında uzun ve çileli bir yolculuk geçirdiler.
Göç sırasında yaşanan salgın hastalıklar, özellikle tifo ve dizanteri, binlerce insanın ölümüne neden oldu. Gemilerde yeterli yiyecek ve su bulunmaması da açlık ve susuzluktan ölümleri artırdı. Osmanlı topraklarına ulaşabilenler ise, yeni yurtlarında büyük zorluklarla karşılaştılar. Barınma, yiyecek ve iş imkanlarının yetersizliği, Çerkeslerin uyum sürecini oldukça güçleştirdi.
Çerkes sürgünü, sadece bir göç hareketi değil, aynı zamanda bir halkın kültürel ve sosyal yapısının da büyük ölçüde değişmesine neden oldu. Sürgün, Çerkeslerin yaşadığı topraklardan kopmalarına, dillerini ve geleneklerini unutmalarına ve farklı bir kültüre adapte olmalarına yol açtı. Günümüzde, Çerkes diasporası dünyanın birçok ülkesine yayılmış durumda ve Çerkesler, kültürlerini yaşatma ve gelecek nesillere aktarma çabası içindeler.
Sürgünde hayatını kaybedenler, her yıl 21 Mayıs'ta anılıyor. Bu anma törenleri, Çerkes halkının yaşadığı acıları hatırlamak ve sürgünde kaybedilenlerin anısını yaşatmak için önemli bir fırsat sunuyor.