İngiltere'ye seyahat etmeyi planlayanlar için önemli bir değişiklik duyuruldu. İngiltere İçişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre, ziyaretçi vizeleriyle ilgili yeni bir düzenleme yürürlüğe girdi. Bu düzenleme, daha önce Birleşik Krallık'a ziyaretçi vizesiyle giriş yapmış olan ve ardından öğrenci veya çalışma vizesine başvurmak isteyen kişileri yakından ilgilendiriyor.

Yeni düzenlemeye göre, 31 Ocak 2024 tarihinden itibaren, İngiltere'ye ziyaretçi vizesiyle gelen kişiler, ülkede öğrenci veya çalışma vizesine geçiş yapamayacaklar. Bu, ziyaretçi vizesiyle İngiltere'ye gelen ve daha sonra eğitim veya iş hayatına devam etmek isteyenlerin, ülkelerine geri dönerek başvurularını oradan yapmaları gerekeceği anlamına geliyor.

Bu kararın alınmasındaki temel nedenin, vize sisteminin suiistimal edilmesini engellemek olduğu belirtiliyor. Yetkililer, bazı kişilerin ziyaretçi vizesini kullanarak ülkeye giriş yaptıktan sonra kalıcı olarak yerleşme veya çalışma girişiminde bulunduğunu tespit etti. Yeni düzenleme ile bu tür durumların önüne geçilmesi hedefleniyor.

Özellikle İngiltere'de dil eğitimi almak veya kısa süreli bir iş deneyimi yaşamak isteyenlerin bu yeni düzenlemeyi dikkate alması gerekiyor. Ziyaretçi vizesiyle ülkeye giriş yaptıktan sonra vize türünü değiştirmek isteyenlerin, artık İngiltere dışından başvuru yapmaları zorunlu olacak.

Bu durum, İngiltere'ye seyahat planları yapanların vize başvurusu yapmadan önce seyahat amaçlarını netleştirmelerini ve buna uygun vize türüne başvurmaları gerektiğini gösteriyor. Ziyaretçi vizesi sadece turistik veya kısa süreli ziyaretler için uygunken, eğitim veya çalışma amacıyla İngiltere'de kalmak isteyenlerin, ilgili vize türlerine başvurmaları gerekecek.

Yeni düzenlemenin, özellikle dil okulu öğrencileri ve kısa dönem çalışanları etkilemesi bekleniyor. Bu kişilerin, İngiltere'ye gelmeden önce öğrenci veya çalışma vizesi alarak seyahat etmeleri gerekecek.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir paylaşım, iktidara yakınlığıyla tanınan bazı hesaplar tarafından desteklenerek dikkat çekti. Kılıçdaroğlu'nun paylaşımına gelen bu destek mesajları, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve tartışmalara neden oldu.

Kılıçdaroğlu'nun söz konusu paylaşımında hangi konuya değindiği net olarak belirtilmemekle birlikte, iktidara yakın hesaplardan gelen destek, siyasi çevrelerde farklı yorumlara yol açtı. Bazı kullanıcılar bu durumu şaşkınlıkla karşılarken, bazıları ise Kılıçdaroğlu'nun mesajının içeriğiyle ilgili farklı çıkarımlar yapmaya çalıştı.

Sosyal medyada yapılan yorumlarda, bu durumun bir iletişim stratejisi mi yoksa tamamen tesadüfi bir durum mu olduğu sorgulanıyor. İktidara yakın hesapların Kılıçdaroğlu'nun paylaşımına destek vermesi, siyasi arenada alışılmadık bir durum olarak değerlendiriliyor.

Olayın ardından Kılıçdaroğlu'ndan veya CHP'den herhangi bir açıklama gelmedi. İktidara yakınlığıyla bilinen hesapların bu desteğinin nedenleri ve sonuçları merak konusu olmaya devam ediyor.

Bu durum, Türk siyasetinde nadir görülen bir tablo oluşturarak, farklı kesimlerden insanların dikkatini çekmeyi başardı. Sosyal medyadaki tartışmalar, olayın siyasi etkileri üzerine yoğunlaşıyor.

İstanbul'da bir eğlence mekanında kaydedilen görüntüler, büyük bir kavgayı gözler önüne serdi. İddiaya göre, olayda bir kişi bıçak çekti. Bu sırada, olaya müdahale eden bir kadın, bıçak çeken şahsın kafasında şişe kırdı. Şişenin kırılmasıyla ortalık bir anda karıştı ve kadınlar arasında şiddetli bir arbede yaşandı.

Mekanda bulunan diğer müşterilerin şaşkın bakışları arasında yaşanan kavga, cep telefonu kameralarına yansıdı. Görüntülerde, kadınların birbirlerine vurduğu, bağırdığı ve saçlarını çektiği anlar net bir şekilde görülüyor. Kırılan şişenin ve diğer eşyaların sesleri, ortamın gerginliğini daha da artırdı.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmazken, güvenlik güçlerinin konuyla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi. Kavganın nedeni ve bıçak çeken şahsın kimliği hakkında henüz net bir bilgi bulunmuyor.

Olayın sosyal medyada yayılmasıyla birlikte, görüntülere çok sayıda yorum yapıldı. Kullanıcılar, şiddetin hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu ve bu tür olayların önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Özetle: İstanbul'da bir mekanda yaşanan kavgada, bıçak çeken bir kişinin kafasında şişe kırılması sonucu kadınlar arasında arbede yaşandı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Oyuncu Aslı Samat, geçirdiği mide küçültme ameliyatı sonrası 110 kilo vererek büyük bir değişim yaşadı. Verdiği kilolarla adeta bambaşka biri olan Samat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla dikkat çekiyor.

Samat, sağlık sorunları nedeniyle kilo verme sürecine girdiğini ve mide küçültme ameliyatının bu süreçte önemli bir rol oynadığını belirtti. Ameliyat öncesinde çeşitli diyetler ve egzersizler denediğini ancak başarılı olamadığını ifade eden Samat, mide küçültme ameliyatının kendisi için doğru bir karar olduğunu vurguladı.

Aslı Samat'ın açıklamalarından bazıları:

• "Sağlık sorunlarım nedeniyle kilo vermek zorundaydım."
• "Mide küçültme ameliyatı benim için bir dönüm noktası oldu."
• "Kendimi daha sağlıklı ve enerjik hissediyorum."
• "Bu süreçte bana destek olan herkese teşekkür ederim."

Samat, kilo verme sürecinde sadece ameliyatla yetinmediğini, aynı zamanda düzenli egzersiz yaptığını ve sağlıklı beslendiğini de sözlerine ekledi. Beslenme uzmanı ve spor eğitmeniyle çalıştığını belirten Samat, sağlıklı yaşam tarzının kilo vermede önemli bir faktör olduğunu vurguladı.

Oyuncunun bu büyük değişimi, takipçileri tarafından da takdirle karşılandı. Sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğraflara çok sayıda beğeni ve yorum alan Samat, birçok kişiye de ilham kaynağı oldu.

Aslı Samat, bundan sonraki süreçte de sağlıklı yaşam tarzını sürdürmeye ve formunu korumaya devam edeceğini belirtti.

Şiddet mağduru bir kadın, yaşadığı korkunç durumu ve karşılaştığı adaletsizlikleri dile getirerek yetkililerden yardım istedi. Boşanmak istediği eşinden sürekli şiddet gören kadın, hayati tehlike altında olduğunu vurguladı. Kadın, eşinin kendisine yönelik şiddetini ve tehditlerini detaylı bir şekilde anlattı. Eşinin, “Kocam sever de döver de” zihniyetinde olduğunu ve bu durumun kendisini ölüme sürüklediğini ifade etti.

Mağdur kadın, yaşadığı şiddeti kanıtlamak için darp raporları aldığını ancak eşinin serbest bırakıldığını belirtti. Bu durumun kendisini daha da çaresiz hissetmesine neden olduğunu söyledi. Yetkililere seslenen kadın, bu zihniyetin değişmesi gerektiğini ve şiddet gören kadınların korunması için daha etkili önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Kadın, yaşadığı travmayı ve geleceğe dair duyduğu endişeyi dile getirdi.

Ayrıca, benzer durumda olan birçok kadının olduğunu ve bu kadınların seslerinin duyulması gerektiğini belirtti. Şiddetin bir kader olmadığını ve kadınların şiddete karşı mücadele etmesi gerektiğini vurguladı. Kadın, yetkililerden somut adımlar atılmasını ve kendisi gibi şiddet mağduru kadınların korunmasını talep etti.

Antalya'da yaşayan Ali ve Ayşe çifti, ilk çocukları Efe'yi tüp bebek yöntemiyle dünyaya getirdikten sonra, dondurulmuş embriyolarını değerlendirme kararı aldı. İki yıl önce dünyaya gelen Efe'nin dondurulmuş embriyodan olan ikizi Ege, -196 derecede bekletildikten sonra transfer edildi ve sağlıklı bir şekilde doğdu.

Çiftin ilk denemede başarılı olamadıkları ve ikinci denemede Efe'nin dünyaya geldiği belirtildi. Kalan 5 embriyodan birini daha denemeye karar veren çift, bu sayede Ege'ye kavuştu. Ege, dondurulmuş embriyo transferiyle doğan bir bebek olarak tıp literatürüne geçti.

Tüp bebek uzmanı Op. Dr. Aykut Coşkun, dondurulmuş embriyo transferinin avantajlarına dikkat çekerek, bu yöntemin özellikle genetik tanı konulması gereken durumlarda ve rahmin hazırlanması gerektiği hallerde önemli bir seçenek olduğunu vurguladı. Coşkun, dondurma teknolojisinin gelişmesiyle birlikte embriyoların uzun yıllar saklanabildiğini ve çözüldükten sonra da sağlıklı bir şekilde transfer edilebildiğini belirtti.

Dondurulmuş embriyo transferinin, taze transfere göre bazı avantajları bulunmaktadır:

• Rahim, transfer için daha iyi hazırlanabilir.
• Genetik tanı konulması gereken durumlarda zaman kazanılır.
• Hiperstimülasyon sendromu riski azaltılır.

Op. Dr. Aykut Coşkun, çiftlere şu tavsiyelerde bulundu:

1. Tüp bebek tedavisi sürecinde moralinizi yüksek tutun.
2. Doktorunuzun önerilerine harfiyen uyun.
3. Dondurulmuş embriyo transferi seçeneğini değerlendirin.

Efe ve Ege'nin sağlıklı bir şekilde büyümeleri dileğiyle, çiftin mutluluğu gözlerinden okunuyor.

İngiltere'de yaşayan 47 yaşındaki Gemma Brown, gençleşmek amacıyla yaptırdığı botoks enjeksiyonu sonrasında yüz felci geçirdi. Olay, Brown'ın alnındaki kırışıklıklardan kurtulmak için bir güzellik merkezinde botoks yaptırmasıyla başladı. Ancak işlem sonrasında nadir görülen bir komplikasyon gelişti ve Brown'ın yüzünde felç meydana geldi.

Olayın Detayları: Brown, botoks enjeksiyonunun ardından yüzünün sol tarafında hissizlik ve sarkma fark etti. Durumunun ciddiyetini anlayan Brown, derhal hastaneye başvurdu. Doktorlar, botoksun sinirleri etkilemesi sonucu yüz felci geliştiğini belirledi.

Tedavi Süreci: Felç geçirdikten sonraki iki yıl boyunca Gemma Brown, normal hayatına dönebilmek için yoğun bir tedavi süreci geçirdi. Fizyoterapi, konuşma terapisi ve çeşitli ilaç tedavileri uygulandı. Brown, bu süreçte yaşadığı zorlukları ve umutsuzluğu dile getirdi.

Psikolojik Etkiler: Fiziksel sorunların yanı sıra, Gemma Brown psikolojik olarak da olumsuz etkilendi. Yüzündeki değişiklik nedeniyle sosyal hayattan uzaklaşan Brown, özgüven kaybı yaşadığını ve depresyonla mücadele ettiğini belirtti. Ailesi ve arkadaşlarının desteğiyle hayata tutunmaya çalışıyor.

Uzman Görüşü: Uzmanlar, botoks gibi kozmetik işlemlerin risklerini vurgulayarak, bu tür uygulamaların mutlaka uzman hekimler tarafından yapılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, hastaların işlem öncesinde detaylı bir şekilde bilgilendirilmesi ve olası komplikasyonlar hakkında uyarılması gerektiği de vurgulanıyor.

Gemma Brown'ın Mücadelesi: Gemma Brown, yaşadığı bu talihsiz olayın ardından diğer insanları bilinçlendirmek için bir kampanya başlattı. Botoks ve benzeri işlemlerin riskleri konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan Brown, kendi hikayesini anlatarak başkalarının aynı hatayı yapmasını önlemeye çalışıyor.

Sonuç: Gemma Brown'ın yaşadığı bu olay, kozmetik işlemlerin risklerini ve dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Brown, felcin etkilerini azaltmak ve normal hayatına dönebilmek için mücadelesini sürdürüyor.

Galatasaray'ın başarılı oyuncusu Kerem Aktürkoğlu, Portekiz basınında Sporting Lizbon'a transfer olacağı iddialarıyla gündeme geldi. Portekiz'in önde gelen spor gazetelerinden biri, Kerem Aktürkoğlu'nun transferini manşetine taşıyarak, Galatasaray taraftarının bu duruma tepkisini vurguladı.

Haberde, Kerem Aktürkoğlu'nun Sporting Lizbon'a transfer olasılığına ilişkin sosyal medyada yapılan yorumlara yer verildi. Galatasaray taraftarlarının bir kısmı, Kerem'in takımdan ayrılmasına üzülürken, bazı taraftarlar ise bu transferin hem oyuncu hem de kulüp için iyi bir fırsat olabileceğini düşünüyor.

Transfer iddiaları, özellikle Portekiz medyasında geniş yer bulurken, Sporting Lizbon yönetiminin Kerem Aktürkoğlu'nu kadrosuna katmak için ciddi bir girişimde bulunduğu belirtiliyor. Oyuncunun menajerinin de bu transfer görüşmelerinde aktif rol oynadığı ifade ediliyor.

Sporting Lizbon taraftarlarının da Kerem Aktürkoğlu transferine yönelik farklı görüşleri bulunuyor. Bazı taraftarlar, Kerem'in takımın hücum gücüne katkı sağlayacağını düşünürken, bazıları ise daha öncelikli bölgelere takviye yapılması gerektiğini savunuyor.

Kerem Aktürkoğlu'nun geleceğiyle ilgili gelişmeler yakından takip edilirken, transferin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

İstanbul Beylikdüzü'nde 2023 yılının Aralık ayında meydana gelen metrobüs kazasında hayatını kaybeden 33 yaşındaki Ebru Heper'in dayısı, yaşanan sürece ve sorumluların hala cezalandırılmamasına isyan etti. Kazanın ardından başlatılan soruşturmanın yavaş ilerlemesi ve henüz bir sonuç alınamaması, aileyi derinden üzüyor.

Ebru Heper'in dayısı, kazanın ardından geçen aylara rağmen adaletin sağlanmamasına tepki göstererek, "Yeğenimi kaybettik, içimiz yanıyor. Ama daha da acı olan, sorumluların hala hesap vermemesi" dedi. Aile, kazayla ilgili tüm detayların açığa çıkarılmasını ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyor.

Kazanın detaylarına ilişkin soruşturma sürerken, ailenin avukatı da sürecin takipçisi olduklarını ve adaletin sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. Metrobüs kazası, İstanbul'da büyük üzüntüye neden olmuş ve toplu taşıma araçlarındaki güvenlik önlemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği tartışmalarını beraberinde getirmişti.

Ailenin en büyük isteği, benzer acıların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması. Ebru Heper'in acılı ailesi, hukuki mücadelelerini sürdürmeye kararlı olduklarını ifade ediyor.

• Kaza, 2023 Aralık ayında Beylikdüzü'nde meydana geldi.
• Hayatını kaybeden Ebru Heper 33 yaşındaydı.
• Aile, sorumluların cezalandırılmasını istiyor.
• Soruşturma devam ediyor.