AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, PKK'nın fesih kararı alacağı yönündeki iddialara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, bu türden açıklamaların terör örgütü PKK açısından bir anlam ifade etmediğini, örgütün geçmişte de benzer söylemlerde bulunduğunu ancak eylemlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını vurguladı.

Çelik, terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini belirterek, “PKK’nın ne söylediği değil, ne yaptığı önemlidir. Bu örgüt defalarca benzer açıklamalar yaptı ama eylemlerinde bir değişiklik olmadı. Bizim için esas olan, terörle mücadelemizin kararlılıkla devam etmesidir” dedi. Bu açıklama, AK Parti'nin terör örgütünün söylemlerine temkinli yaklaştığını ve somut adımlar beklediğini gösteriyor.

Ayrıca Çelik, Türkiye'nin terörle mücadeledeki duruşunun net olduğunu ve bu konuda herhangi bir taviz verilmeyeceğini ifade etti. “Türkiye Cumhuriyeti, terörle mücadelesini sonuna kadar sürdürecektir. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın” şeklinde konuştu. Bu ifadeler, devletin terörle mücadele konusundaki kararlılığını vurgularken, aynı zamanda kamuoyuna da güvence vermeyi amaçlıyor.

Ömer Çelik'in açıklamaları, PKK'nın olası bir fesih kararının Türkiye tarafından nasıl değerlendirileceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Hükümetin, terör örgütünün açıklamalarına şüpheyle yaklaştığı ve öncelikle somut adımlar görmek istediği anlaşılıyor. Terörle mücadelenin seyrini etkileyebilecek bu tür gelişmelerin yakından takip edildiği ve değerlendirildiği belirtiliyor.

• PKK'nın fesih kararı iddialarına şüpheyle yaklaşılıyor.
• Terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanıyor.
• Somut adımlar bekleniyor.

Sırp Cumhuriyeti lideri Milorad Dodik, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonuna destek vererek, Rusya'nın bu kararının tamamen haklı olduğunu belirtti. Dodik, 'Rusya'nın tepkisi Batı'nın yıllardır süren yanlış politikalarına karşı bir duruştur' şeklinde konuştu.

Dodik, Batı'nın, özellikle de Avrupa Birliği'nin Rusya'ya karşı tutumunu eleştirerek, bu tutumun Moskova'yı haklı çıkardığını savundu. 'Rusya, kendi güvenliğini korumak için harekete geçmek zorunda kaldı' diyen Dodik, Batı'nın Minsk Anlaşmaları'nı uygulama konusundaki isteksizliğinin durumu daha da kötüleştirdiğini iddia etti.

Dodik ayrıca, Sırp Cumhuriyeti'nin Rusya ile olan iyi ilişkilerini sürdüreceğini ve Moskova'ya karşı herhangi bir yaptırım uygulamayacağını vurguladı. Bu açıklama, Bosna Hersek'in diğer bölgelerinde tepkilere yol açtı. Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin diğer üyeleri, Dodik'in açıklamalarını kınayarak, Bosna Hersek'in dış politikasının Avrupa Birliği ile uyumlu olduğunu ve Rusya'nın eylemlerini desteklemediğini ifade ettiler.

Dodik'in Rusya'ya desteği, bölgedeki siyasi gerginliği tırmandırırken, Bosna Hersek'in içindeki farklı görüşleri de su yüzüne çıkardı. Bu durum, ülkenin geleceği ve dış politika yönelimi hakkında tartışmaları da beraberinde getirdi.

ABD ve Çin arasındaki ticaret ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. İki ülke arasındaki ticaret savaşlarını yumuşatmak amacıyla gümrük vergilerinde önemli bir indirim yapılması planlanıyor.

Yapılan açıklamalara göre, bazı ürünlerde gümrük vergileri yüzde 115 oranında düşürülecek. Bu adımın, iki ülke arasındaki ticaret hacmini artırması ve ekonomik ilişkileri güçlendirmesi bekleniyor.

Anlaşmanın detaylarına ilişkin henüz tüm ayrıntılar kamuoyuyla paylaşılmamış olsa da, indirimlerin özellikle tarım ürünleri, teknoloji ürünleri ve otomotiv sektörünü kapsayacağı belirtiliyor.

Bu gelişme, küresel piyasalarda olumlu karşılandı. Uzmanlar, gümrük vergilerindeki indirimin, enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacağını ve tedarik zincirlerindeki aksamaları azaltacağını vurguluyor.

İki ülke arasındaki müzakerelerin devam ettiği ve anlaşmanın önümüzdeki günlerde resmi olarak imzalanması bekleniyor. Bu anlaşmanın, küresel ticaretin yeniden şekillenmesinde önemli bir rol oynayabileceği ifade ediliyor.

Olası etkileri:

• İhracat ve ithalat hacminde artış
• Enflasyon oranlarında düşüş
• Tedarik zinciri sorunlarının hafiflemesi
• Uluslararası ilişkilerde düzelme

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın 2025 yılında Pazartesi gününe denk gelmesi sebebiyle, bu günün resmi tatil olup olmadığı ve okulların tatil olup olmayacağı merak konusu. Türkiye Cumhuriyeti'nde resmi tatiller, 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun ile belirlenmektedir.

19 Mayıs, Türkiye'de resmi tatil olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, 2025 yılında 19 Mayıs Pazartesi günü resmi tatil olacaktır.

Okulların tatil olup olmadığı konusuna gelince, 19 Mayıs resmi tatil olduğundan, tüm okullar (ilkokul, ortaokul, lise ve üniversiteler) Pazartesi günü tatil olacaktır. Öğrenciler ve öğretmenler bu günü resmi tatil olarak değerlendireceklerdir.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı günün yıl dönümüdür. Bu önemli gün, her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Özetle, 2025 yılında 19 Mayıs Pazartesi günü resmi tatildir ve okullar da bu nedenle tatil olacaktır.

Bangladeş'te etkili olan şiddetli yağışlar ve fırtınalar, yıldırım düşmesi vakalarının artmasına neden oldu. Son 24 saat içinde meydana gelen yıldırım çarpmaları sonucu 13 kişi yaşamını yitirdi. Yetkililer, halkı açık alanlarda dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Yıldırım düşmeleri genellikle yağışlı ve fırtınalı havalarda açık arazide bulunan kişiler için büyük bir risk oluşturuyor. Uzmanlar, bu tür havalarda ağaç altlarından, metal direklerden ve yüksek binalardan uzak durulması gerektiğini belirtiyor.

Yıldırım düşmesi vakalarının artmasının nedenleri arasında iklim değişikliği ve ormanlık alanların azalması gösteriliyor. Ağaçlar, yıldırımların toprağa iletilmesinde önemli bir rol oynarken, ormanların yok olması bu doğal koruma mekanizmasını zayıflatıyor.

Bangladeş hükümeti, yıldırım düşmelerine karşı farkındalık yaratma çalışmalarına hız verdi ve halkı bilinçlendirmeye yönelik çeşitli kampanyalar başlattı. Ayrıca, yıldırım düşmelerine karşı erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi için çalışmalar yürütülüyor.

Son olarak, uzmanlar yıldırım düşmesi riskine karşı alınabilecek önlemleri şu şekilde sıralıyor:

• Kapalı alanlarda kalın.
• Açık arazideyseniz, yere çömelin ve başınızı koruyun.
• Metal eşyalardan uzak durun.
• Ağaç altlarından ve yüksek binalardan uzak durun.

Kocaelispor, 2. Lig Beyaz Grup'ta şampiyonluğa ulaşmasının ardından şok bir gelişmeyle sarsıldı. Teknik Direktör Mustafa Gürsel, şampiyonluğun hemen ardından görevinden istifa ettiğini açıkladı. Gürsel'in bu ani kararı, camiada büyük bir sürpriz yarattı.

Mustafa Gürsel, istifa kararını sosyal medya hesabı üzerinden duyurdu. Açıklamasında, Kocaelispor camiasına ve taraftarlarına teşekkür eden Gürsel, görev süresi boyunca kendisine verilen destekten dolayı minnettar olduğunu belirtti. İstifasının nedenine dair net bir açıklama yapmayan Gürsel, 'Görevimi burada noktalıyorum' ifadesini kullandı.

Kocaelispor yönetimi, Gürsel'in istifası üzerine henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak, kulüp kaynaklarından edinilen bilgilere göre, yönetim kısa süre içinde toplanarak yeni teknik direktör arayışlarına başlayacak. Kocaelispor'un önümüzdeki sezon 1. Lig'de mücadele edeceği göz önünde bulundurulduğunda, teknik direktör seçimi büyük önem taşıyor.

Mustafa Gürsel yönetiminde Kocaelispor, sezon boyunca başarılı bir performans sergileyerek şampiyonluğa ulaşmıştı. Takımın başarısında önemli bir pay sahibi olan Gürsel'in istifası, taraftarlar arasında hayal kırıklığı yarattı. Sosyal medyada birçok taraftar, Gürsel'in kararından duyduğu üzüntüyü dile getirirken, yeni sezonda takıma başarılar diledi.

Kocaelispor'da yaşanan bu ani ayrılık, futbol gündemine bomba gibi düştü. Gürsel'in istifasının ardındaki nedenler merak konusu olurken, kulübün geleceğiyle ilgili belirsizlikler de ortaya çıktı.

A. Nedim Atilla'nın yazısında, doğa ve tohumların korunmasına adanmış yaşamlar ve bu konudaki çalışmalar ele alınıyor. Yazar, farklı coğrafyalardan örnekler vererek, yerel tohumların ve biyoçeşitliliğin önemine dikkat çekiyor.

Yazıda, özellikle yerel tohumların korunması ve gelecek nesillere aktarılması için yapılan çalışmalar vurgulanıyor. Bu çalışmaların, sadece tarımsal üretim için değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması açısından da büyük önem taşıdığı belirtiliyor.

Ayrıca, yazıda, endüstriyel tarımın biyoçeşitliliğe verdiği zararlar ve yerel tohumların bu zararlara karşı bir direnç oluşturduğu ifade ediliyor. Yerel tohumların, hastalıklara ve iklim değişikliklerine karşı daha dayanıklı olduğu ve bu nedenle sürdürülebilir tarım için kritik bir rol oynadığı vurgulanıyor.

Yazar, bu alanda çalışan kişi ve kuruluşların özverili çabalarını takdirle karşılıyor ve bu çalışmaların desteklenmesi gerektiğini belirtiyor. Yazıda, tüketicilerin de yerel tohumlarla üretilmiş ürünleri tercih ederek bu çabalara katkıda bulunabileceği ifade ediliyor.

Son olarak, yazıda, doğaya adanmış bir yaşamın, sadece bireysel bir tercih değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğu vurgulanıyor. Doğa ve tohumların korunmasının, gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya bırakmak anlamına geldiği belirtiliyor.

İstanbul'da meydana gelen korkunç bir olayda, Nagihan Uygur isimli bir kadın vahşice öldürüldü. Cinayetin detayları henüz netleşmezken, olayın ardından kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluşları harekete geçti. Nagihan Uygur'un yaşadığı dehşeti ve cinayeti protesto etmek amacıyla bir yürüyüş düzenleneceği duyuruldu.

Kadın cinayetlerine dikkat çekmek ve Nagihan Uygur'un adaletini aramak için düzenlenecek olan yürüyüşün, **'Nagihan İçin Adalet'** sloganıyla gerçekleştirileceği belirtildi. Yürüyüşe çok sayıda kadının katılması bekleniyor. Organizatörler, bu eylemle kadına yönelik şiddetin son bulması için kamuoyu oluşturmayı hedeflediklerini ifade ettiler.

Yürüyüşün güzergahı ve başlama saati ile ilgili detaylı bilgiler henüz paylaşılmadı. Ancak, sosyal medya ve çeşitli platformlar aracılığıyla duyuruların yapıldığı ve katılımcıların bilgilendirildiği belirtiliyor. Kadın örgütleri, tüm kadınları ve insan hakları savunucularını bu anlamlı eyleme destek vermeye çağırdı.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, cinayetin fail veya failleri hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Polis, olay yerinde detaylı incelemelerde bulunarak delil toplamaya devam ediyor. Cinayetin nedeni ve Nagihan Uygur'un katilleriyle olan ilişkisi araştırılıyor.

Nagihan Uygur'un ölümü, toplumda büyük bir infial yaratırken, kadın cinayetlerine karşı tepkiler de giderek artıyor. Kadın örgütleri, yetkililerden bu tür olayların önlenmesi için daha etkili tedbirler alınmasını talep ediyor.

PKK'nın yaklaşan seçimlerde herhangi bir ittifakı desteklemeyeceği ve tarafsız kalacağı yönündeki açıklaması, Diyarbakır'da sevinç gösterilerine neden oldu. Açıklamanın ardından, Diyarbakır'da bir grup vatandaş, halay çekerek kararı kutladı.

PKK, yaptığı yazılı açıklamada, 31 Mart yerel seçimlerinde herhangi bir adayı ya da partiyi desteklemeyeceğini duyurdu. Bu açıklama, özellikle bölgedeki seçmenler arasında farklı yorumlara yol açarken, Diyarbakır'da bir grup, kararı olumlu karşılayarak sokaklara çıktı.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, ellerinde Kürtçe pankartlar taşıyan ve sloganlar atan kişilerin halay çektiği görülüyor. Kutlamaların yapıldığı alanda yoğun güvenlik önlemleri alınırken, herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı belirtildi. Bazı vatandaşlar, PKK'nın bu kararının bölgedeki siyasi dengeleri etkileyebileceğini ve seçmenlerin daha özgür iradeleriyle oy kullanabileceğini ifade etti.

Odatv'nin ulaştığı bilgilere göre, halayların çekildiği bölgede sevinç gösterileri gece geç saatlere kadar devam etti. Güvenlik güçleri, gösterilerin huzur içinde tamamlanması için gerekli önlemleri aldı.

Bu gelişme, Türkiye'nin siyasi gündeminde önemli bir yer tutarken, farklı kesimlerden de çeşitli yorumlar geldi. Siyasi analistler, PKK'nın bu kararının yerel seçim sonuçlarına etkisini değerlendirmeye başladı.

Seçimlere kısa bir süre kala yaşanan bu olay, bölgedeki siyasi atmosferi daha da hareketlendirdi. Vatandaşlar, seçimlerin adil ve şeffaf bir şekilde gerçekleşmesini umut ettiklerini dile getirdi.