Karaman'da bir araya gelen öğrenciler, gerici açıklamalarıyla tanınan Nureddin Yıldız'ı protesto etti. Öğrenciler, Yıldız'ın konuşmacı olarak davet edilmesine tepki göstererek, bu duruma izin veren üniversite yönetimini ve Yıldız'ı meşrulaştıran herkesi suç ortağı olarak ilan etti.

Öğrenciler adına yapılan açıklamada, "Bu kişileri meşrulaştıran, üniversitelere sokan herkes bu suça ortaktır" ifadelerine yer verildi. Protestocular, Yıldız'ın geçmişteki tartışmalı söylemlerine dikkat çekerek, bu tür isimlerin üniversitelerde yer almasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Eylemde, Yıldız'ın gerici ve ayrımcı söylemlerine karşı sloganlar atıldı. Öğrenciler, üniversite yönetiminden bu tür etkinliklere izin verilmemesini talep etti. Ayrıca, Yıldız'ın fikirlerinin gençleri yanlış yönlendirebileceği ve toplumsal değerlere zarar verebileceği endişesini dile getirdiler.

Protesto, öğrencilerin kararlı duruşu ve tepkilerini dile getirme biçimiyle dikkat çekti. Eylem, üniversitelerde bu tür tartışmalı figürlerin ağırlanmasının yarattığı rahatsızlığı ve öğrencilerin bu konudaki hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Öğrenciler, benzer durumların tekrar yaşanmaması için üniversite yönetiminin daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, bu tür etkinliklerin ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını ve nefret söylemi içerdiğini savundu.

İskoçya'da Dumfries and Galloway bölgesinde emekli bir çift tarafından bulunan 120 yıllık bir şişe, içindeki mektup sayesinde geçmişe dair önemli bilgiler sunuyor. Şişeyi bulan Andreas Kontikis ve eşi Sue, sahilde yürüyüş yaparken şişeyi fark ettiler.

Şişenin içindeki mesajın 1906 yılında, Kaptan Henry Seton tarafından atıldığı belirlendi. Kaptan Seton, o dönemde İskoçya hükümeti için çalışan bir deniz bilimciydi ve mektubu, deniz akıntılarını incelemek amacıyla şişelemeler yaparak denize bırakmıştı. Mektupta, şişenin nerede ve ne zaman bulunduğunun bildirilmesi isteniyordu.

Mektupta yer alan orijinal talimat şu şekildeydi: "Bu şişeyi bulan kişi, lütfen nerede ve ne zaman bulduğunu en yakın sahil güvenlik istasyonuna bildirsin. Bu, deniz akıntılarını incelemek için yapılıyor ve bulan kişiye teşekkürlerimi sunarım. Henry Seton, Deniz Bilimleri Bürosu, Aberdeen."

Şişeyi bulan çift, mektubu inceledikten sonra yerel yetkililerle ve denizcilik uzmanlarıyla iletişime geçti. Uzmanlar, mektubun ve şişenin orijinalliğini doğruladı. Bu tür şişelerin denize bırakılmasının, o dönemde deniz akıntılarını haritalandırmak için yaygın bir yöntem olduğu belirtildi.

Olay, geçmişteki bilimsel yöntemlere ve denizcilik tarihine ışık tutması açısından önem taşıyor. 120 yıl sonra bulunan bu şişe ve mektup, geçmişle günümüz arasında bir köprü kurarak, deniz bilimlerinin evrimine dair somut bir örnek sunuyor.

Şişenin ve mektubun bulunmasıyla ilgili haberler, ulusal ve uluslararası medyada geniş yankı uyandırdı. Birçok kişi, bu tür tarihi eserlerin bulunmasının, geçmişe olan merakı ve ilgiyi artırdığını ifade etti.

Bulunan şişe ve mektup şu anda yerel bir müzede sergileniyor. Ziyaretçiler, bu nadir eseri yakından inceleyerek, geçmişin izlerini sürme fırsatı buluyor.

Muazzez Ersoy, kendisini en fit solist olarak tanımlayarak, formunu koruma yöntemlerini açıkladı. Ersoy, sahne öncesinde ve sonrasında yediklerine dikkat ettiğini ve düzenli egzersiz yaptığını belirtti.

Ersoy, gençlik yıllarından beri sporla iç içe olduğunu ve bu alışkanlığının devam ettiğini vurguladı. Özellikle yürüyüş yapmanın ve yüzmenin faydalarını dile getirdi. Beslenme düzeninde ise doğal ve işlenmemiş gıdaları tercih ettiğini, bol su içtiğini ve şekerden uzak durduğunu ifade etti.

Sanatçı, sahne performanslarının da formunu korumasına yardımcı olduğunu söyledi. Konserlerinde enerjik bir şekilde şarkı söylemenin ve dans etmenin, adeta bir egzersiz gibi olduğunu belirtti.

Muazzez Ersoy, sağlıklı yaşam tarzının sadece fiziksel değil, zihinsel sağlığı da olumlu etkilediğini vurgulayarak, dinleyicilerine de spor yapmayı ve sağlıklı beslenmeyi tavsiye etti.

Ersoy, ilerleyen yaşına rağmen enerjisinden ve fit görünümünden ödün vermemesiyle dikkat çekiyor ve birçok kişiye ilham kaynağı oluyor.

Sanatçı, açıklamalarında şunları kaydetti:

• Beslenme: Sahne öncesi ve sonrası hafif ve sağlıklı yiyecekler tüketiyorum. Şekerden ve işlenmiş gıdalardan uzak duruyorum.
• Egzersiz: Düzenli olarak yürüyüş yapıyorum ve yüzüyorum.
• Sahne Performansı: Konserlerimde enerjik bir şekilde şarkı söylemek ve dans etmek de formda kalmama yardımcı oluyor.

Adıyaman'da meydana gelen olayda, 12 yaşındaki bir çocuk işçi, çalıştığı inşaattan düşerek ağır yaralandı. Edinilen bilgilere göre, olay yerine sağlık ekipleri yerine, çocuğun işçi arkadaşları tarafından hastaneye kaldırılması dikkat çekti. Hastaneye getirildiğinde durumu kritik olan çocuk, acil müdahalenin ardından entübe edildi.

Çocuğun inşaatta çalıştırıldığı ve düşme sonucu yaralandığı bilgisi, çocuk işçiliği konusundaki endişeleri yeniden gündeme getirdi. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, çocuğun sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Yetkililer, inşaatta çocuk işçi çalıştırılmasına ilişkin inceleme başlattı.

Olay, Türkiye'de çocuk işçiliği sorununa dikkat çekerek, bu konudaki yasal düzenlemelerin ve denetimlerin önemini bir kez daha vurguladı. Çocuk hakları savunucuları, olayın takipçisi olacaklarını ve sorumluların cezalandırılması için çalışacaklarını belirtti.

Olayın Özeti:

• Adıyaman'da 12 yaşındaki çocuk işçi, çalıştığı inşaattan düştü.
• Çocuk, işçi arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldı.
• Durumu ağır olan çocuk entübe edildi.
• Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Çocuk işçiliği, Türkiye'de önemli bir sorun olmaya devam ediyor ve bu tür olaylar, konunun ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) programı kapsamında çalıştırıldığı fabrikada hayatını kaybeden 14 yaşındaki Eren Dağ'ın ölümüne ilişkin ilk duruşma Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada, ne sanık avukatları ne de savcı hazır bulundu. Ailenin avukatı ve sanık avukatlarından sadece birinin katıldığı duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için 24 Eylül'e ertelendi.

Eren Dağ, Dilovası'nda bulunan bir fabrikada, okul tarafından zorunlu staj kapsamında çalışırken ağır yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Olayın ardından başlatılan soruşturmada fabrika sahibi tutuklanmış, daha sonra ise serbest bırakılmıştı. Aile, olayın takipçisi olacaklarını belirtiyor.

Duruşmada Eren Dağ'ın ailesi ve avukatları hazır bulundu. Aile avukatı, sanıkların duruşmaya katılmamasına tepki gösterdi ve adaletin sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.

Duruşmada yaşananlar özetle şu şekilde:

• Sanık ve savcı duruşmada yer almadı.
• Ailenin avukatı ve sanık avukatlarından birisi duruşmaya katıldı.
• Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

Ailenin avukatı, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, davanın takipçisi olacaklarını ve sorumluların cezalandırılması için mücadele edeceklerini belirtti.

8 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonla bir dolandırıcılık şebekesi çökertildi. Operasyon sonucunda 12 kişi tutuklandı. Şüphelilerin, çeşitli yöntemlerle vatandaşları dolandırdığı tespit edildi.

İstanbul merkezli olarak yürütülen soruşturma kapsamında, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Adana, Gaziantep ve Şanlıurfa illerinde eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Operasyonlarda çok sayıda dijital materyal ve dokümana el konuldu.

Şüphelilerin, özellikle telefon dolandırıcılığı, internet bankacılığı dolandırıcılığı ve sahte senet düzenleme gibi yöntemlerle vatandaşları mağdur ettikleri belirlendi. Dolandırıcılık yöntemleri arasında, kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtarak para talep etme, banka hesaplarına erişim sağlama ve kredi kartı bilgilerini ele geçirme gibi taktikler yer alıyor.

Soruşturma Detayları:

• Şebekenin, organize bir şekilde çalıştığı ve farklı illerde bağlantılarının olduğu tespit edildi.
• Dolandırılan kişilerin sayısının ve toplam zararın boyutunun belirlenmesi için çalışmalar devam ediyor.
• Tutuklanan şüpheliler hakkında, 'nitelikli dolandırıcılık', 'resmi belgede sahtecilik' ve 'örgütlü suç' gibi suçlardan işlem başlatıldı.

Yetkililer, vatandaşları bu tür dolandırıcılık olaylarına karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı. Tanımadıkları kişilerden gelen telefonlara itibar etmemeleri, banka ve kredi kartı bilgilerini kimseyle paylaşmamaları gerektiği vurgulandı.

Operasyonla ilgili detaylı soruşturma devam ediyor.

Erzurum Kazım Karabekir Stadyumu'nun zemininin hibrit çime dönüştürülmesi için çalışmalar başlatıldı. Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) katkılarıyla hayata geçirilen proje ile stadyumun zemininin kalitesi artırılacak.

Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur, stadyumdaki çalışmaları yerinde inceleyerek, yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Çakmur, stadyumun yeni sezona daha iyi bir zeminde girmesi için çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü belirtti.

Hibrit çim uygulamasının avantajları:

• Zeminin daha dayanıklı olması
• Oyun kalitesinin artması
• Sakatlık riskinin azalması

Yetkililer, çalışmaların kısa sürede tamamlanarak stadyumun yeni sezona hazır hale getirileceğini ifade ettiler. Kazım Karabekir Stadyumu'nun hibrit çime kavuşmasıyla, Erzurumspor'un maçlarını daha iyi koşullarda oynaması hedefleniyor.

Çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte stadyum, modern bir görünüme kavuşacak ve sporculara daha iyi bir oyun zemini sunacak. Erzurumspor taraftarları da yeni sezonda takımlarını daha iyi bir zeminde izleme fırsatı bulacaklar.

TFF'nin bu desteği, Türk futbolunun gelişimi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Hibrit çim uygulamaları, stadyum zeminlerinin kalitesini artırarak futbolun daha iyi koşullarda oynanmasına olanak sağlıyor.

A Milli Kadın Voleybol Takımı, 2024 Voleybol Milletler Ligi'nin (VNL) ikinci haftasında İtalya'da sahaya çıkacak. Tayland'daki ilk haftayı üç galibiyetle tamamlayan Filenin Sultanları, İtalya'nın ev sahipliği yapacağı ikinci haftada da başarılı sonuçlar hedefliyor.

İtalya'nın Milano kentinde 28 Mayıs - 2 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek olan VNL'nin ikinci haftasında, A Milli Kadın Voleybol Takımı şu maçları oynayacak:

• 29 Mayıs Çarşamba: Türkiye - İtalya (TSİ 22.30)
• 30 Mayıs Perşembe: Türkiye - Polonya (TSİ 19.00)
• 1 Haziran Cumartesi: Türkiye - Dominik Cumhuriyeti (TSİ 16.00)
• 2 Haziran Pazar: Türkiye - Sırbistan (TSİ 17.30)

Filenin Sultanları, Tayland'da oynadığı ilk dört maçta Hollanda, İtalya ve Fransa'yı mağlup etmeyi başarmıştı. Tek yenilgisini ise Japonya karşısında almıştı. İtalya'daki ikinci haftada da başarılı bir performans sergileyerek finallere kalma yolunda önemli adımlar atmayı amaçlıyor.

VNL'nin ikinci haftasında İtalya'daki maçların ardından, A Milli Kadın Voleybol Takımı, Hong Kong'da üçüncü hafta maçlarına çıkacak.

Xiaomi, oyunculara özel yeni bir akıllı telefon olan Redmi K80 Ultra'yı piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Bu cihaz, özellikle oyun performansına odaklanan özellikleriyle dikkat çekiyor.

Sızdırılan bilgilere göre, Redmi K80 Ultra, MediaTek Dimensity 9400 yonga setinden güç alacak. Bu yonga seti, yüksek performansıyla biliniyor ve özellikle mobil oyunlar için optimize edilmiş durumda. Telefonun ayrıca 144Hz yenileme hızına sahip bir ekrana sahip olması bekleniyor. Bu, oyunlardaki görüntülerin daha akıcı ve net olmasını sağlayacak.

Redmi K80 Ultra'nın kamera özellikleri de iddialı. Cihazın arka tarafında 50MP'lik bir ana kameranın yanı sıra ultra geniş açılı ve makro lenslerin de yer alması bekleniyor. Ön tarafta ise yüksek çözünürlüklü bir selfie kamerası bulunacak.

Telefonun batarya kapasitesi ve hızlı şarj özellikleri hakkında henüz net bir bilgi bulunmamakla birlikte, Xiaomi'nin bu alanda da iddialı olması bekleniyor. Redmi K80 Ultra'nın, şirketin en son hızlı şarj teknolojilerini destekleyeceği tahmin ediliyor.

Redmi K80 Ultra'nın ne zaman piyasaya sürüleceği henüz resmi olarak açıklanmadı. Ancak, sızıntılara göre, cihazın 2024'ün sonlarına doğru tanıtılması bekleniyor.

• İşlemci: MediaTek Dimensity 9400
• Ekran: 144Hz yenileme hızı
• Kamera: 50MP ana kamera