Afazi, nörolojik bir rahatsızlık olarak tanımlanır ve kelime hatırlama zorluğu ile birlikte yanlış kelimeler kullanmaya neden olur. Bu durum, beyinde hasar sonucu ortaya çıkar ve farklı tipleri bulunmaktadır. Afazi, genellikle inme, kafa travması, beyin tümörleri veya enfeksiyonlar gibi nedenlerle meydana gelebilir.

Afazi'nin Türleri:

• Broca Afazisi: Bu tip afazide, kişi ne söylemek istediğini bilir fakat kelimeleri ifade etmekte güçlük çeker. Konuşma akıcılığı bozulur ve cümleler genellikle kısa ve gramatik olarak hatalıdır.
• Wernicke Afazisi: Bu tipte ise kişi akıcı bir şekilde konuşabilir ancak söyledikleri genellikle anlamsız veya ilgisiz kelimelerden oluşur. Kelime anlamlarını anlamakta zorluk yaşarlar.
• Global Afazi: En şiddetli afazi türüdür. Hem anlama hem de konuşma yeteneği ciddi şekilde bozulmuştur. Kişi, basit komutları bile anlamakta ve kendini ifade etmekte zorlanır.

Afazi'nin Nedenleri: Afaziye yol açan temel neden beyin hasarıdır. Bu hasar, genellikle aşağıdaki durumlardan kaynaklanır:

• İnme: Beyne giden kan akışının kesilmesi sonucu oluşan hasar.
• Kafa Travması: Kafa bölgesine alınan darbeler sonucu beyin dokusunda meydana gelen zedelenmeler.
• Beyin Tümörleri: Beyin içinde veya çevresinde oluşan tümörler, beyin fonksiyonlarını etkileyebilir.
• Enfeksiyonlar: Beyni etkileyen enfeksiyonlar (menenjit, ensefalit vb.) afaziye neden olabilir.

Afazi Tedavisi: Afazi tedavisinde, hasarın nedenine ve afazinin tipine göre farklı yaklaşımlar uygulanır. Konuşma terapisi, dil terapisi ve diğer rehabilitasyon yöntemleri ile hastanın iletişim becerilerini yeniden kazanması hedeflenir. Erken tanı ve tedavi, afazi hastalarının iyileşme sürecinde önemli rol oynar.

Türkiye'yi 71'inci Miss World yarışmasında temsil edecek olan İdil Bigen, hazırlıklarını tamamlayarak Hindistan'a gitti. 21 yaşındaki genç model, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Moda Tasarımı Bölümü öğrencisi ve aynı zamanda modellik yapıyor.

Bigen, Hindistan'a gitmeden önce yaptığı açıklamada, Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edeceğine inandığını belirtti. “Ülkemi bu önemli platformda temsil etmek benim için büyük bir onur. Hazırlıklarımı titizlikle tamamladım ve Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edeceğime inanıyorum” dedi.

Miss World yarışması, bu yıl Hindistan'da düzenleniyor ve dünyanın dört bir yanından gelen güzeller, birincilik için yarışacak. Yarışma boyunca çeşitli etkinlikler ve değerlendirmeler yapılacak. İdil Bigen, hem güzelliği hem de yetenekleriyle dikkat çekmeyi hedefliyor.

Yarışmanın finali 9 Mart'ta yapılacak. İdil Bigen'e başarılar dileniyor.

Kıbrıs Rum Yönetimi'nde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) mülk satışı yaptıkları gerekçesiyle iki Macar emlakçı, 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu gelişme, Rum tarafının KKTC'deki mülkiyet hakları konusundaki hassasiyetini ve provokasyon olarak nitelendirilen eylemlerini bir kez daha gündeme getirdi.

Mahkeme, emlakçıların KKTC'de bulunan Rumlara ait malların satışına aracılık ederek yasa dışı faaliyetlerde bulunduğuna hükmetti. Karar, uluslararası hukuk ve mülkiyet hakları açısından tartışmalara yol açarken, KKTC yetkilileri tarafından kınandı.

KKTC makamları, kararın siyasi amaçlı olduğunu ve mülkiyet haklarına saygı göstermediğini belirtti. Ayrıca, bu tür eylemlerin iki toplum arasındaki ilişkileri daha da kötüleştireceği vurgulandı.

Olayın arka planında, Kıbrıs adasındaki mülkiyet sorunu yatmaktadır. 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında, adada yaşayan Rumlar ve Türkler arasında mülkiyet hakları konusunda anlaşmazlıklar yaşanmaktadır. Rum tarafı, KKTC'de kalan mallarının iadesini veya tazmin edilmesini talep etmektedir.

Bu son karar, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çabalara da olumsuz etki edebileceği belirtiliyor. Taraflar arasındaki güvensizliği artırarak, müzakerelerin ilerlemesini zorlaştırabileceği ifade ediliyor.

Uluslararası toplumun bu konudaki tutumu da merakla bekleniyor. Avrupa Birliği'nin (AB) üyesi olan Kıbrıs Rum Yönetimi'nin aldığı bu karar, AB'nin hukuk devleti ilkeleri ve mülkiyet haklarına yaklaşımı açısından da önemli bir sınav olarak görülüyor.

İlber Ortaylı, Cumhuriyet'in 80. yılını değerlendirdiği yazısında, Türkiye'nin son dönemdeki değişimlerini ele alıyor. Yazısında, Türkiye'nin siyasi ve toplumsal yapısında yaşanan dönüşümleri inceliyor.

Ortaylı, 80 yılın muhasebesini yaparken, Türkiye'nin modernleşme sürecindeki kazanımlarını ve kayıplarını vurguluyor. Özellikle, ülkenin sosyo-ekonomik gelişimine dikkat çekerek, bu alandaki başarıları ve eksiklikleri değerlendiriyor.

Yazar, Türkiye'nin dış politikadaki rolünü de analiz ederek, ülkenin uluslararası arenadaki konumunu ve ilişkilerini değerlendiriyor. Ayrıca, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerine de değinerek, bu konudaki beklentileri ve zorlukları ele alıyor.

Ortaylı, Türkiye'nin geleceğine ilişkin öngörülerde bulunarak, ülkenin önündeki fırsatları ve tehditleri değerlendiriyor. Özellikle, eğitim, kültür ve sanat alanlarındaki gelişmelere dikkat çekerek, bu alanlardaki potansiyeli vurguluyor.

Yazısında, Türkiye'nin demokratikleşme sürecindeki adımlarını ve bu konudaki sorunları da ele alıyor. Ortaylı, ifade özgürlüğü, hukuk devleti ve insan hakları gibi konularda Türkiye'nin daha ileriye gitmesi gerektiğini belirtiyor.

Son olarak, Ortaylı, Türkiye'nin kimliğini ve kültürel değerlerini koruyarak modernleşme sürecini başarıyla tamamlaması gerektiğini vurguluyor. Yazar, genç nesillerin bu konuda önemli bir rol oynayacağını belirterek, onların eğitimine ve kültürel gelişimine önem verilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Kahve tüketimi, dünya genelinde yaygın bir alışkanlık olup, içerdiği kafein sayesinde vücut üzerinde çeşitli etkilere sahiptir. Uzmanlar, kahvenin vücuda girişinden itibaren meydana gelen değişiklikleri dakika dakika açıklayarak, dikkat edilmesi gereken önemli noktalara değiniyor.

İlk 10 Dakika: Kahve içildikten sonraki ilk 10 dakika içinde kafein, kan dolaşımına karışmaya başlar. Bu durum, kalp atış hızında ve kan basıncında hafif bir artışa neden olabilir.

20-30 Dakika: Kafein, beyne ulaşarak uyanıklık ve odaklanma hissini artırır. Bu süre zarfında, yorgunluk azalır ve zihinsel performans yükselir. Aynı zamanda, bağırsak hareketleri hızlanabilir.

30-60 Dakika: Kafein, kandaki en yüksek seviyesine ulaşır. Bu, bireyin kendini en enerjik ve uyanık hissettiği zamandır. İdrar söktürücü etkisi nedeniyle, sık idrara çıkma ihtiyacı hissedilebilir.

3-6 Saat: Kafeinin yarılanma ömrü olarak bilinen bu süreçte, vücuttaki kafein miktarı yarıya iner. Bu süre, metabolizma hızına, yaşa ve genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Hamile kadınlarda ve karaciğer rahatsızlığı olanlarda bu süre uzayabilir.

12 Saat: Çoğu insanda kafein, vücuttan tamamen atılır. Ancak, bazı hassas bireylerde bu süre daha uzun olabilir ve uyku düzenini etkileyebilir.

24 Saat: Düzenli kahve tüketenlerde, kafein yoksunluk belirtileri görülebilir. Baş ağrısı, yorgunluk ve sinirlilik gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Uzmanlar, günlük kafein alımının 400 mg'ı (yaklaşık 4 fincan kahve) aşmaması gerektiğini belirtiyor. Aşırı kafein tüketimi, anksiyete, uykusuzluk, kalp çarpıntısı ve mide problemlerine yol açabilir. Özellikle kalp rahatsızlığı, yüksek tansiyon veya anksiyete gibi sağlık sorunları olan kişilerin kahve tüketimini sınırlandırması veya doktorlarına danışması öneriliyor.

Ayrıca, kahvenin içeriğindeki diğer bileşenlerin (antioksidanlar gibi) sağlık üzerinde olumlu etkileri bulunsa da, kafeinin bireysel tolerans düzeyleri farklılık gösterebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, kahve tüketiminin kişisel ihtiyaçlara ve sağlık durumuna göre ayarlanması önemlidir.

Prof. Dr. Zeynep Moroğlu, yapay zeka ve robot teknolojilerindeki cinsiyetçi kodlamaların kadın hakları açısından oluşturabileceği sorunlara dikkat çekti. Moroğlu, bu teknolojilerin geliştirilmesinde ve kullanımında eşitlik ilkesinin gözetilmesinin önemini vurguladı.

Moroğlu, yapay zeka sistemlerinin, mevcut toplumsal cinsiyet stereotiplerini ve önyargılarını yansıtabileceğine işaret ederek, bu durumun kadınların aleyhine sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Örneğin, işe alım süreçlerinde kullanılan yapay zeka araçlarının, geçmiş verilerdeki cinsiyetçi eğilimleri tekrarlayarak kadın adayları dezavantajlı duruma düşürebileceği ifade edildi.

Robotların da eşitlik dersi alması gerektiği vurgulayan Moroğlu, bu teknolojilerin sadece teknik birer araç olmadığını, aynı zamanda toplumsal değerleri ve normları yeniden üretebileceğini söyledi. Bu nedenle, yapay zeka ve robot teknolojilerinin geliştirilmesi sürecinde, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda uzmanların ve kadın hakları savunucularının da yer almasının gerekliliğine dikkat çekti.

Moroğlu, yapay zeka ve robot teknolojilerindeki cinsiyetçi kodlamaların önüne geçmek için şu önerilerde bulundu:

• Eğitim müfredatına yapay zeka etiği ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularının dahil edilmesi
• Yapay zeka geliştirme ekiplerinde kadınların temsil oranının artırılması
• Yapay zeka algoritmalarının düzenli olarak cinsiyet eşitliği açısından denetlenmesi
• Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı yapay zeka geliştirme standartlarının oluşturulması

Moroğlu, bu adımların atılmasıyla yapay zeka ve robot teknolojilerinin, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlayabileceğini ve kadınların güçlenmesine destek olabileceğini sözlerine ekledi.

Refleksoloji uzmanları, el refleksolojisinin uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmeye katkıda bulunabileceğini belirtiyor. Ellerdeki belirli noktalara masaj yaparak vücudun farklı bölgelerindeki gerginliği azaltmak ve enerji akışını düzenlemek mümkün. Bu masaj için sadece bir tenis topu yeterli.

El Refleksolojisi ve Faydaları: El refleksolojisi, vücuttaki organlar ve sistemlerle bağlantılı belirli noktalara baskı uygulayarak çalışan bir masaj tekniğidir. Bu tekniğin faydaları şunlardır:

• Stresi azaltır ve rahatlama sağlar.
• Kan dolaşımını iyileştirir.
• Enerji seviyesini yükseltir.
• Ağrıları hafifletir.
• Uyku kalitesini artırır.

Tenis Topu ile El Masajı Nasıl Yapılır?

1. Tenis topunu avucunuzun içine alın.
2. Topu elinizle yuvarlayarak tüm avuç içini ve parmakları masaj yapın.
3. Her noktaya yaklaşık 30-60 saniye baskı uygulayın.
4. Özellikle hassas veya gergin noktalara odaklanın.
5. Masajı günde birkaç kez tekrarlayabilirsiniz.

Hangi Noktalara Masaj Yapılmalı?

• Başparmak: Baş ve boyun bölgesini temsil eder. Baş ağrısı veya boyun gerginliği için masaj yapabilirsiniz.
• İşaret Parmağı: Sindirim sistemini temsil eder. Sindirim sorunları için masaj yapabilirsiniz.
• Orta Parmak: Kalp ve dolaşım sistemini temsil eder. Kalp sağlığını desteklemek için masaj yapabilirsiniz.
• Yüzük Parmağı: Sinir sistemini temsil eder. Stresi azaltmak ve rahatlamak için masaj yapabilirsiniz.
• Serçe Parmağı: Üreme sistemini temsil eder. Hormonal dengesizlikler için masaj yapabilirsiniz.

Önemli Not: El refleksolojisi, tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir ve tıbbi tedavinin yerine geçmez. Herhangi bir sağlık sorununuz varsa mutlaka bir doktora danışın.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından yayımlanan son rapora göre, Yunanistan'da basın özgürlüğü giderek kötüleşiyor. Ülke, Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında basın özgürlüğü konusunda en alt sıralarda yer alıyor. Raporda, gazetecilere yönelik artan tehditler, medya sahipliğindeki yoğunlaşma ve siyasi baskılar gibi faktörlerin basın özgürlüğünü olumsuz etkilediği belirtiliyor.

Raporda öne çıkan bazı önemli noktalar şunlardır:

• Gazetecilere yönelik fiziksel ve sözlü saldırılar artıyor.
• Siyasi baskılar ve otosansür yaygınlaşıyor.
• Medya sahipliği birkaç elde toplanmış durumda, bu da çeşitliliği azaltıyor.
• Yasal düzenlemeler gazetecilerin çalışmalarını zorlaştırıyor.
• Kamuoyunun bilgiye erişimi kısıtlanıyor.

RSF, Yunanistan hükümetine basın özgürlüğünü koruma ve geliştirme çağrısında bulunuyor. Ayrıca, Avrupa Birliği'ni de Yunanistan üzerindeki baskıyı artırmaya davet ediyor.

Raporda, Yunanistan'daki bazı gazetecilerin yaşadığı zorluklara ilişkin örnekler de yer alıyor. Örneğin, bazı gazetecilerin haberleri nedeniyle tehdit edildiği, bazılarının ise işten çıkarıldığı belirtiliyor.

Basın özgürlüğünün bir demokrasinin temel taşlarından biri olduğu vurgulanırken, Yunanistan'daki durumun endişe verici olduğu ve acil önlemler alınması gerektiği belirtiliyor.

Yunanistan'ın basın özgürlüğü sıralamasındaki düşüşünün, ülkedeki genel siyasi ve ekonomik durumla da bağlantılı olduğu düşünülüyor. Son yıllarda Yunanistan'da yaşanan ekonomik kriz ve siyasi istikrarsızlık, basın özgürlüğünü de olumsuz etkilemiş durumda.

CDU lideri Friedrich Merz, Ukrayna'da 30 günlük bir ateşkesin mümkün olabileceğine dair umutlarını dile getirdi. Merz, bu ateşkesin önümüzdeki iki gün içinde sağlanabileceğini öngörüyor.

Merz'in bu açıklamaları, Ukrayna'daki savaşın gidişatına ilişkin diplomatik çabaların yoğunlaştığı bir dönemde geldi. Ateşkesin sağlanması, insani yardım koridorlarının açılması ve müzakerelerin yeniden başlaması için bir fırsat yaratabilir.

Ateşkesin gerçekleşme olasılığına dair kesin bir bilgi olmamasına rağmen, Merz'in açıklamaları uluslararası kamuoyunda dikkatle izleniyor. Diplomatik kaynaklar, ateşkesin sağlanması için çeşitli kanallardan görüşmelerin sürdüğünü belirtiyor.

Merz'in açıklamaları şu noktaları vurguluyor:

• Ukrayna'da 30 günlük bir ateşkesin mümkün olabileceği
• Ateşkesin önümüzdeki iki gün içinde gerçekleşebileceği umudu

Bu gelişmeler, Ukrayna'daki savaşın seyrini değiştirebilecek önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.