Kıbrıs Rum Yönetimi’nde, KKTC’de mülk satışı yapan iki Macar emlakçı 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu durum, Rumların KKTC’deki mülkiyet hakları konusundaki provokasyon olarak değerlendiriliyor.

Kıbrıs Rum Yönetimi'nde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) mülk satışı yaptıkları gerekçesiyle iki Macar emlakçı, 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu gelişme, Rum tarafının KKTC'deki mülkiyet hakları konusundaki hassasiyetini ve provokasyon olarak nitelendirilen eylemlerini bir kez daha gündeme getirdi.
Mahkeme, emlakçıların KKTC'de bulunan Rumlara ait malların satışına aracılık ederek yasa dışı faaliyetlerde bulunduğuna hükmetti. Karar, uluslararası hukuk ve mülkiyet hakları açısından tartışmalara yol açarken, KKTC yetkilileri tarafından kınandı.
KKTC makamları, kararın siyasi amaçlı olduğunu ve mülkiyet haklarına saygı göstermediğini belirtti. Ayrıca, bu tür eylemlerin iki toplum arasındaki ilişkileri daha da kötüleştireceği vurgulandı.
Olayın arka planında, Kıbrıs adasındaki mülkiyet sorunu yatmaktadır. 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında, adada yaşayan Rumlar ve Türkler arasında mülkiyet hakları konusunda anlaşmazlıklar yaşanmaktadır. Rum tarafı, KKTC'de kalan mallarının iadesini veya tazmin edilmesini talep etmektedir.
Bu son karar, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çabalara da olumsuz etki edebileceği belirtiliyor. Taraflar arasındaki güvensizliği artırarak, müzakerelerin ilerlemesini zorlaştırabileceği ifade ediliyor.
Uluslararası toplumun bu konudaki tutumu da merakla bekleniyor. Avrupa Birliği'nin (AB) üyesi olan Kıbrıs Rum Yönetimi'nin aldığı bu karar, AB'nin hukuk devleti ilkeleri ve mülkiyet haklarına yaklaşımı açısından da önemli bir sınav olarak görülüyor.