Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen resmi ilanda, 2023/634 Esas sayılı dosya kapsamında, mirasçılık belgesi talebiyle açılan davada verilen karar ilan edilmektedir. Davacı N.D. vekilinin başvurusu üzerine, mahkeme tarafından verilen kararda, bazı davalıların adreslerinin tespit edilememesi nedeniyle ilan yoluyla tebligat yapılmasına karar verilmiştir.

İlgili Kişiler ve Konu:

• Miras Bırakan: H.B. (Baba)
• Davacı: N.D. (Kızı)
• Davalılar: M.B., Y.B., S.B. ve diğer mirasçılar.
• Konu: Mirasçılık belgesi talebi.

Mahkeme, H.B.’nin vefatı üzerine mirasçılık belgesi talebiyle açılan davada, bazı davalılara tebligat yapılamaması sebebiyle, ilanen tebligat yapılmasına hükmetmiştir. Bu kapsamda, davalıların dava dilekçesi ve duruşma gününü içeren tebligatın ilan yoluyla yapılması kararlaştırılmıştır. İlgili kişilerin, ilanın yayınlanmasından itibaren 15 gün içinde davaya cevap vermeleri gerektiği, aksi takdirde davacının iddialarını kabul etmiş sayılacakları belirtilmiştir.

Duruşma Bilgileri:

• Duruşma Günü: 18/07/2024
• Duruşma Saati: 10:00
• Mahkeme: Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

İlanda ayrıca, davalıların belirtilen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekil aracılığıyla temsil ettirmeleri gerektiği vurgulanmıştır. Aksi takdirde, yokluklarında karar verilebileceği ihtarı yapılmıştır.

Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ilana göre, davacı Türkiye Halk Bankası A.Ş. ile davalılar arasında görülen Kooperatif Ortaklığı Nedeniyle Tazminat davasında, bazı davalılara tebligat yapılamamıştır.

Mahkeme, davalılardan Ali Karakuş, Fadime Kılıçarslan ve Teslime Düzgün'e çıkarılan tebligatların bila tebliğ iade edilmesi üzerine, söz konusu davalılara ilanen tebligat yapılmasına karar vermiştir. Bu kapsamda, dava dilekçesi, tensip zaptı ve bilirkişi raporunun özetinin ilan yoluyla tebliğ edilmesi amaçlanmaktadır.

Davanın Özeti: Davacı Türkiye Halk Bankası A.Ş., davalıların kooperatif ortaklığı nedeniyle tazminatla sorumlu olduklarını iddia etmektedir. Davacı, davalıların borçlarından dolayı toplam 148.884,24 TL'nin tahsilini talep etmektedir.

Mahkemenin Kararı: Mahkeme, davalılara dava dilekçesi, tensip zaptı ve bilirkişi raporu özetinin ilanen tebliğ edilmesine karar vermiştir. Davalıların, ilandan itibaren iki hafta içinde davaya cevap dilekçesi sunmaları gerekmektedir. Aksi takdirde, davaya cevap vermemiş sayılacakları ve davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacakları ihtarı yapılmıştır.

Duruşma günü 12/03/2025 günü saat 11:00 olarak belirlenmiştir. İlgili davalılara, belirtilen gün ve saatte duruşmada hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri gerektiği, aksi takdirde yokluklarında karar verilebileceği ihtar edilmiştir.

Bu ilan, ilgili davalılara yasal tebligat yerine geçmektedir.

Fulden Akyürek, maddi zorluklarla mücadele ettiği dönemde aldığı bir dizi teklifiyle hayatının dönüm noktasına ulaştığını ifade etti. Daha önce farklı işlerde çalışmak zorunda kalan Akyürek, oyunculuk kariyerinde istediği çıkışı yakalayamamıştı. Ancak 'Gönül Dağı' dizisindeki rolüyle hem maddi sıkıntılarından kurtulduğunu hem de şöhrete kavuştuğunu belirtti.

Akyürek, dizideki rolü sayesinde tanınan bir oyuncu haline geldiğini ve bu durumun genç meslektaşları arasında kıskançlığa neden olduğunu dile getirdi. Özellikle sosyal medyada aldığı yorumlar ve sektördeki rekabetin bu kıskançlığı körüklediğini söyledi. Akyürek, 40 yaşından sonra yakaladığı bu başarıyı, azminin ve sabrının bir sonucu olarak gördüğünü vurguladı.

Dizinin çekimleri sırasında yaşadığı deneyimleri de paylaşan Akyürek, set ortamının sıcak ve samimi olduğunu, ekip arkadaşlarıyla arasında güçlü bir bağ oluştuğunu belirtti. Ayrıca, canlandırdığı karakterin kendisine yeni bir bakış açısı kazandırdığını ve oyunculuk yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olduğunu ifade etti.

Fulden Akyürek, geçmişte yaşadığı zorlukların kendisine hayata daha sıkı tutunmayı öğrettiğini ve bu deneyimlerin oyunculuğuna olumlu yönde yansıdığını söyledi. Şimdiki başarısını, o günlerde döktüğü gözyaşlarının bir karşılığı olarak gördüğünü ve gelecekteki projelerde de aynı özveriyle çalışmaya devam edeceğini belirtti.

Akyürek, genç oyunculara da tavsiyelerde bulunarak, sabırlı olmalarını, kendilerine inanmalarını ve sürekli olarak kendilerini geliştirmelerini öğütledi. Başarının bir gecede gelmediğini ve uzun bir süreç gerektirdiğini vurguladı.

80 yaşındaki oyuncu Hikmet Karagöz, rol aldığı dizinin ani bir kararla bitirilmesine tepki gösterdi. Dizi ekibiyle vedalaşırken duygusal anlar yaşayan Karagöz, gözyaşlarını tutamadı. Karagöz, yapımcı kanala dava açmaya hazırlanıyor.

Hikmet Karagöz, uzun yıllardır televizyon ve sinema dünyasında yer alan bir oyuncu. Son olarak bir dizide rol alan Karagöz, dizinin reytinglerde düşüş yaşaması nedeniyle final yapma kararı aldığını öğrendi. Bu ani karar Karagöz'ü derinden etkiledi.

Dizinin final yapacağı haberi üzerine set ekibiyle vedalaşan Karagöz, duygusal bir konuşma yaptı. Konuşma sırasında gözyaşlarını tutamayan Karagöz, “Bu benim için çok büyük bir hayal kırıklığı oldu. Yıllardır bu işi yapıyorum ve böyle bir durumla ilk kez karşılaşıyorum” dedi.

Karagöz, dizinin bitirilme şekline tepki göstererek, yapımcı kanala dava açmaya karar verdi. Avukatı aracılığıyla kanala ihtarname gönderen Karagöz, dizinin bitirilmesiyle ilgili maddi ve manevi zararlarının tazmin edilmesini talep etti.

Hikmet Karagöz'ün avukatı yaptığı açıklamada, “Müvekkilimiz, dizinin bitirilmesiyle büyük bir mağduriyet yaşamıştır. Bu nedenle, yapımcı kanala karşı yasal yollara başvuracağız. Müvekkilimizin maddi ve manevi zararlarının tazmin edilmesini talep edeceğiz” dedi.

Dizinin yapımcı kanalından ise konuyla ilgili henüz bir açıklama yapılmadı.

Oyuncu Ebru Şancı, eşi Alpaslan Öztürk'ün futbol kariyeri nedeniyle yaşadıkları zorlukları ve özel hayatına dair önemli açıklamalarda bulundu. Şancı, eşinin futbol kariyerinin inişli çıkışlı olmasının kendilerini yıprattığını, özellikle de Alpaslan'ın sözleşmesinin bitmesiyle yaşadıkları belirsizliğin zorlayıcı olduğunu belirtti. "Alpaslan'ın futbol hayatı bizim için kolay olmadı. Sürekli bir belirsizlik içindeyiz" diyen Şancı, bu durumun kendisini ve ailesini olumsuz etkilediğini vurguladı.

Ebru Şancı, anneliğiyle ilgili yapılan eleştirilere de sert tepki gösterdi. Çocuklarına düşkün bir anne olduğunu ve çocuklarının her şeyiyle yakından ilgilendiğini belirten Şancı, "Kimse benim anneliğimi sorgulamasın. Ben çocuklarım için her şeyi yaparım" ifadelerini kullandı. Çocuklarının eğitimi ve geleceği için büyük çaba sarf ettiğini ve bu konuda kimseye hesap vermek zorunda olmadığını sözlerine ekledi.

Şancı, sosyal medya üzerinden yapılan olumsuz yorumlara da değinerek, insanların hayatlarını bilmeden yorum yapmasının yanlış olduğunu söyledi. Kendi hayatının zorluklarını ve mücadelelerini kimsenin tam olarak bilemeyeceğini ifade eden Şancı, "İnsanlar dışarıdan her şeyi kolay sanıyorlar ama gerçek öyle değil. Herkesin kendi içinde yaşadığı zorluklar var" dedi.

Eşinin futbol kariyerine destek olmaya devam edeceğini ve ailesiyle birlikte bu zorlu sürecin üstesinden geleceklerini belirten Ebru Şancı, hayata позитивно bakmaya çalıştığını ve güçlü kalmaya gayret ettiğini sözlerine ekledi. Şancı, gelecekteki projeleriyle ilgili de ipuçları vererek, sevenlerini yeni sürprizlerin beklediğini müjdeledi.

Yunanistan'ın Girit adasında meydana gelen deprem, bölgede kısa süreli bir tsunami alarmına yol açtı. Depremin ardından adaya seyahat etmeyi planlayanların akıllarında güvenlik endişeleri oluştu. Uzmanlar, depremin etkileri ve olası riskler konusunda değerlendirmelerde bulunuyor.

Depremin ardından yetkililer, kıyı bölgelerinde yaşayanları olası tsunami riskine karşı uyardı. Ancak, kısa süre sonra tsunami tehlikesinin geçtiği belirtildi. Buna rağmen, depremin adadaki turizm faaliyetleri üzerindeki potansiyel etkileri merak konusu olmaya devam ediyor.

Girit, her yıl milyonlarca turisti ağırlayan popüler bir destinasyon. Depremin ardından seyahat acenteleri ve tur operatörleri, müşterilerini bilgilendirmek ve güvence vermek için harekete geçti. Şu ana kadar büyük bir iptal dalgası yaşanmasa da, bazı turistlerin seyahat planlarını ertelemeyi düşündüğü belirtiliyor.

Uzmanlar, Girit'teki yapıların depreme dayanıklı olduğunu ve adanın bu tür doğal afetlere hazırlıklı olduğunu vurguluyor. Ancak, deprem sonrası artçı sarsıntılar ve olası hasarlar konusunda dikkatli olunması gerektiği de belirtiliyor. Seyahat edeceklerin, güncel hava durumu ve güvenlik uyarılarını takip etmeleri öneriliyor.

Girit'e seyahat etmeyi planlayanların, seyahat sigortalarını kontrol etmeleri ve olası iptal veya değişiklik durumlarına karşı hazırlıklı olmaları tavsiye ediliyor. Ayrıca, yerel yetkililerin ve seyahat acentelerinin yönlendirmelerine uymak da önem taşıyor.

Sonuç olarak, Girit'teki depremin ardından adaya seyahat etmek hala mümkün. Ancak, seyahat edeceklerin güncel durumu takip etmeleri ve gerekli önlemleri almaları gerekiyor.

• Deprem sonrası artçı sarsıntılara dikkat edilmeli.
• Seyahat sigortası kontrol edilmeli.
• Yerel yetkililerin uyarıları takip edilmeli.

Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilleri, Avrupa Komisyonu'na Macaristan'ın Avrupa Birliği (AB) fonlarına erişiminin kısıtlanması yönünde çağrıda bulundu. Çağrının nedeni, Macaristan'daki hukukun üstünlüğü ve temel haklar konusundaki endişeler. Milletvekilleri, Macaristan hükümetinin bu konulardaki eksikliklerinin giderilmesi için somut adımlar atılmasını talep ediyor.

Avrupa Parlamentosu'ndaki çeşitli siyasi gruplardan milletvekilleri, Komisyon'a gönderdikleri mektupta, Macaristan'ın yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü ve diğer temel haklar alanlarındaki durumunun kötüleştiğini vurguladılar. Mektupta, AB fonlarının Macaristan hükümeti tarafından kötüye kullanıldığına dair iddialara da yer verildi ve bu durumun AB'nin mali çıkarlarını tehdit ettiği belirtildi.

Milletvekilleri, Komisyon'un Macaristan'a yönelik fonları dondurma yetkisini kullanmasını ve bu ülkenin hukukun üstünlüğü ilkesine tam olarak uyması için baskı yapmasını istiyor. Ayrıca, Macaristan'daki sivil toplum örgütlerinin ve bağımsız medyanın desteklenmesi gerektiği de vurgulandı.

Macaristan hükümeti ise, Avrupa Birliği'nin eleştirilerini reddediyor ve hukukun üstünlüğü ilkesine saygı duyduğunu savunuyor. Hükümet yetkilileri, AB fonlarının şeffaf bir şekilde kullanıldığını ve herhangi bir yolsuzluk olmadığını iddia ediyor.

Avrupa Komisyonu'nun bu çağrıya nasıl yanıt vereceği ve Macaristan'a yönelik olası bir fon dondurma kararının sonuçları merakla bekleniyor. Bu durum, AB'nin hukukun üstünlüğü ilkesini koruma konusundaki kararlılığını göstermesi açısından önemli bir sınav olarak değerlendiriliyor.

Avrupa Birliği (AB), nitelikli işgücünü üye ülkelere çekmek amacıyla Mavi Kart uygulamasını yürütüyor. Bu kart, AB dışından gelen ve belirli niteliklere sahip işçilere, üye ülkelerde çalışma ve yaşama imkanı tanıyor. Ancak, Mavi Kart sahiplerine ödenen asgari maaş, ülkeden ülkeye büyük farklılıklar gösteriyor.

Lüksemburg, Mavi Kart sahiplerine en yüksek asgari maaşı ödeyen ülke konumunda bulunuyor. Lüksemburg'da bir Mavi Kart sahibi, yıllık ortalama 63.714 Euro brüt maaş alabiliyor. Bu, diğer AB ülkelerine kıyasla önemli bir fark yaratıyor.

Almanya, Mavi Kart uygulamasında öne çıkan bir diğer ülke. Almanya'da Mavi Kart alabilmek için, başvuru sahibinin belirli bir eğitim seviyesine ve iş teklifine sahip olması gerekiyor. 2024 yılı itibarıyla Almanya'daki asgari maaş sınırı yıllık brüt 58.400 Euro olarak belirlenmiş durumda. Ancak, özellikle mühendislik, bilişim teknolojileri ve sağlık gibi kritik sektörlerde bu sınır daha düşük olabiliyor.

Mavi Kart'ın sunduğu avantajlar arasında, AB üyesi ülkelerde serbestçe dolaşabilme, çalışma ve yaşama hakkı bulunuyor. Ayrıca, aile birleşimi imkanı da Mavi Kart sahiplerine tanınan önemli bir hak. Kart sahipleri, belirli bir süre AB ülkesinde çalıştıktan sonra uzun dönem oturum izni başvurusunda da bulunabiliyorlar.

Mavi Kart başvuru şartları ve süreçleri, ülkeden ülkeye değişiklik gösterebiliyor. Başvuru sahiplerinin, ilgili ülkenin göçmenlik ofisi veya konsolosluğu aracılığıyla detaylı bilgi almaları gerekiyor. Genellikle, başvuru için pasaport, diploma, iş sözleşmesi ve dil yeterliliği gibi belgeler talep ediliyor.

AB genelinde Mavi Kart uygulamasının amacı, nitelikli işgücünün Avrupa'ya çekilmesini teşvik etmek ve üye ülkelerin ekonomik büyümesine katkıda bulunmak. Ancak, maaş farklılıkları ve başvuru süreçlerindeki farklılıklar, başvuru sahiplerinin karar verme sürecini etkileyebiliyor.

CHP'li bir bakan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa yapma çağrılarına sert bir yanıt verdi. Bakan, mevcut Anayasa'yı tanımayan bir zihniyetle yeni bir anayasa yapılamayacağını savundu.

Bakan, yaptığı açıklamada, “Anayasayı tanımayanla anayasa yapılmaz. Önce mevcut anayasaya uyacaksınız. Hukukun üstünlüğüne inanacaksınız. Kuvvetler ayrılığını kabul edeceksiniz. Ondan sonra yeni anayasa konuşulabilir” ifadelerini kullandı. Bu sözler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sık sık dile getirdiği yeni anayasa söylemlerine CHP'nin bir karşı duruşu olarak yorumlandı.

CHP'li bakan, Türkiye'nin öncelikli sorununun yeni bir anayasa değil, mevcut anayasanın uygulanması olduğunu vurguladı. Bakan, hukukun üstünlüğü ilkesinin ve yargı bağımsızlığının sağlanması gerektiğini, aksi takdirde yeni bir anayasanın da sorunlara çözüm getiremeyeceğini belirtti.

Ayrıca, kuvvetler ayrılığı ilkesinin önemine değinen bakan, yasama, yürütme ve yargı organlarının birbirlerinden bağımsız olarak görev yapmasının demokrasinin temel şartı olduğunu ifade etti. Bu ilkenin zedelenmesi halinde, yeni bir anayasanın da otoriter bir rejimin aracı haline gelebileceği uyarısında bulundu.

Bakanın bu açıklamaları, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı. İktidar ve muhalefet kanatlarından farklı yorumlar geldi. Bazı hukukçular, bakanın sözlerine destek vererek, mevcut anayasanın ihlal edildiği bir ortamda yeni bir anayasa yapmanın anlamsız olacağını savundu.

Sonuç olarak, CHP'li bakanın Erdoğan'a yönelik bu sert eleştirisi, Türkiye'deki anayasa tartışmalarını daha da alevlendirdi. Yeni anayasa yapma sürecinin ne kadar zorlu ve tartışmalı olacağı bir kez daha gözler önüne serildi.