2025 Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından, adaylar mülakat tarihlerini ve takvimini merakla bekliyor. Henüz Milli Savunma Üniversitesi tarafından 2025 yılına ait mülakat tarihleri resmi olarak açıklanmadı. Ancak, geçtiğimiz yıllardaki takvimler göz önünde bulundurularak bazı tahminlerde bulunulabilir.

Geçmiş Yıllara Ait MSÜ Mülakat Takvimleri:

• 2024 yılında MSÜ sınav sonuçları Nisan ayında açıklanmış ve mülakatlar Mayıs-Haziran ayları içerisinde yapılmıştı.
• 2023 yılında da benzer bir takvim izlenmiş, sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından kısa bir süre sonra mülakat tarihleri duyurulmuştu.

2025 MSÜ Mülakatları Ne Zaman Yapılabilir?

2025 MSÜ sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından, mülakat tarihlerinin de en geç bir ay içerisinde ilan edilmesi bekleniyor. Bu durumda, mülakatların Mayıs sonu veya Haziran başı gibi başlaması olasıdır. Adayların, Milli Savunma Üniversitesi'nin resmi internet sitesi ve sosyal medya hesaplarını düzenli olarak takip etmeleri, güncel duyuruları kaçırmamaları açısından önemlidir.

Mülakat Süreci Hakkında Bilgiler:

MSÜ mülakatları, adayların fiziki yeterlilikleri, sözlü iletişim becerileri ve genel kültür seviyelerini ölçmeyi amaçlar. Mülakatlar genellikle birkaç aşamadan oluşur ve adayların bu aşamalarda başarılı olmaları, askeri öğrenci olarak seçilmeleri için önemlidir.

Adaylara Öneriler:

Mülakatlara hazırlık sürecinde adayların;

1. Güncel olayları takip etmeleri,
2. Genel kültür bilgilerini tazelemeleri,
3. Fiziki yeterliliklerini artırmaları,
4. Kendilerini sözlü olarak ifade etme becerilerini geliştirmeleri önerilir.

Milli Savunma Üniversitesi'nin resmi internet sitesinden yapılacak duyuruları takip ederek, mülakat tarihleri ve diğer önemli bilgiler hakkında güncel bilgilere ulaşabilirsiniz.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun rakibi olarak bilinen Ron Dermer'in eşi Sara Netanyahu ile yaptığı görüşme, İsrail'de siyasi çevrelerde endişe yarattı. Görüşmenin detayları kamuoyu ile paylaşılmazken, zamanlaması ve içeriği İsrail'deki siyasi dinamikler açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

İsrail medyası, Trump'ın Sara Netanyahu ile görüşmesinin, mevcut hükümetin geleceği ve İsrail-ABD ilişkileri üzerindeki potansiyel etkileri hakkında spekülasyonlara yol açtığını belirtiyor. Görüşmenin, İsrail'deki siyasi dengeleri değiştirebileceği ve Netanyahu hükümetine karşı bir alternatif oluşturma çabalarının bir parçası olabileceği iddia ediliyor.

Bazı analistler, bu görüşmenin Trump'ın İsrail iç siyasetine doğrudan müdahalesi olarak yorumlanabileceğini ve ABD'nin İsrail'e yönelik dış politikasında değişikliklere işaret edebileceğini öne sürüyor. Özellikle, Trump'ın Netanyahu ile olan ilişkisinin son dönemde gerginleştiği ve bu görüşmenin, Trump'ın İsrail'deki farklı siyasi aktörlerle ilişki kurma stratejisinin bir parçası olabileceği belirtiliyor.

Görüşmenin ardından, İsrail hükümetinden veya Trump'ın ofisinden resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, İsrail'deki siyasi gözlemciler, bu görüşmenin uzun vadeli etkilerini yakından takip etmeye devam ediyor.

• Görüşmenin zamanlaması dikkat çekiyor.
• İsrail-ABD ilişkileri mercek altında.
• Netanyahu hükümeti üzerindeki potansiyel etkileri tartışılıyor.

Özetle, Trump'ın Sara Netanyahu ile görüşmesi İsrail'de endişe ve spekülasyonlara neden oldu. Görüşmenin içeriği ve gelecekteki etkileri yakından izleniyor.

Brent petrol fiyatları ve motorin fiyatlarındaki son durum değerlendirildi. Küresel piyasalarda petrol fiyatları, arz endişeleri ve talep beklentileri arasındaki denge arayışıyla yön bulmaya çalışıyor. Brent petrolün varil fiyatı, uluslararası piyasalarda 84,28 dolardan işlem görüyor.

Dün 84,71 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 83,68 dolardan tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.25 itibarıyla 84,28 dolardan işlem gördü. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 79,73 dolardan alıcı buldu.

Fiyatlardaki yükselişte, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve müttefiklerinin (OPEC+) üretim kesintilerine devam etme kararı etkili oldu. Özellikle Suudi Arabistan'ın gönüllü üretim kesintilerini uzatması, arzın daralacağı beklentilerini güçlendirdi. Diğer yandan, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırımlarına devam edebileceği sinyali vermesi ve küresel ekonomik büyüme endişeleri fiyatları baskılıyor.

Motorin fiyatları da petrol fiyatlarındaki hareketlilikten etkileniyor. Motorin litre fiyatı, İstanbul'da ortalama 40,25 TL, Ankara'da 41,11 TL ve İzmir'de 41,37 TL seviyesinde bulunuyor. Fiyatlar, iller, ilçeler ve bayiler arasında değişiklik gösterebiliyor.

Uzmanlar, petrol fiyatlarındaki dalgalanmanın devam edebileceğini belirtiyor. Arz ve talep dengesizliği, jeopolitik riskler ve ekonomik veriler fiyatlar üzerinde etkili olmaya devam edecek.

Kanada'nın British Columbia eyaletinde şiddetlenen orman yangınları nedeniyle olağanüstü hal (OHAL) ilan edildi. Eyalet Başbakanı David Eby, düzenlediği basın toplantısında, yangınların hızla yayılması ve oluşturduğu tehdit nedeniyle bu kararı aldıklarını duyurdu. OHAL ile birlikte, yangınla mücadele ve tahliye çalışmalarına daha fazla kaynak ayırılması ve koordinasyonun güçlendirilmesi hedefleniyor.

Yangınlar, özellikle eyaletin batısındaki Kelowna şehri yakınlarında yoğunlaşmış durumda. Kelowna ve çevresindeki bölgelerde yaşayan binlerce kişi, yangınların tehdidi altında bulunuyor. Yerel yetkililer, bölgedeki halka tahliye emirlerine uymaları çağrısında bulundu. Tahliye edilenler için geçici barınma merkezleri kuruldu ve gerekli tüm ihtiyaçlarının karşılanması için çalışmalar yürütülüyor.

Eyalet yetkilileri, yangınların kontrol altına alınması için yoğun çaba sarf ediyor. Ancak, yüksek sıcaklıklar, kuru hava ve şiddetli rüzgarlar, yangınların yayılmasını zorlaştırıyor. Yangın söndürme çalışmalarına, helikopterler ve uçaklar da dahil olmak üzere çok sayıda araç ve personel katılıyor.

British Columbia'daki orman yangınları, Kanada'nın diğer bölgelerinde de endişe yaratıyor. Federal hükümet, eyalete her türlü desteği sağlamaya hazır olduğunu açıkladı. Yangınların etkili bir şekilde kontrol altına alınması için tüm imkanların seferber edildiği belirtildi.

Yangınların olası etkileri:

• Hava kalitesinin düşmesi
• Ekosistemin zarar görmesi
• Ekonomik kayıplar
• Ulaşımın aksaması

Yetkililer, halkı yangınlara karşı dikkatli olmaya ve gerekli tüm önlemleri almaya çağırıyor.

Bilecik Valiliği, yaklaşan yaz ayları ve artan sıcaklıklarla birlikte orman yangınları riskinin yükselmesi nedeniyle önemli bir karar aldı. 15 Haziran 2024 ile 31 Ekim 2024 tarihleri arasında, Bilecik il sınırları içerisindeki ormanlık alanlara girişler yasaklandı.

Valilik tarafından yapılan açıklamada, orman yangınlarının önlenmesi amacıyla bu tedbirin alındığı belirtildi. Yasağın amacı, özellikle insan kaynaklı yangınların önüne geçmek ve ormanlık alanları korumak. Bu kapsamda, belirtilen tarihler arasında ormanlara girişler yalnızca yetkililerin iznine tabi olacak.

Yasak Kapsamı:

• Bilecik il sınırları içerisindeki tüm ormanlık alanlar.
• Yasak, 15 Haziran 2024 - 31 Ekim 2024 tarihleri arasını kapsamaktadır.

Valilik, yasağa uymayanlar hakkında gerekli cezai işlemlerin uygulanacağını duyurdu. Ayrıca, vatandaşların orman yangınlarına karşı duyarlı olmaları ve herhangi bir yangın belirtisi gördüklerinde derhal 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirmeleri istendi.

Bu kararın, Bilecik'in doğal güzelliklerini korumak ve orman yangınlarının önüne geçmek adına önemli bir adım olduğu değerlendiriliyor.

Asya borsaları, yatırımcıların ABD enflasyon verilerini ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecekteki faiz politikalarını değerlendirmesiyle güne karışık bir seyirle başladı. Japonya'da Nikkei 225 endeksi %0,71 oranında değer kaybederken, Topix endeksi %0,43 geriledi.

Çin piyasalarında Şanghay bileşik endeksi %0,24 artış gösterirken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi %0,55 yükseldi. Güney Kore'de Kospi endeksi %0,28 oranında düşüş kaydetti. Avustralya'da ise S&P/ASX 200 endeksi %0,37'lik bir artış gösterdi.

ABD'de açıklanan son enflasyon verileri, Fed'in faiz artırımlarına ne zaman son vereceğine dair belirsizliği artırdı. Yatırımcılar, Fed'in faiz artırımlarını agresif bir şekilde sürdürmeye devam edebileceği endişesi taşıyor. Bu durum, özellikle teknoloji hisseleri üzerinde baskı oluşturuyor.

Bölgesel gelişmeler de piyasaları etkiliyor. Çin'deki ekonomik toparlanmanın hızı ve Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) para politikası adımları yakından izleniyor. Ayrıca, jeopolitik riskler ve ticaret savaşları da yatırımcıların risk iştahını etkileyen faktörler arasında yer alıyor.

Analistler, Asya borsalarındaki karışık seyrin, küresel ekonomik belirsizlikler ve merkez bankalarının politikalarına ilişkin endişelerden kaynaklandığını belirtiyor. Önümüzdeki dönemde, enflasyon verileri, faiz kararları ve şirketlerin finansal performansları piyasaların yönünü belirlemede önemli rol oynayacak.

Öne Çıkanlar:

• ABD enflasyon verileri ve Fed'in faiz politikaları piyasaları etkiliyor.
• Çin'deki ekonomik toparlanma ve Japonya'nın para politikası yakından izleniyor.
• Jeopolitik riskler ve ticaret savaşları yatırımcıların risk iştahını etkiliyor.

Doğukan Güngör, 'Aile Albümü' adlı oyundaki rolüyle tiyatro dünyasında adından söz ettiriyor. Oyun, bir ailenin geçmişiyle yüzleşmesini ve travmalarını ele alırken, Güngör'ün performansı eleştirmenlerden tam not alıyor.

Oyunun yönetmeni Kayhan Berkin, Doğukan Güngör'ün yeteneğine dikkat çekerek, onun gelecekte çok daha büyük başarılara imza atacağına inandığını belirtiyor. Berkin, Güngör'ün rolüne hazırlanırken gösterdiği özveriyi ve karakteri derinlemesine anlama çabasını övgüyle bahsediyor.

Doğukan Güngör ise, 'Aile Albümü' gibi önemli bir projede yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Rolüne hazırlanırken psikologlarla görüştüğünü ve karakterin iç dünyasını anlamaya çalıştığını ifade ediyor. Güngör, tiyatro yapmanın kendisi için bir tutku olduğunu ve gelecekte de farklı ve zorlayıcı rollerde yer almak istediğini söylüyor.

Oyun, sadece Doğukan Güngör'ün performansıyla değil, aynı zamanda konusu ve diğer oyuncuların başarılı performanslarıyla da dikkat çekiyor. 'Aile Albümü', seyircilere aile bağları, geçmişle yüzleşme ve affetme gibi önemli temalar üzerine düşündürüyor.

Tiyatro eleştirmenleri, Doğukan Güngör'ün performansını 'yılın en dikkat çekici çıkışlarından biri' olarak nitelendiriyor. Güngör'ün sahnedeki enerjisi ve karakteri canlandırma biçimi, seyircileri derinden etkiliyor. Eleştirmenler, Güngör'ün gelecekte Türk tiyatrosuna önemli katkılar sağlayacağına inanıyor.

Doğukan Güngör, genç yaşına rağmen gösterdiği olgun performansla, tiyatro dünyasının umut vadeden isimlerinden biri olarak gösteriliyor. 'Aile Albümü'ndeki başarısı, ona yeni kapılar açacak gibi görünüyor.

Sosyal medyada dikkat çeken bir paylaşım, bir kullanıcının eş adayında aradığı ilginç bir kriteri ortaya koydu: günde üç litre su içme şartı. 'Günde üç litre su içmezsen seninle evlenemem' sözüyle viral olan Zeliha, bu ifadesiyle su tüketiminin önemine dikkat çekmeyi amaçlıyor.

Zeliha'nın bu paylaşımı, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Birçok kullanıcı, Zeliha'nın bu ilginç evlilik kriterine destek verirken, bazıları ise bu şartın abartılı olduğunu savundu. Ancak genel olarak, Zeliha'nın paylaşımı su içmenin sağlık üzerindeki olumlu etkileri konusunda farkındalık yaratması açısından olumlu karşılandı.

Su tüketiminin önemi sık sık vurgulanırken, uzmanlar günde en az 2-2.5 litre su içmenin vücut fonksiyonlarının düzgün çalışması için gerekli olduğunu belirtiyor. Yeterli su tüketimi, cilt sağlığından sindirim sistemine kadar birçok alanda fayda sağlıyor. Zeliha'nın bu esprili yaklaşımı, su içme alışkanlığının önemini hatırlatması açısından dikkat çekici bulunuyor.

Sosyal medyada yapılan yorumlarda, Zeliha'nın bu şartının aslında sağlıklı yaşam bilincini artırmaya yönelik bir mesaj içerdiği belirtiliyor. Kimi kullanıcılar, Zeliha'nın bu yaklaşımını desteklerken, bazıları da evlilik gibi önemli bir kararın sadece su tüketimi gibi bir kriterle sınırlandırılamayacağını ifade ediyor.

Sonuç olarak, Zeliha'nın 'Günde üç litre su içmezsen seninle evlenemem' sözü, sosyal medyada hem tartışma yarattı hem de su tüketiminin önemi konusunda bir farkındalık oluşturdu. Bu paylaşım, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının önemini mizahi bir dille vurgulayarak geniş kitlelere ulaştı.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) mevcut 4+4+4 eğitim sisteminde değişiklik yapmayı planladığı ve bu kapsamda farklı modelleri değerlendirdiği belirtiliyor. 2012 yılında uygulamaya konulan sistemin günümüz ihtiyaçlarına cevap vermediği gerekçesiyle yeni arayışlara girildiği ifade ediliyor.

Değerlendirilen Modeller:

• 2+2+4 Formülü: Bu modelde ilkokulun ilk iki yılının okul öncesi eğitimle birleştirilmesi ve öğrencilerin daha erken yaşta eğitime başlaması öngörülüyor.
• 3+1+4 Formülü: Bu formülde ise ilkokulun ilk üç yılının temel becerilerin kazandırılmasına odaklanacağı, dördüncü sınıfın ise ortaokula hazırlık sınıfı olarak değerlendirileceği belirtiliyor.

MEB'in bu modeller üzerindeki çalışmalarının henüz başlangıç aşamasında olduğu ve farklı paydaşların görüşlerinin alınarak nihai kararın verileceği vurgulanıyor. Sistemdeki olası değişikliklerin, eğitim müfredatı, öğretmen atamaları ve okul yapıları gibi birçok alanda etkili olabileceği ifade ediliyor.

Mevcut 4+4+4 sisteminin özellikle ortaokul ve lise geçişlerinde öğrencilerin yaşadığı uyum sorunları ve sınav odaklı eğitim gibi eleştirilere neden olduğu biliniyor. Yeni modellerle bu sorunların aşılması ve öğrencilerin daha donanımlı bir şekilde yetişmesi hedefleniyor.

Eğitim uzmanları, yapılacak değişikliklerin dikkatli bir şekilde planlanması ve uygulanması gerektiğini, aksi takdirde sistemin daha da karmaşık hale gelebileceği uyarısında bulunuyor. Öğretmenlerin yeni sisteme uyum sağlaması için gerekli eğitimlerin verilmesi ve velilerin bilgilendirilmesi de büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, MEB'in 4+4+4 sistemini değiştirme çalışmaları, Türk eğitim sisteminde önemli bir dönüm noktası olabilir. Yeni modellerin ne gibi sonuçlar doğuracağı ise zamanla görülecek.