Antalya'da yaşayan Ali ve Ayşe çifti, ilk çocukları Efe'yi tüp bebek yöntemiyle dünyaya getirdikten sonra, dondurulmuş embriyolarını değerlendirme kararı aldı. İki yıl önce dünyaya gelen Efe'nin dondurulmuş embriyodan olan ikizi Ege, -196 derecede bekletildikten sonra transfer edildi ve sağlıklı bir şekilde doğdu.

Çiftin ilk denemede başarılı olamadıkları ve ikinci denemede Efe'nin dünyaya geldiği belirtildi. Kalan 5 embriyodan birini daha denemeye karar veren çift, bu sayede Ege'ye kavuştu. Ege, dondurulmuş embriyo transferiyle doğan bir bebek olarak tıp literatürüne geçti.

Tüp bebek uzmanı Op. Dr. Aykut Coşkun, dondurulmuş embriyo transferinin avantajlarına dikkat çekerek, bu yöntemin özellikle genetik tanı konulması gereken durumlarda ve rahmin hazırlanması gerektiği hallerde önemli bir seçenek olduğunu vurguladı. Coşkun, dondurma teknolojisinin gelişmesiyle birlikte embriyoların uzun yıllar saklanabildiğini ve çözüldükten sonra da sağlıklı bir şekilde transfer edilebildiğini belirtti.

Dondurulmuş embriyo transferinin, taze transfere göre bazı avantajları bulunmaktadır:

• Rahim, transfer için daha iyi hazırlanabilir.
• Genetik tanı konulması gereken durumlarda zaman kazanılır.
• Hiperstimülasyon sendromu riski azaltılır.

Op. Dr. Aykut Coşkun, çiftlere şu tavsiyelerde bulundu:

1. Tüp bebek tedavisi sürecinde moralinizi yüksek tutun.
2. Doktorunuzun önerilerine harfiyen uyun.
3. Dondurulmuş embriyo transferi seçeneğini değerlendirin.

Efe ve Ege'nin sağlıklı bir şekilde büyümeleri dileğiyle, çiftin mutluluğu gözlerinden okunuyor.

İngiltere'de yaşayan 47 yaşındaki Gemma Brown, gençleşmek amacıyla yaptırdığı botoks enjeksiyonu sonrasında yüz felci geçirdi. Olay, Brown'ın alnındaki kırışıklıklardan kurtulmak için bir güzellik merkezinde botoks yaptırmasıyla başladı. Ancak işlem sonrasında nadir görülen bir komplikasyon gelişti ve Brown'ın yüzünde felç meydana geldi.

Olayın Detayları: Brown, botoks enjeksiyonunun ardından yüzünün sol tarafında hissizlik ve sarkma fark etti. Durumunun ciddiyetini anlayan Brown, derhal hastaneye başvurdu. Doktorlar, botoksun sinirleri etkilemesi sonucu yüz felci geliştiğini belirledi.

Tedavi Süreci: Felç geçirdikten sonraki iki yıl boyunca Gemma Brown, normal hayatına dönebilmek için yoğun bir tedavi süreci geçirdi. Fizyoterapi, konuşma terapisi ve çeşitli ilaç tedavileri uygulandı. Brown, bu süreçte yaşadığı zorlukları ve umutsuzluğu dile getirdi.

Psikolojik Etkiler: Fiziksel sorunların yanı sıra, Gemma Brown psikolojik olarak da olumsuz etkilendi. Yüzündeki değişiklik nedeniyle sosyal hayattan uzaklaşan Brown, özgüven kaybı yaşadığını ve depresyonla mücadele ettiğini belirtti. Ailesi ve arkadaşlarının desteğiyle hayata tutunmaya çalışıyor.

Uzman Görüşü: Uzmanlar, botoks gibi kozmetik işlemlerin risklerini vurgulayarak, bu tür uygulamaların mutlaka uzman hekimler tarafından yapılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, hastaların işlem öncesinde detaylı bir şekilde bilgilendirilmesi ve olası komplikasyonlar hakkında uyarılması gerektiği de vurgulanıyor.

Gemma Brown'ın Mücadelesi: Gemma Brown, yaşadığı bu talihsiz olayın ardından diğer insanları bilinçlendirmek için bir kampanya başlattı. Botoks ve benzeri işlemlerin riskleri konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan Brown, kendi hikayesini anlatarak başkalarının aynı hatayı yapmasını önlemeye çalışıyor.

Sonuç: Gemma Brown'ın yaşadığı bu olay, kozmetik işlemlerin risklerini ve dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Brown, felcin etkilerini azaltmak ve normal hayatına dönebilmek için mücadelesini sürdürüyor.

Galatasaray'ın başarılı oyuncusu Kerem Aktürkoğlu, Portekiz basınında Sporting Lizbon'a transfer olacağı iddialarıyla gündeme geldi. Portekiz'in önde gelen spor gazetelerinden biri, Kerem Aktürkoğlu'nun transferini manşetine taşıyarak, Galatasaray taraftarının bu duruma tepkisini vurguladı.

Haberde, Kerem Aktürkoğlu'nun Sporting Lizbon'a transfer olasılığına ilişkin sosyal medyada yapılan yorumlara yer verildi. Galatasaray taraftarlarının bir kısmı, Kerem'in takımdan ayrılmasına üzülürken, bazı taraftarlar ise bu transferin hem oyuncu hem de kulüp için iyi bir fırsat olabileceğini düşünüyor.

Transfer iddiaları, özellikle Portekiz medyasında geniş yer bulurken, Sporting Lizbon yönetiminin Kerem Aktürkoğlu'nu kadrosuna katmak için ciddi bir girişimde bulunduğu belirtiliyor. Oyuncunun menajerinin de bu transfer görüşmelerinde aktif rol oynadığı ifade ediliyor.

Sporting Lizbon taraftarlarının da Kerem Aktürkoğlu transferine yönelik farklı görüşleri bulunuyor. Bazı taraftarlar, Kerem'in takımın hücum gücüne katkı sağlayacağını düşünürken, bazıları ise daha öncelikli bölgelere takviye yapılması gerektiğini savunuyor.

Kerem Aktürkoğlu'nun geleceğiyle ilgili gelişmeler yakından takip edilirken, transferin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

İstanbul Beylikdüzü'nde 2023 yılının Aralık ayında meydana gelen metrobüs kazasında hayatını kaybeden 33 yaşındaki Ebru Heper'in dayısı, yaşanan sürece ve sorumluların hala cezalandırılmamasına isyan etti. Kazanın ardından başlatılan soruşturmanın yavaş ilerlemesi ve henüz bir sonuç alınamaması, aileyi derinden üzüyor.

Ebru Heper'in dayısı, kazanın ardından geçen aylara rağmen adaletin sağlanmamasına tepki göstererek, "Yeğenimi kaybettik, içimiz yanıyor. Ama daha da acı olan, sorumluların hala hesap vermemesi" dedi. Aile, kazayla ilgili tüm detayların açığa çıkarılmasını ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyor.

Kazanın detaylarına ilişkin soruşturma sürerken, ailenin avukatı da sürecin takipçisi olduklarını ve adaletin sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. Metrobüs kazası, İstanbul'da büyük üzüntüye neden olmuş ve toplu taşıma araçlarındaki güvenlik önlemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği tartışmalarını beraberinde getirmişti.

Ailenin en büyük isteği, benzer acıların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması. Ebru Heper'in acılı ailesi, hukuki mücadelelerini sürdürmeye kararlı olduklarını ifade ediyor.

• Kaza, 2023 Aralık ayında Beylikdüzü'nde meydana geldi.
• Hayatını kaybeden Ebru Heper 33 yaşındaydı.
• Aile, sorumluların cezalandırılmasını istiyor.
• Soruşturma devam ediyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna ile devam eden savaşla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Putin, ateşkes ilan ettiğini duyurdu ve müzakerelerin devamı için 15 Mayıs'ta İstanbul'da bir araya gelmeyi teklif etti.

Haberde, Putin'in bu beklenmedik adımı, savaşın seyrini değiştirebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Müzakerelerin İstanbul'da yapılması önerisi, Türkiye'nin arabuluculuk rolüne verdiği önemi gösteriyor.

Ayrıca haberde, ateşkesin ne kadar süreceği ve hangi şartlarda uygulanacağına dair detaylar henüz netleşmediği belirtiliyor. Ukrayna tarafından bu teklife nasıl bir yanıt verileceği ise merak konusu.

Haberin devamında, Rusya'nın diğer talepleri ve müzakerelerde ele alınması beklenen konulara da değiniliyor. Bunlar arasında, Ukrayna'nın tarafsız statüsü, Kırım'ın statüsü ve Donbas bölgesindeki durum gibi kritik başlıklar yer alıyor.

Özetle, Putin'in ateşkes ilanı ve İstanbul'da müzakere teklifi, Rusya-Ukrayna savaşında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak, bu adımların somut sonuçlar verip vermeyeceği, önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmelerde belli olacak.

• Ateşkes İlanı: Putin, savaşın durdurulması için ateşkes ilan etti.
• İstanbul Teklifi: 15 Mayıs'ta İstanbul'da müzakerelere başlanması önerildi.
• Müzakere Konuları: Ukrayna'nın tarafsızlığı, Kırım ve Donbas'ın statüsü ele alınacak.

Gelişmeler yakından takip edilmektedir.

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Türkiye ve AB arasındaki ilişkilere dair önemli açıklamalarda bulundu. Meyer-Landrut, AB'nin Türkiye ile diyaloğu sürdürmekten yana olduğunu ve ortak çıkarların ele alınması gerektiğini ifade etti.

Büyükelçi Meyer-Landrut, Türkiye ile AB arasındaki mevcut durumu değerlendirirken, karşılaşılan zorluklara rağmen işbirliği alanlarının bulunduğunu belirtti. Özellikle ekonomi, ticaret, enerji ve iklim değişikliği gibi konularda ortak zemin arayışının önemine dikkat çekti.

Meyer-Landrut, AB'nin Türkiye'deki demokratik süreçleri ve hukukun üstünlüğünü yakından takip ettiğini vurgulayarak, bu konularda kaydedilecek ilerlemelerin ilişkilerin seyrini olumlu yönde etkileyebileceğini ifade etti. Ayrıca, insan hakları konusundaki endişelerini dile getirerek, bu alanda Türkiye'nin adımlar atmasının önemini vurguladı.

Büyükelçi, Türkiye'nin AB için stratejik bir ortak olduğunu ve bölgesel istikrarın sağlanmasında önemli bir rol oynadığını belirtti. Göç yönetimi, terörle mücadele ve bölgesel güvenlik gibi konularda işbirliğinin sürdürülmesinin her iki tarafın da çıkarına olduğunu söyledi.

Meyer-Landrut, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin geleceğine dair umutlu olduğunu belirterek, diyalog ve işbirliği yoluyla mevcut sorunların aşılabileceğine inandığını ifade etti. Ortak çıkarlar temelinde geliştirilecek ilişkilerin, her iki taraf için de faydalı olacağını vurguladı.

Son olarak Meyer-Landrut, AB'nin Türkiye'ye yönelik desteklerinin devam edeceğini ve Türkiye'nin AB üyeliği sürecinin hala geçerli olduğunu sözlerine ekledi. Ancak, üyelik sürecinin ilerlemesinin Türkiye'nin reform çabalarına bağlı olduğunu da belirtti.

Türkiye'de 14 Mayıs'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri'nde oy sayım işlemleri devam ediyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ilk sonuçları kamuoyuyla paylaşmaya başladı. Ancak, Anadolu Ajansı (AA) ve ANKA haber ajansının seçim sonuçlarına ilişkin verileri arasında önemli farklılıklar bulunuyor. Bu durum, kamuoyunda kafa karışıklığına ve tartışmalara yol açtı.

YSK'nın resmi sonuçları henüz açıklanmamışken, AA ve ANKA'nın verileri üzerinden yapılan projeksiyonlar, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalma ihtimalini gösteriyor. Her iki ajansın verilerinde de Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın önde olduğu görülüyor, ancak oy oranları konusunda belirgin farklılıklar mevcut.

Milletvekili seçimlerinde de benzer şekilde, partilerin çıkaracağı milletvekili sayıları konusunda AA ve ANKA'nın verileri arasında tutarsızlıklar göze çarpıyor. Bu durum, seçim sonuçlarının netleşmesini zorlaştırıyor ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından sorun teşkil ediyor.

Ajanslar arasındaki veri farklılıklarının nedenleri henüz net olarak bilinmiyor. Ancak, sandık görevlilerinden alınan bilgilerin derlenmesi, veri girişindeki hatalar veya farklı örneklem yöntemleri gibi faktörlerin bu farklılıklara yol açabileceği düşünülüyor.

YSK'nın resmi sonuçları açıklamasıyla birlikte, ajanslar arasındaki veri farklılıklarının giderilmesi ve seçim sonuçlarının netleşmesi bekleniyor. Seçim sürecinin şeffaf ve güvenilir bir şekilde tamamlanması için, tüm verilerin dikkatle incelenmesi ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor.

• YSK ilk sonuçları açıkladı.
• AA ve ANKA'nın verileri farklılık gösteriyor.
• Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalma ihtimali bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Mayıs'ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu kazanarak yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde toplanan kalabalığa hitap eden Erdoğan, Türkiye Yüzyılı vurgusu yaptı.

Erdoğan, konuşmasında seçim sonuçlarının tüm Türkiye için hayırlı olmasını dileyerek, kendisine destek veren ve vermeyen tüm vatandaşlara teşekkür etti. 'Artık seçim geride kaldı, şimdi birlik ve beraberlik zamanı' mesajını veren Erdoğan, ülkeyi hep birlikte daha ileriye taşıma çağrısında bulundu.

Konuşmasında ekonomiye de değinen Erdoğan, yeni dönemde ekonomi alanında atılacak adımlara işaret etti ve Türkiye'nin ekonomik hedeflerine ulaşması için çalışacaklarını belirtti. Dış politikada da Türkiye'nin çıkarlarını korumaya devam edeceklerini vurguladı.

Erdoğan'ın seçim zaferinin ardından dünya liderlerinden de tebrik mesajları geldi. Birçok ülke lideri, Erdoğan'ı telefonla arayarak veya mesaj göndererek tebrik etti.

Seçim sonuçlarına göre, Recep Tayyip Erdoğan oyların %52'sinden fazlasını alarak cumhurbaşkanı seçilirken, rakibi Kemal Kılıçdaroğlu ise %47 civarında oy aldı. Seçimlere katılım oranı ise oldukça yüksek seviyede gerçekleşti.

Seçim sonrası süreçte Türkiye'yi önemli gündem maddeleri bekliyor. Yeni hükümetin kurulması, ekonomi politikalarının belirlenmesi ve dış ilişkilerdeki gelişmeler yakından takip edilecek.

Birleşmiş Milletler (BM), Gazze Şeridi'nde süregelen çatışmalar ve insani yardım girişindeki engellemeler sonucunda en az 35 bin çocuğun akut yetersiz beslenme nedeniyle tedaviye muhtaç olduğunu duyurdu. BM'ye bağlı kuruluşlar, özellikle Refah bölgesinde durumun kritik olduğunu vurguluyor.

BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), gıda yetersizliğinin Gazze'de giderek arttığına dikkat çekerek, açlığın yayılmasını önlemek için insani yardımların güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde ulaştırılması gerektiğini belirtti. UNRWA, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze'deki çocukların fiziksel ve zihinsel sağlıkları için beslenme yetersizliğinin ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.

UNICEF de Gazze'deki çocukların durumuna ilişkin endişelerini dile getirdi. UNICEF'e göre, çatışmaların yoğunlaştığı ve insani yardımın kısıtlandığı bölgelerde yetersiz beslenme oranları hızla yükseliyor. Temiz suya erişimin olmaması ve hijyen koşullarının kötüleşmesi de çocukların sağlığını olumsuz etkiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise Gazze'deki sağlık sisteminin çökme noktasına geldiğini ve yetersiz beslenen çocuklara gerekli tıbbi müdahalenin yapılamadığını belirtti. DSÖ, uluslararası topluma Gazze'ye yönelik insani yardımın artırılması ve sağlık kuruluşlarının desteklenmesi çağrısında bulundu.

BM yetkilileri, Gazze'deki insani krizin derinleşmesinin önlenmesi için acil ateşkes ilan edilmesi ve insani yardımın engelsiz bir şekilde ulaştırılması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, binlerce çocuğun hayatı risk altında.