10 Mayıs, tarihte çeşitli önemli olayların yaşandığı bir gün olmasının yanı sıra, her yıl 10-16 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Engelliler Haftası'nın da başlangıcıdır. Bu hafta, Birleşmiş Milletler tarafından engellilerin sorunlarına dikkat çekmek ve toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla belirlenmiştir.

10 Mayıs Tarihinde Yaşanan Önemli Olaylar:

• 1503 - Kristof Kolomb, Cayman Adaları'na ayak bastı.
• 1920 - Mustafa Kemal Paşa, TBMM Başkanı seçildi.
• 1933 - Nazi Almanyası'nda kitap yakma olayları başladı.
• 1940 - Winston Churchill, İngiltere Başbakanı oldu.
• 1994 - Nelson Mandela, Güney Afrika'nın ilk siyah devlet başkanı olarak göreve başladı.

Engelliler Haftası'nın Anlamı ve Tarihçesi:

Engelliler Haftası, engelli bireylerin hakları, sorunları ve topluma katılımları konusunda farkındalık yaratmayı amaçlar. Bu hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenerek engellilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekilir ve çözüm önerileri tartışılır.

Engelliler Haftası'nın kökenleri, İkinci Dünya Savaşı sonrasına dayanmaktadır. Savaşta yaralanan ve engelli kalan gazilerin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla başlayan çalışmalar, zamanla tüm engelli bireyleri kapsayan bir farkındalık hareketine dönüşmüştür. Birleşmiş Milletler'in de desteğiyle Engelliler Haftası, dünya genelinde kutlanmaya başlanmıştır.

Engelliler Haftası Takvimi:

1. 10 Mayıs: Engelliler Haftası'nın başlangıcı ve farkındalık etkinliklerinin duyurulması.
2. 11 Mayıs: Engellilerin eğitim hakları ve erişilebilirlik konularına odaklanılması.
3. 12 Mayıs: Engellilerin istihdamı ve ekonomik bağımsızlığı konularının ele alınması.
4. 13 Mayıs: Engellilerin sağlık hizmetlerine erişimi ve rehabilitasyon imkanlarının tartışılması.
5. 14 Mayıs: Engellilerin sosyal hayata katılımı ve kültürel etkinliklere erişimi konularının vurgulanması.
6. 15 Mayıs: Engelli örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarının tanıtılması.
7. 16 Mayıs: Engelliler Haftası'nın genel değerlendirmesi ve gelecek dönem hedeflerinin belirlenmesi.

Engelliler Haftası, toplumun her kesiminin engelli bireylerin sorunlarına duyarlı olmasını ve çözüm üretmek için birlikte çalışmasını teşvik etmeyi amaçlayan önemli bir haftadır.

Oyuncu Hazal Subaşı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla kendisine yönelik yapılan yorumlara sert bir şekilde tepki gösterdi. Subaşı, “Pardon siz kimsiniz?” diyerek başlayan açıklamasında, tanımadığı kişilerin kendisi hakkında yaptığı yorumlara anlam veremediğini ifade etti.

Subaşı, sosyal medya üzerinden yapılan eleştirilerin ve yorumların sınırlarını aştığını belirterek, insanların birbirlerine karşı daha saygılı olması gerektiğini vurguladı. Özellikle tanımadığı kişilerin, hayatına dair yaptığı yorumlar ve eleştiriler karşısında şaşkınlığını dile getirdi.

Oyuncu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Gerçekten merak ediyorum, tanımadığınız bir insan hakkında bu kadar rahat nasıl yorum yapabiliyorsunuz? Kimse mükemmel değil ve herkesin hayatında inişler çıkışlar olabilir. Ancak, bu size bir başkasını yargılama hakkı vermez.”

Hazal Subaşı, sosyal medyanın iletişim ve bilgi paylaşımı için önemli bir araç olduğunu, ancak aynı zamanda insanların birbirlerine karşı daha acımasız olmasına da yol açtığını belirtti. Bu durumun kendisini derinden etkilediğini ve bu konuda sessiz kalmak istemediğini ifade etti.

Oyuncunun bu isyanı, sosyal medyada geniş yankı buldu. Birçok takipçisi, Subaşı'na destek mesajları göndererek, sosyal medyanın olumsuz yönlerine dikkat çekti. Bazı kullanıcılar ise, ünlülerin sürekli göz önünde olmasının, bu tür yorumlara maruz kalmalarına neden olduğunu savundu.

Subaşı, açıklamasının sonunda, insanları daha duyarlı ve saygılı olmaya davet ederek, sosyal medyanın daha yapıcı bir platform haline gelmesi temennisinde bulundu. Oyuncunun bu çağrısı, sosyal medya kullanıcıları arasında geniş bir tartışma başlattı.

FIFA, ırkçılık ve diğer ayrımcılık türleriyle mücadele kapsamında cezalarını önemli ölçüde artırdı. Daha önce ırkçı davranışlar nedeniyle uygulanan para cezaları ve stadyum kapatma gibi yaptırımlar, yeni düzenlemelerle birlikte daha da ağırlaştırıldı. Bu değişiklik, FIFA'nın ayrımcılığa karşı sıfır tolerans politikasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Yeni düzenlemelere göre, bir futbolcu veya taraftarın ırkçı veya ayrımcı davranışta bulunması durumunda uygulanacak cezalar önemli ölçüde arttırıldı. Örneğin, daha önce düşük miktarlarda olan para cezaları, artık 5 katına kadar yükseltilebilecek. Ayrıca, stadyumların kısmen veya tamamen kapatılması, maçların seyircisiz oynanması gibi yaptırımlar da daha sık uygulanabilecek.

FIFA, bu tür davranışların sadece saha içinde değil, sosyal medyada ve diğer platformlarda da takipçisi olacağını ve gerekli cezaların uygulanacağını belirtti. Bu kapsamda, FIFA'nın disiplin komitesi, ayrımcı davranışlara karışan kişi ve kulüplere karşı daha etkin bir şekilde harekete geçecek.

Bu kararın alınmasında, son dönemde futbol sahalarında artan ırkçı olayların etkili olduğu belirtiliyor. FIFA, bu tür olayların önüne geçmek ve futbolun evrensel değerlerini korumak amacıyla bu adımı attığını vurguladı.

Yeni düzenlemeler, FIFA'ya bağlı tüm ülke federasyonları için geçerli olacak ve uluslararası müsabakalarda uygulanacak. FIFA, ayrıca yerel federasyonları da bu konuda bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları yapmaya teşvik ediyor.

Almanya'da 1999 yılında işlenen bir cinayet, failin 23 yıl boyunca sırrını saklamayı başarmasına rağmen, Tayland'da ortaya çıkan bir ipucu sayesinde çözüldü. Cinayetin kurbanı, o dönemde 51 yaşında olan bir kadın. Kadın, evinde ölü bulunmuştu ve olay yerinde yapılan incelemelerde herhangi bir ize rastlanmamıştı. Bu durum, soruşturmayı çıkmaza sokmuş ve dosya zaman aşımına uğramak üzereyken beklenmedik bir gelişme yaşandı.

2022 yılında, Tayland'da bir Alman vatandaşının pasaport kontrolü sırasında verdiği parmak izi, Almanya'daki cinayet soruşturması sırasında elde edilen parmak iziyle eşleşti. Bu eşleşme, olayın yeniden soruşturulmasına yol açtı. Şüpheli, cinayetin işlendiği dönemde kurbanın komşusu olan ve o dönemde 27 yaşında olan bir kişiydi. Şüphelinin o dönemde verdiği ifadede, olayla ilgisi olmadığını belirtmişti.

Ancak, yeni deliller ışığında şüpheli yeniden sorguya alındı ve bu kez suçunu itiraf etti. Şüphelinin ifadesine göre, cinayeti kıskançlık nedeniyle işlemişti. Kurbanın, şüpheliye karşı ilgisi olduğunu düşünmüş ve bu durum onu rahatsız etmişti. Olay günü, kurbanla tartışmış ve tartışma sırasında kontrolünü kaybederek kadını öldürmüştü. Şüpheli, cinayetten sonra Almanya'yı terk etmiş ve Tayland'a yerleşmişti. 23 yıl boyunca sırrını saklamayı başaran şüpheli, 8 bin kilometre uzakta verdiği bir parmak izi sayesinde yakayı ele verdi.

Amerika Birleşik Devletleri'nde, 1980 yılında St. Helens Yanardağı'nın patlaması sonucu yok olan Washington eyaletindeki Coldwater II kasabasının yeni kalıntılarına ulaşıldı. Patlamanın şiddetiyle haritadan silinen kasabada yaşayanların hayatları da trajik bir şekilde son bulmuştu.

Patlamada hayatını kaybedenler arasında bulunan Reid Blackburn adlı fotoğrafçının ailesi, onun anısını yaşatmak amacıyla bölgeyi ziyaret etti. Blackburn, patlamadan kısa bir süre önce çektiği fotoğraflarla yanardağın aktivitesini belgelemişti.

Patlamada en çok etkilenen ailelerden biri de Dale ve Bonnie Kulish çifti ile çocuklarıydi. Aile, patlamanın yaşandığı güne kadar Coldwater II'de yaşıyordu. Patlama anında evlerinde olan Kulish ailesinin akıbeti uzun süre belirsizliğini korumuştu. Yapılan araştırmalar sonucunda ailenin evinin bulunduğu bölgede kalıntılara ulaşıldı. Bu kalıntılar, ailenin patlama sırasında nasıl yok olduğunu gözler önüne serdi.

Patlamanın ardından geçen yıllarda bölgede yapılan çalışmalarda, kasabanın ve yaşamların izleri yavaş yavaş ortaya çıkarılıyor. St. Helens Yanardağı patlaması, tarihe geçen en büyük volkanik felaketlerden biri olarak kabul ediliyor ve bölge, hem bilim insanları hem de ziyaretçiler için önemli bir araştırma ve anma alanı olma özelliğini koruyor.

Patlamanın Etkileri:

• Kasabanın haritadan silinmesi
• Çok sayıda can kaybı
• Bölgedeki ekosistemin büyük zarar görmesi
• Atmosferde oluşan kül bulutlarının uzun süre etkili olması

Gençlerbirliği, Trendyol 1. Lig'de gösterdiği başarılı performansla 4 sezon sonra Süper Lig'e yükselmeyi başardı. Başkent ekibi, ligdeki istikrarlı oyunuyla dikkat çekti ve şampiyonluk ipini göğüsledi.

Trendyol 1. Lig'de play-off eşleşmeleri de netlik kazandı. Play-off mücadelesi verecek takımlar, Süper Lig'e yükselmek için kıyasıya yarışacak. Play-off maçlarının programı ve detayları önümüzdeki günlerde açıklanacak.

Ligde küme düşen son takım da belli oldu. Sezon boyunca zorlu bir mücadele veren takım, ne yazık ki ligde kalmayı başaramadı ve bir alt lige düştü. Küme düşen takımın taraftarları büyük üzüntü yaşadı.

İşte Trendyol 1. Lig'de Play-Off Eşleşmeleri:

• Takım A - Takım B
• Takım C - Takım D

Play-off maçları, çift maç eleme usulüne göre oynanacak ve kazanan takımlar Süper Lig'e yükselmek için finalde karşılaşacak.

Ligde dikkat çeken diğer bir gelişme ise, bazı takımların teknik direktör değişiklikleri oldu. Sezon ortasında yapılan bu değişikliklerin takımların performansına nasıl yansıyacağı merakla bekleniyor.

Küme Düşen Takım:

• Takım E

Takım E, gelecek sezon bir alt ligde mücadele edecek. Taraftarlar, takımın yeniden yapılanarak daha güçlü bir şekilde geri dönmesini umut ediyor.

Gençlerbirliği'nin Süper Lig'e yükselmesi, başkent futbolu için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Takımın Süper Lig'deki performansı, futbolseverler tarafından yakından takip edilecek.

Trendyol 1. Lig'de yaşanan bu gelişmeler, futbolseverlerin heyecanını artırdı. Süper Lig'e yükselen Gençlerbirliği'ne başarılar dilerken, play-off mücadelesi verecek takımlara da başarılar dileriz.

Galatasaray, Süper Lig'in 32. haftasında deplasmanda Trabzonspor'u 5-1 mağlup etti. Sarı-kırmızılı ekip, bu galibiyetle liderlik yarışında önemli bir adım atarken, teknik direktör Okan Buruk da önemli bir başarıya imza attı. Maçta Galatasaray'ın golleri, duran top organizasyonları sonucunda geldi. Özellikle Mertens'in frikik golü ve Abdülkerim Bardakcı'nın kornerden attığı kafa golü dikkat çekti.

Okan Buruk, bu galibiyetle birlikte Galatasaray teknik direktörü olarak Trabzonspor deplasmanında galibiyet serisini 2 maça çıkardı. Bu başarı, daha önce sadece Fatih Terim tarafından gerçekleştirilmişti. Buruk, böylece Terim'in rekorunu yakalamış oldu.

Maçın ardından açıklamalarda bulunan Okan Buruk, duran toplara özel önem verdiklerini ve antrenmanlarda bu konuya çalıştıklarını belirtti. Ayrıca, oyuncularının performansından memnun olduğunu ve şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerlemek istediklerini söyledi.

Trabzonspor karşısında alınan bu galibiyet, Galatasaray camiasında büyük sevinç yarattı. Taraftarlar, sosyal medyada Okan Buruk'a övgüler yağdırırken, şampiyonluk umutlarının arttığını dile getirdiler. Galatasaray, Süper Lig'in geri kalan haftalarında da aynı performansı sergileyerek şampiyonluğa ulaşmayı hedefliyor.

• Galatasaray'ın golleri: Duran top organizasyonları (frikik ve korner)
• Okan Buruk'un başarısı: Trabzonspor deplasmanında galibiyet serisini 2 maça çıkarma (Fatih Terim'in rekorunu yakalama)
• Buruk'un açıklamaları: Duran toplara verilen önem, oyuncu performansı, şampiyonluk hedefi

İstanbul Beylikdüzü'nde iki metrobüsün karıştığı bir trafik kazası meydana geldi. Kaza, metrobüs hattında yaşandı ve ilk belirlemelere göre yaralılar bulunuyor. Olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Yaralıların tahliyesi ve ilk müdahaleleri devam ediyor. Kaza nedeniyle metrobüs seferlerinde aksamalar yaşanıyor.

Kaza, Beylikdüzü mevkiinde, henüz belirlenemeyen bir nedenle iki metrobüsün çarpışması sonucu gerçekleşti. Çarpışmanın etkisiyle metrobüslerde bulunan yolcular arasında panik yaşandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralılara ilk müdahaleyi yaptıktan sonra çevredeki hastanelere sevk etti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilileri, kaza ile ilgili inceleme başlattı. Kazanın nedeni ve yaralı sayısı hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Metrobüs hattında ulaşımın normale dönmesi için çalışmaların sürdüğü belirtildi.

Olayla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

Maliye, ev ve arsa alım satımı yapanları mercek altına aldı. Tapu harcı ödemelerinde usulsüzlük tespit edilenlere cezai işlem uygulanacak. Özellikle rayiç bedelinin altında gösterilen satışlar yakın takibe alındı.

Maliye Bakanlığı, tapu dairelerinden aldığı verilerle ev ve arsa satışlarını karşılaştırıyor. Beyan edilen değerin düşük olması durumunda alıcı ve satıcıdan ek beyanname isteniyor. Eksik ödeme tespit edilirse, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi uygulanıyor.

Nelere dikkat edilmeli?

• Tapu harcı, satış bedeli üzerinden binde 20 oranında hem alıcı hem de satıcı tarafından ödenir.
• Satış bedelinin rayiç bedelin altında olmaması gerekir.
• Eğer satış bedeli düşük gösterilmişse, Maliye tarafından ek vergi istenebilir.

Maliye'nin takibi nasıl yapılıyor?

1. Tapu dairelerinden alınan veriler inceleniyor.
2. Satış bedeli ile rayiç bedel karşılaştırılıyor.
3. Düşük beyan tespit edilirse, alıcı ve satıcıdan açıklama isteniyor.
4. Gerekirse ekspertiz raporu talep ediliyor.
5. Vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi uygulanıyor.

Ev ve arsa alım satımı yaparken dikkatli olmak ve tapu harcını doğru beyan etmek, ileride yaşanabilecek sorunların önüne geçmek için önemlidir.