Sağlık Bakanlığı, Kurban Bayramı süresince etlerin sağlıklı bir şekilde saklanması ve pişirilmesi konusunda vatandaşları bilgilendirdi. Bakanlık, özellikle kesilen etlerin olgunlaşması için oda sıcaklığında bekletilme süresine dikkat çekerek, '5 saat' uyarısında bulundu.

Bakanlık açıklamasına göre, yeni kesilmiş hayvanların etleri henüz ölüm katılığı (rigor mortis) sürecinde olduğundan serttir. Bu nedenle etlerin daha lezzetli ve kolay pişirilebilir olması için belirli bir süre olgunlaşması gerekmektedir. Ancak bu olgunlaşma sürecinin hijyenik koşullarda ve uygun sıcaklıkta yapılması büyük önem taşımaktadır.

Etlerin Saklanması:

• Etler, kesildikten sonra hemen buzdolabına konulmamalıdır.
• Oda sıcaklığında maksimum 5 saat bekletildikten sonra buzdolabına kaldırılmalıdır. Bu süre, etin bakteri üremesi açısından riskli hale gelmemesi için kritik öneme sahiptir.
• Etler buzdolabında +4°C’de muhafaza edilmelidir.
• Derin dondurucuda saklanacak etler ise küçük porsiyonlar halinde paketlenerek -18°C’de saklanmalıdır. Bu şekilde etler daha uzun süre tazeliğini koruyacaktır.

Etlerin Pişirilmesi:

• Etler, pişirilmeden önce mutlaka çözdürülmelidir. Çözdürme işlemi buzdolabında veya mikrodalga fırında yapılabilir. Oda sıcaklığında çözdürme, bakteri üremesi riskini artırabileceği için önerilmemektedir.
• Etler, iç sıcaklığı 70°C’ye ulaşana kadar pişirilmelidir. Bu, etin içindeki zararlı bakterilerin ölmesini sağlayacaktır.
• Kurban etleri, özellikle mangalda pişirilirken dikkatli olunmalıdır. Etin dışı pişmiş görünse bile içi çiğ kalabilir. Bu nedenle etin iyice pişirilmesi önemlidir.

Bakanlık, Kurban Bayramı boyunca vatandaşların sağlıklı ve güvenli bir şekilde et tüketebilmesi için bu uyarılara dikkat etmelerini önemle vurguladı.

Fenerbahçe Spor Kulübü, yönetim kadrosunda yapılan değişiklikleri resmi internet sitesi üzerinden duyurdu. Kulüpten yapılan açıklamaya göre, yönetim kurulunda bazı görev değişiklikleri ve yeni atamalar yapıldı.

Yapılan değişiklikler şu şekilde:

• Simla Türker Bayazıt: Yönetim Kurulu Üyeliği görevinden ayrıldı.
• Burak Çağlan Kızılhan: Yönetim Kurulu Üyeliği görevinden ayrıldı.
• Selma Rodoplu: Yönetim Kurulu Üyeliği görevinden ayrıldı.
• Ruşen Çetin: Yönetim Kurulu Üyeliği görevinden ayrıldı.

Yeni Atamalar:

• Esin Güral Argat: Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı.
• Mustafa Hakan Orhunbilge: Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı.
• Aydın Erdem: Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı.
• Berkay Erdim: Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı.

Açıklamada, görevlerinden ayrılan yöneticilere kulübe yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür edildi ve yeni atanan yöneticilere başarılar dilendi. Yönetim kadrosundaki bu değişikliklerin, kulübün stratejik hedeflerine ulaşmasına katkı sağlaması bekleniyor. Fenerbahçe'nin önümüzdeki dönemde sportif ve idari alanlarda daha da güçlenmesi amaçlanıyor.

Fenerbahçe yönetimi, yapılan bu değişikliklerle birlikte yeni projeler ve hedefler doğrultusunda çalışmalarına devam edeceğini belirtti. Kulüp, taraftarlarına daha iyi hizmet sunmak ve başarılarını sürdürmek için tüm gücüyle çalışmaya devam edecek.

Havalimanlarında bulunan duty free mağazaları, seyahat edenlerin sıklıkla uğradığı ve vergisiz ürünler satın alabildiği popüler noktalardır. Ancak, hangi ülkenin duty free mağazalarının en iyi olduğu sorusu sıkça merak edilmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalar ve değerlendirmeler, çeşitli faktörleri göz önünde bulundurarak farklı sonuçlara ulaşmaktadır.

Duty free mağazalarının değerlendirilmesinde ürün çeşitliliği, fiyat avantajı, mağaza düzeni, personel kalitesi ve genel alışveriş deneyimi gibi unsurlar önemli rol oynamaktadır. Bazı ülkelerin duty free mağazaları, lüks markaların geniş seçeneklerini sunarken, bazıları yerel ürünlere ağırlık vermektedir. Fiyatlar da ülkeden ülkeye değişiklik göstermekte, bazı duty free'ler daha uygun fiyatlar sunarken, diğerleri daha pahalı olabilmektedir.

Örneğin, Singapur Changi Havalimanı, dünyanın en iyi havalimanlarından biri olarak kabul edilirken, duty free mağazaları da oldukça geniş bir yelpazede ürün sunmaktadır. Özellikle kozmetik, parfüm ve alkol gibi ürünlerde rekabetçi fiyatlar sunmaktadır. Dubai Uluslararası Havalimanı da lüks markaların yanı sıra yerel ürünleri de bulabileceğiniz büyük bir duty free alanına sahiptir.

Avrupa'da ise Amsterdam Schiphol Havalimanı ve Frankfurt Havalimanı, geniş ürün yelpazesi ve düzenli mağazalarıyla dikkat çekmektedir. Bu havalimanlarında özellikle alkol, tütün ürünleri ve çikolata gibi ürünlerde avantajlı fiyatlar bulunabilmektedir. Ancak, her ülkenin ve havalimanının kendine özgü avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Bu nedenle, seyahat etmeden önce gidilecek ülkenin duty free mağazaları hakkında araştırma yapmak ve fiyat karşılaştırması yapmak faydalı olacaktır.

• Singapur Changi Havalimanı: Geniş ürün yelpazesi, rekabetçi fiyatlar.
• Dubai Uluslararası Havalimanı: Lüks markalar ve yerel ürünler.
• Amsterdam Schiphol Havalimanı: Alkol, tütün ve çikolatada avantajlı fiyatlar.
• Frankfurt Havalimanı: Geniş ürün yelpazesi, düzenli mağazalar.

Sonuç olarak, en iyi duty free mağazası kişisel tercihlere, aranan ürünlere ve bütçeye göre değişebilir. Seyahat planlarınızı yaparken bu faktörleri göz önünde bulundurarak, en iyi alışveriş deneyimini yaşayabilirsiniz.

Pablo Escobar'ın sağ kolu olarak bilinen John Jairo Velásquez, namı diğer 'Popeye', hayatına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Velásquez, uyuşturucu baronu Escobar ile geçirdiği dönemi ve o dönemdeki lüks yaşamını detaylı bir şekilde anlattı.

Velásquez, Escobar'ın emrinde geçirdiği yıllarda elde ettiği güç ve servetle nasıl yaşadığını şu sözlerle ifade etti: 'Gömleğime göre araba seçiyordum. O kadar çok paramız vardı ki, ne yapacağımızı şaşırıyorduk. Her istediğimize sahiptik ve hiçbir şeyin kıymetini bilmiyorduk.'

Escobar'ın ölümünden sonra hapse giren ve uzun yıllarını cezaevinde geçiren Velásquez, o dönemde yaşadığı pişmanlıkları ve değişen hayatını da dile getirdi. Cezaevinden çıktıktan sonra farklı bir hayat kurmaya çalıştığını belirten Velásquez, geçmişiyle hesaplaşmaya çalıştığını ve gençlere kötü örnek olmamak için çaba gösterdiğini söyledi.

Velásquez'in açıklamaları, Escobar'ın suç imparatorluğunun iç yüzünü ve o dönemde yaşanan lüks yaşamı gözler önüne seriyor. Aynı zamanda, suç dünyasının cazibesine kapılanların sonunun ne olabileceğine dair de önemli bir örnek teşkil ediyor. Röportajda, Velásquez'in pişmanlıkları ve geleceğe dair umutları da dikkat çekiyor.

Velásquez, Escobar'ın ölümünden sonra örgütün dağılması ve uyuşturucu ticaretinin farklı grupların eline geçmesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Escobar'ın mirasının, Kolombiya'da hala devam eden şiddet ve uyuşturucu sorunlarına etkisini vurguladı.

Röportaj, Escobar'ın sağ kolunun ağzından, uyuşturucu ticaretinin acımasızlığını ve lüksün arkasındaki karanlığı bir kez daha ortaya koyuyor.

Led Zeppelin'in 57 yıllık efsanesinin doğuşunu konu alan 'Becoming Led Zeppelin' belgeselinin nerede yayınlanacağı merak ediliyor. Grubun kuruluşundan efsaneleşmesine kadar olan süreci anlatan belgesel, grubun üyeleri Jimmy Page, Robert Plant ve John Paul Jones'un yanı sıra, ölen davulcu John Bonham'ın da arşiv görüntülerini içeriyor.

Belgesel, Led Zeppelin'in müzikal yolculuğunu ve kişisel deneyimlerini derinlemesine inceliyor. Yönetmenliğini Bernard MacMahon'un üstlendiği yapım, grubun kariyerinin ilk yıllarına odaklanarak, onların müzik dünyasında nasıl bir etki yarattığını gözler önüne seriyor.

Belgeselde yer alan bazı önemli noktalar:

• Grubun üyeleriyle yapılan özel röportajlar
• Daha önce gün yüzüne çıkmamış arşiv görüntüleri
• Led Zeppelin'in müzikal gelişim süreci
• Grubun sahne performanslarından kesitler

Belgeselin yayın tarihi ve platformu henüz netleşmedi. Ancak, müzikseverler ve Led Zeppelin hayranları, bu yapımın yayınlanmasını heyecanla bekliyor.

Belgesel, Led Zeppelin'in sadece bir müzik grubu olmanın ötesinde, bir kültürel fenomen haline nasıl geldiğini anlamak için önemli bir fırsat sunuyor. Grubun müziğe olan tutkusu, birbirleriyle olan bağları ve zorlukların üstesinden gelme azmi, belgeselin ana temalarını oluşturuyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı, halk sağlığını korumak ve tüketiciyi yanıltmaya yönelik faaliyetleri engellemek amacıyla taklit ve tağşiş yapıldığı tespit edilen ürünleri ve bu ürünleri üreten firmaları kamuoyuna duyurdu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, yapılan denetimler sonucunda belirlenen uygunsuzlukların tespit edildiği belirtildi.

Açıklanan listede, lahmacun, sucuk, peynir, tereyağı, bal ve zeytinyağı gibi çeşitli gıda maddelerinde taklit ve tağşiş yapıldığı tespit edildi. Firmaların ürünlerinde, beyan edilen içeriklerin dışında farklı maddelerin kullanıldığı veya ürünlerin belirli standartlara uygun olmadığı belirlendi. Örneğin, bazı sucuk markalarında et yerine daha düşük kaliteli hayvansal ürünlerin kullanıldığı, bazı zeytinyağlarına ise farklı bitkisel yağların karıştırıldığı tespit edildi.

Bakanlık, bu tür faaliyetlerde bulunan firmalar hakkında yasal işlem başlatıldığını ve tüketicilerin bu konuda daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. Ayrıca, tüketicilerin şüpheli durumlarda Alo 174 Gıda Hattı'nı arayarak ihbarda bulunabilecekleri belirtildi.

Güncellenen listede yer alan ürünler ve firmalar, bakanlığın resmi internet sitesinde detaylı olarak yayınlandı. Tüketicilerin bu listeyi inceleyerek bilinçli alışveriş yapmaları ve güvendikleri markaları tercih etmeleri önem taşıyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu tür denetimleri ve açıklamaları, gıda güvenliğinin sağlanması ve tüketici haklarının korunması açısından büyük önem arz ediyor. Bakanlık, denetimlerin aralıksız devam edeceğini ve halk sağlığını tehdit eden ürünlerin piyasadan toplatılacağını bildirdi.

CHP Halkla İlişkiler ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) AKP döneminde İstanbul Müftülüğü'ne süper lüks araç tahsisi yaptığını tespit ettiklerini duyurdu. Yavuzyılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla konuyu gündeme getirdi.

Yavuzyılmaz'ın paylaşımında, “İBB’nin AKP döneminde İstanbul Müftülüğü’ne süper lüks araç tahsisi yaptığını tespit ettik” ifadeleri yer aldı. Paylaşımda ayrıca, tahsis edilen aracın modelinin ve diğer detaylarının yer aldığı bir belge de paylaşıldı.

Belgede yer alan bilgilere göre, İBB tarafından İstanbul Müftülüğü’ne tahsis edilen aracın 2018 model Range Rover olduğu belirtildi. Aracın piyasa değerinin o dönemde oldukça yüksek olduğu ve “süper lüks” olarak nitelendirildiği vurgulandı.

Yavuzyılmaz, bu tahsisin kamu kaynaklarının israfı anlamına geldiğini ve bu tür uygulamaların kabul edilemez olduğunu savundu. Konuyla ilgili İBB yetkililerinden açıklama beklediğini de ifade etti.

Bu açıklama, yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyasi tartışmaları alevlendirecek gibi görünüyor. CHP'nin, İBB'nin geçmiş dönem icraatlarını mercek altına almaya devam edeceği ve benzeri usulsüzlük iddialarını gündeme getireceği tahmin ediliyor.

• Deniz Yavuzyılmaz: İBB'nin AKP döneminde İstanbul Müftülüğü'ne lüks araç tahsisi yaptığını açıkladı.
• Araç Modeli: 2018 model Range Rover.
• İddia: Kamu kaynaklarının israfı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramı dolayısıyla Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı'nı ziyaret etti. Ziyaret, bayramlaşma merasimi şeklinde gerçekleşti.

Bahçeli'nin Ülkü Ocakları'na gerçekleştirdiği bu ziyaret, MHP ile Ülkü Ocakları arasındaki yakın ilişkiyi bir kez daha gözler önüne serdi. Bayram vesilesiyle yapılan bu ziyaret, karşılıklı iyi dileklerin iletilmesine ve bayramın anlam ve önemine vurgu yapılmasına olanak sağladı.

Ziyaretin içeriğine dair detaylı bir açıklama yapılmazken, Bahçeli'nin vakıf yöneticileri ve üyeleriyle bir araya gelerek bayramlarını tebrik ettiği belirtildi. Bu tür ziyaretler, MHP ve Ülkü Ocakları arasındaki bağların güçlenmesine ve ortak değerlerin yaşatılmasına katkıda bulunuyor.

Özetle: Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramı münasebetiyle Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı'nı ziyaret ederek bayramlaştı. Ziyaretin detayları kamuoyu ile paylaşılmadı.

İsrail ordusu, Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilere yönelik sürgün emri yayınladı. Bu emir, Filistinlilerin bölgedeki yaşam koşulları ve demografik yapı üzerindeki endişeleri artırdı.

İsrail ordusunun bu kararı almasındaki gerekçeler henüz net olarak açıklanmadı. Ancak, bölgedeki güvenlik durumu ve İsrail'in Filistin topraklarındaki yerleşim politikalarıyla ilişkili olduğu düşünülüyor.

Sürgün emri, uluslararası toplumda da tepkilere yol açtı. Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri, İsrail'i uluslararası hukuka uymaya ve Filistinlilerin haklarını korumaya çağırdı.

Filistinliler ise sürgün emrine karşı direniş çağrısında bulundu. Batı Şeria'da protesto gösterileri düzenlenirken, Filistinli yetkililer de uluslararası arenada diplomatik girişimlerde bulunarak kararın iptal edilmesini talep etti.

Bölgedeki gerginliğin tırmanmasıyla birlikte, olası çatışma senaryoları da gündeme geldi. Sürgün emrinin uygulanması halinde, binlerce Filistinlinin evlerinden ve topraklarından ayrılmak zorunda kalabileceği belirtiliyor.

İsrail-Filistin arasındaki bu son gelişmeler, bölgedeki barış umutlarını daha da zayıflatırken, uluslararası toplumun çözüm arayışlarını hızlandırması bekleniyor.

Özetle:

• İsrail ordusu, Batı Şeria'daki Filistinlilere sürgün emri verdi.
• Karar, uluslararası tepkilere yol açtı.
• Filistinliler direniş çağrısında bulundu.
• Bölgede gerginlik tırmanıyor.