Nucleus Embryo adlı şirket, 5999 dolara genetik olarak taranmış ve seçilmiş embriyolar sunarak 'tasarım bebek' kavramını gerçeğe dönüştürmeyi hedefliyor. Bu durum, etik tartışmaları ve öjenizm endişelerini beraberinde getiriyor.

Nucleus Embryo adlı şirket, potansiyel ebeveynlere 5999 dolar karşılığında genetik olarak taranmış ve seçilmiş embriyolar sunarak, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Şirketin bu hizmeti, 1997 yapımı 'Gattaca' filmindeki distopik senaryoyu akıllara getirerek, 'tasarım bebek' kavramını gerçeğe dönüştürme potansiyeli taşıyor. Bu durum, etik tartışmaları ve öjenizm endişelerini de beraberinde getiriyor.
İnsan Genom Projesi'nin tamamlanmasıyla birlikte genetik testlerin yaygınlaşması, genetik hastalıkların taranması ve hatta bazı özelliklerin seçilmesi mümkün hale geldi. Ancak, bu teknolojinin kullanımı, özellikle de embriyo seçimi söz konusu olduğunda, derin etik soruları gündeme getiriyor.
Nucleus Embryo'nun sunduğu hizmet, embriyoların genetik olarak taranarak sağlıklı olanların seçilmesini içeriyor. Bu, genetik hastalıkların önlenmesi açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ancak, bazı eleştirmenler, bu uygulamanın, gelecekte 'istenmeyen' özelliklere sahip bireylerin ayrımcılığa uğramasına yol açabileceği endişesini taşıyor.
Özellikle öjenizm kavramı, bu tartışmalarda sıkça gündeme geliyor. Öjenizm, insan ırkını genetik olarak 'iyileştirme' amacıyla yapılan uygulamaları ifade ediyor. Geçmişte Nazi Almanyası gibi rejimler tarafından kötüye kullanılan bu ideoloji, genetik teknolojilerin kontrolsüz kullanımının potansiyel tehlikelerini hatırlatıyor.
Nucleus Embryo'nun hizmetiyle ilgili olarak, 'genetik kusurların' tanımının nasıl yapılacağı ve kimin bu tanımı yapacağı gibi sorular da önem taşıyor. Zira, bir özelliğin 'kusur' olarak kabul edilmesi, toplumsal değerlere ve kültürel normlara göre değişebilir.
Sonuç olarak, Nucleus Embryo'nun sunduğu hizmet, genetik teknolojilerin potansiyel faydalarını ve risklerini aynı anda gözler önüne seriyor. Bu alandaki gelişmelerin yakından takip edilmesi ve etik ilkeler çerçevesinde düzenlenmesi, insanlığın geleceği açısından büyük önem taşıyor.