İsrail ordusu, Suriye'de Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na yakın bir bölgede bir hedefi vurdu. Olay, bölgedeki gerginliği tırmandırırken, saldırının detayları ve hedef hakkında henüz net bilgiler bulunmuyor. Suriye tarafından henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Suriye kaynaklarından elde edilen bilgilere göre, başkent Şam'da patlama sesleri duyuldu ve hava savunma sistemlerinin aktif olduğu belirtildi. İsrail'in bu saldırıyı gerçekleştirme nedeni ve hedefi hakkında farklı spekülasyonlar yapılıyor. Bazı kaynaklar, hedefin İran destekli milis güçlerine ait bir askeri üs olduğunu iddia ediyor.

İsrail, son yıllarda Suriye'deki İran hedeflerine yönelik birçok hava saldırısı düzenledi. İsrail, bu saldırıları, İran'ın bölgedeki askeri varlığını engelleme ve güvenliğini koruma gerekçesiyle savunuyor. Suriye ise bu saldırıları egemenlik ihlali olarak nitelendiriyor ve uluslararası toplumu İsrail'e karşı harekete geçmeye çağırıyor.

Bölgedeki gerginliğin artmasıyla birlikte, uluslararası kamuoyunun tepkisi merakla bekleniyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların, tarafları itidale davet etmesi ve gerginliğin düşürülmesi için diplomatik çabaları yoğunlaştırması bekleniyor.

Saldırının ardından bölgedeki gelişmeler yakından takip edilirken, olası bir tırmanmanın önüne geçilmesi için diplomatik girişimlerin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ilanda, 2024/21 Esas numaralı dosya kapsamında görülen kıymet takdiri raporuna itiraz davası duyurulmaktadır. Davacılar Abdurrahman Koç ve müşterekleri, davalılar ise Hazine ve Vakıflar Bankası olarak belirtilmiştir.

Mahkeme, davalılara ve ilgili diğer taraflara ilanen tebligat yapmaktadır. Bu kapsamda, davalıların dava dilekçesi ve duruşma gününü içeren davetiyenin tebliğ edilmiş sayılması amaçlanmaktadır.

Duruşma Günü: 18/07/2024 günü saat 09:45'te Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi'nde duruşma yapılacaktır. Davalıların bu tarihte bizzat veya bir temsilci aracılığıyla mahkemede hazır bulunmaları ya da belirtilen tarihe kadar yazılı olarak savunmalarını sunmaları gerekmektedir.

Aksi takdirde, davaya yokluklarında devam olunacağı ve yapılan işlemlerin kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağı ihtar edilmektedir. İlgili tarafların yasal haklarını kullanabilmeleri için belirtilen tarihe kadar gerekli adımları atmaları önemlidir.

İzmir 15. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2024/389 Esas sayılı dosyası kapsamında, velayet altında bulunan gayrimenkulün satışı için izin talebiyle ilgili bir ilan yayınlanmıştır.

Mahkeme, davacı Müesser Ergün'ün, velayeti altında bulunan küçükler Duru Ergün ve Derin Ergün adına, İzmir ili, Konak ilçesi, Alsancak Mahallesi, 1547 ada, 2 parselde kayıtlı 27/1168 arsa paylı 1 Nolu bağımsız bölümün (mesken) satışı için izin talebinde bulunduğunu belirtmiştir.

İlgili gayrimenkulün satışının, küçüklerin menfaatine uygun olup olmadığına dair itirazı olanların, ilanın yayın tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkemeye yazılı veya sözlü olarak başvurmaları gerektiği ilan edilmiştir.

Aksi takdirde, satış izni talebi hakkında karar verileceği duyurulmuştur.

Serik 3. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimliği tarafından verilen ilan, sanık MUSA SARI hakkında açılan kamu davasına ilişkindir. İlanda, sanığın savunmasının alınması için duruşma günü belirlendiği ve bu duruşmaya katılması gerektiği belirtilmektedir.

Sanık MUSA SARI, 06/06/1985 Antalya doğumlu ve nüfusa kayıtlı olduğu bilgiler şu şekildedir: Baba adı Ali, anne adı Zeynep, Antalya ili, Serik ilçesi, Belkıs Mahallesi Cilt no:134, Hane no: 76, BSN: ********** şeklindedir.

Sanığın, belirtilen duruşma gününde hazır bulunmaması halinde, 5271 sayılı CMK’nın 247. maddesi uyarınca hakkında yakalama kararı çıkarılabileceği ilan edilmektedir. Duruşma günü ilanı, sanığın savunma hakkının korunması ve yargılamanın usulüne uygun şekilde yürütülmesi amacıyla yapılmaktadır.

İlgili mahkeme, sanığın belirtilen adreste tebligat yapılamaması nedeniyle ilanen tebligat yoluna başvurmuştur. Bu ilan, sanığın yasal haklarını kullanabilmesi ve yargılama sürecine dahil olabilmesi için büyük önem taşımaktadır.

Osmaniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği tarafından verilen ilanda, 2024/234 Esas numaralı dosya kapsamında, mirasçılık belgesi iptali davası açıldığı belirtilmektedir. Davacı vekili Av. Ali Can Uçar tarafından açılan davada, miras bırakan Ali Torun'un mirasçılık belgesinin iptali talep edilmektedir.

İlanda, davalılar arasında yer alan ve adresleri bilinmeyen mirasçılar Halil Torun ve Fadime Yetimoğlu'na ilanen tebligat yapılmasına karar verildiği ifade edilmektedir. Bu kişilerin, ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde davaya cevap dilekçesi sunmaları veya davaya katılmaları gerektiği, aksi takdirde yokluklarında yargılamaya devam edileceği belirtilmektedir. Ayrıca, cevap dilekçesi sunulmaması durumunda, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamının inkar edilmiş sayılacağı vurgulanmaktadır.

Mahkeme, Halil Torun ve Fadime Yetimoğlu'nun, ilanın yayınlandığı tarihten itibaren iki hafta sonra duruşma gününde, saat 09:45'te Osmaniye Adliyesi Ek Bina 3. Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri gerektiğini belirtmektedir. Aksi takdirde, yokluklarında karar verilebileceği ihtar edilmektedir.

Özetle, Osmaniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, mirasçılık belgesi iptali davası nedeniyle adresleri bilinmeyen Halil Torun ve Fadime Yetimoğlu'na ilanen tebligat yaparak, davaya katılmaları veya cevap dilekçesi sunmaları çağrısında bulunmaktadır. Belirtilen süre içinde gerekli işlemlerin yapılmaması durumunda, yargılamaya yokluklarında devam edileceği ve davacının iddialarının inkar edilmiş sayılacağı vurgulanmaktadır.

Avrupa'da yükselen güvenlik kaygıları, Avrupa Birliği üyesi ülkeleri savunma bütçelerini artırmaya yöneltiyor. Euronews'in haberine göre, 16 AB ülkesi savunma harcamalarını artırmaya hazırlanıyor.

Bu karar, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Avrupa'daki güvenlik dengelerini değiştirmesi ve NATO'nun Avrupa'daki savunma kapasitesini güçlendirme çağrıları sonrasında geldi. Savunma harcamalarındaki artış, özellikle Doğu Avrupa ülkelerinde daha belirgin olacak.

Artan harcamalarla birlikte, üye ülkelerin savunma sanayilerine yatırımlarının da artması bekleniyor. Bu durum, Avrupa savunma sanayisinin güçlenmesine ve kıta genelinde askeri işbirliğinin artmasına katkıda bulunabilir.

Savunma harcamalarındaki bu artışın, AB bütçesi ve üye ülkelerin ekonomik politikaları üzerindeki etkileri de yakından takip ediliyor. Bazı ekonomistler, savunmaya ayrılan kaynakların diğer sosyal hizmetlerden kesintiye yol açabileceği konusunda uyarıyor.

16 ülkenin bu kararı, Avrupa'nın güvenlik ve savunma politikalarında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Kararın, diğer AB ülkelerini de benzer adımlar atmaya teşvik edebileceği belirtiliyor.

Bu bağlamda, Avrupa Birliği'nin ortak savunma stratejileri ve NATO ile işbirliği konularının önümüzdeki dönemde daha da önem kazanması bekleniyor. Savunma harcamalarındaki artışın, Avrupa'nın küresel güvenlik denklemindeki rolünü nasıl etkileyeceği ise merak konusu.

Günümüzde internet, sağlık bilgisi arayışında önemli bir kaynak haline geldi. Ancak, Dr. Google olarak da adlandırılan internet üzerindeki tıbbi aramaların potansiyel riskleri ve yanlış yönlendirmeleri de beraberinde getirdiği belirtiliyor. Uzmanlar, internetin birincil tanı aracı olarak kullanılmaması gerektiği konusunda uyarıyor.

İnternet üzerinden sağlık bilgisi ararken dikkat edilmesi gerekenler:

• Güvenilir Kaynaklar: Sağlık kuruluşlarının veya uzman doktorların web siteleri gibi güvenilir kaynaklar tercih edilmeli.
• Bilgiyi Doğrulama: Bulunan bilgilerin doğruluğu farklı kaynaklardan teyit edilmeli.
• Kişisel Duruma Uyarlama: İnternette bulunan genel bilgiler, kişisel sağlık durumuna göre değerlendirilmemeli ve mutlaka bir doktora danışılmalı.

Ayrıca, internetteki sağlık forumları ve sosyal medya gruplarında paylaşılan deneyimlerin kişiden kişiye değişebileceği ve her zaman güvenilir olmadığı unutulmamalıdır. Kendi kendine teşhis ve tedavi yöntemlerinden kaçınmak, sağlığı korumak açısından büyük önem taşıyor. Özellikle kronik rahatsızlıkları olan veya düzenli ilaç kullanan kişilerin, internetten edindikleri bilgilerle tedavi yöntemlerini değiştirmemesi gerekiyor. Herhangi bir sağlık sorunu yaşandığında, en doğru yaklaşım, bir sağlık profesyoneline başvurmaktır.

Sonuç olarak, internet sağlık bilgisi edinmek için faydalı bir araç olabilirken, dikkatli ve bilinçli kullanılmadığında ciddi riskler taşıyabilir. Doğru bilgiye ulaşmak ve sağlığı korumak için güvenilir kaynaklara yönelmek ve bir uzmana danışmak her zaman en iyi seçenektir.

İngiltere'de 2 Mayıs'ta yapılacak yerel seçimlerde, Nigel Farage'ın Reform UK partisi kritik bir sınavla karşı karşıya. Seçimler, Başbakan Rishi Sunak liderliğindeki Muhafazakar Parti için de önemli bir gösterge olacak.

Reform UK, son dönemde anketlerde yükseliş gösterse de, yerel seçimlerdeki performansı partinin geleceği açısından belirleyici olacak. Parti, özellikle Muhafazakar Parti seçmeninden oy almayı hedefliyor.

Seçimlerin en önemli sonuçlarından biri, Reform UK'in ülke genelindeki popülaritesini ölçmek olacak. Anketler, partinin oylarının arttığını gösterse de, bu artışın sandığa ne kadar yansıyacağı merak konusu. Partinin performansı, genel seçimler öncesinde siyasi dengeleri değiştirebilir.

Muhafazakar Parti için ise seçimler, hükümetin kamuoyu nezdindeki desteğini ölçmek için bir fırsat sunuyor. Son dönemde ekonomik zorluklar ve siyasi tartışmalarla boğuşan parti, yerel seçimlerdeki olası bir başarısızlık durumunda daha da zor durumda kalabilir.

Seçimlerde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar:

• Reform UK'in performansı
• Muhafazakar Parti'nin oy kaybı
• İşçi Partisi'nin yükselişi
• Seçim sonuçlarının genel seçimlere etkisi

Seçim sonuçları, İngiliz siyasetinde önemli değişikliklere yol açabilir ve partilerin stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir.

1. Seçim sonuçlarının analizi
2. Partilerin tepkileri
3. Olası senaryolar

Gazze'de İsrail ablukası nedeniyle gıda malzemelerinin kritik seviyede olduğu belirtiliyor. Bölgede yaşayan sivillerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı ve açlık tehlikesiyle karşı karşıya oldukları vurgulanıyor.

Uluslararası yardım kuruluşları, Gazze'ye yönelik insani yardım sevkiyatlarının yetersiz olduğunu ve ablukanın derhal kaldırılması gerektiğini belirtiyor. Gıda, su ve tıbbi malzeme eksikliğinin bölgedeki yaşam koşullarını giderek kötüleştirdiği ifade ediliyor.

Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlar, İsrail'e abluka uygulamasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Gazze halkının temel haklarının ihlal edildiğini defalarca dile getirdi. Ancak, ablukanın devam etmesi nedeniyle Gazze'deki insani kriz derinleşiyor.

Gazze'deki yerel kaynaklar, birçok ailenin günde sadece bir öğün yemek yiyebildiğini ve çocukların yetersiz beslenme nedeniyle sağlık sorunları yaşadığını bildiriyor. Hastanelerde ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle tedavi imkanlarının kısıtlı olduğu da belirtiliyor.

Uluslararası toplumun Gazze'ye yönelik insani yardım çabalarını artırması ve İsrail'e abluka uygulamasını sona erdirmesi çağrıları yapılıyor. Aksi takdirde, Gazze'deki insani krizin daha da derinleşmesinden endişe ediliyor.

• Abluka: İsrail'in Gazze'ye uyguladığı abluka, bölgedeki gıda ve temel ihtiyaç malzemelerinin girişini ciddi şekilde kısıtlıyor.
• Açlık Tehlikesi: Gazze'de yaşayan siviller, gıda eksikliği nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.
• Uluslararası Çağrılar: Uluslararası yardım kuruluşları ve BM, ablukanın kaldırılması ve insani yardımın artırılması çağrısında bulunuyor.