Kütahya'nın Hisarcık ilçesinde, 25 Haziran 2024 tarihinde saat 16:42'de 4.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin derinliği 7.1 kilometre olarak ölçüldü. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KOERI) verilerine göre depremin merkez üssü Hisarcık ilçesi.

Deprem, Kütahya ve çevre illerde hissedildi. Şu ana kadar herhangi bir can kaybı veya yaralanma bildirilmedi. Ancak, bazı evlerde hafif hasar meydana geldiği belirtiliyor. Yetkililer, deprem sonrası bölgede incelemelerde bulunuyor.

Depremin ardından, vatandaşlar panik halinde sokaklara çıktı. Hisarcık Kaymakamlığı, vatandaşları sakin olmaya ve yetkililerin açıklamalarını takip etmeye çağırdı. Ayrıca, hasarlı binalara girilmemesi konusunda uyarıda bulunuldu.

AFAD ve diğer ilgili kurumlar, bölgede gerekli önlemleri aldı. Olası artçı sarsıntılara karşı hazırlıklı olunması gerektiği vurgulandı. Kütahya Valiliği, depremle ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve gerekli tüm tedbirlerin alındığını açıkladı.

Depremin Etkileri:

• Deprem Kütahya ve çevre illerde hissedildi.
• Hafif hasarlar meydana geldiği bildirildi.
• Vatandaşlar panik halinde sokaklara çıktı.

Yetkililerin Açıklamaları:

1. Vatandaşlar sakin olmaya çağrıldı.
2. Hasarlı binalara girilmemesi uyarısı yapıldı.
3. Gerekli tüm tedbirlerin alındığı açıklandı.

Garanti Bankası mobil uygulamasında bugün erişim sorunu yaşandı. Çok sayıda kullanıcı, mobil uygulamaya giriş yapamadıklarını bildirdi. Sosyal medyada da konuyla ilgili çok sayıda paylaşım yapıldı. Kullanıcılar, uygulamaya giriş yapmaya çalıştıklarında çeşitli hatalarla karşılaştıklarını belirtti.

Garanti Bankası tarafından konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Uygulamanın neden çöktüğü ve ne zaman düzeleceği konusunda net bir bilgi bulunmuyor. Ancak, sosyal medyada kullanıcılar sorunun çözülmesini beklediklerini ve mağduriyetlerinin giderilmesini talep ettiklerini dile getirdi.

Erişim Sorunu Yaşayan Kullanıcıların Tepkileri

• Uygulamaya giriş yapamayan kullanıcılar, bankacılık işlemlerini gerçekleştiremediklerini ve bu durumun kendilerini mağdur ettiğini belirtti.
• Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, sorunun ne zaman çözüleceğine dair bilgi almak isteyen kullanıcılar, bankanın konuyla ilgili bir açıklama yapmasını talep etti.
• Bazı kullanıcılar ise, uygulamanın sürekli olarak çökmesinden dolayı bankaya olan güvenlerinin azaldığını ifade etti.

Garanti Bankası mobil uygulamasında yaşanan bu erişim sorunu, bankanın kullanıcıları arasında büyük bir memnuniyetsizliğe yol açtı. Kullanıcılar, sorunun en kısa sürede çözülmesini ve bankanın konuyla ilgili bir açıklama yapmasını bekliyor.

Ünlü oyuncu Özlem Tekin'in 2005 yılında evlendiği ve 2009'da boşandığı ilk eşi Hakan Uysal ile ilgili çarpıcı açıklamaları gündeme geldi. Tekin, 2013'te Milan Jovanovic ile evlenmiş ancak bu evlilik de 2023'te sona ermişti. Boşanmanın ardından yaptığı bir röportajda Tekin, ilk eşi Hakan Uysal'ın kendisine ettiği bedduanın tutmuş olabileceğini ima etti.

Özlem Tekin, Hakan Uysal ile evliliğinin bitme nedenini, ilişkilerinde yaşadığı sorunlara bağlamıştı. Tekin, Uysal'ı aldattığını itiraf ederek, "Keşke sadece fiziksel olarak aldatsaydım. O zaman belki bu kadar acı çekmezdim," şeklinde konuştu. Bu sözleri, pişmanlığını dile getirdiğinin bir göstergesi olarak yorumlandı.

Oyuncunun bu açıklamaları, magazin dünyasında geniş yankı uyandırdı. Tekin'in, ilk evliliğindeki hatalarını kabul etmesi ve bu hataların sonraki ilişkilerini etkilemiş olabileceğini düşünmesi, dikkat çekti. Özellikle beddua konusundaki imaları, sosyal medyada tartışma yarattı.

Özlem Tekin, Hakan Uysal'dan boşandıktan sonra Sırp Milan Jovanovic ile evlenmiş, ancak bu evlilik de uzun sürmemişti. Tekin'in her iki evliliğinin de sona ermesi, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. Bazıları, Tekin'in ilk evliliğindeki hatalarından ders almadığını savunurken, bazıları ise her evliliğin kendine özgü dinamikleri olduğunu belirtti.

Tekin'in açıklamaları, aldatma konusunun ilişkiler üzerindeki yıkıcı etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Oyuncunun, "Keşke sadece fiziksel olarak aldatsaydım," sözleri, duygusal aldatmanın fiziksel aldatmadan daha derin yaralar açabileceğine işaret ediyor.

Özlem Tekin’in bu itirafları, magazin gündemine bomba gibi düşerken, geçmişte yaşanan olayların gün yüzüne çıkması, ünlü oyuncunun özel hayatına dair yeni bir tartışma başlatmış oldu.

Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği tarafından verilen resmi ilanda, 2024/235 Esas numaralı dosya kapsamında, mirasçılık belgesi verilmesi talebiyle açılan bir dava duyurulmaktadır. Davacı Fatma Akdağ tarafından açılan bu davada, mahkeme, mirasçıların veya ilgili kişilerin belirli bir süre içinde mahkemeye başvurmaları gerektiğini ilan etmiştir.

İlgili ilana göre, mirasçılar ve diğer ilgililerin, bu ilanın yayın tarihinden itibaren 3 ay (üç ay) içinde, mirasçılık belgesi talebine itirazları varsa, bu itirazlarını dilekçe ile mahkemeye bildirmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde, mahkeme tarafından verilecek mirasçılık belgesinin kesinleşeceği ve bu belgenin gerçeği yansıtmadığı yönündeki iddiaların dinlenmeyeceği belirtilmiştir.

İlanın amacı, tüm potansiyel mirasçıların ve ilgililerin davadan haberdar olmasını sağlamak ve itiraz haklarını kullanmalarına olanak tanımaktır. Bu süreç, miras hukukunun temel prensiplerinden olan hakkaniyet ve şeffaflık ilkelerinin bir gereğidir.

Sonuç olarak, Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, mirasçılık belgesi verilmesi talebiyle açılan davada, ilgili tüm tarafları bilgilendirmek ve yasal haklarını korumak amacıyla bu ilanı yayınlamıştır. İlgililerin belirtilen süre içinde mahkemeye başvurmaları önem arz etmektedir.

Ezine Asliye Hukuk Mahkemesi'nden yapılan ilana göre, 2023/312 Esas sayılı dosya kapsamında, davacı Hazine ve davalılar arasında görülen tapu iptali ve tescili davasında, dava konusu taşınmazın keşfi sırasında tespit edilen ve adresleri meçhul olan Mehmet Yaman'ın mirasçılarına ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir.

Mahkeme, söz konusu kişilerin duruşma günü olan 26/09/2024 günü saat 10:00'da Ezine Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri gerektiğini belirtmiştir. Aksi takdirde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 317/2. maddesi gereğince yokluklarında yargılamaya devam olunacağı ihtar edilmiştir.

İlgili kişilerin, belirtilen duruşma tarihinde mahkemede hazır bulunmamaları veya bir vekil aracılığıyla temsil edilmemeleri durumunda, dava yokluklarında görülecek ve karar verilebilecektir. Bu nedenle, ilanın dikkatle incelenmesi ve gerekli önlemlerin alınması önemlidir.

Oyuncu Özge Özder, eşi müzisyen Sinan Güleryüz ile evliliğinde 6. yılı geride bırakırken, sosyal medya üzerinden eşine olan aşkını dile getirdi. Özder, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda eşiyle birlikte yer aldığı bir fotoğrafı yayınlayarak, 'İlle de kocam, sonsuza kadar kocam' ifadelerini kullandı. Bu paylaşım, çiftin boşanacakları yönünde uzun süredir devam eden iddialarına cevap niteliği taşıdı.

Özge Özder, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: '6 yıl... Dile kolay... İçinde neler neler yok ki... İyi ki... İlle de sen, sonsuza kadar sen @sinanguleryuzofficial' Bu sözler, Özder'in eşine duyduğu derin sevgiyi ve bağlılığı açıkça ortaya koydu.

Çiftin hayranları ve takipçileri, Özder'in bu romantik paylaşımına beğeni ve yorum yağdırdı. Birçok kişi, çiftin mutluluğuna dair temennilerini dile getirirken, boşanma iddialarının asılsız çıkmasına sevindiklerini ifade etti.

Özge Özder ve Sinan Güleryüz, 2018 yılında hayatlarını birleştirmişlerdi. Evliliklerinden bir kız çocukları olan çift, zaman zaman sosyal medya hesaplarından aile fotoğraflarını paylaşarak mutluluklarını gözler önüne seriyorlar.

Özder'in bu son paylaşımı, çiftin ilişkisinin sağlam temellere dayandığını ve aralarındaki sevginin güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Boşanma dedikodularına rağmen Özge Özder'in eşine olan bağlılığı ve aşkı, sevenleri tarafından takdirle karşılandı.

Emre Altuğ, oğlu Mert ile ilişkisine dair samimi açıklamalarda bulundu. Altuğ, Mert'i çok sevdiğini ve onunla gurur duyduğunu ifade etti. Babalık deneyiminin hayatında önemli bir yere sahip olduğunu belirten Altuğ, Mert'in kendi ayakları üzerinde durabilen, başarılı bir birey olmasını istediğini vurguladı.

Altuğ, Mert'in eğitim hayatına destek olmanın yanı sıra, onun ilgi alanlarına da önem verdiğini belirtti. Mert'in sporla ilgilenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Altuğ, onun sağlıklı ve aktif bir yaşam sürmesini desteklediğini söyledi.

Sanatçı, oğluyla vakit geçirmenin kendisi için çok değerli olduğunu ve yoğun iş temposuna rağmen Mert'e zaman ayırmaya özen gösterdiğini anlattı. Birlikte yaptıkları aktivitelerden bahseden Altuğ, Mert ile aralarındaki güçlü bağın kendisini mutlu ettiğini ifade etti.

Emre Altuğ, röportajında babalık rolünün hayatına kattığı anlamı ve Mert ile olan özel ilişkisini detaylı bir şekilde paylaştı. Mert'in geleceğiyle ilgili umutlarını dile getiren Altuğ, onun başarılı ve mutlu bir yaşam sürmesi için elinden geleni yapacağını belirtti.

Altuğ, sosyal medya hesabından da oğluyla ilgili paylaşımlar yapmaya devam ediyor. Hayranları, Altuğ'un Mert ile olan sıcak ve samimi ilişkisine büyük ilgi gösteriyor.

İtalya'da binlerce kişi, 'Fantapapa' adında bir oyun oynayarak yeni papayı tahmin etmeye çalışıyor. Oyun, futbol fantezi liglerine benzer bir mantıkla işliyor ve Katolik dünyasında büyük ilgi görüyor.

Oyunun temelinde, Vatikan'daki bir sonraki papalık seçiminde yarışacak kardinallerden oluşan sanal takımlar kurmak yatıyor. Oyuncular, belirli bir bütçe dahilinde kardinallerden oluşan kadrolar oluşturuyor ve kardinallerin performanslarına göre puan topluyorlar. Puanlama sistemi, kardinallerin yaptıkları konuşmalar, yayınladıkları makaleler ve diğer faaliyetlerine dayanıyor. Örneğin, yoksullukla ilgili bir açıklama yapan bir kardinal puan kazanırken, bir skandala karışan kardinal puan kaybediyor.

Oyunun amacı, en çok puanı toplayarak 'Fantapapa' şampiyonu olmak. Oyun, sadece eğlence amaçlı olmakla kalmıyor, aynı zamanda Vatikan ve Katolik Kilisesi hakkında bilgi edinmeyi de sağlıyor. Oyuncular, kardinallerin görüşlerini, duruşlarını ve olası papalık seçimindeki rollerini daha yakından takip etme fırsatı buluyor.

Organizatörler, oyunun amacının dini değerleri küçümsemek olmadığını, aksine Katolik dünyasına olan ilgiyi artırmak olduğunu belirtiyor. Oyunun, özellikle genç nesillerin Vatikan ve Katolik Kilisesi hakkında daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı olduğuna inanıyorlar.

Fantapapa'nın popülaritesi her geçen gün artıyor ve oyunun uluslararası alanda da yayılması bekleniyor.

Vatikan'da Papa Emeritus Benedictus'un naaşının halka açık ziyareti sırasında Afrikalılara ayrımcılık yapıldığı iddiaları sosyal medyada geniş yankı buldu. İddialara göre, Afrikalı olduğu düşünülen kişilerin Aziz Petrus Bazilikası'na girişlerine izin verilmedi.

İddiaların Kaynağı ve Yayılımı: Söz konusu iddialar, ilk olarak @news_africa adlı bir Twitter hesabından yapılan paylaşımla ortaya çıktı. Paylaşımda, Afrikalıların Papa'nın naaşını ziyaret etmelerinin engellendiği öne sürüldü. Bu iddia, kısa sürede birçok sosyal medya kullanıcısı tarafından paylaşıldı ve tartışmalara yol açtı.

Euronews'in Araştırması: Euronews, iddiaların doğruluğunu araştırmak için çeşitli kaynaklara başvurdu. Vatikan yetkilileriyle iletişime geçildi ve konuyla ilgili resmi bir açıklama talep edildi. Ayrıca, olay yerinde bulunan görgü tanıklarıyla görüşülerek bilgi alınmaya çalışıldı.

Vatikan'ın Yanıtı: Vatikan yetkilileri, ayrımcılık iddialarını kesin bir dille reddetti. Yapılan açıklamada, ziyaretin herkese açık olduğu ve herhangi bir ayrımcılık yapılmadığı belirtildi. Ancak, yoğun kalabalık nedeniyle zaman zaman girişlerde gecikmeler yaşanabildiği ifade edildi.

Görgü Tanıkları Ne Diyor?: Olay yerinde bulunan bazı görgü tanıkları, farklı ifadelerde bulundu. Bazı tanıklar, Afrikalı olduğu düşünülen kişilerin girişlerde sorun yaşadığını belirtirken, bazıları ise herkesin benzer şekilde beklediğini ve herhangi bir ayrımcılığa şahit olmadıklarını ifade etti.

Sonuç: Euronews'in araştırması sonucunda, Afrikalılara yönelik sistematik bir ayrımcılık yapıldığına dair kesin bir kanıt bulunamadı. Ancak, girişlerde yaşanan gecikmeler ve bazı kişilerin olumsuz deneyimleri, ayrımcılık algısı yaratmış olabilir. Vatikan'ın konuyla ilgili daha şeffaf bir açıklama yapması, bu tür iddiaların önüne geçilmesi açısından önem taşıyor.