Huawei, ilk katlanabilir dizüstü bilgisayarı olan MateBook X Fold'u Çin'de düzenlenen bir etkinlikte tanıttı. Bu yeni cihaz, şirketin katlanabilir ekran teknolojisindeki yeteneklerini sergiliyor ve dizüstü bilgisayar kullanımını farklı bir boyuta taşıyor.

MateBook X Fold'un Özellikleri:

• Katlanabilir Ekran: Cihazın en dikkat çekici özelliği, katlanabilir OLED ekranı. Bu ekran, katlandığında kompakt bir tablet boyutuna gelirken, açıldığında geniş bir dizüstü bilgisayar ekranı sunuyor.
• Tasarım: MateBook X Fold, şık ve hafif bir tasarıma sahip. Katlanabilir mekanizması, dayanıklılık ve kullanım kolaylığı sağlayacak şekilde tasarlanmış.
• Performans: Cihazın iç donanımı hakkında henüz detaylı bilgi verilmedi, ancak güçlü bir işlemci ve yeterli miktarda RAM ile donatıldığı tahmin ediliyor. Bu sayede, günlük kullanım ve iş üretkenliği için yeterli performansı sunması bekleniyor.
• Bağlantı Noktaları: MateBook X Fold'da çeşitli bağlantı noktaları bulunuyor. Bunlar arasında USB-C portları, kulaklık girişi ve diğer bağlantı seçenekleri yer alıyor.
• Yazılım: Cihazın hangi işletim sistemiyle geldiği henüz açıklanmadı, ancak Windows veya Huawei'nin kendi geliştirdiği HarmonyOS işletim sistemiyle gelmesi bekleniyor.

Hedef Kitle:

Huawei MateBook X Fold, özellikle mobiliteye önem veren ve hem tablet hem de dizüstü bilgisayar deneyimini bir arada yaşamak isteyen kullanıcılara hitap ediyor. İş seyahatlerinde olanlar, öğrenciler ve yaratıcı profesyoneller için ideal bir seçenek olabilir.

Fiyat ve Kullanılabilirlik:

MateBook X Fold'un fiyatı ve ne zaman piyasaya sürüleceği henüz açıklanmadı. Ancak, katlanabilir ekran teknolojisinin maliyeti göz önüne alındığında, cihazın üst segment bir fiyat etiketine sahip olması bekleniyor.

Soğuk havaların etkisiyle ellerde meydana gelen kuruluk ve çatlaklar, birçok kişinin ortak sorunlarından biri haline geldi. Özellikle kış aylarında artan bu sorun, günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Ancak, bu sorundan kurtulmanın hızlı ve doğal bir yolu bulunuyor. Dakikalar içinde pamuk gibi ellere sahip olmak için evde kolayca uygulanabilecek bir yöntem mevcut.

Bu yöntemde kullanılacak malzemeler genellikle her evde bulunan doğal ürünlerden oluşuyor. Öncelikle, zeytinyağı, bal ve limon suyu karışımı hazırlanıyor. Zeytinyağı cildi nemlendirirken, bal antibakteriyel özelliğiyle çatlakların iyileşmesine yardımcı oluyor. Limon suyu ise ciltteki ölü hücreleri temizleyerek daha pürüzsüz bir görünüm sağlıyor.

Hazırlanan bu karışım, temizlenmiş ellere masaj yaparak uygulanıyor. Yaklaşık 5-10 dakika boyunca dairesel hareketlerle masaj yapıldıktan sonra, eller ılık suyla durulanıyor. Ardından, cildin nemini korumak için hafif bir nemlendirici krem sürülüyor.

Bu yöntemin düzenli olarak uygulanması, ellerdeki çatlakların kısa sürede iyileşmesine ve cildin daha sağlıklı bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor. Ayrıca, elleri soğuktan korumak ve sık sık nemlendirmek de çatlak oluşumunu önlemek için önemli adımlar arasında yer alıyor.

İpuçları:

• Ellerinizi yıkarken çok sıcak su kullanmaktan kaçının.
• Bulaşık yıkarken veya temizlik yaparken eldiven kullanın.
• Gün içinde ellerinizi düzenli olarak nemlendirin.
• Bol su için ve sağlıklı beslenin.

Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde bulunan Uyuz Gölü'nde, göçmen kuşların uğrak noktası olması ve çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yapması nedeniyle jandarma ekipleri tarafından devriye faaliyetleri yürütülmektedir. Gölbaşı İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler, özellikle kuşların yoğun olarak bulunduğu bölgelerde motorlu devriye ve drone destekli denetimler gerçekleştirmektedir.

Devriyeler sırasında, gölde avlanmanın yasak olduğu ve kuşların rahatsız edilmemesi gerektiği konularında vatandaşlar bilgilendirilmektedir. Jandarma ekipleri, göl çevresindeki güvenlik önlemlerini artırarak, kaçak avlanma ve diğer yasa dışı faaliyetlerin önüne geçmeyi hedeflemektedir. Uyuz Gölü'nün doğal güzelliklerinin ve kuş türlerinin korunması için jandarmanın bu çalışmaları aralıksız devam edecektir.

Uyuz Gölü, Ankara'nın önemli sulak alanlarından biri olup, birçok kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. Göç dönemlerinde binlerce kuşun konakladığı göl, kuş gözlemcileri ve doğa fotoğrafçıları için de önemli bir merkezdir. Jandarma ekiplerinin bu devriye faaliyetleri, gölün biyoçeşitliliğinin korunmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Yapılan denetimlerde, gölde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığı belirtilirken, vatandaşların da duyarlılığı sayesinde kuşların yaşam alanlarının korunmasına destek olunduğu ifade edilmiştir. Jandarma, bölgedeki kuş popülasyonunun sağlıklı bir şekilde devamlılığını sağlamak amacıyla çalışmalarına titizlikle devam edecektir.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) geleneksel danslarla karşılanması, bölgedeki kültürel ve siyasi dinamiklerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Bu türden karşılama törenleri, BAE gibi ülkelerde misafirperverliğin ve saygının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Trump'ın ziyaretinin zamanlaması ve içeriği, bu karşılamanın önemini daha da artırıyor.

BAE'nin bu türden geleneksel danslarla karşılama yapmasının altında yatan temel nedenler şunlar olabilir:

• Kültürel Diplomasi: BAE, kültürel değerlerini ve geleneklerini sergileyerek misafirlerine ülkenin zengin mirasını tanıtmayı amaçlar. Bu, kültürel diplomasinin bir parçası olarak değerlendirilebilir.
• Siyasi İttifak: ABD ve BAE arasındaki güçlü siyasi ve ekonomik bağlar, bu türden gösterişli karşılamalarla pekiştirilmek istenebilir. Trump'ın ziyareti, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın önemini vurgulama fırsatı sunmuştur.
• Bölgesel İstikrar Mesajı: BAE, bu türden törenlerle bölgedeki istikrar ve güvenliği desteklediği mesajını vermek isteyebilir. Trump'ın ziyareti, BAE'nin bölgesel liderlik rolünü pekiştirme amacına hizmet edebilir.
• Ekonomik İlişkiler: ABD ve BAE arasındaki ticaret hacmi oldukça yüksek. Bu türden sıcak karşılamalar, ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesi yönündeki isteği gösterebilir.

Sonuç olarak, Trump'ın BAE'de danslarla karşılanması, kültürel, siyasi ve ekonomik birçok faktörün bir araya gelmesiyle açıklanabilir. Bu türden törenler, uluslararası ilişkilerde sembolik anlamlar taşıyarak, ülkeler arasındaki bağları güçlendirme ve karşılıklı saygıyı ifade etme amacı güder.

Overthinking, günümüzde pek çok kişinin karşılaştığı ve hayat kalitesini olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu durum, kişinin sürekli olarak geçmiş olayları, gelecekle ilgili endişeleri veya mevcut problemleri zihninde tekrar tekrar canlandırması şeklinde tanımlanabilir.

Overthinking'in temel nedenleri şunlardır:

• Belirsizlik toleransının düşük olması: Kişi, gelecekte ne olacağını kestiremediği durumlarda endişelenir ve bu belirsizliği ortadan kaldırmak için sürekli düşünür.
• Mükemmeliyetçilik: Her şeyin kusursuz olmasını istemek, sürekli olarak hataları ve eksiklikleri düşünmeye yol açar.
• Kontrol ihtiyacı: Kişi, hayatındaki her şeyi kontrol altında tutmak ister ve kontrol edemediği durumlar karşısında endişelenir.
• Geçmiş deneyimler: Geçmişte yaşanan travmatik veya olumsuz deneyimler, gelecekle ilgili endişeleri tetikleyebilir.
• Düşük özgüven: Kişi, kendinden şüphe duyduğunda ve yeteneklerine inanmadığında, sürekli olarak hatalar yapmaktan korkar.

Overthinking ile başa çıkmak için şu yöntemler uygulanabilir:

• Farkındalık: Düşüncelerinizi fark edin ve onları yargılamadan kabul edin.
• Düşünce durdurma tekniği: Olumsuz düşünceler başladığında, kendinize 'dur' deyin ve dikkatinizi başka bir şeye yönlendirin.
• Problem çözme odaklı yaklaşım: Sorunları belirleyin ve çözüm yolları arayın.
• Kendinize zaman tanıyın: Düşüncelerinizi kontrol etmek zaman alabilir, bu yüzden sabırlı olun.
• Profesyonel yardım: Overthinking, günlük yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa, bir uzmandan yardım almayı düşünebilirsiniz.

Overthinking, tedavi edilebilir bir durumdur. Doğru yöntemlerle ve uzman desteğiyle bu durumun üstesinden gelinebilir ve daha sağlıklı bir zihinsel yaşama sahip olunabilir.

Lihtenştayn'ın 2024'ten itibaren euroya geçeceği iddia edildi. İddiaların ardından açıklama geldi.

Lihtenştayn'ın Avrupa Birliği üyesi olmamasına rağmen, İsviçre frangı yerine euro kullanmaya başlayabileceği belirtildi. Bu durum, ülkenin ekonomik ve politik arenada atacağı adımlar açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Konuyla ilgili resmi bir açıklama henüz yapılmazken, çeşitli kaynaklar bu geçişin 2024 yılı içerisinde gerçekleşebileceğini öne sürüyor.

Euro'ya Geçiş Süreci:

Lihtenştayn'ın euroya geçiş süreci, Avrupa Birliği ile olan ilişkileri ve ekonomik uyum çalışmaları çerçevesinde değerlendiriliyor. Ülkenin, euro bölgesine entegrasyonu, finansal istikrar ve ticari ilişkiler açısından avantajlar sağlayabilir. Ancak, bu geçişin gerçekleşmesi için bir dizi teknik ve yasal düzenlemenin yapılması gerekiyor.

Muhtemel Etkiler:

• Ekonomik İstikrar: Euro'ya geçiş, Lihtenştayn ekonomisine istikrar getirebilir ve enflasyon riskini azaltabilir.
• Ticari İlişkiler: Euro bölgesindeki ülkelerle ticareti kolaylaştırabilir ve rekabet gücünü artırabilir.
• Finansal Entegrasyon: Avrupa finans piyasalarına entegrasyonu hızlandırabilir ve yatırım çekme potansiyelini yükseltebilir.

Lihtenştayn'ın euroya geçişi, Avrupa ekonomisi ve siyaseti açısından yakından takip edilen bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu geçişin, ülkenin ekonomik ve sosyal yapısında önemli değişikliklere yol açması bekleniyor.

Panama'da yapılan bir araştırmaya göre, beyaz yüzlü kapuçin maymunları (Cebus capucinus), Kızıl sivri fare maymunlarının (Saguinus geoffroyi) yavrularını kaçırıyor. Smithsonian Tropikal Araştırma Enstitüsü'nde (STRI) görevli bilim insanları, bu sıra dışı davranışı gözlemledi ve nedenlerini araştırıyor.

Araştırmacılar, kapuçin maymunlarının yavruları kaçırma nedenlerinin karmaşık olduğunu belirtiyor. Yavruların kaçırılması genellikle kısa sürüyor ve yavrular zarar görmeden bırakılıyor. Bu durum, kapuçin maymunlarının yamyamlık eğiliminde olmadığını gösteriyor. Bilim insanları, bu davranışın altında yatan olası nedenleri şöyle sıralıyor:

• Oyun ve Sosyal Öğrenme: Kapuçin maymunları, yavruları kaçırarak onlarla oynuyor ve bu davranış, genç maymunların sosyal becerilerini geliştirmesine yardımcı oluyor olabilir.
• Anneliği Öğrenme: Dişi kapuçin maymunları, kaçırdıkları yavruları bir nevi 'bebek provası' olarak kullanıyor olabilir. Bu, annelik deneyimi kazanmalarına ve gelecekteki yavrularına daha iyi bakmalarına yardımcı olabilir.
• Baskınlık Gösterisi: Kapuçin maymunları, yavruları kaçırarak diğer maymun gruplarına karşı baskınlıklarını göstermeye çalışıyor olabilir. Bu davranış, kendi bölgelerini koruma ve kaynaklara erişimlerini sağlama amacı taşıyabilir.

Araştırmacılar, bu davranışın evrimsel nedenlerini anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor. Kapuçin maymunlarının bu alışılmadık davranışı, primat davranışları ve sosyal dinamikleri hakkında önemli ipuçları sunuyor.

Sonuç olarak, kapuçin maymunlarının başka türlerin yavrularını kaçırması, karmaşık sosyal ve davranışsal nedenlere dayanıyor olabilir. Oyun, sosyal öğrenme, anneliği öğrenme ve baskınlık gösterisi gibi faktörler, bu davranışın altında yatan olası nedenler arasında yer alıyor.

Ağrı'da yaşayan Aynur Ö., eski eşiyle olan velayet davası sonucunda, velayeti babasında olan kızını 43 dakika geç teslim ettiği için 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Olay, Aynur Ö.'nün kızını babasıyla belirlenen görüşme saatinden geç getirmesiyle başladı. Eski eşinin şikayeti üzerine açılan davada, mahkeme Aynur Ö.'yü çocuğunu geç teslim etmekten suçlu buldu.

Mahkeme, Aynur Ö.'ye 3 ay hapis cezası verdi. Kararın kesinleşmesiyle birlikte Aynur Ö., cezaevine gönderildi. Yaşanan bu durum kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve tartışmalara neden oldu. Birçok kişi, 43 dakikalık bir gecikme için hapis cezasının orantısız olduğunu savundu.

Olayın ardından Aynur Ö.'nün avukatı, karara itiraz edeceklerini ve hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. Avukat, müvekkilinin çocuğunu babasıyla görüştürme konusunda herhangi bir kasıtlı davranışının olmadığını, sadece trafik veya diğer olağanüstü durumlar nedeniyle gecikme yaşanmış olabileceğini ifade etti. Ayrıca, bu tür durumlar için daha ılımlı çözümlerin bulunması gerektiğini vurguladı.

Kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu olay, velayet davaları ve çocuk teslimi konularında daha hassas ve adil uygulamaların gerekliliğini bir kez daha gündeme getirdi.

Galatasaray'ın yeni sezon öncesinde kaleci transferi için harekete geçtiği ve Real Madrid'in 25 yaşındaki Ukraynalı kalecisi Andriy Lunin'i gündemine aldığı iddia edildi. İspanyol basınında yer alan haberlere göre, sarı-kırmızılılar, tecrübeli file bekçisini kadrosuna katmak için girişimlere başladı.

Real Madrid ile sözleşmesi 2025 yılında sona erecek olan Lunin'in, İspanyol ekibinde Thibaut Courtois'nın sakatlığı döneminde gösterdiği performansla dikkat çektiği belirtiliyor. Ancak Courtois'nın iyileşmesiyle birlikte Lunin'in yeniden yedek kulübesine dönmesi bekleniyor. Bu durumun, oyuncunun ayrılık ihtimalini güçlendirdiği ifade ediliyor.

Galatasaray'ın yanı sıra, bazı Avrupa kulüplerinin de Lunin ile ilgilendiği belirtiliyor. Ancak sarı-kırmızılıların, Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek olması ve kaleci Fernando Muslera'nın yaşının ilerlemesi nedeniyle, bu transferde bir adım önde olduğu düşünülüyor.

Transferin gerçekleşmesi halinde, Lunin'in Galatasaray'da önemli bir rol üstlenmesi ve takıma katkı sağlaması bekleniyor. Galatasaray yönetiminin, önümüzdeki günlerde Real Madrid ile temasa geçerek transfer için resmi görüşmelere başlaması bekleniyor.

Andriy Lunin'in Kariyeri

• Doğum Tarihi: 11 Şubat 1999
• Uyruk: Ukrayna
• Mevki: Kaleci
• Güncel Kulübü: Real Madrid