Savaş Özbey, köşe yazısında geçmişte yalıda yaşadıkları dönemi ve o zamanki yaşam koşullarını anlatıyor. Maddi sıkıntılar içinde olsalar da, o günlerin kendileri için değerli anılarla dolu olduğunu belirtiyor.

Savaş Özbey, bugünkü köşe yazısında geçmişte İstanbul'da bir yalıda yaşadıkları dönemi anlatıyor. Yalıda yaşamanın dışarıdan göründüğü gibi lüks ve ihtişamlı olmadığını, aksine maddi sıkıntılarla dolu bir yaşam sürdüklerini belirtiyor. Özbey, yalının aslında dedesinden kalma olduğunu ve ailenin o dönemde ekonomik olarak zor durumda olduğunu ifade ediyor.
Yazısında, yalıda yaşadıkları dönemde kombinin bozuk olduğu, sürekli tamir gerektirdiği ve kış aylarında ısınma sorunları yaşadıklarını detaylı bir şekilde anlatıyor. Ayrıca, yalıya ulaşımın zorluğunu, sürekli tekne veya dolmuş kullanmak zorunda kaldıklarını ve bu durumun hayatlarını nasıl etkilediğini aktarıyor. Buna ek olarak, yalıda yaşayan diğer ailelerin de benzer ekonomik sorunlarla karşılaştığını ve aslında 'şahane züğürtler' olduklarını vurguluyor.
Özbey, tüm bu zorluklara rağmen, yalıda geçen günlerin kendileri için unutulmaz anılarla dolu olduğunu ve o dönemi özlemle hatırladığını belirtiyor. Yalıdaki komşuluk ilişkilerinin sıcaklığını, birlikte yapılan etkinlikleri ve dayanışmayı özellikle vurguluyor. Yazısının sonunda, maddi sıkıntıların hayatlarını zorlaştırmasına rağmen, yalıda yaşadıkları o günlerin kendilerine çok şey kattığını ve hayatlarının önemli bir parçası olduğunu ifade ediyor.
Yazar, yazısında o dönemdeki yaşam koşullarını detaylı bir şekilde anlatarak, yalı hayatının sadece dışarıdan görünen ihtişamdan ibaret olmadığını, aynı zamanda zorlukları ve mücadeleleri de içerdiğini okuyucuya aktarıyor.