Savaş Özbey, köşe yazısında ailesinin yalıda yaşadığı döneme ait anılarını ve o dönemdeki züğürtlüklerini mizahi bir dille anlatıyor.

Savaş Özbey, köşe yazısında ailesinin bir dönem yalıda yaşadığı günleri anlatıyor. Yalıda yaşamalarına rağmen aslında 'şahane züğürtler' olduklarını, lüks yaşamın aksine maddi sıkıntılarla dolu bir hayat sürdüklerini belirtiyor.
Özbey, yazısında yalıda geçirdikleri o dönemi, dışarıdan bakıldığında ihtişamlı görünse de, aslında birçok zorlukla mücadele ettikleri bir süreç olarak aktarıyor. Çocukluk anılarından örnekler vererek, yalıda yaşayan diğer ailelerin aksine, kendilerinin daha mütevazı bir yaşam sürdüklerini ifade ediyor.
Yalıda yaşadıkları dönemde, evin ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını, lüks tüketimden uzak durduklarını ve daha çok temel ihtiyaçlara odaklandıklarını vurguluyor. Komşularının aksine, pahalı restoranlarda yemek yemek yerine evde yemek yapmayı tercih ettiklerini, özel davetlere katılmak yerine kendi aralarında eğlendiklerini anlatıyor.
Özbey, yazısının sonunda, yalıda yaşadıkları o dönemin kendileri için unutulmaz bir deneyim olduğunu, maddi sıkıntılara rağmen mutlu bir aile olduklarını ve o günlerden birçok güzel anı biriktirdiklerini belirtiyor. Yalıda züğürt bir hayat sürmelerine rağmen, bu durumun onları daha da birbirine kenetlediğini ve hayatın değerini daha iyi anlamalarını sağladığını ifade ediyor.
Yazıda, yalıda yaşamanın her zaman lüks ve ihtişam anlamına gelmediği, bazen zorluklarla dolu bir yaşamı da beraberinde getirebileceği vurgulanıyor.