Sözcü yazarı Ali Can, günümüz futbolunun geldiği noktayı ve geçmişteki futbolun doğallığını karşılaştırarak, futbolun nasıl sevildiğini anlatıyor.

Sözcü yazarı Ali Can, bugünkü futbolun yapaylığına karşın, geçmişte futbolun daha doğal ve samimi olduğunu vurguluyor. Futbolun endüstriyelleşmesiyle birlikte ortaya çıkan karmaşık ilişkiler, sponsorluk anlaşmaları ve futbolcuların ticari figürlere dönüşmesi, oyunun özünü zedelediğini belirtiyor.
Yazar, geçmişte futbolcuların daha mütevazı şartlarda, küçük hayallerle sahaya çıktığını, tribünlerdeki taraftarların da futbolcularla daha yakın bir bağ kurduğunu ifade ediyor. O dönemde futbolcuların sadece futbolu düşündüğünü, şöhret ve para gibi unsurların ön planda olmadığını anlatıyor. Mahalle aralarında yalın ayak top koşturan çocukların hayallerini süsleyen futbol, günümüzde büyük ölçüde değişmiş durumda.
Ali Can, günümüz futbolunda ise her şeyin planlı, programlı ve ticari kaygılarla şekillendiğini, futbolcuların performanslarının dahi menajerler ve sponsorlar tarafından yönlendirildiğini savunuyor. Bu durumun, futbolun doğallığını ve samimiyetini ortadan kaldırdığını, taraftarların da bu yapaylıktan rahatsız olduğunu dile getiriyor.
Sonuç olarak yazar, futbolun eski günlerdeki gibi doğal ve samimi olmasının özlendiğini, futbolun sadece bir oyun olarak kalması gerektiğini, ticari kaygıların ve yapaylığın futbolun ruhunu öldürdüğünü belirtiyor. Futbolseverlerin, futbolun yeniden doğallığına kavuşmasını umut ettiğini ifade ediyor.