Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) çalışanları, Donald Trump döneminde uygulanan yaptırımların mahkemenin işleyişini olumsuz etkilediğini ve bazı durumlarda imkansız hale getirdiğini belirtiyor.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) çalışanları, eski ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin getirdiği yaptırımların mahkemenin operasyonlarını ciddi şekilde sekteye uğrattığını ve bazı durumlarda tamamen durma noktasına getirdiğini ifade etti. Yaptırımların özellikle hassas soruşturmalar ve davalar üzerindeki etkisine dikkat çekiliyor.
Çalışanlar, özellikle Afganistan'daki savaş suçları ve Filistin'deki durumla ilgili soruşturmaların bu yaptırımlardan olumsuz etkilendiğini belirtiyor. Yaptırımlar, UCM personelinin seyahatlerini kısıtlamış, bankacılık işlemlerini zorlaştırmış ve delil toplama süreçlerini ciddi şekilde engellemiştir. Bu durum, mahkemenin uluslararası alanda adalet sağlama misyonunu yerine getirmesini zorlaştırmıştır.
UCM yetkilileri, yaptırımların kaldırılması çağrısında bulunarak, mahkemenin bağımsız ve tarafsız bir şekilde çalışabilmesi için bu türden dış müdahalelerin sona ermesi gerektiğini vurguluyor. Yaptırımların, mahkemenin tanıklarla iletişim kurmasını, olay yeri incelemesi yapmasını ve savunma avukatlarının müvekkillerine erişimini zorlaştırdığı belirtiliyor. Bu durum, adil yargılama ilkesini zedelerken, mağdurların hak arama süreçlerini de olumsuz etkiliyor.
UCM çalışanları, yaptırımların sadece operasyonel zorluklar yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda mahkemenin itibarını da zedelediğini savunuyor. Bu durum, uluslararası toplumun UCM'ye olan güvenini sarsarken, diğer ülkelerin mahkemeyle işbirliği yapma isteğini de azaltabilir. Mahkeme çalışanları, uluslararası hukukun üstünlüğünü koruma ve savaş suçları, soykırım ve insanlığa karşı suçlar gibi ağır suçlarla mücadele etme görevlerini yerine getirebilmek için, yaptırımların bir an önce kaldırılması gerektiğini ifade ediyor.
Yaptırımların kaldırılması, UCM'nin soruşturmalarını daha etkin bir şekilde yürütmesine ve adaleti sağlamasına olanak tanıyacaktır. Bu durum, uluslararası hukukun güçlenmesine ve cezasızlıkla mücadeleye katkı sağlayacaktır.