Uçak koltuklarının giderek küçülmesi ve yolcular arasındaki mesafenin azalması, 1978'de başlayan serbestleşme politikalarıyla yakından ilişkili. Havayolu şirketleri, daha fazla yolcu taşıyabilmek ve maliyetleri düşürebilmek adına koltuk aralıklarını daraltıyor.

Uçaklardaki koltuk boyutlarının küçülmesi ve yolcu mesafesinin azalması, yolcuların konforunu olumsuz etkileyen bir durum haline geldi. Bu durumun temelinde, 1978'de ABD'de başlayan havayolu şirketlerinin serbestleşmesi politikası yatıyor. Bu politika, şirketlerin rekabetini artırarak bilet fiyatlarını düşürmeyi amaçlarken, aynı zamanda maliyetleri kısma ve daha fazla yolcu taşıma baskısı yarattı.
Serbestleşme ile birlikte havayolu şirketleri, uçaklara daha fazla koltuk sığdırabilmek için koltuk aralıklarını daraltmaya başladı. 1970'lerde ortalama 34-35 inç olan koltuk aralığı (pitch), günümüzde bazı havayollarında 28 inçe kadar düşmüş durumda. Bu durum, özellikle uzun uçuşlarda yolcuların diz mesafesini ciddi şekilde kısıtlıyor ve hareket alanını daraltıyor.
Koltuk genişlikleri de benzer şekilde azalma gösterdi. Daha fazla koltuk yerleştirmek amacıyla, koltukların genişliği de ortalama 18 inçten 16-17 inçe kadar geriledi. Bu durum, özellikle kilolu veya iri yapılı yolcular için büyük bir rahatsızlık kaynağı oluşturuyor.
Havayolu şirketleri, koltuk aralıklarını daraltmanın yanı sıra, koltukların dolgu malzemesini azaltarak ve daha ince koltuk tasarımları kullanarak da maliyetleri düşürmeye çalışıyor. Ancak bu durum, koltukların konforunu daha da azaltıyor.
Koltuk boyutlarının küçülmesi ve yolcu mesafesinin azalması, sadece konfor sorunlarına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda güvenlik endişelerini de beraberinde getiriyor. Acil durumlarda yolcuların tahliyesi, dar koltuk aralıkları nedeniyle zorlaşabiliyor.
Tüm bu gelişmeler, yolcuların uçuş deneyimini olumsuz etkilerken, havayolu şirketleri arasındaki rekabetin ve maliyet düşürme çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.